Bâb-ı Âli Baskını

1913'te hükûmet binası olan Bâb-ı Âli'nin basılmasıyla yapılan askerî darbe
(Bâb-ı Âlî Baskını sayfasından yönlendirildi)

Bâb-ı Âli Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Ocak 1913 günü Enver Bey ve Talat Bey'in önderlik ettiği bir grup İttihat ve Terakki üyesi tarafından hükûmet binası Bâb-ı Âli'nin basılmasıyla yapılan askerî darbedir. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürülmüş, Sadrazam Kâmil Paşa'ya zorla istifası imzalattırılmıştır. Darbe sonrasında Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuş ve İttihat ve Terakki Partisi yönetime hakim hale gelmiştir.

Bâb-ı Âli Baskını
Baskının gerçekleştiğinin duyulmasının ardından Bâb-ı Âli'nin önünde artarak toplanan kalabalık.
Tarih 23 Ocak 1913
Yer Bâb-ı Âli, İstanbul
Sebep Birinci Balkan Savaşında yaşanan yenilgi.
Edirne'nin Bulgarlara bırakılacağı iddiası.
Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın yönetimde hakim hale gelmesi.
Yöntem Askerî darbe
Sonuç Kâmil Paşa Hükümeti düşürüldü ve yerine Mahmut Şevket Paşa hükûmeti kuruldu. Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürüldü.
Taraflar
Kâmil Paşa Hükümeti İttihat ve Terakki
Öne çıkan kişiler
Kâmil Paşa
Nâzım Paşa
Enver Bey
Talat Bey
Yakub Cemil
Baskının gerçekleştiğinin duyulmasının ardından Bâb-ı Âli'nin önünde artarak toplanan kalabalık.

1911 yılının son aylarında İttihat ve Terakki'ye muhalif Hürriyet ve İtilaf Fırkası kurulmuş, İstanbul'da yapılan ara seçimleri de kazanmıştır. İttihat ve Terakki bunun üzerine erken seçime gitmiş ve şaibeli olduğu iddia edilen 1912 seçimlerini kazanmıştır. Bunun üzerine Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı Halâskâr Zâbitân bir askeri muhtıra vererek Mehmed Said Paşa Hükûmeti'ni düşürmüştür. Ardından Ahmed Muhtar Paşa'nın sadrazamlığında tarafsız bir hükûmet kurulmuş fakat dört ay sonra Halâskâr Zâbitân'ın baskıları sonucu Ahmed Muhtar Paşa istifa etmiş ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı Kâmil Paşa Hükûmeti kurulmuştur.

Kâmil Paşa Hükûmeti döneminde Balkan Savaşları'nda yaşanan bozgun sonucunda Osmanlı, Balkanlardan tümüyle çekilmek zorunda kalmıştı. İttihat ve Terakki, hükûmetin Edirne'yi de Bulgarlara teslim edeceğini öne sürerek halkı kışkırtmış ve Bâb-ı Âli Baskınını düzenlemiştir. Baskına Enver Bey, Talat Bey, Yakub Cemil, Mustafa Necip, Filibeli Hilmi, Sapancalı Hakkı ve Mithat Şükrü Bey aktif olarak katılmış, çok sayıda İttihatçı da Bâb-ı Âli'nin çevresine yerleştirilmiştir.

Baskının nedenleri

değiştir
 
Enver Bey, Kamil Paşa'yı istifaya zorluyor.

Baskının Birinci Balkan Savaşı'nın yaşandığı dönemde Osmanlı Hükûmeti'nin başında bulunan Kâmil Paşa'nın savaştaki başarısızlık ve uluslararası baskılar sonucunda tarihî başkent Edirne'yi Bulgarlara bırakacağı endişesiyle yapıldığı konusunda bir görüş birliği vardır.[1][2] Kâmil Paşa ve kabinesi baskının yapıldığı günlerde Balkan devletleri ile ateşkes yapmış ve sorunu siyasi yollarla çözmeye çalışmıştı. Bulgarlar, Osmanlı Ordusu'nun Edirne'yi boşaltmasını ve kentin teslim edilmesini istemiş, İttihat ve Terakki Kâmil Paşa Hükûmeti'nin Edirne'yi teslim edeceği propagandası ile halkı kışkırtmış ve darbe yapmıştır.[3][4]

Arka plan

değiştir

Sopalı seçimler ve sonuçları

değiştir

21 Kasım 1911 tarihinde İttihat ve Terakki muhalifleri tarafından Hürriyet ve İtilaf Fırkası kurulmuş, kısa sürede yetmiş mebusu bünyesine almış ve kuruluşundan yirmi gün sonra İstanbul'da yapılan ara seçimi tek oy farkla kazanmıştır.[5][6] İktidarda yer alan İttihat ve Terakki, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın ara seçimlerden bir yıl sonra yapılacak olan Meclis-i Mebûsan seçimlerinde başarılı olma ihtimalini görmüş ve bir takım tedbirler almıştır. Yeni kurulan Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın yeterince örgütlenebilmesine fırsat vermeden bir erken seçime gitmek isteyen İttihat ve Terakki, şaibeli olduğu iddia edilen yollarla V. Mehmed'in Meclis-i Mebusan'ı feshetmesini sağlamış, Nisan 1912'de yapılan erken seçimleri de açık ara farkla kazanmıştır.[7] "Sopalı seçimler" adıyla anılan ve muhalif milletvekili adaylarının dövülmesi gibi olayların da yaşandığı seçimlerde İttihat ve Terakki dışından yalnızca altı kişi meclise girmişti.[8]

Seçimi kaybeden Hürriyet ve İtilaf Fırkası, seçim öncesi ve sırasında yapılan şaibeleri bahane göstererek kanun dışı yollar aramaya başlamıştır. Bu sırada ordu içindeki haksızlıklardan ve askerlerin siyasete karışmasından rahatsızlık duyan bir grup subay, Halâskâr Zâbitân adlı silahlı bir örgüt kurmuş ve Rumeli'de dağa çıkmıştır.[9] Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı olan grup İstanbul'da bir dizi karışıklık çıkarmış, İttihat ve Terakki muhalifi olması nedeniyle de bir başka muhalif Prens Sabahattin'in desteğini almıştır.[10] Gazetelerde sert bildiriler yayınlayan ve Askerî Şura'ya muhtıra veren Halâskâr Zâbitân, Sadrazam Mehmed Said Paşa'nın istifa etmesine neden olmuştur.[11][12]

Büyük Kabine

değiştir
 
Fransız Le Petit Journal'ın ilk sayfasında yer alan Nâzım Paşa'nın öldürülüşü illüstrasyonu.

21 Temmuz 1912'de Ahmed Muhtar Paşa'nın sadrazamlığında partiler üstü bir hükûmet kurulmuştur.[13] İçerisinde üç eski sadrazam bulunduğundan dolayı "Büyük Kabine" adı verilen kabine içerisinde hiç İttihat ve Terakki üyesi olmaması sebebiyle yeni hükûmetin Meclis-i Mebusan'ı dağıtacağı dedikoduları baş göstermiştir.[12][14] Temmuz 1912'de Halâskâr Zâbitân, Meclis-i Mebusan Başkanı Halil Bey'e bir tehdit mektubu göndererek meclisin 48 saat içerisinde dağılmasını istemiştir.[15] İttihat ve Terakki çoğunluklu Meclis-i Mebusan bu tehdidi kınamıştır.[16] Fakat Sadrazam Ahmed Muhtar Paşa, Meclis-i Âyan'dan geçirdiği yasanın sağladığı kolaylık ile 5 Ağustos 1912'de padişahın iradesiyle Meclis-i Mebusan'ın dağıtılmasını sağlamıştır.[17] Meclisin dağıtılmasıyla birlikte sıkıyönetim ilan edilmiş, I. Balkan Savaşı'nın başlaması ve alınan kötü sonuçlar nedeniyle Ahmed Muhtar Paşa istifa etmiştir.[18]

Kâmil Paşa Hükûmeti ve darbeye giden süreç

değiştir

Birinci Balkan Savaşı'nın patlak verdiği dönemde Britanya ile iyi ilişkileri olan Kâmil Paşa'ya 29 Ekim 1912'de hükûmet kurma görevi verilmiştir. Osmanlı Ordusu'nun Balkan devletleri karşısında yenilgiler almasıyla hükûmet bir çıkmaza girmiş, üç aydır işgal altında bulunan Edirne'nin daha fazla direnemeyeceğinin anlaşıldığı günlerde başkentin İstanbul'dan Anadolu'ya taşınması da konuşulur olmuştur.[19] Keza Bulgar Ordusu İstanbul'a çok yakınlarda, Çatalca'daydı.[20] Savaş bu aşamada iken hükûmet Balkan devletleriyle ateşkes yaparak Londra'da masaya oturmuştur. Büyük devletler, 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması'nın 23. maddesini öne sürerek bir Rumeli Eyaleti'ne bağlı bir birim olan Bulgaristan'ın içişlerine karışmaya başlamışlardır. Britanya, Fransa, İtalya ve Rusya Bâb-ı Âli'ye bir nota vererek Edirne'nin Bulgaristan Krallığı'na ve Ege adalarının kendilerine bırakılmasını istediler. Balkan Savaşları'nın ilk evresinde ordunun yaşadığı bozgunlar nedeniyle Kamil Paşa Hükûmeti Londra Konferansı'nda önerilen Midye-Enez sınırını kabule yanaşmakla birlikte Edirne'yi Bulgarlar yerine uluslararası bir komisyonun yönetimine bırakma taraftarıydı.[1]

Yunanistan'ın Selanik'i ele geçirdiği kasım ayından itibaren birçok İttihat ve Terakki üyesi tutuklanıp Anadolu'ya sürülmüş, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ise kendi içerisindeki iktidar kavgaları nedeniyle dağılmanın eşiğine gelmiştir.[21] Bu durumdan kurtulmak isteyen Hürriyet ve İtilaf Fırkası, hükûmetten üyelerine önemli görevler talep etmiş fakat bu talepleri hiçbir zaman kabul edilmemiştir.

İttihat ve Terakki kendilerine uygulanan baskıcı tutumdan dolayı, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ise kendilerini yok saymalarından dolayı Kâmil Paşa Hükûmeti'ne karşı darbe hazırlıklarına başlamıştır. Ayrıca İttihat ve Terakki ile Kâmil Paşa arasında 24 Temmuz 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilânı sonrasındaki süreçten kalma bir anlaşmazlık bulunmaktaydı. Bu süreçte Kâmil Paşa, İttihat ve Terakki üyelerini devlet işlerinden uzak tutmak, içerisinde çokça İttihat ve Terakki üyesi bulunan ordunun da siyasete karışmasını engellemek için birtakım girişimlerde bulunmuştu.[22] Bu nedenle İttihat ve Terakki, Kâmil Paşa'dan haz etmemekteydi.[23]

Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın darbe hazırlıklarına hangi tarihte başladığı bilinmemekle birlikte, İttihat ve Terakki'nin darbe kararını 14 Ocak 1913 tarihinden önce aldığı bilinmektedir.[24] Her iki siyasi hareket de darbe sonrasında Kâmil Paşa, döneminin Harbiye Nazırı Nâzım Paşa'ya yeni oluşturulacak hükûmette görev vermeyi planlıyordu.[24] Talat Bey, baskından daha sonraları Nâzım Paşa'ya sadrazamlık teklif ettiklerini açıklamıştır.[24]

Baskın günü

değiştir
Bâb-ı Âli Baskını zaman çizelgesi
14:30Enver Bey Bâb-ı Âli'ye doğru yola çıkıyor
14:45Ömer Naci halkı kışkırtmaya başlıyor
14:50Kalabalık Bâb-ı Âli'nin önüne ulaşıyor
15:00Enver Bey ve beraberindekiler sadaret binasına giriyor
15:02İttihatçı Mustafa Necip ve Harbiye Nazırı Yaveri Ohrili Nâfiz Bey öldürülüyor
15:03Nâzım Paşa gürültüyü duyup odasından çıkıyor
15:05Nâzım Paşa Yakub Cemil tarafından yakın mesafeden vurularak öldürülüyor
15:08Kâmil Paşa'ya istifası imzalattırılıyor

23 Ocak 1913 günü saat 14:30'da Sapancalı Hakkı, Menzil Müfettişliği'nde bekleyen İttihat ve Terakki'nin üst yöneticilerinden Binbaşı Enver Bey'e gelerek baskın için her şeyin hazır olduğunu bildirdi. Enver Bey bu haberi aldıktan sonra kendisi için bekleyen beyaz ata binerek Nuruosmaniye'den Bâb-ı Âli'ye doğru yanlarında İzmitli Mümtaz ve Filibeli Hilmi ile yol almaya başladı.[25] Bu arada Talat Bey de bir grup İttihatçıyla beraber Bâb-ı Âli'ye gidiyordu. Enver Bey, Nafıa Nezareti binasının önüne geldiğinde Ömer Naci tarafından Edirne'nin Bulgarlara terkedileceği bahanesiyle halk Kâmil Paşa Hükûmeti'ne karşı kışkırtılmaya başlanmıştır.[25][26] Ömer Naci'nin konuşmaları etkisini göstermiş, Bâb-ı Âli'nin önü kısa sürede hükûmet aleyhine sloganlar atan kalabalıkla dolmuştu.[27] Ayrıca Bâb-ı Âli binası civarındaki önemli noktalara altmış kadar İttihatçı yerleştirilmişti.

Enver Bey yanındaki Yakub Cemil, İzmitli Mümtaz, Mithat Şükrü Bey, Talat Bey, Mustafa Necip, Filibeli Hilmi ve Sapancalı Hakkı ile beraber Bâb-ı Âli'ye girmiş, gürültüleri duyan Sadaret Yaveri Ohrili Nâfiz Bey darbecilere ateş açmış fakat hiçbirinde isabet bulamamıştır.[25] Yaralanan Nâfiz Bey yaver odasına sığınmış, kendisinin ardından odaya giren Mustafa Necip'i ise tek kurşunla öldürmüş fakat kendisi de Mustafa Necip'in silahından çıkan kurşunlarla ölmüştür.[25][28] Celâl Bayar'ın anılarına göre duyduğu silah sesleri üzerine odasından çıkan Nâzım Paşa, Enver Bey ve yanındakileri "Ne oluyor! Aklınızca Sadaret'i mi basmaya geldiniz? Haddinizi biliniz..." sözleriyle uyarmış, Enver Bey ise Nâzım Paşa'yı askerî usulde selamlayarak niyetini anlatmaya başlamıştı.[29] Bu sırada Yakub Cemil, paşanın arkasından yaklaşarak sağ şakağına doğru ateş etmiş ve Nâzım Paşa'yı öldürmüştü.[29][30] Enver Bey, Yakub Cemil'e hiddetle çıkışmış fakat "Bu adamlara başka türlü laf anlatılmaz..." cevabını almıştı.[29] Ali Fuat Türkgeldi'ye göre ise Nâzım Paşa odasından çıktığında Enver Bey ve beraberindekilere "Pezevenkler! Siz beni aldattınız. Bana verdiğiniz söz böyle miydi?" diye çıkışmış ve bu sırada vurulmuştur.[27] Daha sonraları Talat Bey de Nâzım Paşa'yı kastederek "Biz ona sadaret teklif ettik." demiştir.[31]

Olayın ardından Enver Bey ve Talat Bey, Kâmil Paşa'nın odasına girerek silah zoru ile istifasını yazdırmış; Enver Bey yola çıkarak istifa mektubunu saraya bizzat götürmüştü.[32] Kâmil Paşa'nın imzaladığı istifa mektubunda şunlar yazılıydı:

Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Padişahî

Ahali ve cihet-i askeriyeden vuku bulan teklif üzerine huzur-ı şahanelerine istifanâme-i acizanemin arzına mecbur olduğum muhat-i ilm-i âlî buyuruldukta ol babda ve katibe-i ahvalde emr-ü ferman hazret-i veliyyü'l-emr efendimizindir.

—10 Kânûn-i sânî 328, Sadrazam Kâmil[33]

Baskın sonrası

değiştir

Kâmil Paşa'nın istifası V. Mehmed tarafından aynı gün onaylanmış ve İttihat ve Terakki'nin baskısıyla sadrazamlığa Mahmud Şevket Paşa getirilmiştir.[34] Mahmud Şevket Paşa'nın tayin emrinde şunlar yazılıydı:

Vezir-i Maâlî-semîrim Mahmud Şevket Paşa

Kâmil Paşa'nın vuku-ı istifasına ve hâl ve mevki'in müstagni-i izah olan ehemmeyetine binaen mesned-i Sadaret'in mücerrebü'l iktidar bir zât uhdesine tevcîhine lüzûm görülüb sizin iktidar ve kîfayetiniz nezdimizde ma'lûm ve müsellem olduğundan hidmet-i Sadaret, rütbe-i sâmiye-i vezâret ve müşîrî ile uhdenize tevcîh kılınmış ve Meşihât-ı İslâmiye'ye de münasib bir zâtın intihâbı der-derst bulunmuşdur.

Hey'at-ı cedîde-i vükelânın teşkîliyle tasdikimize arzını irâde eylerim. Heman cenâb-ı Hakk muvaffak bi'l-hayr buyursun.

Âmin, bi-hürmeti Seyyidi'l-Mürselîn.

—10 Kânûn-i sânî 328, Mehmed Reşad[35][36]

 
Baskının ertesi günü Britanya Askerî Ateşesi Yarbay Frederick Tyrrell ile baskını gerçekleştiren Yarbay[37] Enver Bey.

Mahmud Şevket Paşa sadrazamlığındaki yeni hükûmet beklenenin aksine İttihat ve Terakki muhaliflerine karşı ılımlı bir tutum sergilemiştir. Bu ılımlı süreç 11 Haziran 1913 günü Mahmud Şevket Paşa'nın suikasta uğramasına[38] dek sürmüş, bu tarihten sonra ise İttihat ve Terakki muhaliflere karşı sert bir tutum sergilemeye başlamıştır. Enver Bey, Cemal Bey ve Talat Bey'in oluşturduğu triumvirlik benzeri bir yapıyla yönetilmeye başlanan Osmanlı İmparatorluğu'ndan eski Sadrazam Kâmil Paşa ve kabinesindeki Maliye Nazırı Abdurrahman Bey, Dahiliye Nazırı Ahmet Reşit Bey ile birlikte Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ve aralarında Ali Kemal'in de bulunduğu bir kısım muhalif sınır dışı edildiler. Savaşa girmek ve savaşı beceriksizce yönetmek gerekçesiyle Ahmed Muhtar Paşa ve Kâmil Paşa kabineleri aleyhine de soruşturma açılmıştır.

Darbe, cephede ise bir değişikliğe neden olmamıştır. Kâmil Paşa döneminde olduğu Edirne'yi Bulgaristan'a bırakma ya da savaşa devam etme seçeneklerinden birini seçmek zorunda olan İttihat ve Terakki savaşa devam etmiş fakat 30 Mayıs 1913 günü imzalanan Londra Antlaşması'yla Edirne'yi Bulgaristan'a bırakmak ve ağır barış koşullarını kabul etmek zorunda kalmıştır.

İttihat ve Terakki, I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğu adına yenilgiyle sonuçlanmasına dek 5 yıl 268 gün iktidarda kalmıştır. İttihat ve Terakki hareketi 1-5 Kasım 1918 Kasım tarihlerinde gerçekleşen son kongresi sonrası dağılmış, Teceddüt Fırkası adı altında siyasi varlığını sürdürmüştür.[39] Cemiyetin en önemli üç yöneticisi olan Talat Bey, Enver Bey ve Cemal Bey ise Avrupa'ya kaçmıştır.[40]

Etkileri

değiştir

İktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki, Mahmud Şevket Paşa'nın ölümünden sonra agresif bir tutum sergilemiş, İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra gözlemlenen çeşitli ve demokratik siyasi atmosferin yok olmasına sebep olmuştur.[41]

Popüler kültüre etkileri

değiştir

Baskın, 2010 yapımı Demokrasiyle Büyümek adlı belgeselde de incelenmiştir.[42]

Kaynakça

değiştir
Özel
  1. ^ a b Kuyaş 2013, s. 26.
  2. ^ Bardakçı, Murat (5 Kasım 2010). "Bâbıâlî Baskını değil, Lâle Devri!". haberturk.com. 2 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2013. 
  3. ^ Görgülü, İsmet (1993). On Yıllık Harbin Kadrosu 1912 - 1922 (Türk Tarih Kurumu Basımevi bas.). Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. ISBN 9751605059. 
  4. ^ Alan, Nagihan (23 Ocak 2013). "Bab-ı Ali Baskını 100 Yaşında". ihaber.istanbul.edu.tr. 27 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  5. ^ Birinci 1990, s. 84.
  6. ^ Burak, s. 307.
  7. ^ Alkan, Mehmet Öznur (Mayıs 1999). "Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Seçimlerin Kısa Tarihi" (PDF). setav.org. s. 50. 8 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2013. 
  8. ^ Kuyaş 2013, s. 28.
  9. ^ Aymalı, Ömer (23 Ocak 2013). "Modern dönemin ilk askeri darbesi: Bab-ı Âli baskını". dunyabulteni.net. 4 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  10. ^ "Liberaller bu yazıya kin kusacak". odatv.com. 23 Ocak 2013. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  11. ^ Birinci 1990, s. 164-177.
  12. ^ a b Dumont 1997, s. 56.
  13. ^ Lewis, Bernard (1991). Modern Türkiye'nin Doğuşu. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. 
  14. ^ Kuran 1945, s. 284.
  15. ^ Arar, İsmail (1986). Osmanlı Mebusan Meclisi Reisi Halil Menteşe'nin Anıları. Hürriyet Vakfı Yayınları. s. 160. 7 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2013. 
  16. ^ "Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi - Kırkyedinci İnikad" (PDF) (Osmanlı Türkçesi). Meclis-i Mebûsan: tbmm.gov.tr. 31 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2013. 
  17. ^ Kayalı, Hasan (1995). "Elections and the Electoral Process in the Ottoman Empire, 1876-1919" (pdf). International Journal of Middle East Studies. 27 (3). ss. 265-286. doi:10.1017/s0020743800062085. 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Aralık 2020. 
  18. ^ Bağcıoğlu, Fatih. "İttihat ve Terakki Üzerine Düşünceler-2". sizinti.com.tr. 18 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2013. 
  19. ^ Şimşir, Bilal. "Ankara'nın Başkent Oluşu". atam.gov.tr. 4 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  20. ^ "BALKAN HARBİ-DOĞU VE BATI ORDULARININ MUHAREBELERİ". ttk.org.tr. 10 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  21. ^ Kuyaş 2013, s. 32.
  22. ^ Burak, s. 304.
  23. ^ "II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ" (PDF). ait.hacettepe.edu.tr. 15 Aralık 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2013. 
  24. ^ a b c Kuyaş 2013, s. 33.
  25. ^ a b c d Vardar & Tansu 1960.
  26. ^ "Bab-ı Ali baskını 100 yaşında". bik.gov.tr. 23 Ocak 2013. 1 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2013. 
  27. ^ a b Türkgeldi 2010.
  28. ^ Kuran 1945, s. 299.
  29. ^ a b c Bayar 1967.
  30. ^ "THREE WERE SLAIN WITH NAZIM". The New York Times (İngilizce). 25 Ocak 1913. 16 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2013. 
  31. ^ Tektaş, Nazım. Sadrazamlar (2009 bas.). Çatı Kitapları. s. 711. ISBN 9758845977. 
  32. ^ Bayur, Yusuf Hikmet (1940). Türk İnkılâbı Tarihi. 2 (Maarif Matbaası bas.). Türk Tarih Kurumu Yayınları. 
  33. ^ Kuyaş 2013, s. 35.
  34. ^ Birinci, Ali. "Ahmet Bedevî Kuran: Jön Türklüğün Tarihçisi" (PDF). selcuk.edu.tr. s. 17. 17 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2013. 
  35. ^ Başbakanlık Osmanlı Arşivi, İrade Dosya Usulü İradeler Tasnifi, 190/71
  36. ^ Kuyaş 2013, s. 27.
  37. ^ "Yarbay". 21 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2021. 
  38. ^ Dumont 1997, s. 69.
  39. ^ Burak, s. 308.
  40. ^ Tunaya, Tarık Zafer (1986). Türkiye'de Siyasal Partiler. İstanbul: Hürriyet Vakfı Yayınları. ss. 14. 
  41. ^ Özipek, Berat (25 Ocak 2013). "Bab-ı Ali Baskını". gazetea24.com. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2013. 
  42. ^ "Bab-ı Ali baskını nasıl gerçekleşti?". zaman.com.tr. 2 Eylül 2010. 13 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2013. 
Genel