Paul Ehrlich

araştırmacı
18 Ekim 2024 tarihinde kontrol edilmiş kararlı sürüm gösterilmektedir. İnceleme bekleyen 1 değişiklik bulunmaktadır.

Paul Ehrlich (d. 14 Mart 1854 – ö. 20 Ağustos 1915), Yahudi kökenli Alman bakteriyolog.

Paul Ehrlich
Paul Ehrlich
Doğum14 Mart 1854(1854-03-14)
Strehlen, Aşağı Silezya, Prusya Krallığı
Ölüm20 Ağustos 1915 (61 yaşında)
Bad Homburg, Hesse, Almanya
MilliyetAlman
ÖdüllerNobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü (1908)
Kariyeri
Dalıİmmunoloji
İmza

Strasbourg, Freiburg ve Leipzig üniversitelerinde öğrenim görmüştür. 1878 yılında tıp öğrenimini tamamlamış, mezuniyetinden sonra kimyanın ve bakterilerin tıp üzerindeki etkilerini araştırmaya başlamıştır. Birçok hastalığın asıl sebebinin bakteriler olduğunu keşfetmiştir. Bakterilerin salgıladığı toksinlerin insan vücuduna verdiği zararları araştırmış ve bunun üzerine antitoksinler üzerinde çalışmalara başlamıştır. Hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalarda; hayvan vücuduna verilen zehirden sonra hayvanın kendi doğal savunma mekanizması ile bu zehre karşı panzehir ürettiğini gözlemlemiştir. Bu yöntemin insanlar üzerindeki etkilerini incelemek istemiştir. Hayvanların ürettiği antitoksinlerin insanlara nasıl faydalar sağlayabileceğini araştırmaya başlamıştır.

Biyografi

değiştir

14 Mart 1854 tarihinde Breslau yakınındaki Strehlen'de doğmuştur. Ismar ve Rosa Ehrlich'in ikinci oğludur. Babası bir likör damıtıcısı ve Lower Silesia eyaletinin kraliyet piyango tahsildarıydı. Büyükbabası Heymann Ehrlich ise başarılı bir damıtıcı ve taverna yöneticisiydi. İlkokuldan sonra Paul, Breslau'daki Maria-Magdalenen-Gymnasium Lisesine devam etti ve burada sonradan profesyonel iş arkadaşı olacakları Albert Neisser ile tanıştı. Mikroskobik doku örneklerinin boyanmasıyla ilgilenmesi, öğrencilik yıllarında Karl Weigert'in etkisiyle başladı. Tıp eğitimine başlamadan önce bu ilgiyi bir süreliğine geri plana attı.

Doktorasını tamamladıktan sonra Theodor Frerichs'in emrinde asistan tıp yöneticisi olarak Berlin'deki Charite Hastanesi'nde çalıştı. Theodor Frerichs, deneysel tıbbi kliniklerin kurucusu ve histoloji, hematoloji ve kimya alanlarında önde gelen bir isimdi.

1883 yılında Paul Hedwin Pinkus ile evlendi ve Stephanie ve Marianne adında iki kızı oldu. Charite Tıp Okulu'ndan klinik eğitimini ve yüksek doktorasını aldıktan sonra 1886 yılında Berlin'de öğretmenlik yapmaya başladı. 1888-1889 yıllarında Mısır ve diğer ülkelere seyahat etti. Doktor olma amacı daha önceden laboratuvarda etkilendiği tüberkülozu tedavi edebilmekti. Berlin'e döndüğünde kendi tıp laboratuvarını Berlin-Steglitz'de kurdu. 1891 yılında Robert Koch'tan gelen bir telefonla Berlin Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. 1896 yılında ise Ehrlich'in yönettiği Serum Araştırma ve Test Enstitüsü kuruldu.

1900 yılında Paul'ün Enstitüsü, Frankfurt am Main'e taşındı ve ismi Deneyimsel Tedavi Enstitüsü olarak değiştirildi. Max Neisser gibi önemli ortakları vardı. 1909 yılında ise Frankfurt'taki özel araştırma vakfına bağlı olan Georg Speyer Evi'nin yöneticisi oldu. Burada frengi hastalığının tedavisinde kullanılan ilk ilaç olan Salvarsan'ı keşfetti. Salvarsan, o dönem Avrupa'da en ölümcül ve yaygın olan frengi hastalığının tedavisinde kullanılmaya başlandı. Paul Ehrlich, yabancı bilim adamları Henry Hallett Dale ve Paul Karrer ile birlikte Nobel ödülünü kazandı. 1914'te Almanya'nın birinci dünya savaşındaki militarist politikalarına karşı Manifesto of the Ninety-Three'yi imzalamıştır. 17 Ağustos 1915'te kalp krizi geçirmiştir ve 20 Ağustos'ta Bad Homburg von der Höhe'de ölmüştür. Alman hükümdarı 2. Wilhelm başsağlığı mesajı yayınlamıştır. ’’Ben, tüm uygar dünyadaki, bu değerli araştırmacı ve tıp alandaki katkıların sahibi olan bu insanın ölümünden dolayı yas tutuyorum. Onun hayatındaki çalışmaları, ebedi ününe karşı minnettarlık duyacağız ve kuşkusuz çağdaşlarına ve gelecek kuşaklara örnek olacaktır.’’demiştir.

Paul Ehrlich Yahudi mezarlığında yakılmıştır ve şimdi Rat-Beil-Strabe in Frankfurt am Main’dedir.

Araştırmaları

değiştir

Hematolojik Boyama

değiştir

1870'lerin başında, Ehrlich'in kuzeni Karl Weigert, asit boyalarla bakteri lekeleyen ilk insandır ve anilin pigmentini tarihsel çalışmalarda ve bakteriyel tanımlamada tanıtmıştır. Ehrlich, Strasbourg'da Heinrich Wilhelm Waldeyer'in yanında anatomi çalışmaları sırasında kuzeninin başlattığı pigment ve boyama tekniklerini mikroskobik olarak incelemiş ve bu konuda ilgisini sürdürmüştür. Freiburg im Breisgau'da Monofenil rosalini araştırarak ve ilk makalesini yayımlayarak sekizinci üniversite dönemini tamamlamıştır.

1878'de danışmanı Julius Friedrich Cohnheim'in tezi için Leipzig'e gitmesi üzerine Ehrlich de onu takip etmiş ve o yıl "Histolojik Boyama Teorisi ve Uygulamasına Katkılar" başlıklı teziyle doktorasını almıştır.

Tez araştırmaları sırasında dikkat çeken bir sonuç, yeni hücre tiplerinin keşfi olmuştur. Ehrlich, protoplazmanın içindeki plazma hücrelerinin granüllerle dolu olduğunu ve bu granüllerin alkali boya ile görünür hale gelebileceğini bulmuştur. Bu granüllerin iyi beslenmenin bir işareti olduğunu düşünerek onlara "mast hücresi" adını vermiştir. Bu odaklanma noktası bir kimya tezi için olağandışıydı. Ehrlich, boyama tekniklerinin geniş bir spektrumunu tanıtmış ve pigmentlerin işlevsel hale gelmesini sağlamıştır. Charite'de çalışırken Ehrlich, beyaz kan hücreleri arasındaki farkları granüllerine dayanarak ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır. Kuru örnek tekniğini bir ön koşul olarak geliştirmiştir. İki cam sürgü arasına yerleştirilen kan hücresi, Bunsen ateşinde aşırı ısıtıldığında kan hücrelerinin boyanmasına olanak sağlamaktaydı. Ehrlich, alkali ve asit boyalarını kullanarak çalışmalar yapmış ve doğal boyayı keşfetmiştir. İlk kez lökositlerin akyuvarlardan farklı olduğunu tespit etmiştir. Granülsüz akyuvar, tek ve çok çekirdekli akyuvar, eozinofil granülü ve mast hücresi granülleri gibi farklı hücreleri ayırt etmek için çalışmalarda bulunmuştur.

Ehrlich, kariyeri boyunca serum araştırmaları da yapmıştır. Robert Koch ile olan arkadaşlığı bu alanda da önemli bir rol oynamıştır. Ehrlich, Breslau'da öğrenciyken patolog Julius Friedrich Cohnheim sayesinde pahalı deneyleri yönetme fırsatı bulmuş ve Koch ile tanışmıştır. Robert Koch, Posen Eyaleti'ndeki Wollstein bölgesinde bir fizikçiydi. Birlikte çalıştıkları süre boyunca, Koch şarbon patojeninin hayat döngüsünü tanımlamış ve Ferdinand Cohn ile anlaşarak Koch'un çalışmalarını Breslau'daki arkadaşlarına hızla tanıtmıştır. 30 Nisan'dan 2 Mayıs 1876'ya kadar Ehrlich, Breslau'da araştırmalarını sunmuş ve bu süreçte deneyim kazanmıştır.

Charite'deki görevleri arasında hasta kanlarını analiz etme ve idrar örneklerini analiz etmek vardı. 1881'de yeni bir idrar testi yayınlamıştır ve bu idrar testinin ishali tifodan basit olarak ayırmıştır. Boyanmanın yoğunluğu hastalığı ayırt etmede kullanılmıştır. Pigment çözümünü bugün Ehrlich'in deneği olarak bilinen kişi de kullanmıştır. Birçok başarı elde etmiştir ve yeni bir çalışma alanı olarak bağlantılı biyoloji, kimya ve tıbbı başlatmıştır. İşlerinden birçoğu tıbbi olarak eksiklik ve zorunluluk sebepleriyle reddedilmiştir. Bu ayrıca Ehrlich'ten başka uygun profesör olmadığı anlamına gelmekteydi.

Serum Araştırmaları

değiştir

Robert Koch ile arkadaşlığı

değiştir

Ehrlich, Breslau'da öğrenciyken patolog Julius Friedrich Cohnheim tarafından pahalı deneyler yönetme yetkisi verildi ve Robert Koch ile tanıştırıldı. Robert Koch, Wollstein bölgesindeki bir fizikçi olarak Posen Province'de çalışıyordu. Birlikte zaman ayırdılar ve Koch, şarbon patojeninin hayat döngüsünü tanımlamıştır. Ayrıca Ferdinand Cohn ile anlaşarak Koch'un çalışmalarını Breslau'daki arkadaşlarına hızlıca tanıttılar. 30 Nisan'dan 2 Mayıs 1876'ya kadar araştırmalarını Breslau'da sunmuşlar ve Paul Ehrlich bu süre zarfında deneyim kazanmıştır.

24 Mart 1882'de Ehrlich, 1880'den beri Imperial Public Health Office'de yürüttüğü ve tüberküloz hastalığını tanımlayabilen çalışmalarını Robert Koch ile paylaştı. Bu dersi "bilimdeki en büyük deney" olarak tanıttı. Koch'un dersinden sonra Ehrlich, Koch'un boyama yönteminde büyük bir ilerleme kaydetti ve Koch onu açıkça davet etti. Bu tarihten sonra ikisi çok yakın arkadaş oldular.

1887'de Ehrlich, maaşsız bir tıp stajyeri olarak Berlin'de işe girdi ve 1890'da Koch'un isteğiyle Berlin Mobitat Hastanesi'ndeki tüberküloz merkezini devraldı. Burası, Koch'un çalıştığı tedaviye dayalı tüberkülin ajansıydı. Ehrlich, kendini tüberküline enfekte etti. Tüberkülin olayından sonra Ehrlich, Koch'u desteklemeye çalıştı ve tüberkülinin teşhisindeki önemini vurguladı. 1891'de Koch, Ehrlich'i Infectious Diseases Enstitüsü'nde çalışmaya davet etti. Berlin'de, Koch ona tekrar bir maaş vermeyecek, ancak tam zamanlı bir çalışan olarak laboratuvara alacaktı. Bu sayede Ehrlich kolayca hastalara, kimyasallara ve deney hayvanlarına erişebilecekti ve Koch'a minnettar olacaktı.

Bağışıklık alanındaki ilk çalışmalar

değiştir

Ehrlich, kendi özel laboratuvarında bağışıklık üzerine ilk deneylerine başlamıştı. Fareleri risin ve abrin gibi zehirlerle zehirledi. Farelere küçük bir miktar yağla besledikten sonra risin miktarının arttığını ve farelerin "risine dayanıklı" hale geldiğini tespit etti. Ehrlich, bunu bağışıklık olarak tanımladı ve farelerin risine karşı bağışıklığının abrin kadar duyarlı olduğunu gözlemledi. Bu bağışıklığın aniden başladığını ve haftalarca devam ettiğini belirtti.

Bu çalışmaları takip eden araştırmalar, bağışıklığın kalıtsal olarak aktarılabileceğini gösterdi. Daha önce çiçek ve frengi gibi hastalıklarda olduğu gibi özel bağışıklığın ebeveynlerden çocuklara geçtiği biliniyordu. Ancak Ehrlich, genetik aktarım teorisini reddetti ve erkek farelerin abrine karşı bağışıklık geliştirdiğini, işlenmemiş dişi farelerin ise abrine karşı bağışıklık kazanmadığını belirtti. Bu durum, fetüsün antikorlarla desteklenerek küçük dolaşım aracılığıyla bağışıklık sağladığı sonucunu ortaya çıkardı. Bu fikir, aktarılan bağışıklığın belirli bir süre sonra azaldığının gözlenmesiyle desteklendi. Ehrlich ayrıca otoimmünite olarak bilinen ototoksik durumu da araştırdı.

Ehrlich'in bu deneyleri, bağışıklık sistemi ve bağışıklık tepkileri konusundaki anlayışımızı derinleştirmiş ve gelecekteki immünoloji çalışmalarına önemli katkılar sağlamıştır.

Behring ile difteri serumu çalışmaları

değiştir

Emil Behring, Berlin Institute of Infectious Diseases'ta difteri ve tetanos virüslerine karşı antiserum geliştirmek için çalışmıştır. Ancak, çelişkili sonuçlar elde etmiştir. Robert Koch, Ehrlich ve Behring'e birlikte çalışma teklif etmiştir. Bu işbirliği başarılı olmuş ve Ehrlich, farelerde hayvanların bağışıklığını geliştirmek için laboratuvar deneylerini gerçekleştirmiştir. 1894 yılında difteri serumu klinik testlerde başarılı olmuş ve Ağustos ayında Hoechst kimya şirketi Behring'in "Difteriye çare sentezi: Behring ve Ehrlich" olarak adlandırmıştır. İki buluşçu, kar paylaşmayı kabul etmemiş ancak Hoechst kârı paylaşmıştır. İkilinin sözleşmeleri birkaç kez değişmiş ve sonunda Ehrlich'in %8 kar almayı kabul etmesi sağlanmıştır. Ehrlich, bu durumdan rahatsızlık duymuş ve adaletsiz davranış olarak nitelendirmiştir.

Sonrasında, Ehrlich ile Behring arasındaki ilişkiler sorunlu hale gelmiş ve artan tetanos serumu dozajlarıyla ilgili bir sorun yaşanmıştır. Ehrlich, serum terapisi prensiplerinin Behring ve Kitasato tarafından geliştirildiğini belirtmiştir. Ancak Ehrlich, difteri serumunun ilk geliştiren kişi olduğunu ve insanlar üzerinde difteri serumunun geliştirilmesini ilk kez kendisinin yaptığını, ancak sonuçların başarısız olduğunu belirtmiştir. Behring, Ehrlich'in ardından basın bakanlığına baskı yapmış ve 1900 yılında Ehrlich onunla işbirliği yapmayı reddetmiştir. Behring, difteri araştırmaları üzerine 1901 yılında ilk Tıp Nobel Ödülü'nü almıştır.

Serumların Birleşme Değerleri

değiştir

Antiserumlar, yeni bir tıp türü olduğu için kaliteleri oldukça değişken olmuştur. Bu nedenle hükûmet, antiserumların güvenliğini ve etkililiğini sağlamak için bir sistem oluşturmuştur. 1 Nisan 1895 tarihinden itibaren sadece hükûmet onaylı serumlar Alman Hükümdarlığı'nda satılabilmekteydi. Difteri serumu için test istasyonu geçici olarak The Institute of Infectious Diseases olarak kullanılmıştır. Friedrich Althoff'un serum araştırmaları ve testleri girişimiyle 1896 yılında Berlin-Steglitz'de Paul Ehrlich'in yönetiminde yayımlanmıştır. Bu girişim sayesinde Ehrlich, Berlin Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapmış ve yıllık 6000 mark maaş almıştır. Bu maaş, neredeyse bir üniversite profesörünün maaşı kadar yüksekti. Test departmanının yanı sıra araştırma bölümüne de sahip olmuştur.

Difteri serumunun etkililiğini keşfetmek için sabit konsantrasyonda difteri toksinine ihtiyaç duyulmaktadır. Ehrlich, kullanılan toksinin beklenenden kolay bozulduğunu keşfetmiş ve bunun sonucunda 2 sonuca ulaşmıştır. İlk olarak, toksini standartlara göre kullanmamış ve onun yerine Behring tarafından geliştirilen toz serumunu kullanmıştır. Bu toz serum, suya eklenerek kısa bir süre sonra çözülmelidir. İkinci olarak, test toksinleri standart olanla karşılaştırılarak gücü belirlenmeye başlanmıştır. Daha sonra bu test toksinleri, diğer test serumlarının referansı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Testin kendisi, toksin ve serumun belirli oranlarda karıştırılıp denekte birbirlerinin etkisini iptal etmesiyle anlaşılmaktaydı. Ancak Ehrlich, hastalığın semptomlarının büyük çerçevesinde hedefin tam olarak hayvan ölümleri olduğunu belirlemiştir. Karışım, denek hayvanlarını 4 gün sonra öldürmekteydi. Eğer hayvanlar daha önce ölürse, serumun çok zayıf olduğu anlamına gelmekteydi. Ehrlich, serumun birleşim değerinin kimyasal titrasyon ile kararlılığını sağlayabileceğini göstermiştir.

Frankfurt am Main'in belediye başkanı Franz Adickes, bilimsel enstitülerin kurulması için çaba sarf etmiş ve üniversitenin kuruluşuna yardım etmiştir. Paul Ehrlich'in enstitüsü 1899 yılında Frankfurt'a taşınmış ve Royal Prussian Institute of Experimental Therapy olarak adını değiştirmiştir. Alman kalite kontrol yöntemleri, hükûmetin tüm serum enstitülerinde uygulanmış ve ayrıca Frankfurt için standart bir serum elde edilmiştir. Difteri antiserumundan sonra, tetanoz ve çeşitli bakteri serumları veterinerlikte hızla kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca enstitülerde değerlendirilmiş ve tüberkülin gibi diğer aşıların geliştirilmesine dönüştürülmüştür. Ehrlich'in en önemli arkadaşı, enstitüdeki Yahudi doktor ve biyolog Julius Morgenroth'tur.

Ehrlich’in Yan Zincir Teoremi

değiştir

Ehrlich'in geliştirdiği yan-zincir teorisi, 1897 yılında ortaya çıkmış ünlü bir teoridir. Bu teoriye göre, toksinler ile hücreler arasında kimyasal reaksiyonlar gerçekleşir. Ehrlich, bu teoriyi tetanoz toksini üzerinde çalışarak açıklamıştır.

Ehrlich, hücre protoplazmalarının özel küçük yapılar içerdiğini ve bu yapıların kimyasal bağlar içerdiğini ve hücre fonksiyonlarını etkilediğini kabul etmiştir. Organizma, toksinin etkisinden kurtulabilirse, bloke edilmiş olan yan-zinciri yenisiyle yer değiştiriyordu. Bu düzenleme öğrenilebilir ve buna bağışıklık deniyordu. Eğer hücre fazla miktarda yan zincir üretirse, aynı zamanda kan içinde serbestçe dolaşabilirdi.

Daha sonra Ehrlich, kendi teorisini geliştirerek "amboceptors" ve "receptors of the first" gibi bugün alışılmamış terimler üzerinde çalıştı. Antijen ve antikor arasında "katkı maddesi" adı verilen fazladan bir molekül tespit etti. Ona göre, yan-zincir en az 2 fonksiyonel gruba sahipti.

Ehrlich, immünolojinin temel fikirlerini açıklamak için serum birleşim değerleri üzerinde çalıştı ve bu çalışmaları sayesinde fizyoloji veya tıp alanında Nobel Ödülü'nü Elie Metchnikoff ile birlikte aldı. Metchnikoff, hücresel bağışıklığı Pasteur Enstitüsü'nde araştırmış ve Ehrlich'e birkaç kez eleştirilerde bulunmuştur.

Kanser Araştırmaları

değiştir

1901 yılında Prusya Maliye Bakanlığı, Ehrlich'i eleştirerek onun bütçesini ve işlerinin gelirlerini azalttı. Bunun üzerine Althoff, Yahudi Lazard Speyer-Ellissen bankasının yardımsever müdürü Georg Speyer ile yeni bir ilişki düzenledi. Prenses Victoria'nın kanser hastalığı, II. Alman İmparator Friedrich'i dul bıraktı ve bu durum halkın ilgisini çekti. Frankfurt halkının yardımlarıyla kanser araştırmalarına destek sağlandı. Ayrıca İmparator II. Wilhelm'in özel isteği üzerine Ehrlich kanser araştırmaları yapmaya başladı. Bu çabalar, kanser araştırmalarına bağlı olan "the Institute of Experimental Therapy"de ayrı bir fona dönüştü ve orada çalışan Gustav Embden ve ekibine ödenek sağlandı. Ehrlich, destekçilere kansere çözüm bulmanın zor olduğunu belirtti.

Ehrlich ve meslektaşları, eğer tümör iyi huylu ise tümör hücrelerinin nesilden nesile iletiltiğini keşfettiler. İlk tümör çıkarıldığında, tümör daha dirençli bir şekilde yayılmaya devam ediyordu. Ehrlich, kanser araştırmalarına bakteriyel çözümler ekledi. Kanser hücrelerini aşılama ve etkileme yöntemlerini kullanarak bağışıklık oluşturmayı denedi. Kanser ve kemoterapi araştırmaları, yöntembilim olarak "Big Science" tarafından tanıtıldı.

Kemoterapi

değiştir

Canlı Hücre Boyalama

değiştir

1885 yılında Ehrlich, yüksek doktora tezi olarak "the Need of the Organism for Oxygen" adlı tezi yazdı. Bu tezde, yeni bir teknoloji olan "Intro Vital Staining" yani Gram bakteri boyama yöntemini tanıttı. Buluşlarından biri, canlı bir organizmaya benzeyen granül formunda olan bir pigmentti. Mavi alizarin maddesini enjekte etti ve mavi-yeşil boyayı da kullandı. Sonrasında ölen hayvanların organlarındaki renk değişikliklerinin derecelerini inceledi. Yüksek oksijen seviyesine sahip indephenol'lerin tutulduğunu ve orta seviyedekilerin azaldığını gözlemledi. Ancak Alizarin mavisi seviyesinde bir azalma olmadı. Ayrıca düşük oksijen seviyesine sahip pigmentlerin de azaldığını tespit etti. Bu gözlemler sonucunda Ehrlich, bütün yaşam süreçlerinin hücre içinde gerçekleşen kimyasal ve fizikokimyasal süreçlerle kontrol edildiği sonucuna vardı.

Methylene Blue

değiştir

Ehrlich, araştırmaları sırasında Methylene Blue ile tanıştı ve bu maddenin bakteri boyaması için uygun olduğunu keşfetti. Ayrıca, Methylene Blue'nun boyama etkisinin yanı sıra sinir hücreleriyle de bağlantılı olduğunu fark etti. Doktora tezini bu konu üzerinde çalışarak tamamladı, ancak daha sonra bu konuyu araştırmaya devam etmedi. Bu fikir aslında nörolog Ludwig Edinger'in fikriydi ve bu sayede nöroloji alanında yeni bir büyük alan açılmış oldu.

1889'un ortalarından itibaren Ehrlich, işsizken Methylene Blue üzerindeki çalışmalarına özel olarak devam etti. Vivo boyama üzerine yaptığı araştırmalar, onu terapötik olarak kullanmaya yönlendirdi. Plazmodium parazitlerini içeren malarya patojenlerinin Methylene Blue ile boyanabileceğini keşfetti. Ehrlich, bunun malarya tedavisinde kullanılabileceğini düşündü. Berlin-Moabit hastanesinde gözaltında tutulan 2 hastada ateşin azaldığı ve malarya plazmodium'unun kanlarından kaybolduğu gözlemlendi. Ehrlich, Methylene Blue'yu Meister Lucius & Brüning AG'den temin etti ve bu şirketle bir ortaklık başlattı.

Kemoterapik Özellik Üstüne Araştırma

değiştir

Ehrlich, Methylene Blue üzerinde çalışmalar yapmadan önce Institute of Experimental Therapy'un Frankfurt'a taşınması gerçekleşmişti. Georg Speyer öldükten sonra eşi Franziska Speyer, onun anısına Georg-Speyer Merkezi'ni Ehrlich'in enstitüsünün yanında açtı. Ehrlich'in kemoterapik araştırmaları bu merkeze taşındı. Ehrlich, Methylene Blue'yu anlayan ve etkilerini bilen bir vekile ihtiyaç duyuyordu. Modeli, sıtma ilacının malarya üzerindeki etkisi ve serum terapisinin benzerliği hakkındaydı. Ona göre, bunlar farmasötik olarak eşdeğer olmalı ve hastalıklara göre değişmelidir. Amacı, "Therepia Sterilisans Magna"yı bulmak ve diğer hastalıklardaki patojenleri öldürmektir.

Kobay fareler kullanarak tripanozoma hastalığı ve çeşitli kimyasal ve hayvan deneyleri yaptı. Tripan kırmızısı ile bu hastalığı öldürebileceğini gözlemledi. Atoxyl'i yoğun bir şekilde araştırdı ve Robert Koch'un uyku hastalığı keşfi sırasında diğer arsenik bileşikleriyle birlikte test etti. Normalde toksik olmayan atoxyl, optik sinirleri etkileyici bir etkiye sahipti. Ehrlich, kimyasal karışımların sistematik bir şekilde görüntülenme hissiyle araştırdı ve günümüzdeki farmasötik endüstrisinin temelini attı. 418 karışım keşfetti ve bunların terapötik etkileri vardı ve Afrika gibi ülkelerde test edildi.

Sahachiro Hata'nın yardımlarıyla, asistanı, Ehrlich 1909'da 616 karışım keşfetti. Salvarsan, frengi hastalığına neden olan spiroket bakterisiyle mücadele etmek için güçlü bir şekilde etki gösteriyordu. Karışımın insanlar üzerindeki yan etkileri, 6 frengi hastasının ardından giderildi.

Salvarsan'ın yaygın klinik testlerden sonra Hoechst şirketi tarafından 1910'ların sonlarında piyasaya sürüldü. Bu, terapötik etkisi olan bir hastalığın ilk kez teorik konsantrasyonla yaratılmasıydı. Salvarsan'ın civa tuzlarına göre çok etkili olduğu kanıtlandı. Salvarsan, Hoechst firmasının belirlediği kurallarla dünya çapında satıldı. 1940'a kadar penisilin bulunana kadar frenginin en etkili tedavisi oldu. 1911'de, yan etkileri azaltılmış bir karışım olarak geliştirilen Neosalvarsan adını aldı. Ehrlich çalışmalarını "blood-brain barrier" adlı kitabında yayımladı.

Bu tedavi, Salvarsan savaşına neden oldu. Bunun yanı sıra, cinsel alanda moral düşüklüğü gibi bir yan etkiye sebep oluyordu. Ehrlich ayrıca suçlanan kişi haline geldi ve aşırı zengin olduğu iddia edildi. Paul Uhlenhuth tarafından ilacın önceliği konusunda suçlandı.

Klinik çalışmalar sırasında insanların ölmesi nedeniyle suçlanan Ehrlich, 1914'te suçlu olarak görüldü. Ancak daha sonra Ehrlich temize çıktı, ancak bu süreçte büyük bir depresyona girdi ve bu depresyondan bir daha tam olarak çıkamadı.

Sihirli Kurşun

değiştir

Ehrlich eğer karışımı hastalık çözücü organizmaya odaklanabilirse bu organizmaya direkt etkisini teslim edebilirdi. Bundan dolayı sihirli kurşun sadece hedef organizmayı öldürmek üzerine kuruldu. Sihirli kurşun kapsamı monoclonal antibodilerin fark edilmesiyle birlikte özel akrabalıklarla etkili olduğu ispatlandı.

1910'da Frankfurt-Sachsenhausen'da bir sokak Paul Ehrlich adını aldı. Üçüncü Alman İmparatorluğu döneminde Emil Adolf von Behring, Ehrlich'in başarısını kabul etti ve başka bir sokağa da Ehrlich adı verildi. Ancak savaştan sonra Paul-Ehrlich Sokağı yeniden adlandırıldı ve bugün birçok Alman sokağında Paul Ehrlich adı kullanılmaktadır.

Batı Almanya, 1954'te Paul Ehrlich ve Emil von Behring'e adanmış bir posta pulunu yayınladı. Bu pulda Paul Ehrlich'in resmi yer almaktaydı. Ayrıca birçok okul ve eczacılık kurumunda da adı verilen Paul Ehrlich'in, Almanya'da büyük bir itibarı vardır.

Paul Ehrlich Enstitüsü, Steglitz Serum Araştırma Enstitüsü'nün varisi ve Serum Testleri ile Frankfurt Kraliyet Deneysel Terapi Enstitüsü'nün ardılı olarak kurulmuş ve Paul Ehrlich'in adını almıştır.

Paul Ehrlich ve Ludwig Darmstaedter Ödülü, Alman biyomedikal araştırmalarında en çok tartışılan ödüldür. Avrupa tıbbi kimya doktora öğrencilerinin adı daha sonra Paul Ehrlich MedChem Euro PhD Network olarak değiştirilmiştir. Paul Ehrlich'e Anti-Defamation League tarafından da ödül verilmiştir. Ayrıca, 1970'te Ay'da bir krater Paul Ehrlich'in adıyla adlandırılmıştır.

1940'ta hayatı ve işi "Dr. Ehrlich's Magic Bullet" adıyla Amerika'da gösterildi ve Edward G. Robinson başrolde oynadı. Salvarsan ve frengi tedavisi anlatıldı. Nazi hükûmeti, Yahudi bilim insanına karşı çıksa da film Almanya'da gizlice gösterildi.

Ödüller ve şerefler

değiştir
  • 1882'de Profesör unvanını aldı.
  • 1890'da Friedrich-Wilhelms-Universitat'da Extra-Ordinary professör olarak atandı
  • 1896'da akademik olmayan Prusyalı Medikal Konsey üyesi unvanını aldı
  • 1903'te bilime yüksek katkı ödüşü verildi(bilimin büyük altın amadalyası)
  • 1904'te Göttingen'in onursal profesörü oldu ve onursal doktora ilan edildi.
  • 1907'de en büyük sivil ödülü verildi ve Oxford Üniversitesi onursal doktoru oldu.
  • 1908'de work on immunity alanında Fizyoloji ve Tıp alanında Nobel Ödülünü aldı.
  • 1911'de Privy Councillor yani en büyük sivil ödüllerden biriyle onurlandırıldı.
  • 1912'de doğum yeri Strehlen ve Frakfurt şehri vatandaşları tarafından onurlandırıldı.
  • 1914'te Frankfurt Üniversitesi tarafından eczacılık alanında tam profesörlük unvanı verildi.

Dış bağlantılar

değiştir