Tartışma:Abdulaziz Bayındır
Burası Abdulaziz Bayındır adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. |
|||
|
Bu madde, Vikipedi'nin yaşayan insanların biyografileri ile ilgili politikasına bütünüyle uymalıdır. Özellikle konu alınan kişiye iftira niteliği taşıyabilecek kaynaksız ya da zayıf kaynaklı olan her türlü ihtilaflı içerik derhâl çıkarılmalıdır. Eğer bu tip içerik maddeye ısrarla ekleniyorsa ya da bu politika ile ilgili herhangi bir sorun varsa lütfen hizmetlilerden yardım isteyin. |
Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: | ||||||||||||||||||||||
|
İlgili makalenin "Görüşleri" başlığı altında gördüğüm bazı hataların düzeltilmesi hakkında
değiştirKonuyu incelediğimde gösterilen kaynakça bilgilerin sorunlu olduğu ve başlık sahibi Abdülaziz Bayındır'ın kendi beyanlarına uymayan görüşler görüldüğünden düzeltme gereği duydum. Düzeltilen bilgilerin kaynakları bizzat Bayındır'ın beyanlarına dayanır.
Düzeltme yaptığım başlık "GÖRÜŞLERİ" olarak tanımlanmış. Ancak verilen bilgilerin Abdülaziz Bayındır'ın fikirlerini incelediğimizde bu görüşlerle uzaktan yakından ilgili olmadığını ve verilen kaynakların yalan yanlış çarpıtmalar içerdiğini görüyorum. Kaynakça hatalarına gelirsek;
Örneğin, ilgili başlık altında "Allah'ın gaybı bilmediği iddiası" diye tanımlanan maddede kaynakça olarak verilen "5" ve "6" numaralı videolar aynı videonun farklı kişiler tarafından paylaşılmış halleridir. Fakat iki ayrı kaynak olarak gösterilmiş. Üstelik ilgili videoyu izleyince görüyoruz ki videonun 4.37 sn'sinde Abdülaziz Bayındır bizzat "Allah'ın gaybı ve geleceği bildiğini" açıkça söylemiştir. Ve kendilerine yönelik "Allah gaybı bilmez dedi" diyerek iddiada bulunanların şahsına iftira ettiklerini beyan etmiştir. Videoda böyle belirtildiği halde tam aksini söylüyormuş gibi kaynakçaya konulması çok ilginç ve vikipedianın ciddiyetine gölge düşürür nitelikte. Aynı videoyu "Allah gaybı bilmez dedi" iddiasına karşı delil olarak yine makaleye ekledim.
Aynı başlık altında "Adetli kadınların oruç tutmak zorunda olduğu iddiası" olarak belirtilen maddedeki kaynakça adresi ise Bayındır'ın fikri muhalifi olan bir kişinin beyanına dayandırılmıştır. Doğrudan Bayındır'ın görüşlerine başvurmak yerine ona muhalif olan birinin sözlerini kaynak göstermek ancak, muhalifin elinde sağlam delil varsa, doğru olabilir. Muhalif kişinin beyanatı incelendiğinde kulaktan dolma ve söylentilere dayalı konuştuğu anlaşılıyor. İşin doğrusunu ise doğrudan Bayındır'ın beyanlarına bakarak anlıyoruz. Bayındır ilgili video da geleneksel anlayışın kadına ramazan da adetli iken orucu "haram saydığı"nı belirtip bu fetvanın Kur'an ve sahih sünnete uymadığını, dileyen müslümanların oruç tutmakta serbest olduğunu söylemektedir. Bayındır burda adetli kadına orucun zorunlu olduğunu söylemiyor, geleneksel fıkıh anlayışının haram ve yasak olarak nitelediği görüşün yanlış olduğunu adetli bir kadının isterse orucunu tutabileceğini belirtiyor. İsterse de hastalık ve halsizlik hali olarak belirtilen adet durumunu ruhsat kabul edip sonra kaza edebileceğini belirtiyor.
Aynı başlık altında "Saat olarak günlerde fazla oruç tutulduğu iddiası" madddesi iddia değil bizzat Kur'an ayetleri ve Osmanlı da takvim uzmanı memur Ahmet Muhtar Paşa'nın ilk takvimi düzenlediği yıla kadar uygulanan uygulamayla sabittir. Bu görüş sadece fazla oruç tutulması değil, vakti gelmeden önce namaz kılınması gibi büyük sorunlara yol açmıştır. Bayındır bu konuda "sabah namazı ve oruç başlangıç vakti olan ve İsra 78'inci ayette belirtilen fecr vaktini, güneş doğmadan önce doğu ufkunun aydınlanmaya başladığı ilk vakit (fecr-i sadık) olarak belirtmiştir". Ancak Ahmet Muhtar Paşa'nın getirdiği uygulamada imsak vakti diye belirtilen saatte doğu ufku kesif karanlık bir haldedir. Buna rağmen sabah ezanı okunmakta ve vakit gelmeden namazlar kılınmakta oruçlar başlamaktadır. Bayındır'a göre bu önemli bir sorundur ve düzeltilmelidir
Yine aynı başlık altında Bayındır'ın "teravih namazını inkar ettiği" söyleniyor ki, bu da eksik bir bilgidir. Bayındır, Peygamber'in Ramazan ayının son günleri hariç senenin her günü evinde kıldığı ve Ramazan ayının son günlerinde ise mescidde kıldığı teheccüd namazını inkar etmemektedir. Bayındır'ın itiraz ettiği konu bu namazın teravih adı altında camilerde imam arkasında saf tutularak kıldırılmasınadır, Bayındır bu durumu Peygamber'in uygulamasına aykırı görmektedir.
Tarikatları karşı olduğu ise doğrudur. Bu konudaki görüşlerini "Kuran Işığında Aracılık ve Şirk" ile "Kuran Işığında Tarikatçılığa Bakış" kitaplarında geniş şekilde işlemiştir.
Son olarak Bayındır'ın "yaygın ehli sünnet inancına aykırı görüşleri" olduğu iddiasına şu cevabı vererek konuyu kapatalım. Bayındır'ın ehli sünnete aykırı görüşü olduğunu söyleyen ve buna kaynak veren yazarların kaynaklarının bizzat Bayındır'a ait olmayan beyanlardan oluştuğu görülmektedir. Ayrıca verilen kaynaklarda pekçok hata ve yanlış olduğuda yukarıda anlatıldı. Bayındır'ın kullandığı iki ana kaynak olduğunu söylenebilir. Bunlar Kuran-ı Kerim ve ehli sünnetin güvenilir kabul ettiği kütübü sitte kitaplarıdır. Mezhep taassubundan oldukça uzaktır. Mezhep kabullerini de Kuran ilkelerine uygunluk açısından tedkik eder, Kuran'ın koyduğu ilkelere uygun olanları kabul eder. Bayındır, hüküm çıkarmada Kuran-ı Kerim'i birinci sıraya alır ve ardından Kuran ilkelerine uygunluğuna bakarak kütübü sitte rivayetlerini inceler. Kütübü sitte hadislerinin bir Kuran ayetiyle çeliştiğini görürse o rivayeti dikkate almaz. Ve bilindiği kadarıyla bu yöntem İmamı Azam Ebu Hanife(R.A.)'nin yöntemidir, her Hanefi'nin bu yöntemi tatbik etmesi gerekir. Hanefilik ise bir ehli sünnet mezhebidir.
Muallimisani (mesaj) 23:05, 10 Aralık 2016 (UTC)