Kullanıcı:Evcilpalamut/deneme tahtası

Mülteci sağlığı, savaş ya da zulüm gibi güvenli olmayan durumlar sonucunda başka bir ülkeye, hatta dünyanın başka bir yerine yerinden edilmiş kişilerin yaşadıkları sağlık etkilerinin incelendiği çalışma alanıdır. Yerinden edilmiş toplulukların sağlığı, esas olarak, nihayetinde yerleştikleri ülkede yaygın olmayan bulaşıcı hastalıklar, mental sağlığı ve kronik hastalıklardan etkilenir. Mülteci sağlık durumu, büyük ölçüde göçmenin coğrafi kökeni, mülteci kamplarının veya yaşadıkları kentsel ortamların koşulları ve göçmenin önceden var olan veya anavatanlarından ülkeye seyahat ederken edindiği kişisel, fiziksel ve psikolojik koşullar gibi faktörlere bağlıdır.

Türkiye'deki Mülteci Sağlık Durumu

değiştir

Türkiye'de bulunan mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimlerini sağlamak için Geçici Koruma ve Uluslararası Koruma alanındaki mevzuatlar bulunmaktadır.

Geçici Koruma Kimlik Belgesi Sahipleri

değiştir

Aşağıda belirtilen sağlık kuruluşlarından hizmet alabilirler.

  1. Geçici Barınma Merkezlerinde bulunan sağlık merkezlerinden.
  2. Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına ait sağlık hizmeti sunucularından.
  3. Üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinden.
  4. Özel hastanelerden.
  5. Vakıf veya dernekler tarafından gönüllü olarak verilen sağlık hizmetlerinden faydanabilirler.

Geçici Koruma Kimlik Belgesi Sahiplerinin Sağlık Hizmeti Alabilmelerinin Kriterleri

değiştir

Geçici korunanların sağlık hizmetini ikamet adresinin bulunduğu illerde almaları esastır. Yol izin belgesi olan kişilerin ikamet adresi dışında gitmesine izin verilen ildeki müracaatları da kabul edilir. Sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı tarafından birinci, ikinci ve üçüncü basamak şeklinde sınıflandırılmıştır.

Birinci Basamak Sağlık Kuruluşları

değiştir

Hastaların ayakta veya yataklı teşhis ve tedavilerinin yapıldığı sağlık kuruluşlarıdır. Göçmen sağlığı merkezleri, sağlık ocakları, sağlık merkezleri, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi ve verem savaş dispanserleri birinci basamak sağlık kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlara doğrudan başvurulabilir.

İkinci ve Üçüncü Basamak Sağlık Kuruluşları

değiştir

İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına da doğrudan başvurabilmek mümkündür. Devlet hastaneleri ikinci basamak sağlık kuruluşları olarak kabul edilirken, eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastaneleri ise üçüncü basamak kuruluşlar olarak nitelendirilmektedir. Bakanlığa bağlı kuruluşlarına ait ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına doğrudan sevk aranmaksızın başvurulur.


Üniversitelerin sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ile özel hastanelere doğrudan başvurulamamaktadır. Acil durumlar gibi istisnai haller dışında bu yerlerde sevk olmadan sağlık hizmetinden ücretsiz olarak yararlanmak mümkün değildir.

Diğer ve İstisnai Durumlar

değiştir

Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlara ait 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşları tarafından, öncelikle üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezlerine, bunun mümkün olmaması halinde ise özel hastanelere sevk ancak şu şekillerde olabilir;

  • Acil Sağlık hizmetleri erişkin/yeni doğan yoğun bakım hizmetleri,
  • Yanık tedavisi ve kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyoizotop tedavileri) için mümkündür.
  • Dolayısıyla kimlik kaydı olsa dahi bireyler üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ile özel hastanelere sevk olmadan doğrudan başvuramamaktadır.
  • Ancak Kronik hastalığı bulunanlar ile tedavi veya kontrol için çağrı belgesi olanların, üniversitesi sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve özel hastaneler dahil sağlık kuruluşlarına başvurularında yeniden sevk alması gerekmez.
  • Temel ve acil sağlık hizmetleri ile bu kapsamdaki tedavi ve ilaçlardan Bakanlıkça belirlenen tutar veya oran üzerinden katılım payı alınabilir.
  • Türkiye’de geçici koruma altındaki kişilere Sağlık Uygulama Tebliği kapsamındaki sağlık hizmetleri ücretsiz olarak sağlanır. Bu kapsamda olmayan ya da belirlenen limiti aşan tedaviler için ödeme talep edilmektedir.

Bulaşıcı Hastalıklar

değiştir

Geçici Koruma Yönetmeliği MADDE 27[1]-Bulaşıcı hastalık riskine karşı gerekli tarama ve aşılar yapılarak her türlü önlem ve tedbir alınır. Genel sağlık sigortasına tabi olmasına rağmen HIV tanısını sigorta başlama tarihinden önce aldığı gerekçesiyle Türkiye’de yaşayan yabancıların HIV ’i baskılayan Antiretroviral ilaçları sigortadan karşılanmamaktadır buna ek olarak, bazı bulaş hastalıklara (hepatit B,C vb.) sahip olduğu tespiti sağlık sigortasının aktivasyonunda sonra yapılan kişilerin, menşei ülkede enfekte oldukları kabulü sebebiyle Türkiye’de ücretsiz tedaviye erişimi sağlanmamaktadır . Sosyal Sigortalar Kurumu(SGK) bu duruma gerekçe olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu göstermektedir.[2] Önleyici sağlık hizmeti bakımından, bulaşıcı hastalık riskine karşı gerekli tarama ve aşılar yapılarak her türlü önlemin alınması zorunludur. Çocuklara yönelik koruyucu sağlık faaliyetleri kapsamında gerekli aşıların yapılması ilk basamak sağlık hizmetleri kapsamındadır.

Bulaşıcı Hastalıklar- COVID 19*
değiştir

COVID-19 pandemisi nedeniyle Türkiye’de  alınan önlemler ve yaygın aşılama programları kapsamında halk sağlığının korunması ve toplumsal bağışıklık açısından aşısız bireylerin toplum içerisinde bulunması ciddi risk oluşturacağı düşünülerek,

  • Kayıt altındaki ve sağlık sigortası aktif GK ve UK sahipleri Covid-19 aşısından ücretsiz olarak faydalanabilmektedir.
  • Türkiye’de  ikamet etmeyen, sağlık sigortası aktif olmayan ve oturma izni bulunmayan yabancı uyruklu kişilere; Aşı uygulanması esnasında sağlık kuruluşları tarafından Kamu Sağlık Hizmetleri Fiyat Tarifesi Ek-2A listesinde bulunan S100041 kodu altında uygulama ücreti alınacak olup ayrıca aşı bedeli alınmayacaktır. Sağlık İl Müdürlüklerinde görevli HSYS il yöneticileri tarafından yetki verilmiş kişilerin gözetiminde, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış sağlık kuruluşlarında yapılabilecektir.


Kimlik Kaydı Bulunmayan Sığınmacılar

değiştir

Kimliği bulunmayan bireyler, acil sağlık hizmetleri ile bulaşıcı ve salgın hastalık durumlarında birinci basamak sağlık kuruluşlarından kimlik beyanıyla ücretsiz olarak yararlanabilirler. Bunun dışındaki sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için kimlik belgesi aranır. Tedavinin ardından kişiler kayıt işlemleri için bulunduğu ildeki Göç İdaresi Başkanlığı’na yönlendirilir. Tedavisi uzun sürecek olan veya İl Göç İdaresi Başkanlığı’na yönlendirilmesi mümkün olmayan kişilerin (vefat edenler dâhil), tedavisi devam ederken varsa kimlik bilgileri bulunduğu ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne Hastane tarafından resmi yazı ile bildirilir. Üniversite ve özel sağlık hizmeti sunucularına acil hal kapsamında yapılan doğrudan başvuruların ödenebilmesi için, acil tıbbi müdahale yapılmasını zorunlu kılan durumun müdahaleyi yapan hekim tarafından imzalanmış bir belge ile belgelendirilmesi ve başvurunun İl Sağlık Müdürlüğü Fatura İnceleme Komisyonlarınca acil hal kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekir.


*Yeni doğan bebeklere kimlik belgesi düzenleninceye kadar sunulan sağlık hizmetleri doğumdan itibaren 30 (otuz) gün boyunca anne üzerinden fatura edilir.

Uluslararası Koruma Kimlik Belgesi Sahipleri

değiştir

Türkiye’de uluslararası koruma başvurusunda bulunan ya da uluslararası koruma statüsüne sahip olan kişilerden herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlar kamuya ait sağlık kuruluşlarında sağlanan sağlık hizmetlerinden uluslararası koruma başvuru tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ücretsiz olarak faydalanabilir. Özel ihtiyaç sahipleri ve Bakanlıkça sigorta kaydının devamı uygun görülenler için 1 yıl süre aranmaz ve bu kişiler sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanmaya devam eder.


18 yaş üstü uluslararası koruma başvuru ve statü sahiplerinden herhangi bir sağlık güvencesi olmayan, ödeme gücü bulunmayan ve özel ihtiyaç sahibi olanlar kayıtlı oldukları İl Göç İdaresi Müdürlüklerine özel ihtiyaç durumlarını gösteren belgeler ile müracaat edebilir.

Uluslararası Koruma Kimlik Belgesi Sahiplerinin Sağlık Hizmetlerine Erişimi

değiştir

Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerden;

  • Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlar, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine tabidir. Genel sağlık sigortasından faydalanacak kişilerin primlerinin ödenmesi için Genel Müdürlük bütçesine ödenek konulur. Primleri Genel Müdürlük tarafından ödenenlerden ödeme güçlerine göre primin tamamı veya belli bir oranı talep edilir.[3]
  • Sağlık güvencesi veya ödeme gücünün bulunduğu veya başvurunun sadece tıbbi tedavi görmek amacıyla yapıldığı sonradan anlaşılanlar, genel sağlık sigortalılıklarının sona erdirilmesi için en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir ve yapılan tedavi ve ilaç masrafları ilgililerden geri alınır.


Sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınır. Kimlerin ihtiyaç sahibi olduğunun tespiti ile bu kişilerin sosyal yardım ve hizmetlere erişimleri aşağıdaki kriterlere göre valilikler tarafından belirlenir.

  • Barınma olanağı
  • Düzenli gelir durumu
  • Bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin sayısı
  • Türkiye’deki ve ülkesindeki taşınır taşınmaz mallar
  • Yakınlarından yardım alıp almadığı
  • Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer vakıf, dernek ve özel kuruluşlardan yardım alıp almadığı
  • Sağlık sigortasının bulunup bulunmadığı
  • Herhangi bir engelinin ya da hastalığının olup olmadığı
  • İdare tarafından belirlenecek diğer hususlar
  1. ^ "GEÇİCİ KORUMA YÖNETMELİĞİ" (PDF). Göç İdaresi Başkanlığı. 22/10/2014.  Tarih değerini gözden geçirin: |tarih= (yardım)
  2. ^ "SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU" (PDF). SGK. 16/6/2006.  Tarih değerini gözden geçirin: |tarih= (yardım)
  3. ^ "YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU". Göç İdaresi Başkanlığı. 11 Nisan 2013.