Akhyraous
Akhyraous, Balıkesir ilinin 15–20 km. güneyindeki, Hocakalesi denilen mevkide olduğu sanılmaktadır.[1]
Konum | Balıkesir, Bigadiç |
---|---|
Bölge | Misya |
Tarihçe | |
Kuruluş | M.S.11.yüzyıl |
Sit ayrıntıları | |
Kamusal erişim | Açık |
Günümüzde araştırmacılarca onun Mysia’da Makestos nehrine bakan bir konumda bulunduğu ve bugünkü Balıkesir’in yakınında olduğu kabul edilmektedir.[2]
Akhyraous ismi Prof. Dr. Bilge Umar'a göre Hellen dilinin çarpıtılmış bir sözcüğü olup bir anlamı yoktur. Luwi dilinden türetilerek Hellen diline uyarlandığını da düşünebiliriz.[1]
Yerleşim
değiştirBalıkesir Bigadiç ilçesinin doğusunda bulunan tepe üzerinde M.S.11.yüzyılda Bizanslılar tarafından yapılmış Achyraos Kalesinin kalıntıları bulunmakta ve temel kısımları görülmektedir. Yunan işgali döneminde karargah olarak kullanılan kalenin dış surları çok harap bir şekilde günümüze kadar gelebilmiştir. Antik kaynaklar ışığında kale, Haçlı Seferi sırasında Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa 1190'da buradan geçmiştir.[1]
Tarihçe
değiştirRamsay'a göre, Akhyraous, Hermos ile Kaikos vadilerinden Miletopolis ve Costantinople'a giden büyük yolun üzerinde yer alıyordu. Bu yol Balıkesir'den de geçmekteydi. Ramsay, Bizans Devrinde kentin sahip olduğu önem nedeniyle, bu noktada bulunmasına şüphe olmadığını savunmaktadır. Bu dönemde kent metropolislik mevkiine yükselmiştir. Robert, kentin ilk yerinin, Balıkesir'in güneyindeki Pamukçu kasabasının yanı başında bulunan “Hocakalesi” adı verilen kalıntıların bulunduğu yer olduğunu düşünmektedir. Bilge Umar'a göre Akhiraous, bugünkü Biga yakınlarında Salihli ve Alaşehir yönündeki İlkçağ ve Orta Çağ'da kullanılan yol üzerindedir. İlkçağ kentine ait kalıntılar günümüze kadar ulaşmamıştır.[1] Akhyraous antik yerleşimi, Bizans kaynaklarında ilk kez 812 yılında Studioslu Theodoros tarafından bir köy olarak anılır. Ancak 1139'da 2. Ioannes Komnenos tarafından, bölgenin ve yolların güvenliğini sağlamak üzere tahkim edilince önemli bir hale gelmiş görünmektedir. Tarihte aynı yıllarda ayrı bir sivil eyalet merkezi olarak da belirir. Aslında Akhyraous 1214 yılında Nymphaion antlaşmasıyla Latinlere bırakılmışsa da, Laskarislerin önemli bir kalesi olmuştur.[2] 1282'de VIII. Mikhael Palaialogos tarafından güçlendirilmesi onun 1302'de Türklerin eline geçmesini engelleyememiştir. 1304'te Katalanlar Bizanslılar adına burasını almışlarsa da kısa bir süre sonra kent Karasilere geri dönmüştür.[3] 1204-1220 yıllarında bir süre Latin egemenliğinde kalmış olan Akhyraous Batılılarca Esseron veya Sykheron olarak adlandırılmıştı ve kıyısında bulunduğu vadiye de Batılılar Vali is Ascratana demişlerdi.[4][5][6] İngiliz tarihçi Frederick William Hasluck Antik yerleşim önermesinden sonra bugün pek çok araştırmacı, Pamukçu yakınındaki kale kalıntısının Akhyraous olduğu konusunda anlaşmış görünmektedirler. 1910'larda burası Hoca Kalesi olarak tanınıyordu ve üzerinde bulunan tepeyi U şeklinde dolanan akarsuya da Hoca Deresi denilmekteydi. Bugün Koca Dere veya Kille çayı olarak bilinen bu nehir, genelde Simav çayı denen eski Makestos nehrinin bir koludur.[2]
Kaynakça
değiştir- ^ a b c d GÜN, Tekin (2021). DİRENEN TARİH Bir belgeselcinin gözünden Türkiye'deki Antik Bölge ve Kentleri-(2011 2020) MYSİA (MİSYA) (PDF). Türk Bilimi-(TURKS SCİENCE). s. 78.
- ^ a b c MERCANGÖZ, Zeynep (2004). Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Sempozyumu. Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü. ss. 49,50,51,. 8 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2022.
- ^ F. W. Hasluck, a.g.e. s. 90.
- ^ W. M. Ramsay, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, çev. M. Pektaş, İstanbul 1960
- ^ S. Vryonis, The Decline of Medieval Hellenism, London 1971
- ^ M. Angold, A Byzantine Government in Exile:1282