Beyaz Kale, Nobel ödüllü Türk yazarı Orhan Pamuk'un 1985 yılında yayımlanan romanının adıdır.[1] Roman, Batılı bir Hristiyan ile Doğulu bir Müslümanın 17'inci yüzyılda Osmanlı İstanbul'unda efendi ve köle olarak biraraya gelmelerini, bilimsel faaliyetleri sırasında gitgide kişisel ve kültürel kimliklerini kaybetmelerini, kısmen dostça ve kısmen gergin bir iş ilişkisi içinde gitgide daha da samimi olmalarını, nihayet en sonunda da kimliklerini değiştirerek birbirlerinin yerine geçmelerini anlatır.

Beyaz Kale
YazarOrhan Pamuk
TürRoman
Yayım1985 (ilk Baskı)

Hikâyesi

değiştir

Birinci bölümde Floransa ve Venedik'te astronomi, mühendislik ve resim eğitimi almış olan 23 yaşındaki birinci şahıs anlatıcının kadırgasıVenedik'ten Napoli'ye giderken bir Türk gemisi tarafından ele geçirilir. İstanbul'da başlangıçta surların inşası için köle olarak taş taşımak zorunda kalır. Hekim olduğunu söyleyerek yaralıları, hastaları tedavi eder, biraz para kazanır ve bazı ayrıcalıklardan yararlanır. Osmanlı devlet ricâlinden Sadık Paşa bunu öğrenir ve astımınıtedavi ettirir. Verilen ilaçların iyileştirici gücüne inandığı için kendini daha iyi hisseder ve bir süre sonra genç âlimi, oğlunun sadrazamın kızıyla düğünü için daha önce yapılan her şeyi geride bırakacak bir havai fişek gösterisi düzenlemesi için bir hocanın yanına yardımcı tayin eder.

İkinci bölümde, anlatıcı elde edeceği bir başarıdan sonra paşanın ülkesine dönmesine izin vereceğini umar ve efendisiyle birlikte roketler için yeni barut karışımları, rengârenk ateş çemberleri, püskürtme kaskadları ve sâir deneyler yapar. Haliç kıyılarında ve yoldan geçen karton gemilerin üzerinde kuleler ve dev ışıklı kuklalar inşa ederler ve bunları ejderha dövüşleri ya da şeytan yakılması gibi sahneleri canlandırmak için kullanırlar. On akşam boyunca bu gösteriler seyircileri memnun eder ve Paşa'yı da etkiler.

Henüz Osmanlı çağının gerisinde değildir yine henüz Avrupa Osmanlının çok ilerisinde değildir. Bulundukları coğrafyada desenleri farklı olsa da bilim adamları (bir diğer deyişle soru soranlar, sorularına bilimsel yanıt arayanlar) aynı hurafelerle başa çıkmak zorundadırlar. Hoca'ya göre; "İnsanlar aptaldır, bilime hakettiği önemi vermezler. Bilimden çok hurafeler ilgilerini çeker ve inanırlar.".

Kısa tutulmuş roman, zekice bir kurguya sahiptir. İnsanlar ve yerler her ne kadar iki yüzyıl öncesinde olsa da, okuyucu -hangi ülke, hangi kültürde yaşarsa yaşasın- bugünü ve bu yeri algılar. Bugünü ve bu yeri algıladıktan sonra Hoca'nın sorusuyla başbaşa kalır "Ben kimim?".

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Beyaz Kale". Yapı Kredi Yayınları. 20 Ocak 2024. 20 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2024.