The Blitz

Başlığın diğer anlamları için Blitz sayfasına bakınız.

The Blitz (Türkçe: Yıldırım), II. Dünya Savaşı sırasında Birleşik Krallık'ın 7 Eylül 1940 ile 11 Mayıs 1941 tarihleri arasında olan Alman bombalama saldırılarına verilen isimdir. Birleşik Krallık genelinde kasabalar ve şehirler, sekiz ay boyunca 43.500 masum sivilin ölümüyle sonuçlanan Alman bombardıman saldırılarına maruz kaldı.

Alman savaş uçakları Birleşik Krallık hava sahasındayken (7 Eylül 1940)

Hitler yönetimindeki Nazi Almanyası, 1941'de Sovyetler'e karşı saldırı başlatacağı güne kadar, Birleşik Krallık'ı 7 Eylül 1940 ve 16 Mayıs 1941 tarihleri arasında neredeyse her gün bombaladı. Hava saldırılarının asıl hedefi Londra'yı düşürmekti. Halk, gece evlerinde saklanırken, gündüz yer altındaki metrolarda saklanıyordu. II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra Hitler'in işgal edemediği sadece Birleşik Krallık kalmıştı. Hitler, büyük bir bombalama kampanyasıyla Birleşik Krallık'ı savaştan atmayı veya işgale hazırlık için hava kuvvetlerini imha etmeyi planlıyordu.

Hava saldırıları sırasında, Birleşik Krallık halkının gündelik hayatına devam ettiğini göstermek için propaganda amaçlı fotoğraflar çekilmişti. Bu fotoğraflardan en meşhuru, Fred Morley tarafından çekilen, "The London Milkman" başlığıyla bilinen fotoğraftır..

Arka planı

Nazi Almanyası ve İngiltere arasındaki savaş denizlere yayılmaya başlamıştı. Almanlar, deniz gücü olarak İngilizlere üstünlük sağlamaktalardı. Fransız limanlarının kullanımı ile İngilizlerin Atlantik'teki hakimiyeti son bulmaktaydı. Alman üretimi denizaltılar kalitesi dönemin ilerisindeydi. Alman denizaltıları 200 metre derinliğe kadar basınca dayanıklılık sağlayabilmekteydi. Ayrıca İngiliz destroyerleri Alman denizaltıları için büyük tehlike oluşturuyorlardı. Denizaltıları takip eden destroyerler, denizaltıların üst hizasında durup sualtı bombaları atıyorlardı. Savaşın başlarında Alman denizaltıları sayı üstünlüğüne sahip olsa da, bu üstünlük Atlantik Savaşı süresince değişecekti.

Almanlar, İngiltere'nin masaya oturacağından emindi ama bu bir türlü gerçekleşmiyordu. Son şansları Denizaslanı adını verdikleri operasyondu. Denizaslanı Harekâtı İngiltere'nin doğrudan işgal edilme operasyonuydu fakat Alman generalleri bunun hiç de kârlı bir operasyon olmayacağını düşünüyorlardı. Almanya'nın bu operasyon için fazla harcama yapması ve fazla çaba sarf etmesi gerekiyordu. Bu nedenle de hiçbir zaman bu operasyon gerçekleştirilemedi. Almanlar, İngiltere'yi ara verilmeyen bombardımanlarla İngilizleri psikolojik olarak çökerterek masada yenmeye çalıştılar çünkü eğer Denizaslanı harekâtının başarılı olması ve Almanya'nın İngiltere'yi işgal etmesi durumunda, ABD'nin dahiliyeti söz konusu olmakla birlikte Almanya ile masaya oturup ortak çıkar hesapları yapılması durumu zorunlu kılınacaktı.

Sonuçları

Zaman geçtikçe İngiltere'nin direnişi sonuç vermeye başladı. Alman hava kuvvetlerinin üstünlüğü yavaş yavaş azaldı. Kraliyet Hava Kuvvetleri, Almanların üstünlük kurmasına izin vermedi. O dönemde Kraliyet Hava Kuvvetlerinde yeni radar sistemleri kullanılmaya başlanılmıştı, Alman uçakları 5 km mesafeden tespit edilebilmekteydi ve önlemler bu tespitlere göre alınmaktaydı. Bu savaş, dünya tarihine radarların kullanıldığı savaş olarak geçti.

İşgal için hem hava kuvvetlerinin hem de donanmanın daha güçlü olması gerekiyordu fakat Alman Hava Kuvvetleri bu şartı sağlamıyordu. Bu ekonomik nedenlerin yanında, Denizaslanı Harekâtı'nın devreye alınmama sebeplerden birisidir.

Yine de Nazi Almanyası psikolojik baskı yapıp The Blitz döneminde İngiltere'yi bombalamaya devam etti. Hitler, İngiltere'nin hava kuvvetleri direncini kırıp ateşkese ikna edemiyordu. Bu, Almanların II. Dünya Savaşı'ndaki büyük bir yenilgisi ve savaşın seyrini değiştiren ilk direnişti. Bu direniş Haziran 1941'e kadar sürdü. Kraliyet Hava Kuvvetleri, Almanların stratejik noktalarına mermiler yağdırıyordu. Net bir üstünlüğün kurulamadığı bu savaş sonuç vermiyordu ve dışarıdan da Balkanlara inen bir Sovyet tehlikesi geliyordu. Bu nedenle Nazi Almanyası, Haziran 1941'de İngiltere'den tamamen çekilmek zorunda kaldı.