Rehbinder etkisi, yüzey aktif maddelerin çözelti içindeki yüzey gerilimi ile katı yüzeyler arasındaki etkileşimi ifade eder. Bu etki, yüzeydeki bir maddenin çözeltiden daha düşük bir enerji seviyesine yerleşmesini sağlayarak, yüzey geriliminde azalma yaratır. Bu, sıvıların daha kolay yayılmasını ve katı yüzeylerdeki adezyonu arttırır. Rehbinder etkisi, Rus kimyager Nikolai Rehbinder tarafından 1927 yılında keşfedilmiştir. Rehbinder, yüzey aktif maddelerin, özellikle de organik bileşiklerin, katı yüzeylerle etkileşime girdiğini gözlemledi. Bu etkileşim sonucu, yüzeydeki enerji seviyesi düştü ve yüzey gerilimi azaldı. Rehbinder, bu etkiyi, yüzey aktif maddelerin moleküllerinin katı yüzeylerin yüzeyinde adsorpsiyonu ile açıkladı.[1][1][2]

Kullanım alanları

değiştir

Rehbinder etkisi, birçok endüstriyel uygulamada önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin, boya endüstrisinde, yüzey aktif maddelerin katı yüzeylere adsorpsiyonu, boya filminin daha homojen ve düzgün bir şekilde yayılmasını sağlar. Ayrıca, yüzey aktif maddelerin deterjanlarda kullanımı, yüzey gerilimini azaltarak, kirin kolayca çözülmesini ve yüzeylerin daha kolay temizlenmesini sağlar.

Rehbinder etkisi aynı zamanda biyolojide de önemlidir. Örneğin, kan pıhtılaşmasında, trombositlerin yüzeylerine adsorbe olan fibrinojen molekülleri, trombositlerin bir arada tutulmasına ve kanama durdurulmasına yardımcı olur.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Andrade, E. N. Da C.; Randall, R. F. Y. (1 Aralık 1949). "The Rehbinder Effect". Nature. 164: 1127. doi:10.1038/1641127a0. ISSN 0028-0836. 
  2. ^ "Rehbinder etkisi". Rehbinder etkisi ile ilgili makale. 23 Mart 2023. 23 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2023.