Deli İbrahim (oyun)

Deli İbrahim, Turan Oflazoğlu’nun kaleme aldığı üç perdelik tarihi tiyatro oyundur. Yazarın, İktidar Üçlemesi başlığı altında yayımladığı 3 oyundan ikincisidir (Üçlemenin birinci yapıtı IV. Murat, üçüncü yapıtı Kösem Sultan'dır).[1]

Deli İbrahim
YazarTuran Oflazoğlu
Oyun serisiİktidar Üçlemesi
KonuTahta çıkmaya hazır olmayan bir padişahın yaşadığı dramı ve cinnet
TürTarihi oyun
Zaman ve mekân17. yy., İstanbul

Oyunda, tahta çıkmaya hazır olmayan bir padişahın yaşadığı dramı ve cinnet konu edinir. Üç perdeden oluşan oyunda birinci perde 7, ikinci perde 7, son perde ise, 8 sahneye ayrılmıştır.[1] Eser, yazara, 1967 yılı Türk Dil Kurumu En İyi Oyun Ödülü’nü getirmiştir.[2]

Oyun, 1967-1968 ve 1968-1969 sezonunda Ankara Devlet Tiyatrosu’nda; daha sonraki yıllarda Adana (1986-1987), İzmir (1995-1996) devlet tiyatrolarında sahnelendi.[3]

IV. Murat’ın saltanatı süresince bir kafeste yaşamaya mahkûm olan İbrahim, ruhî yapısıyla padişah olacak nitelikte bir kişi değildir ama Osmanlı devlet geleneğinin bir sonucu olarak IV. Murat'tan sonra tahta çıkarılır. İlk sahnede yapılan tahta çıkış töreninde şizofrenik yapısı kendisini gösterir. Sahnede bulunan herkes Sultan Murat’tan sonra böyle bir insanın padişah olmasını üzüntüyle seyrederler. Tahta çıkarken söylediği sözler onun, güç ve iktidar peşinde olmadığını gösterir ve bürokratların içini rahatlatır.

İkinci sahnede halkın IV. Murat’tan sonra tahta oturan İbrahim hakkındaki düşünceleri gözler önüne serilir. Sultan Murat gibi sert bir padişahın yerini İbrahim’in almasından kimileri memnun, kimileri endişelidir. Tütün, içki ve afyon yasağı kalkması ile artık halk kahvelerde toplanarak istedikleri gibi yaşamaktadır.

İbrahim’in devlet işlerindeki tecrübesizliğini sadrazamı Kara Mustafa Paşa kapatır. Yönetimde Kara Mustafa Paşa’nın etkili olması, Valide Sultan olan Kösem Sultan’ı endişelendirir. Oğlunun tahtta fazla kalamayacağını anlayarak bir an önce bir erkek evlat sahibi olmasını ister. Bunun için Cinci Hoca adlı büyücüden yardım alır. Korkular içindeki İbrahim’in cinsel gücünü kazanmasını sağlarlar.

İkinci perdede Kösem Sultan’ın birçok cariyeyi hizmetine verip İbrahim’in cinsel arzularını sürekli körükleyerek onu kontrolü altında tutmaya çalışmaktadır; bir yandan da Kara Mustafa Paşa’yı gözden düşürmeye çalışır. Kudretli sadrazam da kendi ruh dünyasında duygusal bir gerilim yaşamaktadır. Saray çevresinde aklı, sağduyuyu temsil eden, vatanı, devleti düşünen tek kişi olan sadrazam da bilinçaltında iktidarın cazibesine kapılmaktadır; tahtın babadan oğula geçmesini saçma bulur. İbrahim, annesinin kışkırtmaları sonucu sadrazamını azledip idam ettirerek kendi gücünü ispat etmeye çalışır. Bundan böyle devletin önemli noktalarına Kösem Sultan kendine sadık adamları getirir. Bu arada Turhan Sultan, tahta çıkacak erkek çocuğu dünyaya getirir.

Kösem Sultan, Hümaşah adlı cariye yüzünden tartıştığı oğlunun emri ile saraydan gönderilince daha serbest hareket etme ve daha kolay komplolar hazırlama olanağına kavuşur. İbrahim’in çevresini saran dalkavuklar onun cinnetini körüklerler; padişahın kadın düşkünlüğü iyice artar. Bu duruma tepkisini göstermeye cesaret eden Silahtar Yusuf Paşa idam edilir. İbrahim’in çılgınlığı cinnete dönüşürken Kösem Sultan, darbe hazırlıklarını tamamlar. Yeniçeriler saraya yürüdükleri sırada cariyesi Hümaşah Sultan, padişaha şehzadelerini öldürmesi için yalvarır. Ancak İbrahim, tahtını korumak için çocuklarını öldürmeyi kabul etmez. Akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle tahttan indirilen padişah, soytarısı ve Hümaşah Sultan ile birlikte bir hücreye kapatılır. Kösem Sultan, tahtın yeni sahibi Sultan Mehmet’e zorla İbrahim’in ölüm fermanını yazdırır ve oğlunun ölümünü seyreder.[1]

Oyun metninden

değiştir
Ben neyliyeyim böyle padişahlığı anne? Ülkeler, kıtalar benim olmuş neye yarar, rahat soluk alamadıktan, soluğa doyamadıktan sonra!

Yazarın görüşü

değiştir
Oyun, ağabeyi IV. Murat'ın ölümünün ardından tahta geçen Sultan İbrahim'in yaşadığı dramı konu alıyor. Sultan İbrahim,ağabeyinin ölümünün ardından, yaşayan tek şehzade olarak tahta oturtulmak istediğinde buna bir türlü inanamaz, karşı çıkar. Çünkü yıllarca öldürülme korkusu ile odasından çıkmadan/çıkarılmadan yaşamıştır. Annesi Kösem ve çevresinin ısrarı ile durumu kabullenerek tahta oturur. Ama geçmişte yaşadığı sarsıntılar yüzünden güven duygusunu yitirmiştir, sürekli güvensizlik halinde yaşamakta ve hükmetmekte zorlanmaktadır. Çözüm arayışları ise yine çevresi yüzünden sonuçsuz kalır.

Zamanla tamamen çevresindeki çıkarcıların kontrolü altına girer ve deli olarak nitelenmeye başlar. Oysa deliliğini kendine almamak ve nacizhane olarak birakmak istiyordu, kendince bir zorunluluktan ileri gelmektedir. Çılgınca davranmak, ´cinnetinden daha çılgın´ olmak zorundadır İbrahim, bir yandan, hayvanı eğitir gibi eğitmek zorundadır cinnetini. Tehlike içerden geliyor: düşman da kendisi, savunan da. Böylesi bir durum, elbette yeni bir savaş, yeni bir varoluş biçimini gerektirecektir.[2]

Oyun karakterleri

değiştir
  • Sultan İbrahim
  • Kösem Sultan
  • Şeyhülislam
  • Silahdar Yusuf (Paşa)
  • Kara Mustafa Paşa
  • Cinci Hoca
  • Soytarı
  • Hobyar
  • Kızlar Ağası
  • Turhan Sultan
  • Hümaşah Sultan
  • Şeyhülislam
  • Dilaşup, Cariye
  • Mustafa Ağa, Yeniçeri Ağası
  • Vezir Bektaş Ağa
  • Vezir Müslihittin Ağa
  • Vezir Mehmet Paşa
  • Bostancıbaşı Cellât Kara Ali
  • Cellât Hamal Ali
  • Cariyeler
  • İstanbullular
  • Avcı Mehmet
  • Ensen

Kaynakça

değiştir