Kedilerin enfeksiyöz peritonitisi

kedilerin bağışıklık sistemini etkileyen hastalık
(Kedil bulaşan peritonit sayfasından yönlendirildi)

Kedilerin enfeksiyöz peritonitisi, (Feline infectious peritonitis (Pleuritis) = FIP), kedilerin bağışıklık sistemini etkileyen bir hastalıktır. Kedi koronavirüsünün mutasyon geçirmesi ile meydana gelir.

FIP, kedilerde görülen ölümcül bir hastalıktır, kesin tedavisi yoktur. Yüksek güvenilirlikli tanı için birçok test yapılması gerekir. FIP'in tanısında kullanılan testlerde bazı durumlarda hatalı sonuçlar alınabilir. Uzmanlar, çok gerekli olduğunda hayvanı "uyutma" kararı verebilir.

FIP hastalığının diğer hayvanlara ve insanlara geçtiği konusunda hiçbir tıbbi bulgu yoktur. Ayrıca feline coronavirus oldukça bulaşıcı olsa da mutasyona uğramış virüsün aynı ortamda yaşayan kediler arasında yayıldığını gösteren bir bulgu bulunmamaktadır. FIP, her bir kedide bireysel hikâye oluşturur. Bununla birlikte, kalabalık veya çok kedili hane içinde bulunan kedilerin benzer immun yetersizliklerden ötürü FIP'e yakalanma riski daha fazladır.[1]

Hastalığın epidemiyolojisi

değiştir

Hastalık, kedilerin 6 ile 23 ay arası yavrularında ve 5-13 yaş arası yetişkinlerinde daha çok görülür ve kedi 14 yaşın üzerine çıktığında risk daha da artar. Bununla birlikte her yaşta görülme olasılığı vardır. Cinsiyet, hastalık olasılığını etkilemez. Irk açısından bakılacak olursa büyük farklılıklar olmamasına rağmen bağışıklık sistemi güçlü ırklarda daha az görülür.

Corona (korona) virüsü

değiştir
 
Corona virüs modeli

Coronaviridae ailesinden hayvan ailelerinde bulunan bir RNA virüsüdür. Solunum, sindirim ve boşaltım organlarını etkileyen virüs daha çok ilkbahar ve sonbaharda etkindir. Aslında Corona virüsü kedilerin sıklıkla karşılaştığı bir virüstür. Mutasyona uğramadan öldürücü olma riski neredeyse yok gibidir. Virüs kediden kediye temas yoluyla geçer, yayılma yoluysa genelde dışkıdır. Kedilerin neredeyse yarısı bu virüsle hayatlarında bir kez karşılaşırlar. Bu oran kedilerin toplu yaşadığı yerlerde daha da artar. Tanı testlerinde ise kedilerin metabolizmalarının virüse karşı oluşturduğu metabolik maddeler [antibody düzeyi (titer seviyesi)] ölçülebilir. Belirtiler genelde ateş, ishal ve halsizlik şeklinde olur. Ama neredeyse yüzde yüze varan oranlarda kediler bu virüsün hastalığını yenebilirler. Virüsün yayılması genelde "dışkılama > dışkıyla temas > tüy yalama" şeklinde olur. Düşük bir olasılık da olsa hava yolu da bulaşma yolları arasındadır. Corona virüsünün kedilerin rahatça atlattığı bu hastalığı, virüsün mutasyon geçirmesiyle ölümcül FIP'e dönüşür.

Bilimsel görüşlere göre Corona virüsü %2 ila %10 oranlarında FIP virüse dönüşür (FIPV). Bu mutasyonun nasıl gerçekleştiğine dair viroloji bilimi kesin veri sunamamaktadır. Şu halde Corona virüsünü kapan kedilerin %92-%98'i basit belirtilerle hastalığı atlatırken geri kalanlarda hastalık öldürücü FIP'e çevirmektedir. Corona virüsünün mutasyon geçirmiş hali olan FIP virüsü, FIP hastalığına neden olur.

Belirtileri

değiştir
 
Islak FIP, ıslak FIP hastası bir kedinin röntgeni:
1 sıvı nedeniyle belirsiz tonlanma, 2 kalp (sınırlar belirsiz), 3 soluk borusu, 4 akciğer (belli kısımları hava alan), 5 karaciğer, 6 karın, 7 bağırsak

FIP'te genel olarak aşağıdaki belirtiler görülür. Ama bu belirtilerin görülmesi FIP tanısının konulabilmesi için yeterli değildir:

  • İştahsızlık ve kilo kaybı
  • Ateş
  • Halsizlik ve durgunluk
  • Karın bölgesinin şişmesi
  • Görme sorunları, gözün sulanması ve gözde renk değişimi
  • Solunum sorunları ve nezle
  • Denge sorunları
  • Genel psikolojik durumda değişme, mutsuz ifade

Tanısı

değiştir
 
FIP, hastalık yayılmış doku

Tanı, otopsi haricinde kesin olarak konulamaz. Ancak birden çok yapılan testlerin her biri için güvenilirlik artacaktır. En sık kullanılan testler kan testleridir:

  1. Kan testi: Bu test kanda Corona virüsü ile ilgili molekülleri araştırır. Testte, titer seviyesinin 3.200'ün üstünde olması hastalıktan şüphelenme nedenidir. Ancak kan değerlerindeki oynama nedeniyle belli bir süre sonunda test tekrarlanmalıdır. Ayrıca test kedinin Corona virüsü ile bulaşık olup olmadığı hakkında bilgi verir, yani virüsün mutasyon geçirip FIP olduğu ya da geçirmediği hakkında bilgi vermez.
  2. Elisa testi*: Bir tür kan testi
  3. RT-PRC testi*: Dışkı ve ağız içi mukoza testi
  4. FA testi*: Doku ve karın içinde biriken sıvı için test
  5. Karında biriken suyun incelenmesi: Islak FIP'te (bkz.: hastalık türleri) karında biriken sıvıyı inceler. Sıvıda protein oranının 35 g/L'yi geçmesi ve albümin/globulin'in %50'den büyük olması şüphelenme sebebidir. Hastalık sebebiyle karında biriken sıvı karakteristik olarak, kıvamlı, sarı ve bulanıktır.
  6. Röntgen ve ultrason: Karında biriken sıvının ve bölgenin belirlenmesinde kullanılır.
  7. Otopsi: Kedi öldükten sonra kesin tanı için yapılır. Amaç, ölen kediyle birlikte yaşayan kedilerin risk durumunu belirlemek olabilir.

(*Bu üç testte de birinci testte olduğu gibi söz konusu bölgede "antibody (dolaylı: titer)" düzeyi araştırılır.)

Hastalığın türleri

değiştir
 
Islak FIP'de karında biriken sıvının çekildiği bir şişe

Alyuvarlara yerleşen virüs tüm vücudu sarar. Bağışıklık sistemini çökertir. İki çeşidi vardır:

  • Efuziv FIP:

Efüzyonlarla karakterize bu form daha öldürücüdür ve kediye daha çok rahatsızlık verir. Kan damarlarında yaptığı deformasyonla sıvının karın bölgesinde ve dokularda birikmesine sebep olur. Akciğer üzerine basınç olduğundan bu sıvı ara ara alınabilir.

  • Non Efuziv FIP:

Hastalığın, efuziv forma göre daha yavaş ilerleyen, daha zor gözlemlenen türüdür. İştahsızlık, kilo kaybı, tüy renginde kalitesizleşme, burun renginde açılma, belirtiler arasındadır. Belirtiler yavaş geliştiğinden ve nispeten hafif olduğundan tanı zor konur. Gözlerde de hasara sebep olabilir.

Tedavisi

değiştir

Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Belki hasta kedinin daha uzun ve rahat yaşaması sağlanabilir. Çalışmalar devam etmektedir.

Bağışıklık sistemi güçlendiriciler, interferonlar, vitamin kürleri (özellikle C vitamini), antibiyotik desteği en önemli tedavi araçları arasındadır.

Islak FIP'te karında biriken suyun zaman zaman alınması kedinin solunumunu rahatlatabilir. Veteriner hekimin bilgisi dahilinde doğal ürünler denenebilir. Ancak unutulmamalıdır ki hastalığın efuziv forumun herhangi bir tedavisi yoktur.

 
FIP, hastalık bağışıklık hücrelerini uyarmış (makrofajlar, nötrofiller vb.)
  • Temizlik

Corona virüsü salya ve dışkıyla bulaştığından kedi ve ortam temizliği çok önemlidir. Virüs 4-6 hafta arası pasif bekleme süresine sahiptir. Kedinin Corona virüsle karşılaşmaması için kedi kumu, mama kabı, ortam temiz tutulmalıdır. Kedinin bakım ve temizliği düzenli yapılmalıdır. Sokağa çıkarmamak virüsle karşılaşmayı engelleyebileceği gibi, kedi açısından stres kaynağı olabileceğinden ve halihazırda Corona virüsü ile karşılaşmış olabileceğinden hastalığı da başlatabilir.

  • Beslenme

Kediyi besin yönünden zengin beslemek ve antioksidanlar, hastalığa karşı korunmada küçük de olsa katkıda bulunabilir.

  • Stres

Corona virüsünün FIP'e dönüşmesinde etken olarak görülür. Kedinin psikolojisinin iyi olması sadece bu hastalığa değil diğer hastalıklara karşı korunmada da önemlidir. Ev içi ve dışında kedinizi strese sokabilecek nesne ya da durumları en aza indirmeye çalışın. (örneğin: elektrikli süpürgenin sesi vb.)

  • FIP'e karşı aşılar: Pfizer®, hastalığa karşı "Primucell®" adında bir aşı geliştirmiştir. %50-%60'lar oranında koruyucudur. Kesin koruma sağlamaz. Ayrıca 16. aydan itibaren kullanılabilmektedir. Hasta kedilerde bağışıklık sistemi etkilendiğinden, uzmanlar aşıların kesilmesi gerektiğini düşünmektedirler. Konu hakkında veterinere danışılmalıdır.

İyileşme

değiştir

Kedinin hastalığından otopsi yapılmadan emin olunamaz, bu yüzden de hasta olduğu sanılan kedilerde bile en son olarak ötanazi düşünülmelidir. Veterinerle birlikte hastalığın ilerlemiş evrelerinde ötanaziyi tartışılmalıdır.

Hasta kedinin iyileştiği bazı durumlar vardır ama kedinin hastalığa sahip olup olmadığı kesin bilinmediğinden emin olunamamaktadır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Feline Infectious Peritonitis". Cornell University College of Veterinary Medicine (İngilizce). 4 Ekim 2017. 16 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2022. 

Dış bağlantılar

değiştir