Türkçe ezan
Türkçe ezan, Türkiye Cumhuriyeti'nin erken döneminde laiklik ve milliyetçilik ilkeleri doğrultusunda ezanın Arapça yerine Türkçe okunması amacıyla başlatılan uygulamadır. 1932 yılında resmî olarak başlatılan bu uygulama, 1950'de Arapça ezanın serbest bırakılmasına kadar devam etmiş ve dönemin dini, siyasi ve toplumsal tartışmalarında önemli bir yer edinmiştir.
Türkçe ezan konusu, Türkiye tarihinde; Türkçülük, dili öz Türkçeleştirme ve sekülerizm eksenlerinde tartışma konusu olmaya devam etmektedir.
Tarihçe
değiştirTanzimat'ın getirdiği değişimler, ileride bir Türklük bilincinin ortaya çıkmasında etkili olmuşlardır. Türkçülük hareketi için daha Il. Mahmut döneminde elverişli bir ortam hazırlandığı gibi, bu hareket, kendisini Türk tarihi, Türkçeye önem verilmesi, dilde sadeleşme, Türklükle gurur duyulması gibi konularda göstererek; Abdülaziz devrinden beri gelişmeye başlamıştır;[1] ancak, bir fikir hareketi olarak belirmesi II. Abdülhamit dönemine rastlamaktadır.[2] Abdülhamit'in istibdat rejimi sırasında yıkıcı ve tehlikeli olarak görülüp baskı altında tutulan Türkçülük akımı, Il. Meşrutiyetten sonra kendisini iyice hissettirmeye başlayarak; 1912 yıllında Balkan Savaşları yenilgisinin ardından, artık Osmanlılık düşüncesinin çöküşe uğramasıyla kendisini su yüzüne çıkarmıştır. Yeni Osmanlılarla kımıldanışa geçen Türklük bilinci, kendisini yalnız siyasal, sosyal, tarihsel ve edebi alanlarda göstermemiş; aynı zamanda Ali Suavi, Ubeydullah Efendi, Ziya Gökalp gibi aydınların düşüncelerini ibadet ve Kur'an dilinin Türkçe olması yönünde de etkilemiştir. Macar halk edebiyatı bilgini İgnaz Kunoş ise 1885'te İstanbul'u ziyaret eder ve Şehzadebaşı'nda dolaşır. Onun 1926 yılında İstanbul Üniversitesi'nde verdiği konferansta Osmanlı İstanbul'u yanında İstanbul'da okunmakta olan Türkçe ezana yer verilir.[3]
Gel Şehzadebaşı'ndaki sakin kahveler. Direklerarasındaki kıraathaneler... Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, Kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Yoktur tapacak, Çalabdır ancak...
— Ignác Kúnos[3]
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta uygulanmaya başlanmıştır. 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konulmuştur.[4] 1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını istemiştir. Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye'de ezan Türkçe okunmamıştır.[5]
Türkçe ezan tartışmaları
değiştirTürkçe ezan okunması konusu Meşrutiyet dönemindeki bazı aydınlar tarafından da dile getirilmişti. Bunu Ziya Gökalp şöyle şiirleştirmiştir:
"Bir ülke ki cami’inde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar ma’nasını namazdaki duânın...
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur’an okunur,
Küçük, büyük herkes bilir buyruğunu Hudâ’nın..
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!"
Atatürk'ün teşvikiyle 1932'de, Türkçe ezan okunmasının dinen caiz olup olmadığı tartışıldı ve caiz olduğu kanaatine varıldı.[6]
Uygulamaya geçiş
değiştir
1932-1950 arasında okunan Türkçe ezan |
*Sadece sabah ezanında söylenir. |
Aralık 1931'de, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.
İlk Türkçe ezan, gayrı resm kayıtlara göre 29 Ocak 1932 tarihinde Kuşadası'nda Hafız Sadık Bey tarafından okunmuş[7], halk sokaklarda durarak ezanı ilgiyle dinlemiştir.[8] Daha sonra, 30 Ocak 1932'de İstanbul'da Fatih Camisi'nde Hafız Rıfat Bey tarafından önce Arapça sonra Türkçe olarak ikindi ezanı okunmuştur.[9]
Bundan başka, 1 Şubat 1932'de Adana'da Ulucami'de Mühendis Rıfat Bey Türkçe ezan ve Kur'an okumuş, binlerce kişi kendisini dinlemiştir.[10] Şebinkarahisar'da Kadir Gecesi olan 3 Şubat tarihinden itibaren Türkçe ezan okunmaya başlandığı[11]; Manisa-Akhisar'da da Belediye Başkanı Cemal Bey'in teşviki ile, Belediye Meclisi üyelerinden Yazıcının Tevfik, Belediye katiplerinden Sadi efendilerin Kadir Gecesi ve cuma günü (5 Şubat 1932) çeşitli camilerde Türkçe ezan ve Kur'an okuyacakları bildirilmektedir.[12] Bu tarihten itibaren ülkenin hemen hemen her köşesinde ezan, Türkçe olarak okunmaya başlanmıştır. 5 Şubat'ta Rize'de, öğle ve ikindide okunan yeni ezanı dinlemek üzere bütün şehir halkı toplanmış,[11] Çeşme'de Büyük Cami'de Cumhuriyet Halk Fırkası Ocak Reislerinden cami hatibi Hafız Rasim Efendi'nin okuduğu Türkçe ezanın ardından, Türkçe olarak bir de hutbe söylenilmiş; Yozgat'ta da cuma namazında ilk Türkçe ezan okunmuştur. Yine aynı tarihte İzmir'de Hisar Camisi'nde ilk Türkçe ezan öğlen Hafız Ömer Bey tarafından okunmuş;[13] Ankara'da Hacı Bayram Camisi'ndeki hatim duası Türkçe okunmakla beraber, Tacettin Camisi'nde de Türkçe dua ve ezan okunurken[11], Van ilinde de ezanda ulusal dil kullanılır olmuştur.[14]
Türkçe ezan 7 Şubat'ta ilk defa Silifke'de,[15] Hafız Osman Bey tarafından ilk kez Gediz'de,[16] 16 Şubat'ta köyün imamı ve hatibi Hasan Fehmi Efendi tarafından Menemen'in Emiralem köyünde,[17] 20 Şubat'ta Büyük Cami'de Kavalalı Asım, Halit ve Mustafa beyler tarafından Samsun'da,[18] 26 Şubat'ta Orta Cami'de öğretmen Kazım Bey tarafından Vezirköprü'de okunmaya devam etmiştir.[19] 23 Şubat'taki bir habere göre, Urla müftüsü sayesinde, Urla'da bir haftadan beri Türkçe ezan okunmakta ve halk bunu dinlemek üzere camileri doldurmaktadır. Ayrıca Urla müezzinleri 19 Şubat'ta hep birden bütün minarelerde Türkçe ezan ve Kur'an okumuşlardır.[20] 1 Eylül'deki habere göre Görele'de de Türkçe ezan okunmaya başlandığı ve halkın bundan memnunluk duyduğu bildirilmektedir.[21]
3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kur'an, tekbir ve kamet okunmuştur.[22] 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar vermiştir. Diyanet İşleri Riyaseti, Türkçe ezan ve kameti tespit etmiş ve İstanbul Evkaf Müdürü Niyazi Bey'in başkanlığında bir toplantı yaparak önlem almaya başlamıştır. Bu toplantıda İstanbul'un seçkin hafızlarından Hafız Burhan, Yaşar, Rıza, Cemal, Fahri, Şevket ve Nuri beyler de hazır bulunmuşlardır. Kararlaştırılan ezan ve kamet şeklinin sekiz yüz nüsha olarak Evkaf İdaresi tarafından tabettirilerek, 22 Kasım 1932 tarihinden itibaren imamlar aracılığıyla müezzinlere dağıtılmaya başlanması uygun görülmüştür. Ayrıca bu seçkin hafızlar, atandıkları bölgelerdeki müezzinlerin hepsini yine kendi bölgelerindeki büyük camilerden birine toplayarak, bunlara Türkçe ezan ve kametin nasıl okunacağını öğretmekle görevlendirilmişlerdir.
Salanın Türkçeleştirilmesi
değiştirEzan, kamet ve tekbirden sonra, Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam peygamberi Muhammed'e saygı anlamı içeren "salat-ü selam"ın da isteğe bağlı olarak okunabileceği üç şekli Türkçeleştirerek İstanbul Müftülüğü ve Evkaf Müdürlüğü'ne bildirmiştir.[23] Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed'e hürmet ve saygı ifade eden sözlerin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir.[24]
Daha sonra da Salanın 15 Nisan 1937 tarihinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1378/526 sayılı yazısı ile kaldırıldığı, valiliklere bildirilmiştir.[25]
Daha sonra yapılan çalışmalar
değiştirBütün bu Türkçeleştirme işleri yapılmasına karşın 1941 yılına gelinceye değin bunların Türkçe okunmaları kanuni bir hükme bağlanmamıştı. Bu zorunluluk, Atatürk'ün ölümünden sonra İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde, 2 Haziran 1941 tarihli, Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesinin 4055 sayılı kanunla değiştirilmesiyle belirlenmiş ve Arapça ezan, kamet okuyanların üç aya kadar hafif hapis veya 10 liradan 200 liraya kadar hafif para cezası ile cezalandırılması karara bağlanmıştır.[26]
Kuzey Kıbrıs'ta Türkçe Ezan
değiştir1932 yılında, Türkçe ezanın kabulünden sonra, Kıbrıs Türkleri de ezan çalışmalarına başlamıştır. Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi, 1954 yılında konuyla ilgili olarak, Ezanın Türkçe okunması câiz olduğuna ve halk, Türkçe okunmasını arzu ettiğine göre tercihen okutturulmasını maslahâta uygun görülmektedir, diyerek fetva vermiştir.[27] Buna karşı çıkan tek bilinen şahsiyet Şeyh Nazım Kıbrısi olmuştur. Lefkoşa'nın en büyük camisi Selimiye'nin şerefesine çıkıp tekrar Arapça lafız ile ezan okumuş, bunun üzerine kendisine dava açılmıştır. Davayı beklerken Lefkoşa'nın köylerini gezip Arapça ezan okumaya devam etmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Sözcüğün eş anlamlısı
değiştirEzan ile eş anlamlı 2 sözcük bulunur. Bu sözcükler banlak ve ezendir.
Türkçe ezan zorunluluğunun kaldırılması
değiştir1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, Demokrat Parti Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başladı.[28] 14 Haziran günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü hızlanmış, halk meclis önünde destek amacı ile tepki vermeye başlayınca çalışmalar daha da hızlanmış ve kabul edilmiştir. TBMM'deki görüşmelerde CHP grubu adına söz alan Trabzon Milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu, Arapça ezan konusunda tartışma açmak istemediklerini söylemiş ve "Arapça ezan meselesinin ceza konusu olmaktan çıkartılmasına aleyhtar olmayacağız" demiştir. Daha sonra, üç maddelik tasarının maddeleri ayrı ayrı oylanmış ve DP’liler ile beraber CHP’liler de kabul oyu kullanmışlardır.[29][30] Aynı gün sonuç Celal Bayar'a telsizle gönderilmiştir. Celal Bayar da kabul etmiştir. Çıkarılan yasayla Türkçe ezan yasaklanmamış, ezan dili serbest bırakılmıştır. Ancak günümüzde Türkçe okunmamaktadır.[5]
Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide 7 defa Arapça olarak ikindi ezanı okunmuştur. Ayrıca, 6 Temmuz 1950 tarihinde de haftada üç gün Ankara Radyosu'nda Kur'an okunacağı belirtilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
27 Mayıs Darbesi
değiştir27 Mayıs Darbesi ile Demokrat Parti iktidarı son bulmuştur. Darbenin öncülerinden olan bazı milliyetçi askerler tarafından ezanın Arapça okunması sertçe eleştirilmiştir. Darbe bildirisini radyodan okuyan Piyade Kurmay Albay Alparslan Türkeş, darbe sonrası verdiği bir röportajda ezanın tekrar Arapça okutulmasını "ihanet" olarak nitelemiş, "Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur, Arapça değil" demiştir.[31][32]
Notlar
değiştir- ^ 1927-1938 arasında Atatürk'ün uşaklığını yapmış olan Cemal Granda'ya göre ezanın Türkçe okunması sürecinde Atatürk din adamları ve hafızlarla çeşitli görüşmeler yapmaktaydı. Ezandaki Arapça sözcükler atıldığı halde bu kişiler "Felah" için bir karşılık bulamamıştı. Kurtuluş kelimesi tam anlamını vermediği için fikri sorulan Atatürk bu kelimenin olduğu gibi kalmasını isteyerek konuyu sonuca bağlamıştır. Bakınız Turhan Gürkan, Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri, Fer Yayınları, İstanbul, 1971 s.213
Kaynakça
değiştirBu madde önerilmeyen biçimde kaynaklandırılmıştır.Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) ( |
- ^ Karal. Osmanlı Tarihi. 7. s. 296.
- ^ Karal. Osmanlı Tarihi. 8. s. 550.
- ^ a b Başgöz, İlhan (1998). "Türkçe ezan". Türkiye'de Laikliğin Sosyal ve Kültürel Kökleri. Bilanço Yayıncılık. s. 45. ISBN 978-975-10-2814-3.
- ^ "İşte Türkçe ezan ile ilgili bilinmeyen 22 not". 12 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2017.
- ^ a b "'Türkçe Ezan' 18 yıl devam etti - Timeturk Haber". www.timeturk.com. 19 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021.
- ^ "Türkçe Ezanın Öyküsü - Emre Kongar". 1 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2006.
- ^ İsmail Yakıt (2013). Atatürk ve Din. Ötüken Neşriyat. s. 41.
- ^ ""Başlık Bilinmiyor"". Anadolu (gazete). 5 Şubat 1932.
- ^ "İlk Türkçe Ezan Dün Fatih'te Okundu". Cumhuriyet (gazete). 31 Ocak 1932. s. 1.
- ^ "Dün gece Ayasofya'da kırk bin kişi vardı". Cumhuriyet (gazete). 4 Şubat 1932. ss. 1,4.
- ^ a b c "Süleymaniye camiinde türkçe hutbe". Cumhuriyet (gazete). 6 Şubat 1932. s. 3.
- ^ ""Başlık Bilinmiyor"". Anadolu (gazete). 5 Şubat 1932. s. 4.
- ^ ""Başlık Bilinmiyor"". Anadolu (gazete). 7 Şubat 1932.
- ^ "Van'da türkçe Kur'an". Cumhuriyet (gazete). 7 Şubat 1932. s. 3.
- ^ "Silifke'de Türkçe Kur'an". Cumhuriyet (gazete). 8 Şubat 1932. s. 3.
- ^ "Gediz'de türkçe Kur'an". Cumhuriyet (gazete). 11 Şubat 1932. s. 4.
- ^ ""Başlık Bilinmiyor"". Anadolu (gazete). 19 Şubat 1932.
- ^ "Samsun'da türkçe ezan". Cumhuriyet (gazete). 21 Şubat 1932. s. 4.
- ^ "Vezirköprü'de türkçe ezan okundu". Cumhuriyet (gazete). 27 Şubat 1932. s. 2.
- ^ ""Başlık Bilinmiyor"". Anadolu (gazete). 23 Şubat 1932.
- ^ "Görele'de türkçe ezan". Cumhuriyet (gazete). 1 Eylül 1932. s. 3.
- ^ "Ayasofya Camii'nde Türkçe ezan". Cumhuriyet (gazete). 4 Şubat 1923. ss. 1, 2, 3.
- ^ "Türkçe tekbir ve salat". Cumhuriyet (gazete). 15 Mart 1933. s. 2.
- ^ "Sala da Türkçeleştirildi". Cumhuriyet (gazete). 7 Mart 1933. s. 17.
- ^ Özerdim (1974). Atatürk Devrimi Kronolojisi. Ankara. s. 102.
- ^ Görkey, (Ed.) (1943). Türk Ceza Kanunu Bütün Ek ve Değişiklerile Beraber. İstanbul. ss. 185-186.
- ^ "Ezanın Türkçe okunması caizdir". Vatan. 14 Şubat 1954. ss. 3, 4.
- ^ Meydan, Sinan (2009). "Dinde Türkçeleştirme Çalışmaları". Atatürk ile Allah Arasında. İnkılap Yayıncılık. ss. 680-728. ISBN 978-975-10-2814-3.
- ^ "Adnan Menderes'i suçlamaktan vazgeçin! Arapça ezanı DP ile CHP beraber serbest bırakmışlardı". 14 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "TBMM Zabıt Ceridesi, 16. 6. 1950, birleşim 9, oturum 1, sah: 182" (PDF). 18 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Ferit Salim Sanlı (2017), Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinden Milliyetçi Hareket Partisine Tarihsel Süreç, İdeoloji ve Politika (1960 – 1969) 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, s. 20-21
- ^ Cevat Fehmi Başkut, "Başbakanlık Müsteşarı Albay Alparslan Türkeş ile Görüşme", Cumhuriyet Gazetesi, 17 Temmuz 1960 kaynağından aktaranlar: misakizafer.com 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., timeturk.com 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.: "Türkçecilik bu millete Atatürk’ün en büyük en faydalı hediyelerinden biri idi. Evvelâ ezanı Arapça okutmakla buna ihanete başladılar." (Alparslan Türkeş)
Dış bağlantılar
değiştir- Ezan 18 yıl Türkçe okundu, Hürriyet Arşiv
- Tarihte Bugün: 30 Mart 1971, CNN Türk 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Türkçe ezandan bir kesit 9 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Türkçe Ezan, Seçil Akgün - Ankara Üniversitesi 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.