Kullanıcı:Afakii/deneme tahtası3
https://www.britannica.com/biography/Yahya
https://content.time.com/time/subscriber/article/0,33009,779616,00.html
Ahmed bin Yahya dönemi (1948-1962)
değiştirAhmed bin Yahya'nın saltanatı döneminde yönetim otokratik ve muhafakardı; Önerileri asla kabul etmez, her ayrıntının imam tarafından onaylanması gerekiyordu, hatta bir devlet kamyonunun Taiz'e hareket etmesi veya katırların yem alması için bile onay gerekiyordu. Bunun hakkında dönemin Aden valisi "Her şey Kral'ın onayına bağlı. Yine de durumu içler acısı, çünkü hiç dostu olmadığını biliyor." demiştir.[1] Babası döneminde çıkartılan uçak yasağını
artan gelişme, açıklık ve Büyük Yemen'in yaratılmasına yönelik özlemlerinin önünde duran güneydeki İngiliz varlığı konusunda Birleşik Krallık ile yenilenen sürtüşme ile damgasını vurdu. Ahmed bin Yahya, babasından biraz daha ileri görüşlüydü ve dış ilişkilere daha açıktı. Yine de onun rejimi, babasınınki gibi otokratikti; en sıradan durumlarda bile onun onayı gerekiyordu.[2] Ahmed bin Yahya, katılığı, gaddarlığı ve zulmü ile tanınırdı ve Yemenlilerin onu o dönemde Ahmed Ya Canah (Arapça: أحمد يا جناه, romanize: Ahmad ya Janah) olarak tanımlamasının nedeni de buydu ve bu özelliğinden dolayı babası, kendisine karşı çıkan isyanları -özellikle Haşid ve Tihame'de- bastırma görevini ona verirdi.[3]
Ahmed bin Yahya, babası İmam Yahya gibi Büyük yemen fikrine sahipti.[2] 1950'lerde Güney Arabistan'da İngiliz egemenliğini tanımadıktan sonra Yemen'i Aden Protektorası'ndan ayırmaya yarayan bir İngiliz-Osmanlı sınırı olan Menekşe Hattı boyunca bir dizi sınır çatışmalar yaşandı.[4] Çatışmaları İngilizler kazanmıştır.
1952 yılında İmam Ahmed, halka açık yerlerde radyo dinlemeyi yasakladı.
Mart 1955'te, bir grup subay ve Ahmed'in iki erkek kardeşi tarafından yapılan bir darbe, kralı bir süreliğine görevden aldı. Ancak darbe çabucak bastırıldı. Ahmed bin Yahya, Arap milliyetçileri ve pan-Arabistler tarafından desteklenen Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnâsır'ın artan baskılarıyla karşı karşıya kaldı ve Nisan 1956'da Mısır ile karşılıklı bir savunma antlaşması imzaladı. Mart 1958'de Yemen, Birleşik Arap Devletleri'ne katıldı. Ancak, bu konfederasyon Suriye'nin Eylül 1961'de Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ve Aralık 1961'de Birleşik Arap Devletleri'nden çekilmesinden kısa bir süre sonra dağıldı. Bu olaylardan sonra Yemen ile Mısır'ın ilişkileri kötüleşti.
1959 yılında Sovyet Kızılhaç ve Kızılay Derneği, Yemen'in kuraklığın etkilerinin üstesinden gelebilmesi için 10.000 ton buğday gönderdi.
Ahmad
değiştirhttps://en.wikipedia.org/wiki/Ahmad_bin_Yahya
Dış dünya için İmam neredeyse hiç tanınmıyor, sadece görünüşte tuhaf davranışlarıyla dikkat çekiyordu. 1950'de bir telgraf servisinin haberine göre oğlu Muhammed el-Bedr'le birlikte Sana'daki tek hastanede hemşire olan iki kız kardeşle evlenmişti.[21] Babası ölümcül bir kazadan sonra uçakları yasaklamış olsa da Ahmed uçaklardan çok etkilenmiş ve tahta geçtikten sonra iki DC-3 ve 1951'de bir tane daha satın almıştı. Ancak tüm uçaklar İmam'ın kişisel emrindeydi. İsveçli mürettebat onun tutarsız emirlerinden korkuyordu."[22] Bir zamanlar sarayı olan müzede (artık halka açık değil) "birbirinin aynı yüzlerce kolonya, Old Spice ve Christian Dior şişesi, elektronik bir yatak, bir çocuğun KLM el çantası, projektörler, filmler, silahlar, mühimmat ve kılıçlardan oluşan tuhaf koleksiyonu... pasaportlar, kişiselleştirilmiş İsviçre saatleri ve kan lekeli giysiler"[23] bulunduğu iddia ediliyor.
Ruh halindeki dalgalanmaların ve öngörülemeyen davranışlarının birkaç kaynağı vardı. Bunların başında, kronik romatizması için aldığı morfin başta olmak üzere bir dizi uyuşturucuya olan bağımlılığı geliyordu. Ani ölüm ve ilahi cezalandırma korkusu içinde yaşıyordu. Doğaüstü şeylere inanıyor, astrologlara danışıyor ve sık sık "mistik krizlere" giriyor, bu krizler sırasında oruç tutuyor ve haftalarca dünyadan kopuyordu[20].
İmam olarak (hükümet konusundaki gerici tutumunu bir kenara bırakırsak) tek değişmez politika rehberi İngilizleri Aden'den çıkarmak ve babasının gördüğü gibi "Büyük Yemen" için himayeyi geri almaktı. Ahmad ayrıca babasını öldüren komplonun arkasında İngiltere'nin olduğuna inanıyordu.[24] Aden aynı zamanda kuzeyden gelen entelektüeller ve cumhuriyetçi eğilimli milliyetçilerden oluşan Özgür Yemen hareketinin de merkeziydi.[25] Retorik sınır çatışmalarına dönüştü ve 26 Mart 1955'te Ahmad İngiltere'yi güney Yemen'de "vahşi bir saldırıda" çok sayıda Yemenliyi öldürmekle suçladı. Ahmed, İngilizlerin 18 küçük şeyhlik ve sultanlığı himaye altında birleştirme planı karşısında daha da telaşlandı; bu plan Yemen'in hala hak iddia ettiği İngiliz koruması altındaki toprakları birleştirecekti[26].
İmam Ahmed, Kral Suud ve maiyetiyle birlikte
İngiliz Aden'i ile yaşanan gerginlikler, Ahmad'ın Suudi Arabistan'a karşı babasından da aldığı antipatinin üstesinden gelmesine neden oldu.[27] 1955'te Yemen, Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan ile askeri bir pakta girme amacıyla görüşmelere başladı.[26] İlişkilerin ısınması, Suudi Arabistan'ın genişleyen petrol endüstrisine hizmet etmek için yabancı işçilere ihtiyaç duyduğu bir döneme denk geldi ve 1955'te Suudi hükümeti Yemenlilerin çalışma izni olmadan ülkeye girebileceğine karar verdi.
Mısır ve Suriye yeni bir Arap askeri ittifakı için anlaşmalarını 3 Mart 1955'te imzaladı.[28] Mısır'ın çıkarı, son Irak-Türkiye paktının (Pakistan ve İngiltere'nin eklenmesiyle Bağdat Paktı olarak bilinecekti) Batı yanlısı eğilimine karşı koymak için bir pan-Arap ligi oluşturmaktı. Üç gün sonra Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan kendi başkentlerinden ortak bir kararname yayınlayarak "Arap yapısını siyasi, askeri ve ekonomik olarak güçlendirmek" için anlaştıklarını duyurdular."[29] Mısır Arap Birliği'nin geri kalan dört üyesini (Lübnan, Ürdün, Libya ve Yemen) istiyordu ancak Batı ve Arap dünyasında ticari çıkarları olan Lübnan kararsız kaldı ve Ürdün de savunmasına İngilizlerin katılması nedeniyle diskalifiye edildi.[30] Mart sonunda Mısırlı diplomatik kaynaklar, Türkiye ve Irak'ın diplomatik baskısı altındaki Suriye'nin ortak savunma planlarında ilerlemeyi reddettiğini ve anlaşmayı imzalayan tarafların Arap olmayan herhangi bir ülkeyle savunma anlaşması yapmasını yasaklamaya devam etmesi halinde çekilmeye karar verebileceğini kabul etti.[31] Mısır, 26 Mart 1955'te Başbakan Hasan'ın Kahire'de Yemen'in Mısır-Suriye-Suudi Paktı'na katılacağını ve anlaşmayı sonuçlandırmak üzere Kahire'de düzenlenecek olan planlanmamış başbakanlar konferansına katılacağını açıklamasıyla durumu kurtarmayı başardı[32].
1955 yılında bir grup subay ve Ahmed'in iki kardeşi tarafından gerçekleştirilen darbe bastırıldı. Nisan 1956'da Ahmed bin Yahya Mısır ile birleşik bir askeri komutayı içeren bir karşılıklı savunma anlaşması imzaladı.
Suudi
değiştirİdrisiler Suudi Arabistan'a isyan etti ve Suudi Arabistan kısa süre sonra isyanı bastırdı. Emir İdrisi Yemen'e sığındı. Bu yüzden Yemen-Suudi Arabistan ilişkileri gerilmeye başladı. İmam Yahya antlaşmaya uymayıp Necran'a saldırdı.[5] İmam Asir'deki yönetimin el-İdrisi'ye bırakılmasını talep etti. Suudi Arabistan'ın gönderdiği elçileri ile anlaşılamayınca elçiler hapse atıldı.
Birleşik Krallık tarafsız kalmak için iki taraf ile de dostluk antlaşmaları imzaladı[6] fakat yine de savaştan önce Suudi Arabistan'a uçak ve silah yardımında bulundu.[7] İngilizler kırk yıl boyunca Yemen'in bağımsızlığını garanti etti ve İmam Yahya'da her ne kadar Menekşe hattını kabul etmese de sınır müzakeresi karşılığında Aden'e saldırmayacağı sözünü verdi.[8][9]
Mart 1934'te Abdülaziz ibn Su'ud, oğlu Prens Suud'a Tihame ve el-Hudeyde gölgesini işgal etmesini emretti.[10] 20 Mart 1934'te Suudi Arabistan resmen Yemen'e savaş ilan etti. Böylece Suudi-Yemen Savaşı başladı. Savaşta Yemen'in 37.000 Suudların 30.000 kişilik ordusu vardı.[11] Savaşın başlangıcında Suudlar hızla ilerleyerek Hacara ve Necran'ı sırasıyla 7 ve 21 Nisan'da ele geçirdiler.[12] Yemen Dağlarını es geçerek Mayıs 1934'te el-Hudeyde'yi ele geçirdiler. Ele geçirdikten sonra şehri yağmalamaya başladılar. Hindistan Dominyon'undan gelen ticaretçileri de yağmalamakla tehdit edince Kraliyet donanmasından askerler düzeni sağlamak için intikal edince yağmalamaktan vazgeçtiler. Sana'a'da kıtlık baş göstermeye başladı. İmam, oğlunun kaçarken öldürüldüğüne dair söylentileri yalanladı.
Yemen San'a kentine sıkıştı. Bölgeye ne İngiliz ne de İtalyan güçlerinin müdahale etmesi beklenmiyordu.[13] İbn Suud imamın tahttan çekilmesini, sınır bölgesinin beş yıllık kontrolünü ve eski Asir Emiri'nin Yemen'den sürülmesini talep etti ama İmam Yahya kabul etmedi. Suudlar tanklar başta gelmek üzere daha iyi silahlara sahip olmasına rağmen Suudi Arabistan'ın askerlerinin dağlık bölgeye adapte olamaması ve buna karşılık Yemen askerleri daha deneyimli olduğu için San'a düşmedi. İbn Suud savaşı sürdürecek durumu olmadığı ve yeni bir Müslüman Kardeşler isyanı çıkacağı ihtimalinden dolayı Yemen ile anlaşmaya karar verdi.
12 Mayıs 1934'te barış görüşmeleri başladı. İbn Suud Yemen topraklarıyla ilgilenmediğini iddia ederek[14] İmam Yahya'nın tahttan çekilmesi talebinden vazgeçti ve 20 yıllık bir ateşkes talep etti.[14] 14 Haziran 1934'te imzalanan Taif Antlaşması ile günümüzdeki Yemen-Suudi Arabistan sınırı belirlendi.[15] Yemen Krallığı; Necran, Asir ve Cizan'ı Hicaz ve Necid Krallığı'na bırakmak zorunda kaldı.[16][17] Son Suudi birlikleri 7 Temmuz'da Yemen'den ayrıldı.[18]
Foreign Affairs Dergisi'nde yazan tarihçi Hans Kohn bu çatışmayı bazı Avrupalı gözlemcilerin gerçekte İngiliz ve İtalyan çıkarlarının bir çatışması olarak değerlendirmek eğiliminde olduklarına değindi. Suudların İngiltere ile Yemen'in İtalya ile bağlarının bulunmasına karşın netice olarak iki emir arasındaki rekabetin iki ülke arasındaki rekabeti beslemeyeceği değerlendirmesini yaptı.
Ekonomi
değiştirdağlardaki toprakların. İnsanlar genel olarak,
çiftçiler; başlıca ürünleri kahve ve uyuşturucu bir madde olan gat
yerel halk tarafından çiğnenen bir yaprak türüdür.
1925 yılında Yemen dahil olmak üzere 15 ülke arasında Osmanlı'dan miras olarak borcun %0,9'u olan 1,182,104 Türk Lirası ödemesi kararlaştırıldı.[19]
1946 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nden 1 milyon dolarlık kredi alındı.[20]
1960'larda SSCB ve ÇHC , Kuzey Yemen'e maddi yardım sağladı .
Birinci Dünya Savaşında Yemen
değiştirI. Dünya Savaşı dönemi
değiştirI. Dünya Savaşı başladığı zaman Osmanlı'nın Tihame Sahili dışında Yemen'de doğrudan bir otoritesi kalmamıştı. İmam Yahya, Yemen’deki Osmanlı ordusunun ihtiyaçlarının karşılanmasında yardımcı oldu. Hatta San‘a’daki 7. Kolordu birliklerinin Asîr’deki İdrîsî'ye ve Aden Protektorası'na saldırılarında Osmanlı'ya askerleriyle destek verdi.[21] İngilizler savaş sırasında donanmasıyla başta Hudeyde ve Lühayye olmak üzere Yemen’in liman şehirlerini ve Kızıldeniz’deki bazı adaları zaman zaman bombaladı.[22]
1915'te Birleşik Krallık, İdrislilerle Osmanlı'ya başkaldıracakları takdirde bağımsızlıklarını garanti eden bir antlaşma imzaladı.[23]
1916'da Hicaz'da Şerif Hüseyin'in başlattığı Arap İsyanı'nı başlatması üzerine Yemen ile Osmanlı'nın irtibatı kesildi. Böylece İmam Yahya, asker ve memurları koruması altına alarak resmi olmasa da neredeyse tamamen yönetimi eline almış oldu.[24] İngilizler İmam Yahya'yı İtilaf Devletleri safına çekmeye çalışmış olsa da İngilizler’in Asîr Emiri İdrisî'yi desteklemesi, 1913'de Aden civarındaki Nevâhî-i Tis‘a şeyhlerini himayesine alıp[a] bu bölgeleri Yemen’den ayırma teşebbüsü halk için hiçbir zaman siyasal bir sınır ayırımından öteye geçmemesiyle birlikte İmam Yahya'nın İngilizlere karşı bir diplomasi yürütmesine neden oldu.[25][26]
Özellikle Asir Emiri olacak Muhammed ibn Ali el-Îdrisi olmak üzere Yemen aşiretleri Arap İsyanı'ndan etkilenerek Birinci Dünya Savaşı sırasında isyana kalkıştılar ama Yemen'de bu isyanların etkisi olmadı.[27] 1916 yılının Aralık ayında İmam Yahya'nın oğlu Ahmed bin Yahya Osmanlı'nın Mekke'ye ve Kabe'ye ateş ettiği, "eğitimli insanları" öldürdüğünü iddia ederek el-Îdrisi'den yardım isteyerek isyana kalkıştı. Haşîd, Bakil, Hamdan, Beni-Harit ve Beni-Matar kabileleri buna karşılık verdi. Ahmed bin Yahya yanına aldığı eşkıya birlikleri ile 23 Aralık' 1916'da San'a'yı kuşattı ama başarılı olamadı. İmam Yahya Ahmed bin Yahya'nın peşinden giderek 28 Mart 1917'de onu teslim olmak zorunda bıraktı.
1891'den sonra Kasimilerin Hamideddin kolu imamet üzerinde hak iddia etti. 20. yüzyılın başlarında İmam Yahya, Türk kuvvetlerine karşı önemli başarılar elde ederek 1911 ateşkesine yol açtı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İmam Yahya, Osmanlılara ismen bağlı kaldı, ancak 1918'de tamamen bağımsız bir devlet kurabildi. Mütevekkilit Krallığı, İmam Yahya'nın lakabı olan al-Mütevekkil'den gelmektedir. Yahya, Tihama'nın aşiretlerini çetin yöntemlerle pasifize etti. Ayrıca Asir ve Najran'ı kendi krallığına dahil etmeye çalıştı (1934). Ancak bu bölgeler Suudi Arabistan tarafından satın alındı. Güney Yemen, bağımsız bir devlet olan 1967 yılına kadar İngiliz kontrolünde kaldı. Yahya, iç kesimlerdeki Zeydi aşiretleri arasında meşruiyete sahipken, kıyılardaki ve güneydeki dağlık bölgelerdeki Sünni nüfus onun yönetimini kabul etmeye daha az eğilimliydi. İktidarı korumak için kalıtsal bir kral gibi davrandı ve kendi oğullarını çeşitli eyaletleri yönetmeleri için atadı. Hür Yemen Hareketi'ni oluşturan hoşnutsuz tebaa, 1948'de meşruti bir monarşi yaratmak amacıyla İmam Yahya'yı öldürdü. Ancak oğlu Ahmed bin Yahya, sadık kabile müttefiklerinin yardımıyla iktidarı ele geçirmeyi başardı. Bundan böyle mahkemesini San'a yerine Ta'izz'de tuttu.[62] Arap milliyetçiliğinin yükselişi imamın muhafazakar yönetimine meydan okudu. Yemen, 1958'de Mısır cumhurbaşkanı Nasır tarafından ilan edilen Birleşik Arap Cumhuriyeti'ne bağlı kaldı ve Mısır ve Suriye ile Birleşik Arap Devletleri adı verilen gevşek bir koalisyona katıldı. Ancak, Suriye 1961'de birlikten ayrıldığında imam çekildi. Mısır yanlısı ordular hükümdara karşı komplo kurmaya başladı. Ahmed bin Yahya 1962'de öldüğünde, komplocuların San'a'yı ele geçirmesiyle oğlu Muhammed el-Bedir hızla tahttan indirildi. Yemen Arap Cumhuriyeti ilan edildi. Muhammed el-Bedir yaylalardaki müdavimlerine kaçmayı başardı ve ardından bir iç savaş çıktı. Suudi Arabistan imamı desteklerken, Mısır cumhuriyetçileri desteklemek için asker gönderdi. Mısır'ın 1967'de İsrail'e yenilmesi ve aynı yıl Güney Yemen'de sosyalist bir halk cumhuriyetinin kurulmasından sonra, her iki müdahaleci güç de ellerini serbest bırakmak için bir çözüm bulmaya çalıştı. Nihayet 1970'de kral yanlılarının hükümette nüfuz karşılığında Yemen Arap Cumhuriyeti'ni kabul etmeyi kabul ettikleri bir anlaşmaya varıldı.[63]
<cc
değiştir.Yemen'de farklı türlerde İngiliz ve Osmanlı makineli tüfeklerinin yanı sıra İtalyan 1922'de ülkelerini temsil eden ve Yemen'e bilimsel veya ticari cephelerde gelen ülkeler ve kişilerle orduyu silahlandırmak için çeşitli anlaşmalar ve anlaşmalar yaptı. Bu ülkeler arasında İtalya , Almanya ve Fransa'nın yanı sıra kişisel olarak anlaşmaya varılan bir dizi silah simsarları da var. Bundan sonra İmamlık rejimi, orduyu silahlandırma ve modernize etme konusunda diğer temkinli adımlar attı ve 1956'da doruğa ulaştı .
1930 ortalarında Hür Yemen Hareketi başladı. Bu hareket, 1948'de yapılacak olan darbede kilit noktası olacaktı.
https://en.wikipedia.org/wiki/Free_Yemeni_Movement
Göç yasağı 1949 yılına kadar devletin resmi politikası olarak kalmasına rağmen, Yahudiler gizlice İngiliz Aden Himayesine girerek bu politikayı atlayabildiler.. 1940'ların başlarında, İmam Yahya, Yahudi göçüne göz yumdu, ne yasakladı ne de resmi olarak izin verdi, aksine Yahudilerin Sana'a ve diğer merkezi Yemen yerleşim yerlerinden ayrılmalarına açık bir rıza gösterdi. İmam'ın saltanatı sırasında, Yahudilerin evlerini Müslüman evlerinden daha yüksekte inşa etmelerini yasaklayan eski bir fermanı pekiştirdi. İmam, Yihya Yitzhak Halevi'yi Yahudi cemaatinin dört temsilcisinden biri olarak atadı; bu temsilci, devlet meselelerini cemaatine iletmekten ve ölümüne kadar bu görevde kalacağı yıllık kelle vergisini toplamaktan sorumluydu. İmam'ın 1948'de öldürülmesinden sonra, kralın göç politikası oğlu Ahmed'in yönetiminde devam etti .
İmam Ahmed, monarşiler ve onların Yahudi tebaalarıyla ilişkileri açısından benzersizdi, öyle ki 1948'deki Arap-İsrail çatışmasının zirvesi sırasında, Yahudi tebaasının Filistin'e göç etmesine izin vermekten çekinmedi . Mayıs 1949'da İmam Ahmed, Yemen'den ayrılmakla ilgilenen herhangi bir Yahudi'nin bunu yapmasına üç şartla izin verildiğini duyurdu: her şeyden önce cizye olarak bilinen cizye vergisini ödemesi ; mülkünü sattığını; ve eğer yetenekli bir zanaatkar olsaydı, mesleğini yerel Yemenli Arap vatandaşlarına öğretirdi. İmam'ın kararı hem dini hem de siyasi sonuçları açısından şaşkınlıkla karşılandı.
Onun duyurusunu takiben, Haziran 1949'dan Eylül 1950'ye kadar devam eden ve " Kartalların Kanatlarında Göçmenlik" olarak adlandırılan toplu bir Yahudi göçü başladı. Aralık 1948. İmam, Yahudilerin ayrılmasını, yasal ve kabul edilen ücretler dışında herhangi bir karşılıksız ya da fidye ödemelerine bağlı kılmadı: erkeklere karşı alınan cizye ( cizye ) ödemelerine kadar. kalkış; ayrıca Yemen'den çıkışlarında harç ödenmesi ve Yemen'den ihraç edilen mallar için gümrük vergisi ödenmesi gibi. İmam'ın huzurunda mallarını satamayacaklarından şikayet eden Yahudilere, mallarını nasıl dağıtabilecekleri ve yolculuklarını nasıl iyileştirebilecekleri konusunda adil tavsiyeler verildi.
Yahudilerin Yemen'den ayrılması
değiştir19. yüzyılın ortalarından beri Avrupa'daki antisemist baskılar yüzünden Yahudiler Osmanlıya, genelde Filistin bölgesine göçmekteydi.Yemen Yahudileri 1881'den beri Filistin bölgesine göç ediyordu[28] fakat İmam Yahya, 1924'de Yahudilerin Filistin'e göçmesi yasakladı. Bu yüzden Yahudiler kaçak olarak Aden'den üzerinden göçüyorlardı. 1948'de İsrail kurulduğunda hem dini hem nüfusu arttırma gerekçelerle diğer Yahudiler gibi Yemen Yahudileri de İsrail'e yerleşmeye teşvik edildi. Amerikan ve İngiliz desteği ile1949-1950 yılları arasında Kartal Kanatları Sihirli Halı Operasyonu adını verdiği bir toplu taşıma faaliyetiyle Kuzey Yemen'den 47 bin, Aden Kolonisi'nden 1500, Necran'dan 2000, Cibuti'den 500 olmak üzere toplamda 51 bin Yahudi Filistin'e yerleştirdi.
Operasyon öncesinde Yemen Krallığı'nda 8 bini San'a da olmak üzere 55 bin Yahudi yaşıyordu. Göçte 8 binKuzey Yemen'de özellikle İmam Yahya'dan itibaren Yahudiler oldukça himaye edildiğinden, İmam Ahmed bin Yahya'nın da Filistin Sorunu esnasında diğer Arap ülkelerinde yaşanan Yahudilere saldırıların benzerinin Yemen'de yaşanmaması için sert tedbirler aldığı bilindiğinden Kuzey Yemen'deki Yahudiler baskı sebebiyle değil sadece İsrail'de yaşamak istedikleri için Yemen'den ayrıldılar.
O dönem İngiltere denetiminde olan Güney Yemen'de Kuzey Yemen'e oranla oldukça az, birkaç bin Yahudi bulunmaktaydı. Aralık 1947'de BM'nin Filistin'de Yahudilere devlet kurma kararının ardından Aden'de Yahudilerin iki Müslüman kızı öldürdükleri iddiasıyla Yahudi mahallesine saldırılar meydana geldi. 2-4 Aralık 1947'de Aden'deki çatışmalarda 38 Arap ve 82 Yahudi öldürüldü. İngiltere olaylarla etkin mücadele edemediği gerekçesiyle eleştirildi. Bu gergin ortamın da etkisiyle 1949-1950'de Aden Yahudilerinin hemen hemen tamamı Filistin'e göç etti.
İkinci Dünya Savaşı
değiştirİmam Yahya her ne kadar İngiliz karşıtı olup ve Mihver devletlerine yakıolsa da izolasyonist bir politika yürüttü.
Modern Yemen'in kuzey kısmını işgal eden Mütevekkilit Yemen Krallığı, Kral Yahya Muhammed Hamid ed-Din yönetiminde izolasyonist bir dış politika izledi. 1936'da İtalya ile ittifak kurdu, ancak savaş süresince tarafsız kaldı. Modern Yemen'in Aden Himayesi olarak bilinen güney kısmı İngiliz kontrolü altındaydı.
https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_Yemen#Idrisid_Emirate_and_Mutawakkilite_Kingdom_of_Yemen
Yemen meşrutiyet devrimi fln
değiştirOrdunun siyasetteki rolü
değiştirYemen'deki İmamlık muhalifleri 1930'lu yıllarda artmaya başladı. 1932'de Yemen ve Irak Krallığı Yemen subaylarının Irak'ta eğitilmesi ile alakalı bir anlaşma imzaladı. Bu antlaşma 1930'lu yılların sonunda çıkmaya başlayacak olan "askeri muhalefet"in ortaya çıkmasında büyük bir öneme sahipti.[29] Irak'tan dönen subaylar
Ordu'nun siyasi rolü
değiştirIrak'tan dönen iki askeri misyonun ordu arasında yayınladığı ulusal farkındalık ve Irak askeri misyonu mensuplarının verdiği siyasi ve kültürel konferanslar Yemen'den gelen bu misyon ve siyasi anlayışları, Yemeni Derneği Al-Zubairi'nin kurulmasından sonra otorite değil sivil muhalefet düzeyinde siyasi hayata etkin bir şekilde müdahale etmeye başlayana kadar içlerinde olduğundan daha iyi gelişmeye devam etti. Cumhurbaşkanı Cemal Cemil'in muhalefet toplantılarından birinde devrimin askeri kanadını kurma görevinin arka planına karşı, MS 1946/1365 H. MS 1948 / 1367 H. "Dustour Devrimi"nde, patlak vermesinden yaklaşık yirmi beş gün sonra başarısız olan bu kanat tarafından gerçekleştirildi.[48] Bu devrimin başarısızlığı bazı ordu subaylarını iktidardaki rejime karşı siyasi muhalefetlerini sürdürmekten caydırmadı, aksine MS 1952'de Mısır devriminin patlak vermesinden sonra İmam Ahmed'den kurtulma girişimleri olduğu için daha da heyecanlandılar. “MS 1955 darbesi” ve “İ. onları ortaya çıkarmak için. Ordu, 26 Eylül devrimi başladığında, tüm sivil ve askeri güçleriyle muhalefet hareketinin meyvelerini veren “Özgür Subaylar Örgütü” adlı bir örgütte bir grup subay örgütlendiğinde siyasi rolü doruğa ulaştı. , 1962, İmamlık rejimini deviren ve Yemen Arap Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan eden, böylece ordu, yirminci yüzyılda Yemen'deki siyasi değişim hareketinde liderliği ele geçirdi.[not 3] Hür Subaylar örgütünün devrimi patlatma ve imamet rejimini yıkmadaki başarısı, muhalif hareketin MS 1948-1961 yılları arasında yaşadığı felaketlerin sebeplerinden faydalanması, çeşitli sivil ve askeri muhalif güçlerle ilişkilerini koordine etmesi ve muhalif hareketin Mütevekkilit Krallığı'nın yaşadığı koşulların yanı sıra subayların örgütlenmesini de karakterize eden gizlilik.İmam Ahmed'in sağlığının bozulmasıyla temsil edilen bu dönemde, Veliaht Muhammed el-Bedir ile onun komutanı arasındaki taht mücadelesi. Seyfülislam el-Hasan amca, subaylar ve diğer muhalefet güçleri bu anlaşmazlığın uçurumunu derinleştirdi ve Hür Subaylar örgütünün devrimi patlatmadaki başarısı, Yemen'deki siyasi değişim sürecini desteklemek için dış desteği artırdı. Yirminci yüzyılın altmışlı yıllarının ilk yılının sonunda, bazı alt ve orta subaylar “Hür Subaylar Teşkilatı” adı verilen özel bir siyasi-askeri teşkilat kurduklarından, ordu İmamlık rejimine karşı faaliyetlerinde başka bir yaklaşım benimsemişti. ” ve rolleri gerekli hale geldi ve ulusal güçler, muhalefet güçlerinin ana hedeflerini gerçekleştirmek için acilen onlara ihtiyaç duydu.
Dış ilişkiler
değiştirİmam Yahya San'a'ya girip Yemen Zeydi Emirliği'ni kurduğunda Yemen resmî olarak hala Osmanlı mülküydü. Bağımsızlığın hemen sonra Osmanlı'nın bıraktığı silahlar ile ve İmam Yahya'nın Beyrut'taki silah baronlarından tedarik ettiği silahlar ile Birleşik Krallık'a karşı direniş sergilenmeye başlandığında Ankara hükümeti ve Suudlarla iletişime geçildi. Ankara'dan silah temini ve Osmanlı'daki memurlar için ödenek istendi fakat Ankara hükümeti buna yanıt veremedi.
İngilizleri tek başına alt edemeyeceğini bilen İmam, 1926'da Eritre'de kolonisi bulunan İtalya Krallığı ile İtalya-Yemen Antlaşması'nı imzaladı, böylece İtalya İmam Yahya'nın Aden Kralı olduğunu kabul etti.
ve 1928 yılında Sovyetler Birliği ile bir dostluk ve işbirliği anlaşması imzaladı
1939 : İlk kız okulunun açılması.
1943 : Büyük kıtlık. İmam, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için rezervlerini açmayı reddediyor.
1944 : Radyo Yemen'de ilk kez sahneye çıktı.
1945 : Birçok Arap ülkesinin bağımsızlığına kavuşması, İmam'ın despotik politikasıyla birleşince, hoşnutsuzluğu ve reform taleplerini artırdı.
4 Mayıs 1946 : İmam Yahya, Amerika Birleşik Devletleri'nden diplomatik olarak tanınır.
1949 : İsrail Devleti'nin kurulmasının ardından Sanaa'nın güçlü Yahudi cemaatinin ileri gelenleri ülkeyi terk etmek için izin isterler. İmam Ahmed aynı fikirdedir. "Uçan halı" operasyonu 47.140 Yemenlinin İsrail'e yerleşmesine izin veriyor.
Lozan antlaşması'nda Osmanlı resmen Yemen'den çekildikten sonra ülke belli topraklarında resmiyet kazandı.[30]
Sana'da bir yetimhanenin ( medresetü'l-aytâm ) ve dini ilimler yüksek okulunun ( el-medrese el-ilmiyya ) oluşturulması, kadıları ve İmami idaresinin üst düzey görevlilerini yetiştirmek.
Yemen isyanları 1886, 1895-1897, 1904-1906
Yemen Kanuni döneminde fethedilmiş olsa da Yemen'de Şii Caferi mezhebine bağlı Zeydilik görüşünü benimseyen Yemen Zeydilerine ait Sanaa'nın kuzeyindeki dağlık bölge ve çevresi fethedilememiş sadece aşağı sünni nüfusun olduğu sahil kesimleri alınabilmişti.[31] Bununla birlikte bu bölgenin kontrolünü hedefleyen 1630 Osmanlı harekatı da başarıya ulaşmadı. Sonrasında Osmanlı'nın vassalı konumundaki Aden'i elinde tutan Lahic (Lahej) Sultanlığı 1740'da Osmanlı'dan ayrıldı.[31] Bununla birlikte Osmanlı İmparatorluğu Zeydi bölgeleri ele geçirme ve egemenliğini genişletme arzusuna devam etti. 1830'da küçük parçalara bölünen Zeydi Sultanlıklarını Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa ile işbirliği yaparak elde etmeye çalışsa da Mehmet Ali Paşa'nın girişimlerine İngiltere ve Fransa'nın karşı çıkması neticesi Paşa kuvvetlerini geri çekti. Bu arada İngilizler 1839'da Lahic Sultanlığı'na bağlı Aden'e saldırıp şehri ele geçirdiler. Burayı Hindistan yolundaki Arap yarım adasındaki bir üs olarak kullanmaya başladılar. 1849'da Osmanlılar bir İmam'ın dağlı Yemen'in Osmanlı vasalı olma arzusunu bildirmesi üzerine tekrar Sanaa yönüne ilerlemeye başlasalarda Zeydi direnişi neticesi tekrar geri çekildiler. 1872'de ise nihayet yerel soyluların beceriksiz yeteneksiz Zeydi İmamlar karşısında daveti üzerine Osmanlılar, Ahmet Muhtar Paşa komutasındaki ordu ile tekrar Yemen'in dağlık kısmı üzerine giderek Sanaa ve çevresini ele geçirip Aden ve Yemen'in en güneydeki sahil kesimi dışındaki yerlerde Yemen Vilayeti'ni kurdular.[31] Bununla birlikte Aden'deki İngilizlerin pek boş olduğu söylenemez. İngilizlerin bu bölgeye ilgisi Osmanlılarca engellenmeye ve bu yönde İngilizlerle müzakerelere girişilmeye çalışılmışsada İngilizlerle anlaşma sağlanamamıştır. Yemen artık 1872 sonrası Merkezden atanan idarecilerle yönetilmeye başlandı ve bayındırlık hizmetleri de yapıldı.
Ancak merkezde atanan kişilerin karıştığı yolsuzluk olayları ve Osmanlı'nın Zeydi imamları yani Zeydilerin liderlerini tanımamaları Sanaa ve çevresinde yerel halkın hoşnutsuzluğuna sebep oldu. 1886'da adalet söylemiyle Zeydiler isyan ettiler. İsyan bastırıldı.
Diğer bir isyan da 1895 yılında vuku buldu. İsyana önderlik eden kişi İmam Hamidüddin’dir. (Mansur olarak da bilinir, İmam Yahya’nın babasıdır). Bu isyanı bastırmak üzere Yemen’e gönderilen Hüseyin Hilmi Paşa ve askeri tabur iki yıl boyunca isyancılarla uğraşmak durumunda kalmış ve nihayetinde hareket başarıyla sonuçlanmıştır. Ancak pek tabiidir ki bu savaş Osmanlı ekonomisine ciddi zararlar vermiştir.[32]
Sonrasında Osmanlar Zeydi imamlarını tanımamakta devam etmişlerdir. Sonradan bölgeye gönderilen Ahmet İzzet Paşa'nında belirttiği gibi Zeydi İmamlarının tanınması ve işbilir, dürüst yöneticilerin atanması ile bu sorun çözülebilecekken, Osmanlı'nın hataları İngilizlerin vs. kışkırtması ile bu iş iyice büyüyüp 1904 yılına kadar gelmiştir. 1903 sonu 1904 başında 1895 isyanının mimarı İmam Hamidüddin'in oğlu Yahya Muhammed Hamideddin Zeydilerin imamı olarak kendilerince seçilir ve halkı örgütleyip tekrar çok büyük bir isyan başlatır.[32][33]
İsyancıların Sana ve Taiz’e doğru hareketi üzerine bölgedeki Osmanlı valisi Tevfik Biren merkezden yardım ister ancak yardım geç gönderildiğinden İmam Yahya ve adamları Sanaa, Taiz yolunu kesip Sanaa'yı kuşatma altına alır. Yardım için gelen Osmanlı birlikleri gerilla taktikleri ve baskınlarla geri çekilmeye mecbur bırakılır. İmam Yahya Osmanlı ile müzakere istese de Osmanlı talepleri kabul etmez. Israrlı şekilde Sanaa'yı savunur ama 1905 başında abluka ve erzak yetersizliği sonucu Sanaa'yı boşaltma kararı verilir. İmam Yahya Sanaa'daki Osmanlı birliklerinin çıkmasına izin vereceğini ama Osmanlı'nın ateşkesi kabul etmesini ister. Talep kabul edilir ve Sanaa İmam Yahya'nın eline geçer.[31][32] Ancak Osmanlı Devleti ve II. Abdülhamid bu isyanı bastırmakta, Sanaa'yı geri almakta son derece kararlıdır. 40. Hamidiye Süvari Alayı Yemen’e sevk edildi ve Ahmed Feyzi Paşa bölgeye vali olarak atanır ve ilerlemeye başlarlar. İmam Yahya'da ateşkesi bozdukları gerekçesi ile Osmanlılarla çarpışmaları tekrar başlatır. Osmanlı birlikleri Sanaa'ya isyancılarla çarpışa çarpışa tekrar girerler. Paşa vekil olarak yanından Sanaa'da yanında bulunan subaylardan Ahmet İzzet Paşa'yı bırakıp İmam Yahya ve adamlarını yakalamak isyancıları yok etmek için Şehhare'ye ilerleyip orayı kuşatır. Ancak İmam Yahya'da boş durmamaktadır. Gerilla savaşları, vurkaç taktikleri yanında İkincil bir isyancı kuvveti ile şehri kuşatan Osmanlı birlikleri ve paşayı kuşatır. Ahmet İzzet Paşa'nın durumdan haberdar olup Şehhare'ye ek kuvvetleri yetiştirmesi ile Osmanlı birlikleri çemberden son anda kurtulur.[32][33]
İsyan büyük ölçüde bastırılmasına karşın, Osmanlının asker kayıpları yüksekti. İmam Yahya ve adamları yakalanamamış ve vurkaç saldırıları sürüyordu. Yahya yeni ittifaklar peşinde koşuyor, isyan bildirileri tüm Yemen'de dağıtılıyordu. Öte yandan Yemen'e İtalyan ve İngilizlerin ilgi göstermeye başlaması, İmam Yahya'nın bunların yanına geçme durumu II. Abdülhamid ve kurmaylarını endişelendiriyordu. Osmanlı ve Yahya neticede aracılar vasıtasıyla bir araya geldi. Osmanlı İmamın kendi emri altında olması, adına hutbe okutması ve Osmanlı sancağının imamlık merkezi olarak kontrolü altında Saada’de olması gibi şartlar ileri sürdü. Yahya bu şartları kabul etmedi. II. Abdülhamid müzakere heyetine Yahya'nın adamlarından 40 kişi seçip Yemen'den İstanbul'a gelmesi müzakerelerin burada yapılması için yetki vermişti. Yahya'nında onayıyla 40 kişilik bir heyet İstanbul'a gitti. Ancak müzakereler sonuçsuz kaldı. Bununla birlikte ufak olaylara karşın hem Osmanlı hem de isyancıların lideri İmam Yahya uzun bir süre hareketsiz kaldılar. Müzakereler ise bu sürede el altından devam etsede sonuç alınamadı.[32] 1909'da Yahya'nın yine gönderdiği heyet ise 31 Mart olayına denk düşünce yine bir anlaşma sağlanamadı.[33]
Osmanlı'nın Yemen isyanlarını bastırırkenki asker, malzeme ve mali kayıpları çok yüksektir. II. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra bu defa 1909'da Yemen'de Şeyh İdrisi isyanı Asri'de patlak verdi ve İdrisi'nin İtalya'dan dış güç desteği vardı.[34][35] Osmanlı bununla uğraşırken 1911'e İmam Yahya tekrar isyan etti,İmam Yahya'nın isyanı 1904-1906 İsyanı'nı bastırma görevi diplomatik müzakerelerde önemli rol oynayan genelkurmay başkanlığı seviyesine kadar yükselen Ahmet İzzet Paşaya' verildi. İzzet Paşa 1911'de Yemen'e gelerek isyanı bastırdı ve İmam Yahya ile tekrar müzakere masasına oturdu. İmam Yahya'yı Osmanlı adına Yemen dağlık bölgesi hükümdarı olarak tanıyan ayrıca Yemen dağlık bölgesine otonomi veren Da'an Antlaşması'nı imzaladılar. Osmanlı İmam Yahya'nın hak iddia ettiği dağlık bölge toprakları kendisine bırakılacak, Yahya hükümranlık bölgesinde içişlerinde serbest olacak öte yandan Şeyh İdrisi'nin yakalanması ve mücadeleye Osmanlı ile birlikte katılacak, topraklarında Osmanlı'ya karşı bir faaliyete izin vermeyecek ve isyan etmeyecekti, sembolik olarak Osmanlı birlikleri bölgede bulunacaktı, yine Yahya buna karşın müminlerin emiri ünvanından vazgeçecek kendisine her yıl 20.000 Osmanlı altını ita olunacak ve Zeydilik Osmanlıca Yemen'nin dağlık bölgesinde tanınacaktı. Yahya sözünü tuttu. Lawrence ve Arap isyanına karşın I. Dünya Savaşı'nda Yemen toprakları nispeten sakindi.[32][34] Hatta Osmanlı yanında Hicaz-Yemen Cephesi'nde İngilizlere karşı saf tuttu.[34] Ancak Osmanlı İmparatorluğu 1918 yılında Mondros Ateşkes Mütarekesi'ni imzalayarak Arabistan'dan çekilmesiyle İmam Yahya San'a'ya girerek bağımsızlığını ilan etmiştir.[32] Öte yandan hem İmam Yahya hem İdrisi isyanlarıyla uğraşan Ahmet İzzet Paşa'nın eksikliği komutanın Nazım Paşa tarafından üstlenilmesi 1.Balkan Savaşı'nın Osmanlı aleyhine sonuçlanmasındaki faktörlerden biri olmuştur.[H]
Not listesi
değiştir- ^ Lehic, Abdelî, Ebyen ve Yâfi vb. şeyhlikler bkz.:Aden Protektorası
Kaynakça
değiştir- ^ Dresch, p. 67.
- ^ a b "Yemen: After Ahmad the Devil". Time (İngilizce). 5 Ekim 1962. ISSN 0040-781X. 1 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2022.
- ^ "في مثل هذا اليوم قتل أحمد حميد الدين ليطوى بذلك سجل الإمامة في اليمن وإلى الأبد". yemeninews.net (Arapça). Erişim tarihi: 21 Temmuz 2022.
- ^ Rabasa, Angel; Boraz, Steven; Chalk, Peter; Cragin, Kim; Karasik, Theodore W. (2007). Ungoverned Territories: Understanding and Reducing Terrorism Risks (İngilizce). Rand Corporation. ISBN 978-0-8330-4152-4. 19 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2022.
- ^ "War talk in Arabia". Barrier Miner. 16 Kas 1933. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "BRITAIN NEUTRAL". West Australian. 9 Mayıs 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ Bernard Reich (1990). Political Leaders of the Contemporary Middle East and North Africa: A Biographical Dictionary. Greenwood Publishing Group. s. 509. ISBN 978-0-313-26213-5.
- ^ "المملكة المتوكلية اليمنية والاستعمار البريطاني". yemen-nic.info. 8 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2022.
- ^ "Osmanlı Devleti'nin Sahadan Çekilmesinden Sonra Yemen". Fikir Coğrafyası. Erişim tarihi: 30 Haziran 2022.
- ^ "VICTORS IN YEMEN". Examiner. 16 Mayıs 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ Kostiner, Joseph (1993-12-02). The Making of Saudi Arabia, 1916-1936: From Chieftaincy to Monarchical State. Oxford University Press. pp. 170, 171. ISBN 9780195360707.
- ^ Sarkees, Meredith Reid; Wayman, Frank (16 Şubat 2010). Resort to War: 1816 - 2007 (İngilizce). SAGE Publications. ISBN 978-0-87289-434-1. 4 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "ARABIA". Sydney Morning Herald. 9 Mayıs 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ a b "Peace Negotiations in Arabian War". Argus. 14 Mayıs 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "ARABIAN AFFAIRS". Townsville Daily Bulletin. 16 Haz 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "SAUDI AND YEMEN". Mercury. 16 Haz 1934. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "Saudi Arabia p. 129":Saudi Arabia: The Coming Storm By Peter W. Wilson p. 129
- ^ "'File 6/27 Foreign Interests: Sa'udi-Yemen Dispute' [42r] (83/174)". Qatar Digital Library (İngilizce). 31 Mayıs 2018. 7 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ "Osmanlı Devleti Dış Borçları: Yüzyıl Süren Boyunduruk" (PDF). atonet.org.tr. 17 Mart 2016. Erişim tarihi: 2 Eylül 2022.
- ^ "YEMEN: The Eighth Son". Time (İngilizce). 26 Ocak 1948. ISSN 0040-781X. Erişim tarihi: 20 Mart 2023.
- ^ Camberlin, Marie; Samouiller, Ségolène (1 Temmuz 2001). "Chronologie du Yémen contemporain (1904-1970)". Arabian Humanities. Revue internationale d’archéologie et de sciences sociales sur la péninsule Arabique/International Journal of Archaeology and Social Sciences in the Arabian Peninsula (Fransızca) (9). doi:10.4000/cy.67. ISSN 1248-0568. 22 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022.
- ^ (İA, XIII, 378-380).
- ^ James Minahan (2002). Encyclopedia of the Stateless Nations: A-C. Greenwood Publishing Group. s. 195. ISBN 0-313-32109-4.
- ^ "Tarih, siyaset ve ötesi: Geçmişten bugüne Yemen dosyası". Mepa News. 8 Mart 2021. 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2022.
- ^ (Rumbeyoğlu Fahreddin – Mehmed Nâbî, s. 3-39; Abdülkerîm el-Uzeyr, s. 326)
- ^ Nikshoy C. Chatterji (1973). Muddle of the Middle East, Volume 1. Abhinav Publications. s. 197. ISBN 0-391-00304-6.
- ^ "Sabia (Country)". 11 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2013.
- ^ ""על כנפי נשרים" העלייה מתימן ומעדן : עליית יהודי תימן בתקופת מלחמת העולם השנייה". lib.cet.ac.il. Erişim tarihi: 4 Eylül 2022.
- ^ Burrowes, Robert D. (2010). Historical Dictionary of Yemen (İngilizce). Rowman & Littlefield. ISBN 978-0-8108-5528-1. 12 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2022.
- ^ Polat, Ü Gülsüm (2017). "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Yemen İle İlişkiler (1911-1938)". Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. 33 (96): 113-154. ISSN 1011-727X.
- ^ a b c d Yaccob, Abdul (2012). "Yemeni opposition to Ottoman rule: an overview". Proceedings of the Seminar for Arabian Studies. 42: 411-419. JSTOR 41623653.
- ^ a b c d e f g "Yemen'de Osmanlı İdaresi ve İmam Yahya İsyanı". 11 Mart 2017. 4 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c Duysak, Cabir (2005), Osmanlı belgelerine göre Asir bölgesinde Seyyid İdrisi isyanı ve sonuçları (1908-1918), Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türk Tarihi Ana Bilim Dalı / Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), s. 28-30, 22 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi
- ^ a b c "Yemen"deki isyanı nasıl bitirmiştik?(Abdullah Muradoğlu)". 5 Mayıs 2013. 22 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Duysak, s.36-98