İdealar teorisi

gerçek bilginin temelini ancak idealar dünyasında bulunabileceğini temel alan felsefe.

İdealar Kuramı, felsefede önemli bir prensip olarak Platon tarafından ortaya atılmış ve episteme anlayışından doğmuştur. Gerçek bilginin temelinin ancak idealar dünyâsında bulunabileceği temeline dayanır.

Platon bunu mağara örneğiyle açıklar: Bir mağaranın girişinde durup arkası güneşe dönük olan kişi, güneşi hiç görmemiştir. Yalnızca önündeki mağara duvarına yansıyan kendi gölgesini görmektedir. Bu kişi duvardaki gölge ve ışığı gerçekliğin kendisi zanneder. Oysa gerçek, Güneş ve kendi bedenidir.[1]

Kuramın temelleri

değiştir

Eflâtun'un Herakleitosçu öğretiden alarak İdealar Kuramı'na taşıdığı "evrende değişmeyen ve aynı kalan hiçbir şey yoktur, her şey akar" mantığından çıkarımla, "mademki evrende değişmeyen hiçbir şey yoktur, o hâlde, gelip geçici bilgilerin (göreceli/relatif gerçeklerin) değişmez ilksiz ve sonsuz, hep aynı kalan asılları olması gereken gerçek bilgiler, (idealar) bu evrenin dışında bir yerlerde olmalıdır" sonucuna varmıştır. Eflâtun, bu düşünceleri ile felsefeye çok önemli boyutlar getirmiştir.

Eflâtun'un idealar kuramı, hem mantık, hem de metafizik içeriklidir.

  • Kuramın mantıksal dizini, Parmenides'in, "Eğer dil bir saçmalık değilse, sözcükler bir anlam taşımalıdır. Üzerinde konuşulsun veya konuşulmasın, var olan nedenleri anlatmalıdır." savından yola çıkar. Örneğin, doğru olarak "bu at'tır" diyebileceğimiz pek çok hayvan vardır. Bir hayvan, atlara özgü genel yapıyı taşıdığında "at"tır. Dil, "at" gibi genel anlam içeren sözcükler olmaksızın yaşayamaz. Bu sözcük eğer bir şeyi betimliyorsa bu herhangi bir "at" değil, evrensel "at" kavramıdır. Bu kavram, herhangi bir at doğduğunda doğmaz, herhangi bir at öldüğünde de ölmez. Bir varlık da değildir. Uzayda bir yer kaplamadığı gibi, zaman ile de sınırlandırılamaz.
  • Kuramın metafizik bölümüne göre "at" sözcüğü, belirli bir düşünsel (ideal) at'ı, Tanrı'nın yarattığı tek bir at'ı, ilk ve ana örneği, kalıbı betimler. Tek tek atlar, ideal at ile ortak bir yapıya sahiptirler. Bu ortaklık, az ya da çok eksiktir (kopya tam ve yetkin değildir). Bu yüzden tek bir at ideası ve çok sayıda at vardır. Düşünsel (ideal) at gerçek, tek tek atlar görüntüseldir.
  • Temel düşünce yapısı itibarıyla "Batı metafiziği"nin kurucusu olarak anılan Eflâtun, bu düşünsel zincirin ilk halkası olarak kabul ettiği "ruhun ölmezliği" kavramını, alışılagelmiş mythos halinden soyutlayarak, daha sağlam temellere oturtması gerektiğini de hissetmiştir. Bu noktada, ruhun ölümsüzlüğü yanında, idealar dünyasından geldiğinin ve kökünün orada olduğunun da belirlenmesi gereklidir.

Konuyla ilgili yayınlar

değiştir
  • FAROUKI Nayla (2009) İdea Nedir? (Çeviren: Atakan Altınörs), İstanbul, Say yayınları
  1. ^ "Ömer Çaha - Siyasi Düşüncelere Giriş (say. 17)". 2 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2015.