Megiddo Muharebesi (MÖ 15. yüzyıl)
Megiddo Muharebesi (MÖ 15. yüzyıldaki bir savaştı) Firavun III. Thutmose komutasındaki Mısır kuvvetleri ile Kadeş kralı liderliğindeki Kenanlı vasal devletlerinden oluşan büyük bir isyancı koalisyonu arasında yapıldı.[1] Nispeten güvenilir olarak kabul edilen ayrıntılı anlatımlarla kaydedilen ilk muharebedir. Megiddo aynı zamanda ilk kez kompozit yayın kullanıldığı ve ilk ceset sayımı yapılan savaştır.[2] Savaşın tüm detayları öncelikle askeri yazar Tjaneni'nin Teb, Karnak'taki (şimdiki Luksor ) Amun-Re Tapınağı'ndaki Yıllıklar Salonundaki hiyeroglif yazılarından ve Mısır kaynaklarından geliyor.
Eski Mısır hesabı, savaşın tarihini III. Thutmose'un saltanatının 23. Yılı olan üçüncü sezonun ilk ayının 21. günü olarak verir. Orta Kronoloji'ye göre bunun MÖ 16 Nisan 1457 olduğu iddia edildi, ancak diğer yayınlar savaşı MÖ 1482 veya MÖ 1479'a yerleştiriyor. Mısırlılar, Megiddo şehrinde güvenli bir yere kaçan Kenanlı güçleri bozguna uğrattı. Eylemleri, uzun Megiddo Kuşatması ile sonuçlandı.
Levant'ta Mısır egemenliğini yeniden kurarak III. Thutmose, Mısır İmparatorluğu'nun en büyük genişliğine ulaştığı bir saltanat başlattı.
III. Thutmose Yıllıkları
değiştirIII. Thutmose'un Levant'taki ilk seferi sırasında, kişisel katibi Tjaneni, parşömen üzerine gün aşırı bir günlük tuttu. Krallığın 42. yılında yılında III. Thutmose, Levant'taki seferlerinin sona ermesinden yıllar sonra, zanaatkarlarına askeri başarılarını Amun-Re'nin Karnak'taki tapınağının duvarlarına yazmaları talimatını verdi. Yıllıklar, Levant'ta III. Thutmose tarafından yönetilen 14 seferi, seferi sayesinde elde edilen ganimetleri, fethedilen bölgelerden alınan haraçları ve son olarak Amun-Re'ye adakları bolca detayla anlatıyor. Tasvir dizisi, Yeni Krallık'ın tanrılar ve savaşla etkileşimlerine olan inancını, savaşta ilahi yardımları karşılığında tanrılara övgü ve adaklar adama şeklinde gösteriyor.[3][4]
Ek olarak, yıllıklar Megiddo savaşının uzun süreli etkilerini gösteriyor. Yıllıklarda açıkça III. Thutmose'ün Megiddo'daki zaferinden ve daha sonraki 20 yıl boyuncaki Levant'taki başarılı seferlerinden sonra, Mısır'ın uluslararası toplumda kabul gören bir güce yükselişi ve bir imparatorluğa dönüşmesi görülüyor. Tasvirlerler birlikte Babil, Hitit İmparatorluğu ve diğer önemli ve güçlü bölgelerden hediyeler verilmesi bu dönemdeki uluslararası diplomasiyi göstermektedir.[3][4]
Kenan krallıklarına karşı harekatlar
değiştirFiravun III. Thutmose, Levant'ta uzun süredir devam eden Mısır varlığını güçlendirerek Mısır İmparatorluğu'nun en büyük genişliğine ulaştığı bir saltanat başlattı. Mısır Firavunu Hatşepsut'un naipliğinin sona ermesini sabırsızlıkla bekledikten sonra, günümüz Suriye'sinin civarındaki Kadeş kenti yakınlarındaki yerel yöneticilerin isyanına hemen yanıt verdi. Amurru toprakları ve Hititler sınırındaki Mısır tampon vilayetleri vasallıklarını değiştirmeye çalışırken, III. Thutmose tehditle bizzat ilgilendi. Kenanlıların, Asi ve Ürdün nehirlerinin kolları arasında kalan Mitanni ve Amurru ile müttefik oldukları düşünülüyor. Kadeş kralı bu isyanın arkasındaki itici ve ana güçtü. Güçlü Kadeş kalesi ona ve şehre koruma sağladı. Eşit derecede güçlü bir kaleye sahip olan Megiddo Kralı ittifaka katıldı. Megiddo'nun önemi Kermil Dağı sırtının ve Akdeniz'in hemen ötesinde Jezreel Vadisi'nin güneybatı ucundaki coğrafi konumuydu. Megiddo bu konumdan Mısır ile Mezopotamya arasındaki ana ticaret yolu olan Via Maris'i kontrol ediyordu.
Karnak Tapınağı'ndaki seferin Mısır yazıtları, sefer sırasında katip Tjaneni tarafından gün aşırı tutulan bir günlükten geliyor. Mısır hesabına göre Thutmose, on ila yirmi bin kişiden oluşan savaş arabası ve piyade ordusu topladı.[1] Mısırlılar güçlerini toplarken, Kadeş kralı Suriye, Aram ve Kenan'dan on ila on beş bin kişi olduğu tahmin edilen birçok kabile reisi güçlerini topladı,[1] Megiddo'ya girdi ve kuvvetlerini Taanach sularına yerleştirdi. Mısırlıların, Akdeniz ovalarından Kişon Vadisi'ne ve Mısır'dan Mezopotamya'ya giden ana yol olan Dothaim üzerinden Taanach giden yolla gelebileceğini düşünüyordu.[5] Mısır ordusu sınır kalesi Tjaru'da (Yunanca Sele olarak anılır) toplandı ve on gün sonra sadık Gazze şehrine ulaştı. Bir günlük dinlenmenin ardından, on bir gün boyunca kuzeye, Yehem şehrine (şimdi Jatt'ın güneyindeki Khirbet Yemmeh) yürüdü. Burada Thutmose gözcüler gönderdi. Ordu, Yehem'in kuzeydoğusuna devam etmek için Jezreel (Emir ) vadisi ve Megiddo kalesi arasında bulunan Karmel sıradağlarını geçmek zorundaydı. Yehem'den Megiddo'ya üç olası yol vardı. Hem Zefti ve Yokneam üzerinden geçen kuzey yolu hem de Taanach üzerinden geçen güney yolu daha güvenli ama daha uzun yollardı. Aruna (modern Wadi Ara ) üzerinden geçen merkezi rota daha doğrudan ama riskliydi; dar bir geçidi takip eden bir yoldu ve birlikler yalnızca tek sıra halinde seyahat edebiliyordu. Düşman vadinin sonunda bekliyorsa, Mısırlılar parça parça kesilme riskini alacaklardı. Ordu liderleri, zor yolu seçmemesi, daha güvenli yollardan birini seçmesi için ona yalvardı. Bunun yerine, gözcülerden gelen bilgilerle Thutmose III, doğrudan Megiddo'ya giden yolu seçmeye karar verdi. Generalleri ona daha kolay yolları seçmesini tavsiye ediyorsa, düşmanda ona bunun yapıldığının varsayacak beklenen uzun ve güvenli yolda bekleyecekti, bu yüzden beklenmedik olanı yapmaya karar verdi.[6]
Kadeş Kralı, düşmanın gelmesi daha olası olan iki yolu korumaya büyük piyade müfrezeleri bırakmıştı ve Aruna rotasını fiilen görmezden geldi. Thutmose, ordusunu, önde gelen unsurların dar dağ geçitlerinde düşmanın pusuya düşürebileceği riskini bertaraf etmek için orduyu dağlara yaymayarak pusu tehlikesini göz ardı ederek ve Aruna (Vadi Ara) üzerinden doğrudan öncü kuvvetlerle beraber ana yoldan hızlıca ilerleyen rotayı seçti. Thutmose, riski azaltmak için adamlarına önderlik etti. Hafif piyadeleri ve haibrw olarak bilinen atlı okçuları, herhangi bir asi gözcüyü ortadan kaldırmak için hızla harekete geçirdi ve savaş arabalarının oluşturduğu ana kuvvet öncüleri takip etti. Düşman tarafından az sayıda kişiyle korunan şehirle birlikte, Thutmose hızlı bir saldırıya öncülük etti, isyancıları dağıttı ve ordusuna karşı çıkan direniş olmadan vadiye girdi. Artık Mısır ordusunun, asi ordusunun ana kuvvetleri kuzeybatı ve güneydoğuda çok uzaktayken, Megiddo'ya giden açık bir yolu vardı.[5]
Muharebe ve kuşatma
değiştirThumose fırsatı değerlendirdi. Günün sonunda kamp kurdu, ancak gece boyunca kuvvetlerini düşmana yaklaştırdı; ertesi sabah saldırdılar. Eğer şaşıran Kadeş Kralı savaşa tam olarak hazırlanmayı başarsaydı bu saldırı gerçekleşemezdi. Denediyse bile, bu ona pek bir fayda sağlamadı. Kadeş kralının kuvvetleri kaleye bitişik yüksek bir yerde olmasına rağmen, Mısır hattı, her iki Kenanlı kanadını tehdit eden üç kanattan oluşan içbükey bir düzende düzenlenmişti. Hem Mısırlıların hem de Kenanlıların yaklaşık 1.000 savaş arabası ve 10.000 piyadeye sahip olduğu tahmin ediliyor. Firavun saldırıyı merkezden yönetti. Pozisyon ve sayıların kombinasyonu, sol kanatlarının üstün manevra kabiliyeti ve erken, cesur bir saldırı, düşmanın iradesini kırdı; hatları hemen çöktü. Şehre yakın olanlar, arkalarından kapıları kapatarak şehre kaçtılar.
Mısır askerleri düşman kampındaki ganimetleri yağmalamaya koyulup dağılan şehre kaçmakta olan Kenan ordusuyla ilgilenmedi. Yağma sırasında 924 savaş arabası ve 200 zırh takımı ele geçirdiler. Bu karışıklık sırasında, Kadeş ve Megiddo kralları da dahil olmak üzere dağınık Kenanlı güçler, şehrin içindeki savunucu hatlarına yeniden katılabildiler. Şehrin içindekiler birbirine bağlı giysileri adamlara ve savaş arabalarına doğru aşağıya indirdi ve onları duvarların üzerinden yukarı çekti. Böylece muharebe sonrasında şehrin hızlı bir şekilde ele geçirilmesi fırsatı kaybedildi. Alanda kazanılmış bir savaş kuşatmaya dönmek zorunda kaldı.
Şehir yedi ay kuşatıldı ve Kadeş Kralı kaçtı.[7] Thutmose bir hendek ve tahta bir çit inşa etti ve sonunda sakinlerini teslim olmaya zorladı. Karnak'taki kayıtlara göre muzaffer ordu 340 esir, 2.041 kısrak, 191 tay, altı aygır, 924 savaş arabası, 200 zırh, 502 yay, 1.929 sığır, 22.500 koyun ve Megiddo Kralı'nın kraliyet zırhı, savaş arabası ve çadır direklerini ganimet olarak ele geçirdi.[8] Şehir ve vatandaşlar bağışlandı. Yizreel(Emir) Vadisi'ndeki bir dizi başka şehir fethedildi ve bölgedeki Mısır otoritesi yeniden sağlandı.[8]
Sonuçlar
değiştirMısır'ın krallığı bu harekât ile genişletildi. Paul K. Davis'in yazdığı gibi, "Kenan'da Mısır egemenliğini yeniden kurarak Thutmose, Mısır'ın bir imparatorluk olarak en büyük genişliğine ulaştığı bir saltanat başlattı."[9] III. Thutmose mağlup krallardan Mısır sarayına birer oğul göndermelerini istedi. Alınan prensler Mısır'a gönderilip Mısır eğitimi aldılar. Anayurtlarına döndüklerinde Mısır sempatisiyle yönettiler. Yine de Megiddo'daki zafer, Levant'ın pasifleştirilmesinin yalnızca başlangıcıydı. Ancak neredeyse her yıl gerçekleştirilen başka harekâtlardan sonra isyan yatıştı. Beklenmedik bir sonuç, kökünü Megiddo'nun adından alan Armageddon kelimesi oldu.
Kaynakça
değiştir- ^ a b c Cline 2000 pp. 16–17
- ^ Trevor N. Dupuy, Evolution of Weapons and Warfare.
- ^ a b Annals of Thutmosis III 11 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. from the Louvre web site.
- ^ a b "Thutmose III" 18 Haziran 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. in Encyclopedia Britannica online.
- ^ a b Tomac Petar, Vojna Istorija, 1959. p. 21
- ^ Cline 2000 p. 18
- ^ Cline 2000 p. 21
- ^ a b Cline 2000 p. 22
- ^ Davis' Paul K. (1999). 100 Decisive Battles from Ancient Times to the Present: The World’s Major Battles and How They Shaped History.