Kullanıcı:Ecem Fulya/deneme tahtası

Okul Öncesi Dönemde Cinsiyet Kalıp Yargıları

Toplumsal cinsiyet kavramı kadınlar ve erkekler arasındaki toplumun dayattığı belli rolleri ifade eder. Cinsiyet kalıp yargısı sonradan öğrenilen, kültürün ve toplumun biçimlendirdiği bir kavramdır. Okul öncesi dönemde de bu yargılar yetiştirilen çevre ve kültürün etkisiyle de şekillenir. Bu öğrenmeyi oluşturan ilk ortam ailedir. Aile, çocuğunu toplumsal beklentiler doğrultusunda yetiştirdiğinde; oyuncak gibi çocukların hayal gücünü, yaratıcılığını gelişim alanlarını destekleyen bu temel nesneler bile cinsiyet kalıp yargılarına göre şekillendirilip, "kız" ve "erkek" oyuncağı olarak ayrılmaktadır. Okul öncesi dönem, çocukların cinsel kimliklerinin gelişmesinde kilit bir rolü üstlenmektedir. Bu dönemde çocuklara öğretilenler onların cinsiyet kimlik algısının oluşmasına zemin hazırlar. Yapılan çalışmalar sonucunda, kız çocuklarının oyuncak bebek, ev içindeki eşyalarla oyunlarını "ev" çerçevesi içinde inşa ederken; erkek çocuklarının ise araba, kamyon, asker, polis gibi daha aktif ve hareketli oyun alanları ile oyunlarını oluşturdukları gözlemlenmiştir. Çocukların oyunlarını da kız ve erkek oyunları olarak kategorileştirip, temizlik yapmayı ve yemek yapmayı anne ile; işe gitmeyi baba rolü ile bağdaştırdıkları gözlemlenmektedir. Aile ve toplum çocukları cinsiyet kalıp yargılarına göre şekillendirip ayrıştırmasıyla, çocuk kendini özdeşleştirdiği cinsiyeti seçerek o cinsiyetin faaliyetlerini gerçekleştirmeye başlar. Çocuklar sosyal ortamda rol modellerini örnek alarak, taklit ederler. Annesine ev işlerinde yardımcı olan kız çocuğu, bunun sonucunda annesi tarafından takdir edildiğinde bu davranışı pekiştirilir. Aynı şekilde bir babanın oğluna "Erkekler ağlamaz." diye verdiği tepki erkek çocuğunun canı yansa bile ağlamamasına sebep olacak şekilde davranışlarını şekillendirir. Çocuklar çevrelerindeki kendilerine benzer olarak seçtikleri aynı cinsten modelleri gözlemlerler ve davranışlarını buna göre uygularlar.

Kalıp yargı terimi ilk defa Lippman tarafından ortaya atılmıştır. Lippman'a göre (1992) belirli bir toplum içerisindeki nesnelere ve bireylere yönelik genellikle algı ve imajlara kalıp yargı denir. Kalıp yargı, içinde yaşadığımız toplumda farkında olmadan bireye empoze edilir. Kadınlar ve erkekler üzerinden oluşturulan cinsiyet kalıp yargıları, cinsiyetler üzerinden genellemeler yapılarak oluşturulmuş yargılardır. Cinsiyet kalıp yargıları bağlamında çeşitli faaliyetlerin, mesleklerin, karakteristik özelliklerin kadın ve erkek için spesifik olarak uyuşması durumu söz konusu olmuştur. Bu doğrultuda kız çocuklarına eğitim fırsatlarından mahrum bırakılmasında, iş sahalarında erkeklerin daha ön planda aktif rol oynaması toplumun bireylere biçtiği önyargıları kırmak en temel olarak ailede, küçük yaşlarda çocuklara bunları öğretmekle başlar. Toplumsal roller bağlamında gücün daha çok erkekler üzerinde görülmesinden dolayı kız çocuklarının da meslek dallarında veya oynadıkları oyunlarda, çizdikleri resimlerde gücün temsili olarak hep erkeklerle özdeşleştirmişlerdir. Okul öncesine ait çocuk kitapları da incelendiğinde, kadınlar aktif olarak çalışma hayatlarında ve kariyerlerinden ziyade ev işleri ile uğraşan, çocuk bakımını üstlendiği gözlemlenmiştir. Çocuklar da seçtikleri oyuncakları, kurdukları oyunları hep bu toplumsal cinsiyet kalıp yargısı altında oluşturmuşlardır. Anaokulunda yapılan bir çalışma doğrultusunda çocukların itfaiyeci, cerrah, savaş pilotu mesleğindeki kişileri hep erkek olarak resmettikleri görülmüştür. Bu kalıp yargılarını kırmak için bilinçli eğitimciler çocukları bu meslekteki kadınlarla buluşturmuş ve çocukların bu konudaki farkındalıklarını ve bilinç düzeylerini artırmak istemişlerdir.

[1]

Atasözleri ve Deyimlerdeki Cinsiyetçi Kalıp Yargılar

Her milletin kendi deneyimleri ile oluşturduğu belli dil kalıpları, atasözleri, deyimleri vardır. Bu atasözleri ve deyimler o milletin kültürü hakkında bize ipuçları verir. Türk toplumundaki atasözleri ve deyimler incelendiğinde, kız çocuk ve erkek çocuk arasında çok keskin ayrımlar olduğu ortaya çıkar. Bu doğrultuda evlilik onayı almak yerine kız almak, evlilik onayı istemek demek yerine kız istemek gibi kalıplarla evliliğe dair bu eylemlerin başkaları tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. “Oğlan atadan (babadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi" veya “Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün.” gibi atasözleri de kız çocukları ile erkek çocukları arasındaki toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını çarpıcı bir şekilde sunmaktadır. Kız çocuklarını yetiştirmenin toplumda daha zor olup daha çok gözetimde bulunmasına dair bir atasözü de “Kızını dövmeyen, dizini döver.”  idir. Oğlan çocuğunun model aldığı babasından kalan sosyal ve kültürel öğretilere dair bir cinsiyet kalıp yargısına örnek atasözü de “Babanın sanatı oğulla mirastır.” sözüdür. “Ağaç yeşert meyve getirsin, oğlan büyüt ekmek getirsin.” atasözü ile oğlan çocuğunun ev ekonomisine katkıda bulunduğu vurgulanmaktadır. Erkeklerin evin geçimini saplayan ve üst düzey bir statüde yer aldığını öne çıkaran; kadınların ise sosyal hayatta olduğu gibi aile hayatında da ikinci plana atıldığını örnek gösteren bir diğer atasözü de “Erkek getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli.” sözüdür. Bu doğrultuda; kız çocuğuna yönelik büyük beklentilerin evi geçindirmek ve çocuk bakımını üstlenmeye dair olduğu; oğlan çocuğunun ise ev ekonomisine katkıda bulunduğuna dair izlenimler ortaya çıkmıştır. Bunun dışında atasözleri de deyimlerin büyük çoğunluğunda erkek egemen toplumunda erkek çocuğuna sahip olmanın önemine, kız çocuklarının ise ikinci plana atıldığı görülmektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri bakımından incelendiğinde, eril cinsiyetin yükseltildiği, ev dışında bir yaşam ile özdeşleştirildiği; dişil cinsiyetin ise sosyal yaşamdan uzak kalarak ikinci plana itilip ev içi yaşamda yer aldığı gözlenmektedir.

[2]

  1. ^ (PDF) http://acikerisim.ticaret.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11467/3101/80139.pdf?sequence=1.  Eksik ya da boş |başlık= (yardım)
  2. ^ (PDF) https://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423934037.pdf.  Eksik ya da boş |başlık= (yardım)