Rum ateşi

Eski savaşlarda kullanılan ve napalm bombasına benzeyen son derece yanıcı sıvı
27 Kasım 2024 tarihinde kontrol edilmiş kararlı sürüm gösterilmektedir. İnceleme bekleyen 1 değişiklik bulunmaktadır.

Rum ateşi (Bizans ateşi, Roma ateşi, Grejuva ateşi, Yunan ateşi, Vahşi ateş, Sıvı ateş), Rum ateşi, ilk defa 678 yılında Bizans savaşlarında kullanılmaya başlanan ateşli bir silahtı. Eski savaşlarda kullanılan ve napalm bombasına benzeyen bu son derece yanıcı sıvı, gizli bileşenlerden yapılmıştı. Mancınıklarla atılan bombalarda kullanılmasının yanı sıra düşman gemilerini ve kaleleri ateşe vermek için basınç altında püskürtülüyordu. Yedi yüzyıl boyunca Hristiyanlığın en yıkıcı silahı olan Rum ateşi, gelen tüm işgalcilere karşı Konstantinopolis’in direnmesini sağlamış ve savunma durumlarında da başarısını göstermiştir. Bu silahın değerini bilen İmparator II. Romanos (959-963), yabancı ellere asla geçmemesi gereken üç şey arasında şunları saymıştır: Bizans imparatorluk kıyafeti, Bizans prensesi ve Rum ateşi. Ancak zamanla ilk ikisi yabancıların eline geçmiş olsa da bu ölümcül silah, başkaları tarafından asla ele geçirilememiştir.

Rum Ateşi.

Yunan ateşi veya diğer bir adıyla grejuva, Bizans İmparatorluğu tarafından MS 7. yüzyılda icat edilmiş kolay tutuşan, yakıcı malzeme bileşenlerinden oluşmuş bir silahtı. Bizanslılara kara ve deniz savaşlarında son derece kolaylık sağladı.

İlk kullanımı

değiştir

Yunan ateşi yaklaşık  672'de geliştirildi ve tarihçi Theophanes the Confessor tarafından Suriye'deki Heliopolis'ten bir Yahudi mimar olan Kallinikos'a ( Latince Callinicus) atfedildi; bu şehir o zamanlar Müslüman fetihleri tarafından ele geçirilmişti.

Rum ateşi Bizanslılar tarafından ilk defa, Halife Muâviye zamanında İstanbul’un fethi için gönderilen Süfyân b. Avf kumandasındaki İslâm ordularına (674), daha sonra da İstanbul’u kuşatan Ruslar’a ve yine müslüman kuvvetlerine karşı kullanılmış ve tesirli olmuştur. Bizanslılar’ın ilâhî bir sır gibi saklama gayretlerine rağmen Araplar tarafından Çinliler’den öğrenilen bu ateşin daha da geliştirilerek “neft-i kāzıf” veya “harrâka” adları altında Haçlı seferleri sırasında kullanıldığı görülmüştür. Bundan dolayı Avrupalılar bu silâha “Arap ateşi” adını vermişlerdir. Rum ateşinin kullanımı XIV. yüzyıldan sonra Anadolu’da da yayılmış, Timur İzmir Kalesi’ni bu ateş sayesinde alabilmiştir. Bizanslılar bu ateşi son olarak 1453’te Osmanlılar’ın İstanbul’u kuşatmaları sırasında kullanmışlardır.[1][1]

Yunan ateşinin başlıca kullanım şekli gemilere veya cheirosiphones adı verilen kuşatma motorlarına yerleştirilmiş olan siphon denilen bir tüp aracılığıyla dağıtılırdı. Elde taşınabilen bir siphon, günümüz alev makinelerinin en erken örneğiydi. Ayrıca Bizans askeri el kitapları Yunan ateşiyle doldurulmuş kavanozlar, yanıcı maddeyle ıslatılan kendir liflerine sarılmış demirden dikenleri ve gerania ile bu ateşi düşman gemilere boşaltırlardı.

Kaynakça

değiştir

[2] [3]

  1. ^ G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi (trc. Fikret Işıltan), Ankara 1981, s. 116, 146, 187, 258, 274.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024.