Goth, 1970'lerin sonu 1980'lerin başında, Punk'tan etkilenerek doğan bir alt kültürdür.

Gotik bir model olan Lady Amaranth, Haziran 2008'de

Söylentilere göre Joy Division grubunun menajeri Anthony H. Wilson, pop gruplarına karşı Joy Division'ı Gothic olarak niteleyen ve bu alt kültüre bir nevi resmi ismini kazandıran kişi. Avrupa'yı yağmalayan Goth Kabileleri ile hiçbir ilgisi olmayan bu altkültür, Thatcher - Reagen döneminde yapmacık Anglo Saxon kültüre bir tepki olarak doğdu denebilir. Konservatzmin ve gelenekçiliğin dünyaya empoze edilmeye çalışıldığı, çok başarılı, mutlu ve rahatsız edici her şeyi yok sayan bir toplumun karşısına, hayatın bütün ikilemleri ile karanlık ve aydınlık, iyilik ve kötülük, ölüm, depresyon, var oluşun anlamsızlığı gibi öğeleri bir nevi kutsayan bu altkültür ikilemler olmaksızın hayatın var olmayacağını kabul ederek, karanlık ve sıra dışı bir anlayışla kabullendiği bu ikilemleri kutsar. Tarihe, edebiyata, müziğe ve mitolojiye ilgi duyan, Afrodit'le beraber Medea'yı da kutsayan bu alt kültür, zamanla kendini kabul ettirdi. Goth kültürü sanatın her alanında kendi ilahlarını yarattı. Müzikte Sister of Mercy, Siouxsie and Banshees, Damned, The Cure, Nine Inc Nails, Mission, Fields of the Nephilim ve şu anda Ankara'da yaşayan Peter Murphy'nin grubu Bauhaus. Edebiyatta Lord Byron, Dante, Anne Rice ve Shelley gibi ölümü kutsayan şairleri, Edgar Allan Poe'nun gizemini seviyorlar. Sinemada ise Alman Ekspresyonist filmleri favorileri arasında en başı çeken Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi, The Cabinet of Dr. Caligari ve tabii ki Dracula. Kendi aralarında Fetish, Cybertech, Glitter, Antique gibi tarzlara ayrılırlar.

Dış bağlantılar

değiştir