Aziz Antonius Manastırı

Mısır'da Kıpti Ortodoks manastır

Aziz Antonius Manastırı, Mısır'ın Doğu Çölü'nde, Kızıldeniz yakınlarında bir vahada bulunan Kıpti Ortodoks manastırıdır.

Aziz Antonius Manastırı
Temel bilgiler
Koordinatlar28°55′26″K 32°21′00″D / 28.92389°K 32.35000°D / 28.92389; 32.35000
İnançHristiyanlık
Mimari
Tamamlanma300

Kahire'den yaklaşık 334 km uzaklıkta bulunan manastır, dünyanın en eski manastırlarından birisi olarak kabul edilir. İlk Hristiyan keşişi kabul edilen Aziz Antonius'un takipçileri tarafından kurulan manastırın Kıpti tarihinde önemli bir yeri bulunmakla birlikte, bazı patrikler bu manastırdan seçilmiştir. Manastır ayrıca Hristiyan haccının uğrak merkezlerinden birisidir.

Varlıklı bir ailede MS 251 yılında Aşağı Mısır'da dünyaya gelen Antonius, henüz 8 yaşındayken yetim kalmıştır. Antonius'un hayatı hakkında bilinen hemen hemen bütün bilgiler İskenderiyeli Atanasius tarafından yazılan biyografik eser Vita Antonie'den gelmektedir. Biyografide okur yazar olmayan ancak yaşadığı ilke coğrafyadaki varlığıyla ilahi hakikate ulaşan kutsal bir insan olarak tasvir eder. Antonius'un hayatını tamamen tanrıya adamaya karar verdiği an, yine bu eserde aktarılmaktadır. Bir kilisede vaaz dinlemekte olan Antonius, o sırada Matta incilinde her şeyinizi bırakın ve tanrıyı arayın bölümünün okunması üzerine (Matta İncili: 19:21) hayatını tanrıya adamaya karar verir. 34 yaşına geldiğinde sahibi olduğu varını yoğunu bağışlayan ve dünyevi mal ve mülkten uzaklaşan Antonius, yalnızlık ve maneviyat yaşamak üzere Doğu Çölüne gitmeye ve orada yaşamaya karar verdi. Matta İncilinde duyduğu cümleleri kelimesi kelimesine uygulayan Antonius, bu sayede çölde asketik bir hayat sürmeye başladı. Çölde bulduğu küçük bir mağaraya yerleşen Antonius burada yoğun bir biçimde asketik yaşamını sürdürdü. Aziz Antonius'un ilk keşişlerden olmadığı bilinse de, onun davranışları birçok takipçi kazanmasına sebep oldu. Bu nedenle Aziz Antonius Hristiyan monastisizminin kurucusu kabul edilir.

Aziz Antonius'un ölümünün ardından takipçileri onun yaşadığı yerin etrafına yerleşmeye başladılar. Manastırın 361-363 yılları arasında Julianus döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Yerleşimde yalnızca ihtiyaç duyulan binalar inşa edilmişti. İzolasyon önemliydi ve buna uygun olarak keşişler Kutsal Liturji'nin yapıldığı ana yapıyı çevreleyen yalnız başlarına kalabildikleri hücrelerde yaşıyorlardı ve günlük yemeklerini basit bir yemekhanede birlikte yiyorlardı. Zaman geçtikçe çileci yaşam tarzı önem kaybetmiş, emniyetlerini sağlamak üzere birbirleri ile yakın ilişkiler kurmaya başlamışlardır. Antonius'un yaşam tarzını takip eden keşiş, bu sayede zamanla yalnızlığından sıyrılıp, günümüzde anlaşıldığı anlamıyla yavaşça komünel bir yaşam tarzında yaşamaya devam etmiştir.