Performans sanatı

Performans sanatı, 1960'lı yıllarda ortaya çıkan, izleyicinin önünde canlı olarak icra edilen bir sanat biçimidir. Performans sanatı etkinlikleri bazen happening olarak da adlandırılır. Performans sanatı metinden bağımsızdır ve o an olur. Tekrarı yoktur. Bunun yanı sıra Fluxus, beden sanatı, süreç sanatı ile yakından ilgilidir. Sahne ve gösteri sanatları ile ortak yönler taşısa da, dans, müzik, tiyatro, sirk, jimnastik gibi etkinliklerden farklı olarak görsel sanatların içinden çıkmış öncü bir akım olarak kabul edilir; tiyatro performanslarından farklı olarak olayların illüzyonu değil olduğu şekliyle olayın kendisi sergilenir. Marina Abramoviç aralarındaki farkı şu cümleleriyle açıklar:

1978 yılındaki Joseph Beuys performansı

“ Tiyatroda bir rolü prova eder ve oynarsın. Tiyatro da kan ketçaptır ve bıçak gerçek bir bıçak değildir. Performansta her şey gerçektir. Bıçak, gerçek bıçak ve kan kandır.”

Performans sanatı, toplumun normlarını reddeder ve izleyiciyi aktif bir konuma getirmeyi hedefler. Sahne dışında halka açık başka yerlerde de sergilenebilir. Sergileme öncesi prova yapmak ya da doğaçlama yapmak sanatçıya bağlıdır. Performans sanatçılarının ortak hedefi izleyicinin hafızasında kalıcı olmaktır.[1]

Kökleri 20.yy başındaki Dada akımının anarşist performanslarına, 1920 ve 30'lu yılların sürrealist ve fütürist performanslarına ve hatta Jackson Pollock'un aksiyon resmine kadar gider. Bildiğimiz anlamıyla performans sanatı 1960'larda doğduktan sonra yaygınlaşıp 70'lerde fikirleri ön plana çıkaran kavramsal sanatla bağlantılı olarak devam etmiştir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2015. 

Dış bağlantılar

değiştir