Lehistan Akınları (1498)
Lehistan Akınları, 1497-1500 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nın bir evresidir. Malkoçoğlu Bali Bey komutasındaki akıncılar, Osmanlı İmparatorluğu vasalları olan Kırım Hanlığı ve Boğdan Prensliği askerleriyle beraber 1498 yılında düzenlenen iki akındır. Akınların sonucunda Lehistan Krallığı topraklarında geniş çaplı tahribat yaşandı ve pek çok kale (çoğu geçici olarak) ele geçirildi. Bazı kaynaklar akıncıların Varşova'ya kadar ulaştığını belirtmektedir.[a]
Lehistan Akınları (1498) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1497-1500 Osmanlı-Lehistan Savaşı | |||||||
![]() Hetman Stanisław Chodecki'nin koruduğu Przemyśl şehrine Osmanlı ve bağlılarının taarruzu[1] | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
![]() | |||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() | ||||||
Güçler | |||||||
20.000–40.000 | Bilinmiyor | ||||||
Kayıplar | |||||||
Ekstrem hava koşulları nedeniyle ağır |
|
Bu akınlar bölgeyi ele geçirmeye yönelik ciddi girişimler değil, yağmalamak ve halkı korkutmak için başlatılan misilleme amaçlı seferlerdi. Bu bağlamda akınlar hedeflerine kolayca ulaşmış, Osmanlı ve vasalları için yarattığı yıkım ve elde edilen ganimetler sayesinde tartışmasız bir zafer olarak değerlendirilebilir.[2]
Akınlar öncesi
değiştir1497'de Osmanlı'nın Kili ve Akkerman'ı fethetmesine karşılık gecikmiş bir tepki olarak Kral I. John Albert, Leh ordusunu Boğdan'a sevk etmişti. Seferin resmî amacı Karadeniz limanlarını geri almayı hedefleyen bir Haçlı seferiydi. Ancak Jagiellon Hanedanı gizliden gizliye politikası kendileri için fazla bağımsız olan III. Ştefan'ı Boğdan tahtından indirip yerine küçük kardeşleri ve geleceğin Lehistan kralı olacak Zygmunt'u geçirmeyi planlıyordu. Tehlikeyi sezen III. Ştefan, Osmanlılarla ittifak kurarak eski tâbii olduğu Leh kralına Osmanlı askerleriyle birlikte birkaç ağır yenilgi yaşattı. Bu saldırının intikamını bir sefer ile almak isteyen Ştefan, süzereni olan Osmanlı'dan yardım istemiştir.[3]
1498 baharında Ştefan, hem o yılın haraçını ödemek hem de Lehistan'a karşı bir misilleme seferi düzenlemek için askerî yardım talep etmek üzere Sultan II. Bayezid'a bir elçilik heyeti gönderdi. Sadakatini kanıtlamak adına torunu ve geleceğin Boğdan prensi Stefan Lăcustă'yı (1538-1540) Bâb-ı Âli'ye garanti (rehin) olarak gönderdi. Olağan haraç ödemesine ek olarak Boğdan elçiliği, hem Sultana hem de Dîvân-ı Hümâyun'daki paşalara değerli hediyeler takdim etti. Buna karşın II. Bayezid, Ştefan'ı resmi olarak Boğdan prensi tanıdı ve kendisine çok değerli hediyeler yolladı.[4] Aynı zamanda sefer önerisini kabul etti ve idaresini Silistre sancakbeyi ve Sırp asıllı olan Malkoçoğlu Bali Bey'e verdi.[5] Bali Bey, Lehistan'a karşı düzenlenecek sefere katılmaları için imparatorluğun dört bir yanından gazileri toplayarak ganimet ve zenginlik vaat etti. Toplanan ordunun birçoğu böylece Anadolu ve Rumeli bölgelerinden gelmektelerdi.[4]
III. Ştefan, Kırım Hanlığı'ndan da yardım istemiştir ancak I. Mengli Giray yanıt vermeyip hızlı bir seferberliğin ardından Lehistan'a girmiştir. Lehistan'ın İlbav'ı savunmak için topladığı milis birliklerinin dağılmasının ardından Mengli Giray, Podolya ve Galiçya'yı yağmaladı. Bu sırada Bali Bey, çoğunluğu Osmanlı akıncıları ve binlerce Boğdanlı askerden oluşan bir orduyla Lehistan’a doğru ilerlemişti. Birçok kaynak Bali Bey'in kuvvetinin sayısının 40.000–60.000 olduğunu tekrarlasa da, Rumen tarihçi Liviu Cîmpeanu bu rakamın çağdaşlarının ordunun büyüklüğünü vurgulamak için verdikleri abartılı bir sayı olduğunu iddia etmektedir.[6] İsmail Hami Danişmend ise Macar menbâlarında Osmanlı ordusunun 60.000 kişilik olduğunu söylenirken, Osmanlı ve Leh kaynaklarında 40.000 asker yazıldığını öne sürmektedir.[7] Modern tahminlere göre ordu 20.000 kişiden oluşuyordu.[8] Atlı ordusunun artçı ve sağ kanadına Bali Bey'in büyük oğlu Malkoçoğlu Ali Bey komuta ederken, sol kanadın liderliği Kasım Beyzâde Mustafa Bey'e bırakılmıştır; Bali Bey'in küçük oğlu Malkoçoğlu Turali Bey öncü birlikleri komuta etmekteydi.[9]
Akınlar
değiştirBirinci akın
değiştirBali Bey, Nisan sonunda Turla Nehri'ni geçerek Lehistan'a girdi ve yakın bir süre içinde Kırım Tatar birlikleriyle ordularını birleştirmiştir. Birçok kalelerin arasında Sorukhisarı (Kakhova), Dreşni (Dereczny), Glagori (Holohory), Glemiany, Sambir, Braklav, Cinanca (Kańczuga), Radimni (Radymno), Czarnków, Przeworsk, Przemyśl ve Yaroslav kaleleri zaptedilmiştir. Bali Bey, Galiçya'nın önemli yerleşimleri Sandomierz ve İlbav'ı yağmalayıp tahrip etmiştir. Ardından Küçük Polonya'dan Mazovya bölgesine ilerleyerek[10] Lublin, Radom ve Brzeziny şehirlerini tahrip etmiştir; hatta bazı kaynaklarda Bali Bey'in Varşova'ya bile saldırı düzenlediği yazılır.[a] Böylece Osmanlı İmparatorluğu ve bağlıları, Lehistan'ın ortası ama özellikle güneyinde çok büyük tahribatta bulundular.
Geri dönüş yolunda ise Lehlilerin Vistül Nehri kıyılarında kurduğu tahkimatı aşan Balı Bey, buradaki Leh kuvvetlerini (Obrona potoczna birliği) mağlup etmiştir. Bundan sonra San Nehri'ni geçmiştir. Son olarak Turla Nehri üzerindeki köprülerin Lehliler tarafından yıkıldığını öğrenerek Rumen asıllı Hasan Voyvoda'ya yeniden inşaat ettirir ve Temmuz ayında Akkerman'a ulaşır.[14] Bu Lehistan seferinde, yeni fethedilen Kili ve Akkerman kaleleri harekat üssü olarak kullanılmıştır.[7] Öte yandan Boğdan Prensliği, Pokutya bölgesini topraklarına katmıştır. Yılmaz Öztuna'ya göre Lehistan, "şaşkın ve perişan" bir duruma düşmüş, adeta "dehşet" içindeydi.[15] Fransisken Frer'i olan Komorowo'lu Jan, Mazovya ve Podolya'daki vahim durumu şöyle anlatır:
Hemen ileride olan Türkler, Podolya vilayetinin saymanı da dahil olmak üzere pek çok soylunun evleri, çocukları ve aileleriyle birlikte saklandığı kasabaları ve ormanları yağmaladı. Köylüleri tarafından ihanete uğradılar ve böylece Türkler onları da esir aldı. Bağlı kollarını bir koyun sürüsü gibi önlerine uzatıp yere düşüp bağırıyorlardı. Yolda öldürülmüş oğlan çocukları ve yaşlı adamlar bulduk ve çok sayıda yaralı erkek ve kadın gördük.[2]
III. Ştefan, bu seferde bulunduğu hizmetlerinden ve yol göstermesinden dolayı Beylerbeyi rütbesine yükseltilip, iki tuğ ve sancak, samur kürklü hilat, ve tüylü serpuş (kuka) ile ödüllendirilmiştir.[16]
İkinci akın
değiştirİkinci akına Boğdan Prensliği katılmadı. Macaristan'ın arabuluculuğuyla Lehistan ile olan ilişkilerini düzeltmeye çalışan III. Ştefan, Leh halkını ve Kral I. John Albert'ı akının hazırlığından bizzat haberdar etti. Bunun üzerine birçok sivil halk ormanlarda ve dağlarda saklanmayı başardı.[1][17]
1498 sonbaharında Malkoçoğlu Bali Bey komutasındaki akıncı ordusu ikinci kez Leh topraklarına girdi ve ilkbahardaki gibi büyük bir tahribata neden oldu. Podolya ve Galiçya önceki akın gibi ağır hasar görmüştür. Turla ve San nehirlerinin çıktığı bölge de birkaç kasaba ile beraber (en önemlisi Drohobıç) tahrip edilmiştir.[5] Lehistan'ın başkenti Kraków veya Litvanya'nın başkenti Vilnius da hedeflenmiştir, ancak şiddetli hava koşullarından dolayı Bali Bey seferi erken durdurma mecburiyetinde kaldı.[10]
Akınlar sonrası
değiştirGeri dönüş
değiştirOsmanlı topraklarına dönene dek soğukluk nedeniyle kaydadeğer zayiat verilmiştir. Üstüne üstün III. Ştefan, süzereni olan Osmanlı Devleti'ne ihanet edip ordusunu Lehistanlı askerlerin kılığına soktu ve soğuk ısırmasından perişan olan Türk-Nogay kuvvetlerine Boğdan topraklarından geçmelerini izin vermedi ve iki ordu çatıştı.[18] İkinci akın sorunlu geçmişse bile, birinci akında Lehistan "dört ay boyunca enine boyuna her yönden dolaşıldı, talan edildi, ateş ve kılıçla çöle çevrildi"; bu nedenle Bali Bey, tahrip olan topraklardan ilk akındaki gibi muhteşem ganimet alamamıştır.[19] Lâkin yine de hayli esir ve değerli ganimetler elde edilmiştir.[20]
Ganimet
değiştirKili ve Akkerman'a götürülen toplam ganimetler ve taşınabilir mallar muazzamdı ki bu sebeple akınlar askerler arasında "bolluk harbi" olarak anılmıştı.[2] Ganimetlerin beşte biri Sultan'a ayrıldıktan sonra kalan kısım askerlere paylaştırıldı.[21] Akınlarda alınan esir sayısı tartışma konusu iken, öldürülenler sayısı binlercedir. Bazı kaynaklar birinci akında Osmanlı İmparatorluğu'na 10.000 Lehli sürüldüğünü yazmakta.[5][14] Ancak iki akının toplamında genel kabul gören rakam 100.000 kişidir; bunların çoğu Osmanlı topraklarına götürülerek köle pazarlarında satılmıştır.[19][22] Bali Bey, başarıları nedeniyle paşa unvanını kazanmıştır. Ayrıca beylerbeyi ve orgeneral rütbelerine yükseltilmiştir.[23]
Lehistan'ın tepkisi
değiştirPanik hâline kapılan Lehistan, Osmanlı İmparatorluğu'yla barış görüşmelerine girmişken aynı zamanda da Macaristan ve Litvanya ile ittifak kurmuştur. Kral I. John Albert, akın sırasında başkent Kraków'daki halkının korkudan şehirden kaçma çabalarının ardından dünyaca bilinen Kraków Barbakanı da dahil olmak üzere aceleyle şehrin savunmalarını yeniledi. Akıncıların karşılarına çıkmaya cesaret eden çok az kişi olduğundan ve kralın ülkesini koruyamaması insanlarda korku ve endişe yarattı.[24] Leh halkı, krala "Ya gel ayak bas, vilayetini himaye et! Ya var Türk sultanına baş indir, itaat et!" diyerek baskı uygulamaya başladılar.[25] Kral Albert'in ilk tepkisi ordusunu güneydoğu sınırlarına konuşlandırmak oldu. Ancak çoğu soylular uzak ve kırsal olan sınır bölgelerinde süresiz olarak hizmet etmeyi reddettiler. 1499'da bu uygulamanın yerine Piotr Myszkowski'nin komutası altında Lehistan'ın Osmanlı'yla olan sınırı boyunca askeri kamplar kuruldu. Askerler kitlesel olarak firar etmeye başlamadan önce vergiler yalnızca üç aylık maaşları ödemeyi yetiyordu. Bu nedenle 1499'dan itibaren Lehistan'ın en önemli ihtiyacı mali yardım olmuştu.[26]
Kral Albert, Lehistan'a sürekli Osmanlı saldırısı olasılığıyla karşı karşıya kalmamak için önce Kutsal Roma İmparatorluğu'na ve daha sonra Papa VI. Alexander'a parasal yardım amaçlı yöneldi. 1499’da Lehistan, Macaristan ile uluslararası yardım arayışında diplomatik çabalarını birleştirmeyi kabul ettikleri bir barış antlaşması imzaladı. Her iki krallığın temsilcisi olarak hareket eden Leh diplomat Mikołaj Rozemberg, İmparator I. Maximilian'ın huzurunda üç kez (Temmuz 1498'de Freiburg, Ocak 1499'da Worms ve Temmuz 1499'da Überlingen meclislerinde) resmî yardım talebinde bulundu.[26]
Mikołaj Rozemberg, Lehistan'ın Osmanlı'ya karşı bir savunma hattı oluşturarak Kutsal Roma İmparatorluğu'nu koruduğunu vurguladı. İstedikleri yardım ise:
Yardım şekline gelince, Majestelerinin İmparatorluğundan askerlere ihtiyaç yoktur, ancak mali bir destek gereklidir. Çünkü katedilen mesafeler öyledir ki, hem adamlar hem de atlar krallıklarımıza ulaşmadan çok önce tükeneceklerdir; ve Türkler böyle bir kuvvetin gelişini öğreneceklerdir... Elektörler ve Majesteleri İmparator, bizim bundan para kazanmaya çalıştığımızı düşünmesinler diye, Elektörler bu parayı bize dağıtmakla görevli bir veya iki temsilci seçsinler.[27]
İmparator yardım çağrılarına olumlu bakmadığından dolayı Kral Albert Papa'ya dönmüştür. Papa 1500 yılında Quamvis ad amplianda adında papalık fermanı ile Hristiyan dünyasını Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Haçlı sefere katılmalarına çağırdı. Öncelikle heyecanlı olan Kral Albert, kutsal ittifaktan Ocak 1501'de Osmanlı'yla barış sürecine girmek maksadıyla çekilmiştir.[28] Ancak Macaristan'ın tavassut etmesiyle Leh elçisi İstanbul'a çok değerli hediyelerle Sultan II. Bayezid'ın huzuruna alınmış ve barış müzakereleri böylece başlatılmıştır.[25] Ayrıca 1499-1503 Osmanlı-Venedik Savaşı'nın başlıca nedenlerinden biri, Lehistan'ın Osmanlı karşısında uğradığı ağır yenilgidir; Venedik Cumhuriyeti bunu ve diğer faktörleri fırsat bilip Osmanlı'ya savaş ilan etmiştir.[23]
Notlar
değiştirKaynakça
değiştir- ^ a b Shirogorov 2021, s. 329.
- ^ a b c Nowakowska 2004, s. 135.
- ^ Kołodziejczyk, Dariusz (2011). The Crimean Khanate and Poland-Lithuania [Kırım Hanlığı ve Polonya-Litvanya]. Leiden: BRILL, s. 27.
- ^ a b Cîmpeanu 2022, s. 259.
- ^ a b c d Öztuna 1977, s. 175.
- ^ Cîmpeanu 2022, s. 260.
- ^ a b c Danişmend 1971, s. 402.
- ^ Shirogorov 2021, s. 326.
- ^ Cezar, Mustafa (2011). Mufassal Osmanlı Tarihi. 2. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. s. 625.
- ^ a b Davies, Brian L. (2007). Warfare, State and Society on the Black Sea Steppe, 1500–1700. Londra: Taylor & Francis Group. s. 9. ISBN 0-203-96176-5.
- ^ Aksun, Ziya N. (1994). Osmanlı Tarihi. 1. İstanbul: Ötüken Neşriyat. s. 191. ISBN 975-437-145-8.
- ^ Güngör, Erol (1999). Tarihte Türkler. İstanbul: Ötüken Neşriyat. s. 255. ISBN 975-437-021-4.
- ^ Hayat Ansiklopedisi, 1932, Hayat Yayınevi, c. 1, s. 452.
- ^ a b von Hammer-Purgstall, s. 34.
- ^ Öztuna 1977, ss. 175–176.
- ^ Şimşirgil 2013, s. 57.
- ^ Cîmpeanu 2022, s. 261.
- ^ Cîmpeanu 2022, s. 262.
- ^ a b Zinkeisen, Johann W. (Eylül 2011). Afyoncu, Erhan (Ed.). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi. 2. Epçeli, Nilüfer tarafından çevrildi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. s. 365.
- ^ Danişmend 1971, s. 403.
- ^ von Hammer-Purgstall, s. 35.
- ^ Smołucha, Janusz (2022). "Poland as the Bastion of Christianity and the Issue of a Union with the Orthodox Church". Perspektywy Kultury. 36 (1). Kraków: Uniwersytet Ignatianum w Krakowie. s. 41. doi:10.35765/pk.2022.3601.04. 30 Kasım 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2025.
- ^ a b Öztuna 1977, s. 176.
- ^ Pilat, Liviu; Cristea, Ovidiu (2017). The Ottoman Threat and Crusading on the Eastern Border of Christendom during the 15th Century. East Central and Eastern Europe in the Middle Ages, 450-1450. 48. Leiden: BRILL. s. 252. ISBN 978-90-04-35380-0. 10 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2025.
- ^ a b Şimşirgil 2013, s. 58.
- ^ a b Nowakowska 2004, ss. 135–136.
- ^ Nowakowska 2004, s. 137.
- ^ Nowakowska 2004, s. 139.
Bibliografya
değiştir- Cîmpeanu, Liviu (2022). Andrei Pogăciaș; Radu Gărmacea (Ed.). Cruciadă împotriva lui Ștefan cel Mare: Codrii Cosminului, 1497 [Büyük Ştefan'a Karşı Haçlı Seferi: Kozmin'in Ormanları, 1497] (Rumence). Bükreş: Humanitas.
- Danişmend, İsmail H. (1971). İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi. 1. İstanbul: Türkiye Yayınevi.
- von Hammer-Purgstall, Joseph. Çevik, Mümin (Ed.). Büyük Osmanlı Tarihi. 4. Özdek, Refik tarafından çevrildi. İstanbul: Üçdal Neşriyat.
- Nowakowska, Natalia (2004). "Poland and the Crusade in the Reign of King Jan Olbracht, 1492–1501". Norman Housley (Ed.). Crusading in the Fifteenth Century: Message and Impact. Basingstoke: Palgrave Macmillan. ISBN 9781349508310.
- Öztuna, Yılmaz (1977). Büyük Türkiye Tarihi. 3. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
- Shirogorov, Vladimir (2021). War on the Eve of Nations: Conflicts and Militaries in Eastern Europe, 1450–1500. Londra: Rowman & Littlefield. ISBN 978-1-7936-2241-9.
- Şimşirgil, Ahmet (Aralık 2013). Zeynep Berktaş (Ed.). Kayı. 3. İstanbul: Timaş Yayınları. ISBN 978-605-08-1298-5.