Pompey'in Kafkasya seferi

Pompey'in Kafkasya seferi (Gürcüce: პომპეუსის ლაშქრობა კავკასიაში) Üçüncü Mithridatis Savaşı'nın sonucu olarak MÖ 65 yılında gerçekleşen, Pompey'in komutanlık ettiği askeri seferdir. Roma Cumhuriyeti etki alanını genişletmek ve Orta Doğu'nun efendisi olmayı hedefliyordu. Pontus Krallığı'nı fetheden ve Ermenistan Kralı II. Tigran'a boyun eğdiren Romalılar, MÖ 80'ler, 70'ler ve 60'ların başlarında Pontuslu VI. Mithridatis'in müttefiki olan İberya Krallığı'na, Kolhis'e ve Albanya'ya saldırdılar. Saldırılar Roma zaferiyle sonuçlandı.

Pompey'in Kafkasya seferi
TarihMÖ 65
Bölge
Sonuç İberya'nın vasallaştırılması
Coğrafi
Değişiklikler
Kolhis'in Roma İmparatorluğu'na bağlanması

Arka planı

değiştir

Romalı General Lucullus MÖ 73'ten MÖ 67'ye kadar Roma'nın doğu seferlerine liderlik etmişti, ancak orduda patlak veren bir isyandan sonra Galatya'ya çekildi. MÖ 66'da Roma Senatosu, Mithridatis'e karşı düzenlenecek savaşın komutanı olarak Pompey'i atadı. Aynı yıl Pompey, Lykos Savaşı'nda Mithridatis'i kesin olarak yendi. Yenilen Pontus kralı, Kolhis üzerinden Karadeniz'in kuzeyindeki Bosporos Krallığı'na kaçtı. Kralın arkasından bir takip ekibi gönderildi. Ekip, kralı Kolhis'e kadar takip etse de, Mithridatis izini kaybettirmeyi başardı. Bu sırada Pompey, Ermenistan Krallığı'nın Kralı II. Tigran'a karşı sefer hazırlıklarına başladı. Sefer hazırlıklarını öğrenince teslim olan Tigran'ın Ermenistan'ı elinde tutmasına izin verildi, ancak fetihle kazandığı toprakları (Kapadokya, Kilikya, Suriye, Fenike ve Sophene) Roma'ya iade etmek zorunda kaldı. Pompey, Afranius'un askeri denetimi altında Ermenistan'dan ayrıldı, Gabinius'u Mezopotamya'ya gönderdi ve ana ordusu ile (Kirnus nehri vadisine) Albanya Krallığı'na doğru sefere çıktı. Burada birliklerini üç bölüme ayırdı ve kışlık karargahlara yerleştirdi.[1]

İlk seferi

değiştir

Kafkas Albanları, Romalılar ülkelerini istila etmeden önce harekete geçmeye karar verdi. Albanya kralı Oroeses, bölünmüş Roma kuvvetlerine ortak bir saldırı düzenledi. Saldırıların daha verimli olması için Roma birliklerine Saturnalia bayramı kutlanırken saldırdılar. Buna karşın kıdemli Roma kuvvetleri, Albanya birliklerine kıyasla çok güçlüydü ve saldırıları kolayca geri püskürttü. Oroeses, Romalıların şartlarına boyun eğmek zorunda kaldı. Pompey daha sonra hem Albanya hem de İberya krallıklarını ele geçirmek için hazırlıklar yaptı. Yaklaşan istiladan korkan İberya kralı Artoces, Romalılara koşulsuz dostluk sözü verdi. Pompey şartları kabul etti, ancak istihbarat servisi tarafından İberyalıların gizli bir saldırı planladıkları konusunda uyarıldığı için MÖ 65'in baharında güçlerini İberya'ya sürdü. Her ihtimale karşın Romalıların ani saldırısına hazırlanan Artoces, hazırlıksız yakalandı.

Pompey'in güçleri kısa sürede İberya sınır kapısını ve Harmozike Kalesi'ni ele geçirdi. Artoces panikledi ve Mtkvari Nehri'nin sol kıyısına kaçtı. Romalıların nehri geçememesi için köprüyü yaktı. Pompey nehrin sağ kıyısındakilere boyun eğdirdi. Artoces, Romalıların ateşkesi kabul etmeleri halinde köprüyü onaracağına ve askerlere yiyecek sağlayacağına dair söz verdi. Artoces sözlerine sadık kaldı, ancak Pompey köprü restore edildikten sonra Artoces'i esir almak için birlikleriyle köprüyü geçti.

Artoces, Aragvi Nehri'nin diğer kıyısına kaçtı ve aynı şekilde köprüyü yaktı. İberyalı militanlardan bazıları ormanda saklanarak Roma birlikleriyle partizanlar gibi savaştı. İberyalılar ağaçlardan ok atarak bölgedeki Romalı askerlerini öldürdü. Bildirildiğine göre, bu düzensiz çatışmaya çok sayıda kadın da katıldı. Pompey'in askerleri ormanın bir kısmını kesip geri kalanını yakınca İberyalı düzensiz birliklerler mağlup oldu.

Pompey, Artoces'i İberya'nın merkezine kadar takip etti ve onu Pelorus Nehri'nin yakınlarında sıkıştırdı. Artoces'in en büyük silahı okçularıydı, ancak Pompey Maraton Muharebesi'nde Atinalıların uyguladığı taktiklerin benzerini kullanarak okçuları hızlı bir piyade hücumuyla etkisiz hale getirdi. Yunan tarihçi Plutarhos, bu muharebeyi büyük bir muharebe olarak nitelendirdi. Yaklaşık 9.000 İber askerinin öldüğü ve 10.000'den fazla kişinin Romalılar tarafından esir alındığını kaydedildi.[2]

İberler sonunda savaşı kaybetti ve kralları bir kez daha masaya oturmak zorunda kaldı. İberya kralı Pompey'e altından yapılmış çok değerli hediyeler göndererek ateşkes istedi. Hediyeleri yetersiz bulan Pompey, Artoces'in çocuklarını rehine olarak almayı talep etti. İberya kralı bu soruya uzun süre cevap vermediği için Pompey askerlerini Aragvi'ye götürdü ve Artoces'e şartlarını kabul etmesi dışında bir seçenek bırakmadı. Artoces teslim oldu, çocuklarını rehine olarak verdi ve Romalılarla barış anlaşması imzaladı. İberya Krallığı, Roma Cumhuriyeti'nin dostu ve müttefiki olacaktı ve vasallık şartlarını kabul edecekti.

İkinci seferi

değiştir

Pompey, İberya'yı ele geçirdikten sonra, Kolhis Krallığı'na doğru yola çıktı. Hem diplomasi hem de askerî güç kullanarak ana kaleyi ele geçirdi ve yerel halklara boyun eğdirdi. Pompey, Amiral Servilius'un filosu ile Fasis'te bir araya geldi ve onlara hâlâ Bosporos Krallığı'nda bulunan Mithridatis'i ablukaya almalarını emretti. Pompey, Kolhis'in yönetimini Aristarkus'a vererek, ülkeyi Bitinya ve Pontus' a bağlı bir Roma eyaleti haline getirdi.[1]

Pompey'in sefer hattı onu İberya'nın güneyine götürdü. Pompey, bölge halkının kendi birliklerini engellemesinden ve yemek malzemelerinin azalmasından dolayı endişeliydi. Bu yüzden atları ve yük hayvanlarını, piyadelerini saldılarılarından korumak için bir kalkan olarak kullandı. Sonrasında, uzun ve engebeli çöl arazisinden geçerek Albanya ordusunu takip ettiler. Rehberlerin güvenilmez olması takibi daha da zorlaştırdı ve askerlerin çoğu Kambises Nehri'nin soğuk suyundan içtikten sonra hastalandı. Bu durum, Pompey'nin su teminine daha fazla önem vermesine yol açtı ve seferin bir sonraki aşaması için 10.000 su kabı getirtti.[3]

Albanya birlikleri Abas nehrinde yakalandılar ve burada çatışma patlak verdi. Strabon tarafından desteklenen Plutarch'a göre, birlikler 60.000 ayak ve 12.000 attan oluşuyordu, ancak bu sayı abartılı olmalıdır, çünkü Dio, Pompey'in Oroes'i saldırmaya ikna etmek için kendi sayısal üstünlüğünü gizlemeye çalıştığını söylemektedir. Pompey, süvarilerini piyadelerinin önüne yerleştirerek sayısal üstünlüğünü gizlemeyi başardı ve lejyonerlerine diz çöküp miğferlerini örterek gizlenmelerini söyledi. Bu taktik işe yaradı, Albanyalılar sadece süvarileriyle karşı karşıya olduklarını düşünüp saldırdılar. Ardından piyadeler ortaya çıktı, Roma atları piyade hatları boyunca geri çekildi ve lejyonerler Albanya hücumunu bozdu. Sağa sola dönen, kendi hatlarının gerisinde dolaşan ve arkadan Albaniler saldırmak için gelen süvariler Albanya askerlerini çevreledi. Albanyalılar kesin olarak yenildi.[4]

Zafer, Roma'nın kuzeydoğusundaki silahlı direniş tehditlerine son verdi. Kafkasya ve Hazar halklarının çoğu, Roma ile barışmak için elçiler gönderdi.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b John Leach, Pompey the Great, 4, Conqueror of the East.
  2. ^ John Leach, Pompey the Great, p.84.
  3. ^ John Leach, Pompey the Great, pp.84-85.
  4. ^ Plutarch, Life of Pompey, 35.2 and 3; Strabo XI. 4. 5; Dio XXXVII. 4; Frontinus, Stratagems, 2. iii. 14; John Leach, Pompey the Great, p.85.
  • Gürcistan Sovyet Ansiklopedisi, 8. cilt, s. 156-157, Tb., 1984
  • Appian - History of the Mithridatic Wars
  • John Leach, Pompey the Great, chapter 4, Conqueror of the East.