Şablon:GM/2016-06-29
Compact Disc yoğun disk (İngilizce: Compact Disc, CD), Philips ve Sony ortaklığı ile geliştirilmiş sayısal optik veri saklama ortamıdır. 1982'de Sony şirketinde çalışan Norio Ogha tarafından icat edilmiş ve aynı yıl 1 Ekim 1982'de satışa çıkan ilk disk ve yürütücü sırasıyla Billy Joel'in 52nd Street'i ve Sony'nin CDP-101'i idi. CD'ler bu tarihten sonra ticari olarak günümüze kadar satılmaya devam edilmiştir.
Standard CD'ler 120 milimetrelik çapa sahiptirler. Standard bir CD 80 dakikaya kadar sıkıştırılmamış ses verisini saklayabilir (700 MB). Mini CD'lerin çapları 60 ile 80 mm arasında değişebilir. Mini CD'ler yaklaşık 24 dakikalık ses verisi depolayabilirler. CD-ROM'lar ve CD'ler bilgisayar sektoründe çok yaygın bir biçimde kullanılan teknolojiler olarak yerlerini korumuşlardır. 2004 yılında, Dünya çapında satılan CD sayısı yaklaşık olarak 30 milyara yükselmiştir. 2007'ye kadar bu rakam Dünya çapında 200 milyara ulaşmıştır. CD, 1,2 mm kalınlığında, 15-20 gram ağırlığında ve polikarbonat plastikten yapılmıştır. İçten dışa doğru sırasıyla merkezî delik (15 mm), ilk-geçiş bölgesi, sıkma alanı, ikinci geçiş bölgesi (ayna grubu), program (veri) alanı ve çerçeveden oluşur. İçerdeki program alanı 25 ilâ 58 mm arasında bir yarıçapı kaplar. Devamı... |
Yusuf Vezir Çemenzeminli (12 Eylül 1887, Şuşa - 1942, Gorki vilayeti), Azeri yazar, araştırmacı, siyasetçi.
Hikâye ve romanlarıyla Azerbaycan'da realist hikâye tarzının ve tarihi roman türünün gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Azerbaycan'ın ilk İstanbul sefiridir. 1887’de Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde dünyaya geldi. Soyu, 18. asrın Karabağ Hükümdarı İbrahimhali Han'ın nüfuzlu vezirlerinden biri olan Mirza Alimehmedağa'ya dayanır. Babası Şuşa'da ıtriyatçılık ve halk tabipliği yapan Mirbaba Vezirov, annesi Seyid Hüseyin'in kızı Seyyid Aziz'dir. İlk tahsilini, çocuklarının eğitimi ile bizzat ilgilenen babasından aldı ve bir yandan Şuşa'da Samedbey Ağayev’in "Kar Halfa Okulu" olarak bilinen mollahanesine devam etti. Babası Mirbaba Vezirov, İran, Orta Asya ve Osmanlı ülkelerini gezmiş; Fars ve Türk dillerini çok iyi bilen biriydi. Çocuklarını eğitmek için kendine özgü bir ders metodu bile belirlemiş ve bu arada onlar için bir Farsça-Azerbaycan Türkçesi sözlüğü hazırlamıştı. Evleri Şuşa’nın sanat adamları, müzisyenleri, şairlerininin toplantı yeriydi. Bu ortamda büyüyeyen Yusuf Vezir, ortaöğrenimine Şuşa'daki Rus–Azerbaycan realnı mektebinde devam etti. Burada Rus edebiyatı ile tanıştı. Özellikle Çehov'un eserlerinden etkilendi. 1904'te ilk şiirini yazdı. Jaloba adlı bu Rusça şiirde hayattan şikayetlerini dile getirdi. Rusça Fokusnik (Sihirbaz) adlı el yazması bir dergi çıkardı. Resim ve karikatür ile ilgilendi. 1906 yılında babasının ölümü üzerine ailesinin geçimini üstlendi. 1905-1906 yıllarında Şuşa’da ve Karabağ'ın diğer bölgelerinde Ermenilerle Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle diğer Azeri öğrenciler gibi Ermeni mahallesinde bulunan bu okulu bırakmak zorunda kaldı. Devamı... |