Gaia hipotezi

James E. Lovelock ve Lynn Margulis tarafından geliştirilmiş hipotez

Gaia hipotezi, Gaia kuramı ya da Gaia prensibi, biyosferin ve yerkürenin fiziki bileşenleri sayılan atmosferin, kriyosferin (buzullar[2]), hidrosferin ve litosferin, karmaşık bir karşılıklı etkileşim sistemi içinde bir araya gelerek bir bütünlük oluşturduğunu ileri süren ekolojik bir kuram ya da hipotezdir. Bu hipotezde, yeryüzündeki iklimsel ve biyojeokimyasal koşulların ve süreçlerin bu karşılıklı etkileşim sistemi çerçevesinde aynı yönde gelişme ve değişme eğilimi içinde oldukları öngörülmektedir. Hipotez başlarda James Lovelock tarafından yerküreyi konu alan bir geri besleme hipotezi olarak ortaya atılmıştır.[3] Lovelock'un, hipotezi için seçtiği adlandırma Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen tanrıça Gaia'ya dayandırılmaktadır. Hipotez sıklıkla, yerkürenin tek bir organizma gibi göründüğü / davrandığı (olduğu değil) olarak anlaşılmaktadır.[4]

"Öncelikle değişimin korkunç hızını aklımızda tutmalı ve harekete geçmek için ne kadar az zamanımız kaldığını idrak etmeliyiz." James Lovelock[1]

Gaia hipotezi ilk olarak, James Lovelock'un, Mars'taki yaşamı saptama yöntemleri üzerine NASA adına yaptığı bağımsız bir araştırmanın yan ürünü olarak formüle edildi.[5][6] Hipotezi ilk olarak 1970'li yılların başlarında[7][8] makaleler olarak yazmıştır. Daha sonra hipotezin göze batması üzerine 1979 yılında "Gaia: Dünya'daki Yaşama Yeni Bir Bakış" adıyla kitap olarak yayınlandı.

Lovelock'a göre hipotez başlangıçta, oksijen içeren kimyasalların bir aradalığını ve Dünya atmosferinde metan konsantrasyonunun sabit kalmasını açıklamaya yönelmişti. Lovelock, başka gezegenlerdeki atmosferde bu gibi durumları araştırmanın, yaşam tespit etmek yönündeki çalışmalar için görece güvenli ve pratik bir yöntem olduğunu ileri sürmüştür. Lovelock, birçok farklı sürecin, kendi kendini düzenleyen bu sistem içinde aynı yönde işlemeye yöneldiğini ve tüm dengeleri şekillediğini formüle etmiştir. Bu şekilde formüle edilen hipotez, birçok bilimsel deneyle de desteklenmiş[9] ve bir dizi yararlı öngörü sağlamıştır.[10] Dolayısıyla hipotez, Gaia Kuramı olarak tanındı.

Mikrobiyolojist Dr. Lynn Margulis, 1971 yılından itibaren Gaia Hipotezi'nin, bir kuram olamasını sağlayabilecek kavram ve tasarımları geliştirmekte Lovelock'un en önemli yardımcısı olmuştur.[11] Hipotez 1975 yılına kadar görmezlikten gelindi. Bir popüler bilimsel dergi olan New Scientist'de 15 Şubat 1975 tarihinde bir makale yayınlandı. Hipotezin ayrıntılı bir anlatımı da 1979 yılında piyasaya çıkan The Quest for Gaia adında bir kitapta yer almıştır. Bu yayınların ardından hipotez, bilimsel ve eleştirel dikkati üzerine çekmeye başlamıştır. Hemen ardından birçok geleneksel biyolojistin eleştirileri başladı. Diğer taraftan belirli çevreci gruplar ve iklim bilimciler tarafından desteklendi, savunuldu.

Lovelock'un hipotezi

değiştir

James Lovelock, Gaia'yı şu şekilde tanımlamaktadır. Dünya'nın biyosferini, atmosferini, okyanuslarını ve toprağını içine alan karmaşık bir varlık: bu gezegende yaşam için en uygun fiziksel ve kimyasal ortamı oluşturmaya yönelmiş bir geri besleme ya da sibernetik bir sistem oluşturan bütünlük

Lovelock'un başlangıç hipotezi, biyokütlenin gezegendeki koşulları daha "konuksever" koşullara dönüştürmeye yöneldiğini ifade etmektedir. Gaia Hipotezi bu "konukseverliği", tam bir homostasis durumu olarak ifade etmektedir.[not 1] Eleştirmenleri tarafından teleolojik olmakla suçlanan hipotez atmosferin, biyokütle için ve biyokütle tarafından homostatis durumunda tutulduğunu kabul etmektedir.

Lovelock, Dünya'daki yaşamın bir sibernetik kontrol sağladını, homostatik geri besleme sisteminin biota[not 2] tarafından kendiliğinden ve bilinçli olmayan bir şekilde işletildiğini ve böylelikle küresel ısı ve kimyasal yapıyı istikrarlı tuttuğunu ileri sürmektedir.

Ilk hipoteziyle Lovelock, okyanus tuzluluğunda, atmosfer bileşiminde ve yüzey sıcaklığında küresel bir kontrol sisteminin varlığını ortaya koymuştur.

Hipotezin dayandığı savlar şunlardır:

  • Dünyanın küresel anlamda yüzey ısısı, Güneş tarafından sağlanan enerji arttığı hâlde sabit kalmıştır.
  • Atmosferin bileşimi, değişken olması gerekirken sabit kalmıştır.
  • Okyanusların tuzluluk oranı sabittir.

Yeryüzünde yaşam başladığından bu yana Güneş'in sağladığı enerji %25 - %30 artmıştır.[12] Buna karşın gezegenin yüzey ısısı küresel düzeyde, olağan sayılamayacak şekilde sabit kalmıştır. Dahası, Dünya'da atmosferin bileşiminin de fiilen sabit kaldığına dikkat çekmektedir.[13]

  1. ^ Bkz. İngilizce Wikipedia maddesi: Climate change feedback
  2. ^ herhangi bir zaman diliminde biyosferde yer alan tüm organizmalar

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "No. 493 - Lovelock'a Göre Dünya Ya da Tabiat Ana 101". 12 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2021. 
  2. ^ tekniksozlukler.com[ölü/kırık bağlantı]
  3. ^ James Lovelock, Homage To Gaia 2001
  4. ^ James Lovelock, The Revenge of Gaia
  5. ^ Lovelock, J.E. (1965). "A physical basis for life detection experiments". Nature. 207 (7). ss. 568-570. doi:10.1038/207568a0. 
  6. ^ "Geophysiology". 6 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2011. 
  7. ^ J. E. Lovelock (1972). "Gaia as seen through the atmosphere". [[Atmospheric Environment (dergi)|]]. 6 (8). ss. 579-580. doi:10.1016/0004-6981(72)90076-5. 
  8. ^ Lovelock, J.E. (1974). "Atmospheric homeostasis by and for the biosphere- The Gaia hypothesis". Tellus. 26 (1). ss. 2-10. doi:10.1111/j.2153-3490.1974.tb01946.x. 
  9. ^ J. Lovelock, Hadns up for the Gaia hypothesis Sh: 100-2
  10. ^ Tyler Volk, Gaia's Body: Toward a Physiology
  11. ^ Jon Turney, Lovelock and Gaia: Signs of Life - 2003 isbn=1-84046-458-5
  12. ^ Owen, T. (1979). "Earth: An enhanced carbon dioxide greenhouse to compensate for reduced solar luminosity". Nature. Cilt 277. ss. 640-2. doi:10.1038/277640a0. 
  13. ^ Lovelock, James (2000). Gaia: A New Look at Life on Earth