Ekofeminizm, kadın hareketiyle çevre hareketinin eşitlik ve sömürü tartışmaları etrafında kesişimini içeren bir düşünce ve eylemlerdir.[1][2] 1968 sonrası gelişen yeni toplumsal hareketlerin iki önemli örneği olan bu ekoller, sonraki süreçte çeşitli eksenlerde birbirine yakınlaşmıştır. Teori ve pratik açısından birlikte ilerleyen bu hareket, çevre ve kadın hayatında erkek egemen düzenin yarattığı normallere karşı köklü değişiklikler yaratmak için çabalamaktadır.

Ekofeminist analiz, kültür, ekonomi, din, politika, edebiyat ve ikonografide kadın ve doğa arasındaki bağlantıları araştırır; doğanın ezilmesi ile kadınların ezilmesi arasındaki paralellikleri ele alır.[3][4]

Gelişimi

değiştir

Ekofeminizm, 1974'te Françoise d'Eaubonne tarafından kadınların dünyayı kurtarmak için önderlik edeceği ekolojik devrimin adı olarak ortaya çıkmıştır. Kadın ve doğa sorunlarının nedeni olarak erkek egemenliğini gören ekofeminizm Ynestra King tarafından 1976'da Toplumsal Ekoloji Enstitüsü'nde (Vermont-ABD) geliştirilmiştir. Rosemary Radford, Susan Griffin ve Carolyn Merchant önde gelen yazarlar olmasına rağmen 1970'lerde tutarlı bir teori oluşturamamıştır, 1980-Amherst, Massachusetts'te “Dünyada Yaşam ve Kadın” adlı konferansta hareket haline gelmiştir, nükleer ve silah karşıtı hareketlerde savunulmuştur. 1980'lerde aktivist gruplar ve konferansların etkisiyle, kültürel feministler kadın ve doğanın birlikte özgürleşeceği düşüncesiyle, ekofeminizme evrilmiştir. 1990'larda Vandana Shiva ve Maria Mies'in çalışmaları bu konudaki temel eserlerden biri olmuştur.[5]

Ekofeminizm zamanla Amerika, Kanada, Kuzeybatı Avrupa, Hindistan ve Avustralya'ya yayılmıştır.

Temel görüşleri

değiştir

Ekofeminizmin iki temel ilkesi vardır. Birincisi kadın ve doğanın birbirine tarihsel olarak yakın olduğu önermesidir. İkincisi ise ataerkil kapitalist sistemin kadının ve doğanın sorunlarından sorumlu olduğu tespitidir. Bunların dışında ekofeminizm içinde toplumsal eşitsizliklerin nedenlerini değerlendirme ve önerilen çözümler bakımından ekofeminizm başlıca dört ayrı kola ayrılmıştır; liberal, sosyalist ve kültürel ekofeminizm.

1980'li yıllara gelindiğinde kültürel ekofeminizm ve radikal ekofeminizm bu konudaki ayrışmanın iki temel başlığı olarak öne çıkmıştır. Kültürel ekofeminizme göre kadın ve doğa arasındaki bağ, kadınların biyolojik özellikleri ve toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkilendirilmektedir. Radikal ekofeministlere göre ise kadın ve doğa, ataerkilliğin aşağılamak ve hakimiyet altına almak için bir arada tutuğu, benzettiği kavramlardır.[6]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Aydın Cansaran, A. (2023). "KADIN VE DOĞA BAĞLAMINDA EKOLOJİK BİR GÖRÜŞ: EKOFEMİNİZM". Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi. 2 (1). ss. 48-62. 
  2. ^ Topgül, S. (2012). "KADIN VE DOĞA İLİŞKİSİ: EKOFEMİNİZM". Sosyoloji Dergisi. Cilt 27. ss. 71-83. 
  3. ^ Adams, C. J. (1993). Ecofeminism and the Sacred. Continuum. ISBN 9780826405869. 
  4. ^ Macgregor, S. (2011). Beyond Mothering Earth: Ecological Citizenship and the Politics of Care. ISBN 9780774840958. 
  5. ^ Shiva & Mies (1993). Ecofeminism. Zed Books. ISBN 9781780329796. 
  6. ^ "Radical ecofeminism and cultural ecofeminism". britannica. 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2022.