HIV testi
HIV testi, 'Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu'na (AIDS) yol açan 'İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü'nün (HIV) kan, tükürük ya da idrarda tespit edilmesinde kullanılır. Bu testler antikor, antijen veya RNA temelli yapılır.
Terminoloji
değiştirPencere dönemi, HIV'in bulaşmasından yukarıdaki testlerden birinin herhangi bir değişikliği tespit edebileceği ana kadarki dönemi kapsamaktadır.
HIV-1 antikor testinin (B tipi alt tür için) yaklaşık pencere dönemi 25 gündür. Antijen testleri ise pencere dönemini 16 güne kadar düşürebilir. RNA temelli NAT (Nükleik Asit Testi) ise bu süreyi yaklaşık 12 güne kadar indirebilir.[2]
Bu medikal testlerin etkenliği genelde aşağıdaki terimlerle tanımlanır:
- Duyarlılık: HIV var ise, sonuçların yüzdesi pozitiftir.
- Özgüllük: HIV yok ise, sonuçların yüzdesi negatiftir.
Tanı koymak için kullanılan tüm testlerin kısıtlı olduğu yerler bulunmaktadır ve bazen bu testler, yanlış veya kuşku uyandıran sonuçlar sunabilir.
- Yanlış pozitif: Testin yanlış biçimde enfeksiyon kapmamış bir kimsede HIV olduğunu göstermesi.
- Yanlış negatif: Testin yanlış biçimde enfeksiyon kapmış bir kimseyi HIV negatif göstermesi.
Bu tip yanlış tanı koyan testlere güncel bir örnek olarak, Türkiye Yozgat-Çandır'da Ali Orhan Bulucu'nun 7 Ocak 2004'te Çandır Devlet Hastanesi'nde yaptırdığı HIV testinin pozitif çıkması üzerine 9 Ocak 2004'te intihar etmesi ve ardından yapılan doğrulama testlerinde HIV negatif çıkması verilebilir.[3]
Belirgin olmayan tepkimeler, hipergamaglobulinemi ya da HIV'e benzer diğer enfeksiyon unsurlarına karşı üretilen antikorlar yanlış bir sonuç elde edilmesine yol açabilir. Otoimmun (Kendi dokularındaki antijenlere karşı antikor oluşması)[4] rahatsızlıkları da, sistemik lupus eritematozis gibi, nadiren de olsa yanlış pozitif sonuçlara neden olabilir. Çoğu yanlış negatif sonucun ise pencere döneminden ötürü olduğu düşünülmektedir.
Çalışma Esasları
değiştirDonörün kanının ve selüler ürünlerin taranması
değiştirDonörün kanı ve dokusunu tarayan testlerden HIV var ise, yüksek bir itimatla HIV'i tespit etmesi beklenmektedir (diğer bir deyişle, yüksek duyarlılık hedeflenmektedir). Antikor, antijen ve nükleik asit testlerinin bir kombinasyonu olan bu yöntem gelişmiş Batılı ülkelere kan bankalarında kullanılmaktadır.
Örnek olarak, 2001 senesi verileriyle, ABD'de HIV'in kan nakli ile transferi riski her bir kan şişesi için 2.5 milyonda bir olduğu iddia edilmektedir.[5]
Yanı sıra, 1985 yılında bütün dünyada kan veya kan ürünlerinin transferi öncesi HIV bakımından test edilmesi zorunlu kılınmıştır. Türkiye'de de, 1987 yılından günümüze, bütün kan ve kan ürünleri ELISA yöntemiyle teste tabi tutulmaktadır. Türkiye'de HIV'in kan nakli ile transferi riskinin her bir kan şişesi için 1/36,000 ila 1/225,000 oranları arasında değiştiği düşünülmektedir.[6]
2012 yılında İstanbul-Kızılay'dan transfer edilen HIV-pozitif kan dolayısıyla ölen iki kişi bu riskin örneği olarak verilebilir.[7]
Kaynakça
değiştir- ^ "Blacklist of English teachers suspected of having AIDS pursued." 25 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. This image of Randall L. Tobias is used in a Korean news article suggesting that foreign English teachers residing in Korea are at risk for AIDS. Accessed 16 Feb., 2010.
- ^ FDA Approves First Nucleic Acid Test (NAT) Systems to Screen Plasma for Human Immunodeficiency Virus (HIV) and Hepatitis C Virus (HCV) 11 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.,
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2012.
- ^ Adverse reactions associated with blood transfusion 27 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. From the Puget Sound Blood Center. Accessed 5 Oct 2006.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2012.