Erzurum Kuşatması (1628)

Erzurum Kuşatması, Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Abaza Paşa ayaklanmasının merkezi Erzurum'u alarak isyanı sonlandıran harekâtı.

Erzurum Kuşatması
Abaza Paşa ayaklanması

Abaza Mehmed Paşa
Tarih5-22 Eylül 1628
Bölge
Sebep Abaza Mehmed Paşa'nın 1624'ten beri Osmanlı idaresine isyan etmesi
Sonuç Erzurum alındı, isyan bastırıldı
Coğrafi
Değişiklikler
Erzurum'da devlet otoritesi yeniden kuruldu, Ahıska İranlılardan geri alındı
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Abaza Mehmed Paşa
Komutanlar ve liderler
Hüsrev Paşa Abaza Mehmed Paşa  (esir)

Kuşatma öncesi

değiştir

1622 yılında II. Osman'ın Yeniçeri Ocağı'nın isyanı sonucu tahttan indirilerek öldürülmesinin ardından Abaza Mehmed Paşa Ocak aleyhinde ayaklanmış, Doğu Anadolu'da Osmanlı otoritesini sarsarken, yeniçerileri öldürmeye başlamıştı.

Sadrazam Çerkes Mehmed Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Kayseri civarındaki Karasu Muharebesi'nde Abaza Mehmed Paşa'nın birliklerini mağlup etti ve isyancıları Erzurum'a sığınmaya mecbur bıraktı. Bunun üzerine, Osmanlı Devleti 1624'ten beri Safevîlerin işgalindeki Bağdat'ın kurtarılması hedefine yöneldi.

Çerkes Mehmed Ali Paşa'nın ölümüyle Sadrazamlığa getirilen Hafız Ahmed Paşa'nın komutasındaki Osmanlı ordusunun 1625-1626'da sonuçsuz kalan Bağdat Kuşatması'nın ardından, Sadrazamlığa getirilen Damat Halil Paşa'nın ilk hedefi Abaza Paşa ayaklanması'nın tamamen sonlandırılmasıydı. Ancak 1627'de Abaza Mehmed Paşa, üzerine gönderilen Dişlenk Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı birliğini imha etti. Bunun üzerine, İranlılarca kuşatılan ve yardım alamayan Ahıska İranlılara teslim oldu. Damat Halil Paşa'nın 12 Eylül-25 Kasım 1627'deki 73 günlük Erzurum Kuşatması da başarısız olduğu gibi, Osmanlı ordusu dönüş yolunda da soğuk kış koşullarında kayıplar verdi.

Bu başarısızlıkların üzerine azledilen Halil Paşa'nın yerine Sadrazamlığa getirilen Hüsrev Paşa da ilk olarak Abaza Mehmed Paşa'nın üzerine yürümeyi amaçladı.

Kuşatma

değiştir

1 Haziran 1628'de Tokat'a gelen Hüsrev Paşa ilkin Rumeli Beylerbeyi İlyas Paşa'yı isyancıların elindeki Bayburt ve Erzincan üzerine gönderdi, ancak buralar Abaza Memed Paşa tarafından çoktan tahliye edildiğinden çatışmasız alındı. Anadolu, Maraş, Sivas ve Karaman Beylerbeyileri de birlikleriyle Erzincan'a vardılar.

Sadrazamın büyük bir kuvvetle Erzurum'a yürüme hazırlıkları yapması Abaza Mehmed Paşa'yı telaşlandırdı. Kurtuluş için Şah Abbas'la irtibata geçti. Şah Abbas (daha önce olduğu gibi son anda vazgeçmemesi için) Abaza Mehmed Paşa'dan sadakatini kanıtlamasını istedi. Bunun üzerine Abaza Mehmed Paşa 1627'de öldürdüğü Dişlenk Hüseyin Paşa'yla yaptığı muharebede esir aldığı Bostan Paşa ve İsa Bey gibi bazı üst rütbeli Osmanlı subaylarını başında kardeşi İbrahim Bey'in (Küçük Abaza diye biliniyordu) bulunduğu 150 kişilik bir elçilik heyetiyle birlikte İran'a gönderdi. Bu hareketten gayet hoşnut olan Şah Abbas, Ziyadoğlu Mehmed Kulu Han ile Peyker Sultan'ı Erzurum'a yardım için görevlendirdi. Ayrıca Sultaniye'de bulunan Korçıbaşı İsa Han'a da gerektiği takdirde Erzurum'a gidebilecek şekilde hazırlanmasını emretti.

Hüsrev Paşa 1623-1624'te Bağdat'ta olanların Erzurum'da da tekrarlanmasından endişelenerek süratle harekete geçti. 22 Temmuz'da Sivas'taki orduya zahire dağıtıldı ve ileri harekât başlatıldı. Bu arada 12 kuşatma topu da Tokat ve Sivas'tan Erzurum'a gönderildi. Ardından Halep Valisi Nogay Paşa birlikleriyle ve Mısır'dan gönderilen barutla orduya katıldı.

Osmanlı ordusu Çamurlu ve Mamahatun'u geçerek Erzurum önüne vardı 5-6 Eylül gecesi askerler metrislere girdi. Hüsrev Paşa da ordugahını Deveboyunu tepelerine kurdu. Varoş tarafından yedi topluk bir batarya kuruldu. Ahmed Paşa Künbed tarafından, Magrav Mehmed Paşa Gürcü Kapısı tarafından surlarda gedik açtılar.

Hüsrev Paşa ise, diğer taraftan Abaza Mehmed Paşa'nın direnme gücünü zayıflatmak amacıyla kale içine gizlice haberler gönderip kendisine katılacak olanların bölüğe alınacağı şayiasını yaydı. Bu haberler kısa sürede etkisini gösterdi.[1] Günden güne adamları azalan ve moral olarak çöken Abaza Mehmed Paşa teslimden başka çare kalmadığını görerek akıl hocası Kayserili Seyyid Abdurrahim Efendi'yi yanında altı kişiyle birlikte Hüsrev Paşa'ya gönderdi. Canına, malına ve adamlarına kastedilmemesi kaydıyla âmân diledi (18 Eylül 1628).

Bu istek Hüsrev Paşa tarafından kabul edildi. Amanname Seyyid Abdurrahim Efendi'ye verilerek yanında bulunan Abaza'nın damadı Mimar Muslihüddin Ağa ile birlikte kaleye gönderildi. Bunun üzerine Abaza Mehmed Paşa 22 Eylül günü alayla şehirden çıkıp Hüsrev Paşa'nın huzuruna gelip, iltifata mazhar oldu ve hilatler kuşandı.

Kuşatma sonrası

değiştir

Kale teslim alındıktan sonra Erzurum Beylerbeyliği'ne Tayyar Mehmed Paşa atandı. Kalenin onarımına başlandı.

20 gün Erzurum'da kalan Sadrazam Hüsrev Paşa, Abaza Mehmed Paşa ile (kuşatmayla aynı dönemdeki) Kars Muharebesi'nde Kars Valisi Sefer Paşa tarafından mağlup edilerek esir edilen İranlıların Ahıska Valisi Şemsi Han'la birlikte Ekim ortalarında İstanbul'a hareket etti ve 9 Aralık'ta Üsküdar'a ulaştı.

Abaza Mehmed Paşa, Padişah IV. Murad tarafından affedilerek Bosna Beylerbeyliği görevine getirildi.

Devleti beş yıldır uğraştıran Abaza Paşa ayaklanmasını sonlandıran ve bir yıl İranlıların işgalinde kalan Ahıska'yı geri alan Sadrazam Hüsrev Paşa ise bu başarılarının ardından Bağdat üzerine yapacağı harekata hazırlanmaya başladı.

Ayrıca bakınız

değiştir

Dış bağlantılar

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Osmanlı-Safevi Münasebetleri (1612-1639)", Özer Küpeli, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir (2009), s. 114