Revan Kuşatması (1731)

Revan Kuşatması, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

Revan Kuşatması
1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı

1730 yılında Osmanlılar ve Safevîlerin toprakları
TarihMart 1731
Bölge
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi
Coğrafi
Değişiklikler
Osmanlılar Revan'ı muhafaza etti
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Safevîler
Komutanlar ve liderler
Osmanlı İmparatorluğu Hekimoğlu Ali Paşa II. Tahmasb
Hüseyin Han  (esir) İdam edildi
Güçler
5-6.000 18-20.000
kuşatma topları
Kayıplar
Nispeten hafif Ağır
tüm toplar

Safevî Şahı II. Tahmasb'ın komutasındaki İran ordusu, Osmanlı İmparatorluğu'nun Revan kalesini 1731 yılında kuşatıp Hekimoğlu Ali Paşa komutasındaki Osmanlı garnizonuna yenilerek çekilmek zorunda kaldı.

Kuşatma öncesi

değiştir

Nadir Şah'ın 1730 yazında Hemedan, Kirmanşah ve Tebriz'i ele geçirmesiyle 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı başladı ve aynı yıl Osmanlı başkenti İstanbul'da Patrona Halil İsyanı patladı ve III. Ahmed tahttan indirildi.

1731 yılına gelindiğinde, Osmanlı tahtına I. Mahmud çıkmış, sözkonusu isyan ise bastırılmıştı. Nadir Şah ise doğu sınırına yönelerek Abdali tehdidini bertaraf etmek üzere ordusuyla Herat'a yürümüştü.

Bu esnada, Osmanlılar ile Safevîler arasında Aras'ın sınır kabul edilmesi üzerinden barış müzakereleri sürerken Safevî Şahı II. Tahmasb Osmanlıların yukarıda bahsedilen nedenlerle güçsüz düştüğünü hesaplayarak Aras'ın kuzeyine geçerek 1731 başında Revan'ı kuşattı.[1]

Kuşatma

değiştir
 
XVII. yüzyılın sonlarında Revan
 
Hekimoğlu Ali Paşa

Şah II. Tahmasb'ın tecavüz hareketine karşı, Osmanlı İmparatorluğu Safevî Devleti'ne karşı Irak-ı Acem diğeri Azerbaycan olmak üzere iki cepheli bir harekâta girişmeye karar verdi. Bağdat Seraskeri Eyyûbîzade Ahmed Paşa İsfahan üzerine yürümekle görevlendirilirken, Diyarbakır Valisi Hekimoğlu Ali Paşa'ya da Serdar unvanıyla süratle Revan'ın yardımına yetişmesi emredildi.

Hekimoğlu Ali Paşa Diyarbakır’dan hareket ederek Erzurum-Kars üzerinden Revan'a ulaştı. Şah II. Tahmasb'ın ordusunu püskürtemeyince Revan Kalesine kapandı. Hekimoğlu Ali Paşa gönderdiği mektuplarla Safevî ordusunun en seçme birliklerine kumanda eden Belüc Muhammed Han’ı Osmanlıların müttefikiymiş gibi gösteren tertiplerle İran ordusunda ikilik çıkarmayı başardı.[2]

İran ordusundaki karışıklıktan istifade eden Osmanlı garnizonu kaleden ani bir taarruzla Safevîleri büyük bir yenilgiye uğrattı.[3] Tüm toplarını ve malzemelerini bırakan Safevî ordusu[1] süratle 18 gündür kuşattığı Revan önlerinden güneye doğru çekildi.

Revan Kalesi önündeki son muharebede esir edilen II. Tahmasb'ın rikabdarı ve Revan Hanlığına aday Hüseyin Han İstanbul'a gönderildi ve sonrasında idam edildi.

Kuşatma sonrası

değiştir

Tebriz'e yönelmeye çalışan II. Tahmasb komutasındaki Safevî ordusu Arpaçay'ı geçmeye çalışırken Üçkilise mevkiinde bu defa Timur Mehmed Paşa'nın baskınına uğradı ve meydana gelen muharebede ikinci bir yenilgiye uğrayarak düzensiz bir şekilde Tebriz'e çekildi.[4]

Hekimoğlu Ali Paşa ise bölgedeki Safevî tehdidinin bertaraf edilmesi üzerine, yaz boyunca emrine verilen ordunun toplanmasını bekledikten sonra Tebriz üzerine yürüdü ve ilk hedef olarak Urmiye'yi kuşattı.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b "Iran at War", Dr. Kavekh Farookh, Osprey Publishing (2011), Oxford (2011), s.109
  2. ^ "I. Mahmud Devri Osmanlı-İran İlişkileri, Alper Yıldırım, Eskişehir (2017), s.42
  3. ^ "Avşarlı Nadir Şah ve Döneminde Osmanlı-İran Mücadeleleri", Abdurrahman Ateş, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta (2001), s.54
  4. ^ "Nadir Şah Döneminde Osmanlı-İran İlişkileri", Ali Djafar Pour, İstanbul (1977), s.83