Şecerüddür

Memlûk Sultanlığı'nın ilk hükümdarı
(Şacar al-Durr sayfasından yönlendirildi)

Şecerüddür (Arapçaشجر الدر, tr. "İncilerin Ağacı"), Memlûk Sultanlığı'nın ilk hükümdarı.

Şecerüddür
Mısır Memlûk Sultanı
Hüküm süresi2 Mayıs 1250 - 3 Temmuz 1250 (60 gün)
Sonra gelenMuizziddin Aybeg
Ölüm28 Nisan 1257
Kahire
Eş(ler)iSalih Eyyub
Muizziddin Aybeg
Çocuk(lar)ıHalil
Tam adı
Fatma El-Melike ed-Din Ümmü Halil Şecerüddür[1][2]
Diniİslam

Yedinci Haçlı Seferi sırasında Mısır'da Mansure'ye Haçlılar hücumu sırasında kocası olan Eyyubiler Sultanı Salih Eyyub'un savaş şiddetle devam ederken ölmesi üzerine, tahta geçen Muazzam Turanşah bir suikastle öldürülünce 2 Mayıs 1250'de Memlûk emirleri tarafından Sultan olarak seçilmiştir. Böylece İslam döneminde Mısır'da hükümdarlık yapan tek kadındır. Lakin kısa bir süre sonra bir kadının Müslüman bir toplumda hoş karşılanamayacağı anlaşılmıştır. Hem ülke halkı arasında, hem de diğer Müslüman ülke yöneticilerinden tepkiler yükselmeye başlamıştır. Özellikle Bağdat’daki Abbasi halifesinin (Mustasım Billah) biraz ağır ifadeli mektubu durumu içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Halife mektubunda “İçinizde sultan olacak erkek yoksa size Bağdat’dan erkek göndereyim” demektedir. Bunun üzerine Şecerüddür Memlûk emiri Aybeg ile evlenip tahtı ona bırakmıştır. Böylece devletin başına bir Memlûk geçmiş, Memlûk Devleti resmen kurulmuştur.[3]

Hangi hanedana bağlı olduğu gayet tartışmalıdır.[4][5][6][7]

İslam kronikçi tarihçilerin çoğunluğu tarafından Türk asıllı olduğu kabul edilse de,[8][9] bazı tarihçiler tarafından Rum, Bedevi, Ermeni veya Çerkes olduğunu görüşü de bulunmaktadır.[10][11][12][13][14]

Mısır'a gelme

değiştir

Şecerüddür, Kafkaslardan Mısır'a getirilen büyük olasılıkla Türk, Rum, Ermeni veya Çerkes asıllı olan bir köle idi.[10][11][12][13][14] Eyyubiler Sultanı Kamil bin Adil'in oğlu olan Salih Eyyub tarafından cariye olarak satın alındı. Tarihçiler Şecerüddür'ü çok güzel, çok zeki ve gayet dindar bir kadın olarak tasvir etmektedirler.[15] 1239'da Salih Eyyub amcası tarafından Nablus'ta yakalanıp Karak kalesinde tutuklandığı zaman yanında cariyesi Şecerüddür ve Memlûk kölesi Rukneddin Baybars (Sultan Baybars olacak değil bir başka kölemen) bulunmaktaydı.[16] 1240'ta Salih Eyyub kardeşi Mısır Sultanı II. Adil'i yakalayıp tutuklayan Memlûklu emirler desteği ile Mısır Eyyubiler Sultanı oldu. Şecerüddür kocası Sultan Salih Eyyub ile Kahire sultanlık sarayına yerleşti. Aynı yıl bir erkek çocukları oldu ve Halil adı verilip Malik el-Mansur olarak anılmaya başladı.[17] Oğlunun doğumundan sonra Sultan Salih Eyyub o zamana kadar cariyesi olan Şecerüddür ile nikâh yapmıştır.[18]

Yedinci Haçlı Seferi ve Haçlıların Dimyat kalesinin ele geçirmeleri

değiştir

Fransa Kralı IX. Louis'nin organize ettiği Yedinci Haçlı Seferi'ni Doğu Akdeniz'e yönelmiş ve Kıbrıs'ta mola vermişti. Eyyubiler hükümdarı olan Salih Eyyub bu Haçlılar ordusunun Akka'ya çıkıp Kudüs'e yönelmesini beklediği için Suriye'de bulunmaktaydı. Ama veremden muzdaripdi ve sıhhati gayet fena idi. Kıbrıs'tan gelen habere göre Haçlı ordusu gemileri ile, beklenildiği gibi Filistin'de Akka'ya değil de, Mısır'a karaya çıkartma yapacaktı.[19] Sultan Salih Eyyub gayet acele olarak Mısır'a geçti. Nisan 1249'da Dimyat kalesi yakınlarında Asnum-Tanah'da Haçlıları beklemeye koyuldu. Hasta olduğu için buraya at üzerinde değil sedye ile getirilmişti. Beşinci Haçlı Seferi'nde uzun zaman direnen Dimyat'da bulunan Emir Fahreddin Yunus komutasındaki Mısır ordusu savunucuları Haziran başında Haçlılar ordusunu görününce onlar daha karaya çıkmaya başlamadan Dimyat kalesini boşalttılar ve şehrin sivil halkı da onları takiben şehirden ayrıldılar.[20] Karaya çıkan Haçlılar ordusu Dimyat'a hiç direniş görmeden girdi. Buna bir nedenin Emir Fakreddin Yusuf'un Sultanın gayet ağır hasta olduğunu bilmesi ve ondan Asnum-Tanah'dan bir müddet hiçbir haber gelmemesini Sultan'ın ölmüş olduğuna yorduğu ve bu nedenle Dimyat'ı direnişiz terk ettiğidir.[21] Bu Haçlı seferinin Hristiyan kronikçi-tarihçisi Joinville şöyle demektedir:

"Müslümanlar sultana üç değişik güvercin postası ile Kral Louis'in karaya çıktığı haberini gönderdiler. Sultan hasta olduğu için iletilerine hiçbir cevap alamadılar. Bu nedenle Sultan'ın öldüğüne inanarak Dimyat kalesini terk ettiler. Türkler bu kaleyi terk ederken kayıklardan yapılmış köprüyü yıkmayıp büyük bir hata yaptılar. Eğer bu köprü yıkılmış olsaydı Nil Nehri ağzında Haçlılar karşıya geçmek için epeyce güçlük ile karşılaşacaklardı. (Joinville, II.Kısım VI. Bölüm 72. paragraf)

Sultan Salih Eyyub'un ölümü

değiştir

Sultan yine sedye ile Asnum-Tanah'dan daha korunaklı bir mevki olan Mansure Kalesinde bulunan saraya taşındı. Burada iken bacağında bir abse çıktı ve doktorlar iyileştiremediler. Sultan'ın bacağının kesilmesi gerektiğine karar verdiler. Fakat bu ameliyat yapıldıktan hemen sonra 22 Kasım 1249'da Sultan Salih Eyyub öldü. Mısır Sultanı olarak 10 yıl hüküm sürmüştü.[22] Sultan Salih Eyyub'un cesedi gizlice Nil Nehri üzerinden bulunan ve Memlûklu askerlerinin istirahat mevkii olarak kullanılan Rauda Adasındaki (Kalat-ı Ruda) kalesine götürüldü ve orada gizli bir mezara gömüldü. Haçlılar tehlikesi geçtikten sonra tahta geçen Sultan Aybeg, sultan Salih Eyyub'un mezarını Kahire'de kendi medresesi yanında yaptırdığı türbeye taşıtmıştır.

Dimyat kalesi hiç direnmeden Haçlılar eline geçtikten sonra Haçlılar buradan Mansure Kalesi önlerine yürüdüler. Mansure Kalesi önünde bulunan "Bahr-El-Saghir" adli kanal Nil Nehri'nin mevsimlik yükselmesi dolayısıyla kale önünde çok yükselmişti. Mansure Kalesi Eyyubiler ordusu tarafından savunulmaktaydı. Haçlılar kale önünde kanal ötesinde ordugahlarını kurdular. Sular çekilinceye kadar 6 ay Haçlılar ordusu bu kale önünde kaldı. Önce Haçlılarla ufak çatışmalar yapıldı. Eyyubiler Mısır ordusundaki eksiklikler bu ordunun Memlûklu emir komutanları tarafından düzene koyuldu. Başta Emir Fahrettin Yusuf olarak, Mısır ordusunun Memlûklu emirleri Haçlılar ordusuna karşı Mısır ordusunun direnişini organize ettiler.

Tam büyük bir savaş sırasında Sultan ve orduların komutanı olan Sultan Salih Eyyub'un ölmesi Mısır ordusuna moralman büyük bir aksi etki yapacağı aşikardı. Bu nedenle Şecer-üd-Dürr, saray işlerine bakan en yüksek görevli olan hadim Tavası Cemaleddin Muhsin ile ordunun komutanı olan Emir Fahreddin Yusuf'un en önemli tavsiyeleri ile Sultan Salih Eyyub'un ölümünün gizlenmesine karar verdi. Mısır ordusunu idare eden küçük sayıda kölemen Memlûklu emirlerin yardım ve desteği ile Sultan Salih Eyyub'un dul eşi olan Şecer-üd-Dürr kocasının ölümünü gizli tuttu.[23]

Salih Eyyub belirlenmiş bir varis bırakmamıştı. Ama büyük oğlu Muazzam Turanşah Elcezire Eyaleti valisi olarak bu eyalet başkenti olan Hasankeyf'te bulunmaktaydı. Sultan Salih Eyyub acele olarak oğlu Muazzam Turanşah'ı Mısır'a getirmesi için Hasankeyf'e kendi kölemeni olan ve Bahri Memlûkları komutanı olan Emir Fariseddin Aktay'i gönderdi. Muazzam Turanşah gayet hızla Mısır'a doğru yola çıktı.[24]

Şecerüddür'ün efektif olarak Mısır Sultanlığı ve Haçlıların mağlup edilmesi

değiştir

Muzaffer Turanşah Mısır'a Mansure'ye gelinceye kadar Şecer-üd-Dürr efektif olarak Mısır Sultanlığı yapmaya başladı. Sultan ameliyat olmadan önce büyük sayıda boş buyruk kağıdı altına kendi imzasını (alametini) atmıştı. Sultan buyrukları bu boş buyruk kâğıtları kullanılarak Şecer-üd-Dürr ve ordu komutanı Emir Fahrettin Yusuf tarafından hazırlatıldı.[25] Ayrıca Sultan'ın imzalaması gerek diğer belgeler için Sohail adlı bir hizmetkara Sultan'ın imzasını taklit ettirdiler.[26] Böylece Seçer-ud-Durr herkesi Sultan'ın hasta olduğuna inandırdı. Şecer-üd-Dürr sürekli olarak Sultan için her gün yemek hazırlattı; bunlar Sultan'ın çadırına dolu olarak getirildi ve boş kapkacak tabaklar ve çöp oradan alındı. Sultan Salih Eyyub bir veraset belgesi hazırlamamıştı ve oğlu Muazzam Turanşah'ı Mısır'a çağırmakla beraber onun sultan olmasını istediğine dair bir resmî belge bulunmamakta idi. Seçer-ud-Durr böyle bir sahte belge hazırlattı. Bu belge kullanılarak tüm yüksek idare mensuplarının, saraylıların, Memlûklu emir ve askerlerin (ölmüş) Salih Eyyub'un talebine uyarak oğlu ve vârisi Muazzam Turanşah'a biat için yemin etmelerini sağlandı.[27]

Sultan Salih Eyyub'un ölmüş olması ihtimali Mansure'de bulunan birçok Mısırlı idareci ve asker tarafından bilinmekteydi. Yardımcı Sultan olup sultanın ölümünü gizleyen Emir Hüsammedin, (altında Sohail'in taklit ettiği Sultan imzası bulunan) bir sultan buyruğunu aldığı zaman bu belgeyi şüpheli bulup bu buyruk hakkında şikayetlerini en yüksek idari makama sunduğunda Sultanın ölmüş olduğu yanıtını almıştı. Birçok Memlûklu emir ve asker atabey (ordu komutanı) olan Emir Fahreddin Yusuf'un tam bir hükümdar gibi gayet otoriter tutumlarını sultanın öldüğünü bilmesinden dolayı olduğuna yorumlamışlardı.[28] Birçok kişi Muazzam Turanşah'a Hasankeyf'e Emir Farissettin Aktay'ın gönderilmesini Sultanın ölmesinden dolayı olduğunu tahmin etmişlerdi.

Bu haberler Haçlılar kampına da yetişmekteydi ve Haçlıların Dimyat'ta bulunan en yüksek komutanları da Sultan'ın ölmüş olduğuna inanmaya başladılar.[29] Tam bu sırada Avrupa'dan yeniden IX. Louis'in kardeşi Alfonso, Poitou Kontu komutasında büyük bir takviye Haçlı asker Mısır'daki Haçlılar ordusuna katıldı. Yeter sayıda takviyeli olan Haçlı ordusunun doğrudan doğruya Kahire üzerine yürümesi kararlaştırıldı. Bu ordudan ayrılan büyük bir Haçlı ordusu birliği ise Fransa Kralı IX. Louis'in diğer kardeşi olan I. Robert Artoislı emrine verildi. Bu birlik (günümüzde Albahr Alsaghir adı verilen) Asnum kanalından karşıya geçerek Mansure'ye 3 km uzaklıkta olan Gidella'da bulunan Mısır askeri ordugahına bir baskın saldırı düzenledi. Memlûklu ordusu komutanı olan Emir Fahreddin Yusuf bu baskını beklemediği için hiç korumasız bulunmaktaydı. Bir grup Haçlı asker tarafından elbiselerini giyerken öldürüldü. Haçlı birliği daha ilerleyip Mansure şehrine saldırıya başladı. Sultana Şecer-üd-Dürr bu sırada, kendi inisiyatifi ile Mısır ordusunun komutasını üstüne almış olan, kölemen Emir Baybars'in plan tavsiyelerini kabul edip Mısır ordusu Mansure şehrini çok ciddiyetle savunmaya başladı.[30] Hücum eden Haçlı birliği Mansure şehri içinde mahsur kaldı. Bu birliğin komutanı olan Robert Artois öldürüldü ve birliğin tüm üyeleri de öldürülüp birlik imha edildi.[31][32] Mısır ordusunun Haçlılar baskınından kaçabilen kısım ile şehir halkından oluşan bu zaferi kazanan Mısır ordusuna komuta eden kölemen emir Fariseddin Aktay'dı. Ama bu zaferde diğer önemli rol oynayan komutanlar, Eyyubilerden sonra yıllarca doğu Akdeniz'i korumaları altına alacak Memlûklular devletinin idarecileri olacak olan, kölemen Baybars Bundukdari, Muizziddin Aybeg ve Kalavun El-Alfi idiler.[33]

Şubat 1250'de ölmüş Sultan Salih Eyyub'un oğlu Muazzam Turanşah Mısır'a ulaştı Mısır kadısı olan Bedreddin El-Sinari Muazzam Turanşah'ı karşılamak için Gazze'ye gitmişti. Yine Gazze'de Muazzam Turanşah yardımcı sultan olan Hüsammeddin ile buluştu. Yeni maiyeti ile Muazzam Turanşah kuzey Mısır'da Nil Nehri deltasının doğusunda bulunan (günümüzde Şarkiye Vilayeti'nde olan) El-Salhiye'ye geldi. Haçlıların Mansure'de olması nedeni ile başkent Kahire'ye gitme imkânı olmadı. Buraya gelen Şecer-üd-Dür Turanşah'a resmen babası Sultan Salih Eyyub'un ölüm haberini verdi. Mısır ileri gelenleri El-Salhiye'ye gelip ona sultan olarak biat ettiler. Turanşah, kendi için yapılan burada yapılan biat töreninden sonra Mansure'ye yöneldi. Mansure'ye varan Muazzam Turanşah tüm Mısır ordusu ve ülkeye babasının ölüm haberini ilan etti.[34]

6 Nisan 1250'de hemen Mansure yakınında yapılan Fariskur Muharebesi'nde Haçlı ordusu Mısır ordusu tarafından büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Bu Fariskur Muharebesi'nden sonra Haçlı ordusu komutanı olan Fransa Kralı IX. Louis Mısır ordusuna esir düştü.

Turanşah'la çatışmalar ve Turanşah'ın suikastla öldürülmesi

değiştir

Yedinci Haçlılar Seferi ordusu mağlup edildikten ve ordunun komutanı olan Fransa Karlı IX. Louis esir alındıktan sonra, yeni Sultan Muazzam Turanşah ile bir tarafta Şecer-üd-Dürr ve diğer tarafta kölemen Memlûklu komutanlar ile Mısır'da iktidarın kimin eline geçeceği sorunu üzerinde büyük bir siyasi çatışma başladı. Bu büyük galibiyet Sultan Muazzam Turanşah'ın baba nasihatına kulak asmasına neden oldu. Turanşah, babasının ölümünden sonra fiilen ülkeyi yönetmekte olan baş idareciler olan Şecer-üd-Dürr, Memlûklu emirler ve saraylılar iktidarı ellerinde bulundurdukça, kendinin Mısır'da istediği gibi saltanat yapmasının gayet güç ve hatta imkânsız olduğunu anlamıştı. Onun için babasının eski idarecilerini iktidar mevkilerinden uzaklaştırmaya ve onların yerine kendine Hasankeyf'te yardım etmiş olanları tayin etme politikası uygulamaya koyuldu.[35] Kendinin köle olarak satın alıp yetiştirdiği kölemen Memlûklulara ve Elcezire'de kendine görev vermişlere anahtar görevler vermeye başladı. Bu arada Sudan'dan getirilmiş siyahi kölelere de önemli mevkiler verdi. Örneğin, bir siyahi hadım edilmiş kölemenine "hükümdarlık sarayı vekilharcı (ustadar)" görevi verdi. Bir diğer siyahi hadım kölemenini de "Hûkûmdar muhafızları" komutanı olan kölemen "Emir Candar"'ın yerine göreve getirdi. Babasına yardımcı sultan olan Emir Hüsameddin'i görevinden aldı ve yerine kendi adamı olan Camaeddin Akuş'u getirdi. Bu politikası, gayet güçlü olan Bahri Memlûkluları kliğini ondan gocundurdu.[36]

Bundan sonra Mısır'ı kurtarmış olan üvey annesi Şecer-ül-Dürr'e hakaretkar tutumlar gösterdi. Onun babasının bir kölesi olduğunu ve bu nedenle babasının varisi olan kendinin de bir kölesi olduğunu bildirdi. Sultana Şecer-ül-Dürr bundan çok incindi, ordunun başındaki Memlûklulere bir mektup yazarak onlardan kendini korumalarını istedi. Şecer-üd-Dürr Kudüs'u ziyaret etmekte iken bir haberci göndererek babasının karısına vermiş olduğu tüm kıymetli mücevheratı ve diğer kıymetli hediyeleri kendisine Mısır'a geri göndermesini talep etti. Bu talebin zamanı, yeri ve şekli Şecer-üd-Dürr'ü daha da incitti. Şecer-üd-Dürr üvey oğlunu ileri gelen Memlûklu emirlere şikayet etti. Memlûklu emirlerin en önemli liderlerinden olan Farissedin Aktay bu habere ve Turanşah'a gayet kızdı. Farissedin Aktay Turanşah'a zaten bundan önce de çok kızgındı. Turanşah'la Hasankeyf'de birlikte iken Turanșah ona Mısır emirliğini vadetmişti; ama Mısır'a gelince bu vaadini tutmamıştı.[37] Turanşah hakkında diğer bir şikayet ise alkol kullanması ve hemen sarhoş olunca da etrafındakilere, özellikle babasının hizmetinde olmuş olanlara, hakaret etmesi; sarhoşça tehditler savurması ve aklından geçen her şeyi açıkça ortaya atması idi. Önemli Memlûklu emirleri onu şahsen ikaz etmeye çalıştılarsa da Turanşah bu ikazlara aldırmaz bir tavır aldı. Bu sarhoşluğu sırasında birkaç kere kılıcını etrafa batırarak ve Memlûklu emirlerin adlarını yüksek sesle bağırarak "İşte by Bahariye Memlûklu emirine karşı böyle hareket edeceğim" diye bağırdığı işitilmişti.[38]

Memlûklu emirler Sultan Turanşah'ın Yedinci Haçlı Seferi gailesi Dimyat kalesini de geri alarak atlatılınca kendi aleyhlerine döneceğini düşünmeye başladılar. Bahri Memlûklular arasında çok isim yapmış (sonradan Memlûk Sultanı olacak) Baybars Bondukari'in "Salihiye kliği" sultana suikast yapıp onu öldürmeye karar verdi. 2 Mayıs 1250'de Farispur Muharebesi'nin hemen akabinde ve esir düşmüş olan Haçlı komutanlar hakkındaki müzakereler sona ermemişken Sultan Turanşah Nil Nehri kenarında kurulu olan hükümdarlık karargâh çadırında büyük bir ziyafet verdi. Bu ziyafetin sonunda Baybars ve küçük bir Memlûklu asker grubu ziyafet sofrasında bulunan Sultan Turanşah'a saldırdılar. Onu kılıç darbeleriyle öldürmeye çalıştılar. Sultan Turanşah yaralandı. Bir kılıç darbesi ile elini ikiye bölmüştü. Sultan Turanşah yaralı olarak Nil Nehri kıyısında bulunan bir kale kulesine kaçtı ve oradan kendini savunmaya başladı. Komplocu grup onu takip etti. İçinde bulunduğu kale kulesini yakmaya koyuldular. Sultan kuleyi saran çok şiddetli alevlerden kaçmak için kuleden inmek zorunda kaldı. Nil Nehrine doğru koşarak kaçmaya başladı. Fakat atılan bir mızrak onu göğsünden yaraladı. Sultan göğsüne saplanmış mızrağı da sürükleyerek Nil Nehrine girdi. Komploculara Nil Nehri kıyılarındaki korunma duvarlarına çıkarak ona ok atmaya başladılar. Turanşah komploculara hayatı bağışlamaları için yalvarmaya başladı ve hayatı bağışlanırsa sultanlıktan feragat etmeyi kabul edeceğini de bildirdi. Baybars onun nehir kıyısından ok atarak öldürülmesinin gayet zor olacağını anlayarak nehre indi ve kılıç darbeleri ile Turanşah'ı öldürdü.[39] Diğer kaynaklara göre komplocuların reisi Baybars değil, Fariseddin Aktay'dı ve Sultanın ölümü bu kişi eliyle oldu.[40]]

Mısır'da sultanlık iktidar gücünü üzerine alma

değiştir

Sultan Turanşah'ın öldürülmesinden sonra Memlûklu emirler Sultan otağında (Arapçası "Dihlis") toplandılar ve Şecer-üd-Dürr'ün yeni Sultan olarak hükümdar olmasına ve Memlûklu emirlerden Muizziddin Aybeg'in de ona "Atabek" olmasına karar verdiler. Şecer-üd-Dürr bu sırada Kahire kalesindeki Sultan sarayında bulunmakta idi. Kendine gelen temsiliç[ilere bu görevi kabul edeceğini bildirdi. Tüm devlet erkanı Şecer-üd-Dürr'e biat etti.[41] Şecer-üd-Dürr'e sultanlık unvanı olarak "El-Malike İsmeteddin Umm-Halil Şecer-üd-Dürr"; "Maliket-el-Müslimin" ve "Validat El-Malik El-Mansur Halil Emir El-Mu'aminin" verildi. Camilerde okutulan Cuma hutbelerinde "Umm El-Malik Halil" ve "Sahibat El-Malik Es-Salih" (yani Sultan Halil'in annesi ve Sultan Salih'in Karısı) olarak ismi geçti. Bu unvanları kullanılarak sikkeler derbedildi. Sultanlık buyrukları ve belgelerini "Validat Halil" adı ile imzaladı. Böylece ölmüş kocasının ve yaşı küçük oğlunun isimlerine dayanarak meşru olarak hükûmet ettiği belirtilmek istenmişti.

Esir IX. Louis'in fidye ödeyip salıverilmesi

değiştir

İlk devlet tedbiri yenilmiş olan Haçlılar ordunun esir düşmüş komutanı olan Fransa Kralı IX. Louis hakkında kararlar almak oldu. IX. Louis Fariskur Muharebesi'nde de esir düşmüştü ve Mansure'de tutuklu bulunmakta idi. Dizanteri hastalığına yakalanmış ve bir Arap hekim tarafından tedavi görmüş ve iyileştirilmişti. Haçlılar hala Dimyat kalesini ellerinde bulundurmaktaydılar. Esir Kralın salıverilmesi için 800,000 Bizans altını (Bezant) (500 000 Fransız altını livres tournois) fidye verilmesi ve Dimyat kalesinin Haçlılar tarafından terkedilmesi şart koşulmuştu.[42]

Esir kral ile koordinasyon Sultan Turanşah'ın azlettiği yardımcı sultan olan Emir Hüsamemeddin tarafından yapılmakta idi. Salıverilme şartlarını Kral IX. Louis kabul etmiş ve bu Dimyat'ta bulunan Haçlılar ordusuna bildirilmişti. Şecer-ud-Durr sultan ilan edildikten sonra 800.000 Bizans altının Dimyat'ta toplanmasının çok güç olacağı için şartlar değiştirildi. Haçlıların bu fidyenin iki taksitte ödemeleri kabul edildi. İlk taksit ödendikten sonra Kral serbest bırakılıp Dimyat'a gidecek ve Dimyat'ta bulunan tüm Haçlı ordusu ile birlikte Filistin'e çekilecek ve hemen fidyenin ikinci taksitini verecekti. Kral fidyesi Tapınak Şövalyelerinden avansla borç alınarak ödendi. Dimyat'tan ilk taksit gelince Kral ve diğer Haçlı esirler serbest bırakıldı ve Dimyat'a gittiler. 8 Mayıs 1250'de Kral IX. Louis yanında 12.000 savaş esiri olmuş ve kurtarılmış Haçlı asker ve Dimyat'taki orduda kalanlar ile Dimyat'tan ayrıldı ve Filistin'e Akka'ya döndü.[42][43]</ref>.

Hükümdarlığına karşı çıkmalar

değiştir

Şecer-üd-Dürr'un Mısır'da iktidarı ele alması ve Mısır Eyyubileri sülalesinin devlet iktidarından atılması Mısır'da fazla aksi tesir doğurmadı. Ama Haçlı ordusu komutanı Fransa Kralı IX. Louis'in esirlikten fidye vererek kurtulmasına itiraz edenler bulundu. Ama onun hükümdar ilan edilmesine en önemli karşı çıkmalar Şam'daki Suriye Eyyubileri ve Bağdat'taki Abbasi halifesinden geldi.

Sultan Turanşah'ın bir suikastla öldürülmesi ve yerine Şecer-üd-Dürr'un Mısır'a hükümdar olarak kabul edilmesi haberi Suriye'ye çabuk olarak yetişti. Suriye'de bulunan emirlerden Şecer-üd-Dürr'e biat etmeleri istendi; ama Suriye'deki emirler bunu kabul etmediler. Sultan yardımcısı olan Krak kalesi emiri ise Kahire'daki Şecer-üd-Dürr'e karşı isyan ettiğini ilan etti.[44] Suriyeli emirler bu ülkenin Sultanlığı'nı Eyyubiler sülalesinden olan Eyyubiler Halep Emir Nasır Yusuf'a verdiler. Buna karşılık olarak Mısır'daki idareciler Mısır'da bulunan ve Eyyubilere sadık olduklarını bildiren tüm emirleri tutukladılar.[45]

Diğer taraftan Bağdat'ta hala hüküm süren Abbasiler halifesi Mutasım bir kadın olan Şecer-üd-Dürr'ün bir müslüman ülkeye hükümdar olabilmesinin prensip olarak kabul edilemeyeceğini bildirdi. Halife Mutasım'ın Bağdat'tan Kahire'ye gönderdiği ileti şöyle idi:[46]

Eğer orada hükümdar olabilecek bir "erkek" yoksa biz size buradan bir "erkek" göndermeye hazırız.

Abbasi halifesinin Şecer-üd-Dürr'ü Mısır hükümdarı olarak kabul etmemesi ona destek sağlayan Bahri Memlûklular kliğine çok fena tesir yaptı. Mısır'daki devlet geleneğine göre Mısır hükümdarının meşru olarak kabul edilmesi ancak yeni Mısır hükümdarının Bağdat'taki Abbasiler Halifesi tarafından teyit edilmesi mümkün olmaktaydı. Mısır Sultanlarının dinsel hiçbir unvanları olmamakla beraber ve dinsel olarak tamamıyla bağımsız olmalarına rağmen, yeni sultanın Abbasi halifesi tarafından sultanlığının teyit edilmesi mutlaka gerekli olduğu kabul edilmekte idi.[47]

Mısır'da egemen olan Memlûklu emirler halifenin bu ısrarı üzerine bir başka çareye baş vurdular. Şecer-üd-Dürr sultanlıktan feragat ettiğini ilan etti. Bahri Memlûkluların en önemlilerinden olan ve "atabek" olan Emir Aybeg Şecer-üd-Dürr ile evlendi ve Aybeg Sultan olarak görevi üzerine aldı.[48]

Böylece resmen Şecer-üd-Dürr'ün sultanlığı sona erdi. Aynı zamanda Mısır'da Eyyubiler hanedanının da hüküm sürmesi de sona buldu. Yeni bir devlet olan Memlûklüler devleti kurulmasının ilk adımları atılmış oldu. Ama yeni Sultan olan Aybeg'in karısı olduğu için Şecer-üd-Dürr kocasına söz geçirebildikçe Mısır'da yine baş iktidar gücü olmaya devam etmekte idi.

Sultan Aybeg'le birlikte devlet idaresi ve ölümü

değiştir

Emir Aybeg Mısır hükümdarı olduğu zaman "Malik Muiziddin Aybeg" taht adını aldı. Sultan Aybek Eyyubi Sultanı Salih Eyyub'un şahsi kölesi idi ve bunu için "Salihiye Memlûkluları" kliği adını alan dört emirle birlikte (Farisseddin Aktay, Baybars Bundukdari, Seyfeddin Kutuz ve Bilban El-Rasidi ile) Mısır'ı idareye başladı.[49]

Sultan Aybeg Bağdat'taki halifeyi tatmin etmek için Halifenin Mısır'da temsilcisi olduğunu ilan etti. Suriye Eyyubilerinin tatmin etmek ve yönetimin meşruluğuna işaret etmek için Eşref Musa adli, Sultan Kamil bin Adil'in torunu olup Eyyubiler sülalesinden olan 6 yaşında bir çocuğu Kahire'de göstermelik olarak ismen Eyyûbiler Mısır Sultanı olarak ilan etti. Bunu sağlamak için Mısır Sultanı ilan edilmiş olan Memlûklu Aybeg bir hafta gibi geçici bir süre için sultanlıktan ayrıldı. Fakat sonra Aybeg "ortak hükümdar" olarak Eşref Musa'nın dört yıllık hükümdarlığı boyunca fiilen Mısır'ı yönetti.[50]

Suriye Eyyûbileri bundan tatmin olmadılar. Eyyûbiler, Suriye Sultanı Nasır Yusuf komutası altında Suriye ordusu ve diğer Eyyûbiler hükûmet idarecilerinin orduları Mısır'a saldırıp Kahire'ye ilerlemeye koyuldular. Kahire'den gelen Memlûklu emirler komutasındaki Mısır ordusu ile Kahire dışında "Salihiye Muharebesi" adlı bir muharebe yapıldı. Memlûklu ordusu galip çıktı ve Suriye Eyyûbiler ordusunu yenerek geri püskürttü. Sonraki "Kora Muharebesi" ile Mısır Memlûkluları ordusu Suriye Eyyûbileri tekrar yenip Mısır'dan attı. Sonraki birkaç yılda arazilerini genişletip Filistin ve Suriye'nin güney kısımlarının idaresini ellerine geçirdiler. Suriye'de bulunan Eyyûbi hükümdarları, bir Memlûk ordusunun Suriye'yi istila etmesinden korkmaya başladılar.

Bağdat'taki Abbasiler halifesi bu sırada Moğolların kuzey ve kuzeybatıdan ilerlemesinden kuşkulanmaktaydı ve Memlûklu ile Eyyûbiler arasında bir barış sağlamak için barış müzakerelerine aracı oldu. Yapılan barış antlaşmasında Mısır Memlûkluları daha önceki Eyyûbiler Mısır Sultanlığından çok daha fazla araziyi idaresi altına almış oldu.

1254'te Sultan Aybeg'in Mısır yönetimine karşı bir içsel tehdit ortaya çıktı. Bahri Memlûkluları lideri olan Emir Fariseddin Aktay'ın ve ona bağlı olan emirler devlet içinde devlet olmakla Sultan Aybeg'in idaresine tehdit etmekteydiler. Son Eyyûbiler Mısır Sultanı olan Salih Eyyûb'un köleleri oldukları için "Salihiye Memlûkluları" adı verilen bu kliğin başı Emir Fariseddin Aktay idi. Emir Fariseddin Aktay Eyyûbiler Hama Emiri Mansur'un kız kardeşi olan yeni eşi ile Kahire kalesinde yaşamak için Aybeg'den izin istedi. Sultan Aybeg, Emir Aktay'ın bu evlilikle kendini meşru Eyyûbiler Sultanı olarak ilan edeceğinden korktu. Aybeg, Emir Seyfeddin Kutuz ve diğer Memlûklular bir komplo hazırlayıp Fariseddin Aktay'ı Sultanlık Sarayı'nda öldürdüler. Emir Fariseddin'in yakın arkadaşı olan Emir Baybars Bundukdarî, Emir Kalavun El-Alfi ve onlara bağlı olan Memlûklular, Karak'a, daha sonra Suriye'ye kaçtılar. Sultan Nasır Yusuf bunları Mısır'a geri göndermedi. 1255'te Suriye Sultanı Nasır Yusuf tekrar Mısır sınırına Suriye ordusunu gönderdi ve bu ordu içinde Mısır'dan kaçan "Salihiye Memlûklar" kliği üyeleri de bulunmaktaydı. Bu ordu da Sultan Aybeg'in Mısır ordusu tarafından mağlubiyete uğratıldı.

Sultan Aybeg Suriyeli Eyyûbilere karşı savaşmakta iken devlet idaresi Şecer-üd-Dürr elinde kaldı. Fakat Şecer-üd-Dürr ile kocası Sultan Aybeg'in arası bozulmaya başladı. Şecer-üd-Dürr'ün devlet idaresinde aldığı kararları ve sonuçları kocasından sakladığı iddia edilmektedir. Sultan Aybeg'in, Şecer-üd-Dürr'den önce "Umm Ali" adli bir karısı bulunmakta idi ve bu kadından Mansur Ali adlı bir oğlu vardı. Şecer-üd-Dürr, kıskançlıktan olacak, kocasını bu eşinden boşanmaya zorladı.

1257'de Sultan Aybeg özellikle Suriye'ye kaçmış olan Memlûklulara karşı bir ittifak kurmak için Eyyûbiler Musul Emiri Bedreddin Loalo'nun kızı ile evlenmeye karar verdi.[51] El Makrizi'nin bildirdiğine göre Bedreddin Loalo, Sultan Aybeg'e karısı Şecer-üd-Dürr'ün Şam'daki Eyyûbiler Suriye Sultanı Nasır Yusuf ile mektuplaştığını ve ona hediyeler göndererek Aybeg'i öldürüp Sultan Nasır Yusuf'la evlenip onu Eyyûbiler Sultanı yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini Sultan Aybeg'e söyledi. El-Makrizi'ye göre, bunu öğrenen Sultan Aybeg Şecer-üd-Dürr'ü öldürtmeye karar vermişti.[52]

Yine El-Makrizi'ye göre Şecer-üd-Dürr kocası Aybeg'in kendini öldürteceğini hissedip ve sultan yaptığı kocasının kendine büyük bir ihanette bulunmasından daha önce davranmıştı. Sultan Aybeg bir akşam hamama gitmişken hizmetçilerine sultanı öldürme emrini vermişti.[53] El Makrizi'ye göre Sultan Aybeg, hizmetçilerin kendini öldüreceklerini anlayınca karısı Şecer-üd-Dürr'den yardım istemiş ve o da kocasının öldürülmesini durdurmaya yeltenmiştir. Ama bu sırada Muhsin El-Corgi adlı bir hizmetçi "Eğer onu sağ bırakırsan hem bizi hem de seni öldürür" diye bağırınca hizmetçilerin onu öldürmelerine karışmamıştı.[54] Öldürüldüğü zaman Sultan Aybeg Mısır'ı yedi yıl yönetmişti.

Ertesi gün Şecer-üd-Dürr Sultan Aybeg'in o gece beklenmedik bir şekilde hamamda öldüğünü bildirmiştir. Fakat Sultan Aybeg'in emirler kliği olan Emir Seyfeddin Kutuz'un başa geçtiği ve ismini ölü sultan Muizziddin Aybeg'den alan "Muizziye Memlûkluları" kliği buna inanmamıştır. El-Makrizi'ye göre Şecer-üd-Dürr, ölü kocasının yüzük taşıyan parmağını kestirmiş ve bunu İzzeddin Aybeg, El-Halebi'ye gönderip onun Mısır Sultanı olmasını istemiştir ama bu kişi bunu kabul etmemiştir.[55] İbni Taghri'ye göre ise; Şecer-üd-Dürr ölü kocasının yüzük taşıyan kesik parmağını önce İzzeddin Aybeg'e, sonra El-Halebi'ye ve sonra Emir Cemalleddin İbni Aydgudi'ye göndermiş ve her ikisi de Mısır Sultanı olmayı kabul etmemişlerdir.[56]

Muizziye Memlûkluları kliği Şecer-üd-Dürr ve onun hizmetçilerini tutuklamaya almışlardır. Hizmetçiler işkence yapılınca suçlarını itiraf etmişlerdir. Şecer-üd-Dürr de Muizziye Memlûkluları kliği tarafından öldürülmek istenmiştir ama Salihiye Memlûkluları kliği onu korumuştur. Şecer-üd-Dürr Kahire kalesinde Kamil Bin Adil zamanında yaptırılmış olan Kızıl Kule'de tutuklanmaya alınmıştır.[57]

Muizziye Memlûkluları kliğinin, özellikle Emir Seyfeddin Kutuz'un, ağırlıklarını koyması dolayısıyla Sultan Aybeg'in birinci karısından oğlu olan Mansur Ali 13 yaşında Memlûklu Sultanı olarak tahta çıkartılmıştır.[58]

Genç sultan, annesi "Umm Ali" tahriki olacak annesine babasının ölümünün intikamını almak için izin verdiği kabul edilmektedir. Genç sultanın annesi, köleleri ile birlikte Şecer-üd-Dürr'ü Kızıl Kule'den çıkardıkları; onun elbiselerini soydukları ve çıplak eski Malike'yi ellerinde sopalar ve kırbaçlarla döverek öldürdükleri bildirilmektedir. Ertesi gün Şecer-üd-Dürr'ün çıplak dövülmüş cesedi Kahire Kalesi yakınlarında bir hendekte bulunmuştur.[59] Sultan Aybeg'in ölümüne sebep olan Muhsin El-Corgi ve 40 hizmetçi de idam edilmişlerdir.[60]

Şecer-üd-Dürr Kahire'de İbni Tolun Camii yakınlarında bulunan bir türbeye gömülmüştür. Bu türbenin mimarisi İslam mimarisinin en iyi örneklerinden biri olduğu kabul edilmektedir. Türbe içinde bulunan mihrap Konstantinopolis'ten özel olarak getirilen mozaik ustaları tarafından yapılmış bir "hayat ağacı" mozaiğini göstermektedir. Türbe içindeki tahtadan lahitinin etrafında bulunan küfi kitabe de, bazı yerlerinde hasara uğramakla beraber, gayet güzel yazı ve kakma sanatkarlığı örnekleridir.

Mısır folklorunda Şecer-üd-Dürr

değiştir

Şecer-üd-Dürr Mısır'da uzun yıllar boyunca halk folklor eseri olarak yazılmış olan "Sırat El-Zagir Baybars" adlı destanın kahramanlardan biriydi. Bu destan binlerce sayfaya varmaktadır. Kahire'de 1923'te basılmış bir edisyonu 15.000 sayfa olmuştur. Bu eser hazırlanmaya Memlûklular döneminin başlarında başlanmış ve Osmanlı Devleti'nin Mısır'ı idare döneminde esere ekler yapılmıştır ve son halini bu dönemde almaya başlamıştır. Bu destan kısmen gerçek kısmen hayali olup Mısır'ın alelade halkının Baybars ve Şecer-üd-Dürr'e olan gayet derin merakını ve onların hayatının asırlarca halkın devamlı ilgisini çektiğini göstermektedir. Bu destanın hayali kısmına göre Şecer-üd-Dürr'e verilen isimle, "Fatma Sarajat-el-Dürr" Halife Muktedir'in kişidir. Halife Muktedir döneminde Bağdat'tan hükmettiği arazilere Moğollar istila için hücum etmişlerdir.[61] Sarajat-e-Dürr ismi babasının ona incilerle kaplı elbiseler giydirmesinden ortaya çıkmıştır. Sarajat-el-Dürr Mısır Kraliçesi olmayı arzu ettiği için babası Salih Eyyûb ile evlendirerek kızını, Mısır Kraliçesi yapmıştır. Salih Eyyûb Mısır'da iktidarda kalmak için halifenin kızı veya evlatlığı ile evlenmiştir. Baybars çocukken köle olarak Mısır'a getirildiğinde Sarajat-el-Dürr onu çok sevmiş ve ona kendi çocuğu gibi bakıp büyütmüştür. Aybak el-Türkmeni bir kötü niyetli adamdı ve Mısır'a, ülkenin yönetimini Sarajat-el-Dürr ve kocası Salih Eyyûb'un elinden almak için gelmiştir. Sarajat-el-Dürr Aybak'ı bir kılıçla öldürmüştür ama onun oğlu tarafından kovalanmış ve ondan kaçarken kale sur duvarından düşüp ölmüştür.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Adına basılmış olan sikkelerde ismi 'Sacarat el-Dürr' olarak verilir. Mahdi, Shafik, (2008) Mamalik Misr ve Alsham, Beyrut:Aldar Alarabiya (Arapça)
  2. ^ Resmî belgeleri ve Sultan buyruklarini "Validat Halil" ismi ile imzaladığı bildirilir. "Halil'in Annesi" olarak Eyyubiler Sultani Salih Eyyub'dan olan ve olmuş olan oğlu Halil'in ismine izafetendir. (Ebu Fida Yil H. 648/say.:66-87) (El-Makrizi Cilt.1/say.:459)
  3. ^ Gülay Çalık, “Sultan Baybars ve Haçlılarla Mücadelesi” sh.: 13, 13
  4. ^ Bazı tarihçiler Şecer-üd-Dürr'u birinci Memlûk Sultanı olarak kabul ederler. Şayyal, Cilt:2 /say.:115)
  5. ^ El-Makrizi Şecer-üd-Dürr'ü Türk asıllı birinci Memlûk Sultanı olarak tasvir etmektedir. "Bu kadın, Şecer-üd-Dürr, Mısır'da hükümdarlık yapan birinci Türk Memlûk Sultanı'dır" El-Makrizi, Cilt:1/say.:459
  6. ^ İbni İyas, Şecerüddür'ü Eyyubiler hanedanından olarak kabul eder. (İbni İyas, say.89)
  7. ^ Bir modern Avrupalı tarihçi olan Fage tartışmalı durumu şöyle ifade etmektedir: "Bu Sultana Şecer-üd-Dürr'un son Eyyubiler hanedanından mı yoksa ilk Memlûklu sultanı mı olduğuna karar vermek gayet zordur; çünkü hem kaybolmakta olan bir hanedana ve hem de ortaya çıkmaya başlayan yeni sultanlık hanedanına yakın ilişkileri bulunmaktadır" (Fage say.6)
  8. ^ El-Makrizi Cilt:1/say.:459, İbni Taghri Cilt:6/say:.102-273) ve Ebu Fida (Yıl H.655/say.:68-87) onun Türk asıllı olduğunu belirtirler. Fakat El Makrizi ve Ebu Fida bazı diğer tarihçilerin onun Ermeni asıllı olduğunu söylediklerini de açıklarlar.
  9. ^ Yürekli, Tülay (2011), "The Pursuit of History " International Periodical Research Series of Adnan Menderes University, No.6,say. 335, Online:[1] 15 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 21 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2020. 
  11. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 25 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2020. 
  12. ^ a b "fmg.ac". 18 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2020. 
  13. ^ a b (Al-Maqrizi, p. 459/vol.1) – (Ibn Taghri,p.102-273/vol.6)- (Abu Al-Fida, pp.68-87/Year 655H)
  14. ^ a b Dr. Yürekli, Tülay (2011), The Pursuit of History (International Periodical Research Series of Adnan Menderes University), Issue 6, Page 335, The Female Members of the Ayyubid Dynasty,
  15. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say. 459
  16. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.419 , Ebu'l Fedaa, Yıl H.655/say:68-87, İbni Taghri Cilt:6/say.102-27, Sayyal C:2/say.116
  17. ^ İbni Taghri, Cilt:6/say.:102-273. El Makrizi Cilt:1/say.:405. El Makrizi bu doğumun tarihini H.638 (M. 1240) olarak vermektedir.
  18. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say. 397-398
  19. ^ Bazı tarihçiler bu IX. Louis'in Haçlı Seferi'nin Mısır'a yönelme planının Sicilya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru olan II. Friedrich tarafından Salih Eyyub'e iletildiğini bildirirler. (Şayyal, Cilt:2/say.95)
  20. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.:438-439 , (Ebu'l-Fedaa, Yıl H.647/say.:66-87
  21. ^ Şayyal, Cilt:2/say:97
  22. ^ El-Makrizi, Cilt:2/say.:439-441) , (Ebu'l Fedaa, Yıl H.647/say,:68-87), Şayyal, Cilt:2/say.98
  23. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.:444/
  24. ^ İbni Taghri, Cilt:6/say.:102-273 El-Makrizi, Cilt:1 /say.445
  25. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.441
  26. ^ Ebu'l-Fedaa, Yıl H.647/say,:68-87, El-Makrizi, Cilt:2/say.:.444
  27. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.:444
  28. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.:444-445
  29. ^ Şayyal Cilt:2/say.98/
  30. ^ Kasım, s.18
  31. ^ El-Makrizi'ye göre 1500 Haçlı askeri bu şehirde öldürüldü. El-Makrizi, Cilt.1 /say.448
  32. ^ Haçlı kronik-tarihçi Matthew Paris'e göre çembere alınıp eritilen bu Haçlı birliğinden sadece 2 Tapınak Şövalyesi ve 1 Hospitalier şövalye ve 1 düşük rütbeli asker kendilerini kurtarıp geriye dönebilmişlerdir. (Matthew Paris, Louis IX.'s Crusade. cilt.5/say.147 )
  33. ^ Sadavi, say.12
  34. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say. 449-450/
  35. ^ Ebu El-Fida, Yıl H. 648/say.66-87)
  36. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.457)
  37. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say. 457; İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273)
  38. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.457) ve (İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273/ )
  39. ^ Turanşah'ın suikaste gitmesi ayrıntıları günün Haçlılar kronikci-tarih yazarı Joinville'in eserinde bulunmaktadır. Jean de Joinville (ing. çev. Wedgwood, Ethel) (1906) The Memoirs of the Lord of Joinville: A New English Version ew York: E.P. Dutton and Co., Bölüm XV
  40. ^ Humphreys, R. Stephen,From Saladın to the Mongols: The Ayyübids of Damascus 1193-1260, s.303
  41. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.459/
  42. ^ a b Grousset, Rene (1936 yeni baş. 2006 ) Histoire des croisades et du royaume franç de Jérusalem - III. 1188-1291 L'anarchie franque, Paris: Perrin,‎ s.484-490 (Fransızca)
  43. ^ El-Makrizi, s.460/Cilt.1
  44. ^ Al-Makrizi, p.462/vol.1
  45. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.462-463
  46. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.464)
  47. ^ Şayyal, Cilt.1/say.115
  48. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.463
  49. ^ El-Makrizi, Cilt:1/say.:472
  50. ^ Şayyal, Cilt.2/say.115/ ; El-Makrizi, Cilt.1/say.464); İbni Taghri, say.103-273 ve Ebu El-Fida, Yıl: H. 652/say.68-87/)
  51. ^ El-Makrizi, cilt.1/say.49 ve İbni Taghri, cilt.6/say.102-273/ )
  52. ^ El-Makrizi, cilt. 1/say.493/
  53. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.493 ve Ebu El-Fida, Yıl H. 655/say.68-87 )
  54. ^ El-Makrizi, cilt.1/say,493
  55. ^ El-Makrizi, Cilt.1/ say.494
  56. ^ İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273 )
  57. ^ El-Makrizi, Cilt.1/say.495.
  58. ^ Ebu El-Fida, Yıl H.647/say.66-87/; El-Makrizi, Cilt.1/say.495. ve İbni Taghri, cilt.6/say.102-273
  59. ^ El-Makrizi, cilt.1/say.494 ve İbni Taghri, cilt:6/say.102-273
  60. ^ El-Makrizi, cilt.1/say.494/
  61. ^ Bazı verziyonlarda Sarajat-El-Dürr Halife Muktedir'in babası olan Kamil Billah'ın bir cariye kölesinden olan kızıdır ve Halife Muktedir tarafından evlatlık edinilmiştir.

Dış bağlantılar

değiştir
  • İslam Ansiklopedisi, Şecer-üd-Dürr makalesi.
  • Koperman, Kazım Yaşar (1989), Mısır Memluklüleri Tarihi, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, ISBN 9751704898
  • Yiğit, İsmail (2008), Memlükler, İstanbul: Kayıhan Yayınları, ISBN 9786055996024
  • Clot, André
    • (çev. Turhan Ilgaz) (2005), Kölelerin İmparatorluğu Memlûkların Mısır'ı, İstanbul: Epsilon Yayınları ISBN 9753317727.
    • (2009) L'Égypte des Mamelouks 1250-1517. L'empire des esclaves, Paris: Perrin ISBN 978-2-262-03045-2 (Fransızca)
  • Muir, William (2007) The Mameluke or slave dynasty of Egypt, 1260-1517 Piscataway, NJ: Görgias Press. ISBN 978-1-59333-697-4. (Birinci basım: Smith, Elder 1896) (İngilizce)
  • El-Makrizi, (1997) Al Selouk Leme'refatt Dewall al-Melouk, Kahire: Dar al-kotob (Arapça)
  • İbni Taghri, Ebu Muhsin, (1969) al-Nujum al-Zahirah Fi Milook Mısr ve el-Kahire Kahire: al-Hay'ah al-Mısreyah" (Arapça)
    • (İng. çev: William Poper) (1954) History of Egypt, 1382–1469 A.D. by Yusef., University of California Press (İngilizce)
  • Ibni Iyas, (2007) (ed. ve haz. M. Aljayar) (2007), Badai Alzuhur Fi Wakayi Alduhur, Kahire: Almisriya Lilkitab, ISBN 977-419-623-6 (Arapça)
  • Ebu'l-Fidâa, Muhtasaru Tarih il-Beşer (Constantinopolis, 2 Cilt 1869) (Kahire, 1909)
  • Şayyal, Jamal, (1266), Tarih Misr al-Islamiye, Kahire: Dar al-Maref, ISBN 977-02-5975-6 (Arapça)
Resmî unvanlar
Önce gelen:
'
 
Mısır Memlûk Sultanı

1250
Sonra gelen:
Aybeg