Tartışma:Minare

Başlıksız

değiştir

Ben 1957 yılında Ref'i Cevat Ulunayın bir yazısından okuduğumu eklemek istedim. Ulunay'a göre minare salt bir ezan okuma yeri değildir. Ona göre minareye aynı zamanda yangın gözleme ve takip yeridir. Günde beş vakit minareye çıkan imam aynı zamanda minare çevresini dönerek kenti-çevreyi gözlemler. O sıralarda çıkan yangınlar ancak böyle izlenirmiş. Bir yangın görüldüğünde de, hazır aşağıda cemaat varken müdahale etmek te kolay olurmuş.Yine bu arada çevreye seslenerek de doğal olarak müslümanlar namaza davet edilirmiş. Ulunay'a göre yükseklik anlamına gelen "mi" ile , ateş anlamına gelen"nâr" burada birleşik olarak kullanılınca,kabaca ateş gözleme kulesi gibi bir anlam içerirmiş ki bana çok doğru gelmiştir. Bu günki teknolojik çağda artık bu kulelere gerek olmadığı gibi imamlar da zaten artık minareyi terkedeli çok on yıllar oldu. Benim yorumuma göre ,artık islami bir görüntü olmaktan öteye anlam taşımayan bu eklentiye gerek de bulunmamaktadır. Örnek olarak ve de sembol olması bakımından bu yapılara dokunulmamalı. Ama artık yenilerinin yapılmasına ,kanaatimce ihtiyaç duyulmamalı ve tıpkı islâmın ilk yıllarındaki duruma dönülmelidir. Minareler için yapılan bunca masraflar yerine, okullar,sağlık ocakları, cami ve okul kitaplıkları yapılabilir,fakirlerimiz ,aç,açık gezenlerimize iş alanları yaratılabilir. Çünki artık ,görünüşleri dışında hiçbir işlevleri de kalmadı. Üstelik,tüm müslümanların da mutabakatı olduğu gibi minareler islâmi bir koşul değildirler. Bu olayı bir tabu gbi göstermek herhalde bu fakir ülkede ya bir takım bu işle uğraşanlara rant ve gelir sağlamak veya halkın gerçek ihtiyaçlarına akması gereken paranın boşuna israf edilmesini sağlamak anlamına gelebileceğini düşünüyorum. Hepsi bu kadar. Bu imzasız yazı 85.99.198.173 (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.

  • İlginç, akla yatkın ve samimi bir yaklaşım. Mimarelerin bugün mimari-estetik kaygıların dışında artık dinî bir fonksiyonları yok.. Keşke imzanızı atmayı unutmasaydınız..--Hasan Sami 05:47, 26 Ekim 2006 (UTC)
  • Siz minarelere sadece madde gözüyle bakmışsınız. Filanca kişinin 1950'lerde ne dediği şahsen benim umrumda olmadığı gibi, genel olarak müslümanların bile umrunda değildir.. Minarelerin sadece saydığınız iki özelliği ve faydası yoktur.. Hiç bilmdediğiniz bir beldeye, çıktığınız sehahat yerlerinizde gözünüz bir cami arar ve binalardan ve kalablalıktan göremezsiniz.. Ama minareler olduğu için biraz daha dikkat ve arayışla, bu amacınıza ulaşırsınız ve artık vakit namazı mı yoksa cuma namazı mı.. hangisini kılmak istiyorsanız kılarsınız.. Hem sadece o faydaları için oluşturulmuş olsaydı camiler, emin olun, yakın zamanda Avrupa'da tartışılan "minarelerin yükselmesi" meselesinde, başta Türkiye Diyanet Başkanlığı olmak üzere bu minare konusunu tekrar gözden geçirirdi ve de diyebilirlerdi ki "Hakikaten.. minarelere bu günümüzde ihtiyaç kalmadı; ezanlar cami içinde okunuyor, yangın konusunda da ihtiyaç zaten yok." derlerdi.. Neden hâl böyleyken minarelerin yükselmesi konusunda mücadele verildi? --Lu 06:14, 25 Mayıs 2010 (UTC)Lu
"Minare" sayfasına geri dön.