Karacahisar Kalesi

Osmanlı'nın kurucusu olan Osman Gazi tarafından 1288'de fethedilmiştir.

Karacahisar Kalesi, Eskişehir'in güneybatısında, Porsuk Çayı'nın yanındaki platonun üzerinde kurulmuş bir Bizans kalesidir.

Deniz seviyesinden 1010 metre yüksekteki bir plato üzerinde kurulu olan kale surlarla çevrili olup, 200x300 metre ölçülerinde bir alanı kaplamaktadır.[1]

Anadolu Selçuklu Devleti'nin sınırı Karacahisar Kalesi'ne kadar dayanıyordu. Kalenin tekfuru bölgede bulunan diğer Bizans tekfurları gibi Anadolu Selçuklu Devleti'ne vergi veriyordu. Böylece Bizans île Türkler arasındaki barış devam ediyordu. Ertuğrul Gazi ailesi bölgeye geldiğinde Kütahya'nın kuzeyindeki Karacahisar mevkiinde Rumlar yaşıyordu. Ertuğrul bu Rumlar tarafından rahatsız edildi. Ertuğrul Bey, I. Alaeddin Keykubat'tan sefer için izin istedi ve sefer yapıp bölgeyi aldı. I. Alaeddin Keykubat, Eskişehir'in adını "Sultanönü"'ye çevirerek Ertuğrul Gazi'ye verdi.

1258 yılında doğan Osman Bey, babasının ölümü üzerine 1281'de aşiretin başına geçti. Osman Gazi, 1284'te Bizanslılara ait olan Kulaca Hisar'ı, 1288'de Karacahisar'ı, 1298'de Bilecik'i fethetti. Bölgeye Türkler yerleştirildi ve Karacaşehir ismi verildi. 1299'da kadı ve imam tayin etti. Kendi adına hutbe okutup sikke bastırdı.[1]

Karacahisar Kalesine sahip olduktan sonra Osman Bey, Bizans topraklarında ilerleyerek beyliğin sınırlarını genişletti. Osmanlı Devletinin temelinin atılmasında Karacahisar Kalesi'nin fethi önemlidir.[2]

Kazı çalışmaları

değiştir

Prof. Dr. Halil İnalcık önderliğinde 1999 yılında başlatılan ilk kazı çalışmaları, daha sonra Prof.Dr. Halime Doğru Başkanlığında, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Tarih Bölümlerinde görev yapan akademisyenlerin yüzey araştırmaları ile devam etmiştir.[3]

2000-2001 yılında Eskişehir Arkeoloji Müzesi Başkanlığında Prof. Dr. Ebru Parman'ın danışmanlığında bir ekip ile temizlik ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. 2002 yılında Bakanlık Kazısı olarak izin alınmış ve Prof. Dr. Ebru Parman başkanlığındaki kazı çalışmaları 2005 yılına kadar devam ettirilmiştir. Prof. Dr. Ebru Parman'ın sağlık sorunları nedeni ile ara vermiştir.

2009 yılı kazı çalışmaları Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürü Dursun Çağlar'ın Başkanlığı ve Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Altınsapan'ın bilimsel danışmanlığında temizlik ve kazı çalışmaları olarak yürütülmüştür.

Temizlik ve kazı çalışmalarının sonucunda farklı türde kaplara ait sırlı ve sırsız seramik parçaları bulunmuştur. Bulunan parçaların kapların, ağız, dip, kulp ve gövde parçalarından oluştuğu anlaşılmaktadır. Ayrıca çalışmaların sonucunda 13 sikke elde edilmiştir.

Karacahisar Kalesi kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının 27.07.2011 tarihli ve 157950 sayılı Kazı ve Sondaj ruhsatnamesi ile Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Altınsapan başkanlığında Kültür bakanlığının desteklediği bir kazı olarak yapılmaya devam edilmiştir.

2014 yılında duran çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hasan Yılmazyaşar'ın koordinatörlüğünde 2019 yılında yeniden başlamıştır.[4]

Bugüne kadar yapılan kazılarda sırlı ve sırsız seramik örnekleri ile metal buluntuya rastlanmıştır. 7 sikke, 4 yüzük, 4 ok ucu, 3 dirhem, 1 kemer tokası, 1 Bizans Dönemine ait seramik kap, 1 kemik zar ile hayvan figürlü 2 seramik kap bulunmuştur.[3]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2019. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2019. 
  3. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2019. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2019.