Yarı paletli araç

Yarı paletli araç, ön kısmında yönlendirme için tekerlek veya kızak çifti, arka kısmında ise tahrik ve yükünün büyük kısmını taşımak için palet bulunduran, sivil veya askeri amaçlı olarak kullanılan taşıttır. Yarı paletli taşıtlarda tank ve benzeri paletli araçlardaki yol dışı seyir ve yük taşıma faydaları ile tekerlekli bir taşıttaki sürüş karakteristikleri bir arada bulunmaktadır.

1931 Citroen P17 yarı paletli kamyonet. Aracın önünde, hendek veya çukurlardan rahatça çıkması için bir döner tambur bulunmaktadır.

Yarı paletli taşıtların temel faydası tahrik edilen paletin taşıtın ağırlığını yere tekerleğe göre daha geniş bir alana yayması dolayısıyla bataklık gibi yüzeylerden saplanmadan geçebilmesi ve tam paletli araçlardaki karmaşık yönlendirme sistemlerine ihtiyaç duymamasıdır, dolayısıyla bir yarı paletli aracı kullanmak, tam paletli araçlardan farklı olarak otomobil kullanabilen biri için özel bir eğitim gerektirmemektedir. Ancak paletlerin, tekerleklere göre bakım aralıkları kısa, işletme ömürleri daha düşük ve maliyetleri daha yüksektir.

Karmobiller önünde kızak bulunduran bir yarı paletli taşıt türüdür.

Teknoloji

değiştir

Kégresse paleti

değiştir

Bir Fransız askeri mühendisi olan Adolphé Kegresse, 1906-1916 yılları arasında Rus çarı II. Nikolay tarafından çarlık garajında bulunan otomobil ve kamyonların yol dışında sorunsuzca gidebilmelerini sağlaması için görevlendirildi. Bunun için, taşıtın motordan tahrik alan arka tekerleklerinin yerine bir yürüyüş takımı geliştirip 1913 yılında ilk tasarımının patentini aldı.

 
Adolphe Kégresse'in 1913 yılında geliştirdiği yarı paletli taşıt modeli (Patent CH65643): (1) Ön düzen, (2) ön düzene bağlı salınan kızaklar, (3) palet kayışı, (4) cer dişlisi ve avara kasnak, (5) boji taşıyıcısı, (6) boji-yaprak yay bağlantısı, (7) arka dingile bağlı boji yaprak yayı, (8) Taşıtın arka dingili, (9) bojiler, (10) Dingil-cer bağlantısı için kayış veya zincir.

Adolphe Kegresse'in palet tasarımında, metal plakalı palet zincirinin aksine daha fazla çekiş eldesi için üzerine çelik pabuçlar çakılmış ve güçlendirilmiş tek parça lastikten bir palet kayışı, tahrikin iletildiği bir cer dişlisi veya kasnağı ve onun karşısında bir avara kasnak, daha küçük yol tekerleklerine sahip yaylanan ve salınan bir boji seti bulunur. 1913'te kullanılan tasarımda taşıtın diferansiyelinden aks milleriyle iletilen tahrik, tekerlek göbeğinden ek bir kayış veya zincir üzerinden cer dişlisine/kasnağına verilmektedir. Boji seti, yol tekerlekleriyle birlikte cer ve avara kasnaklarını da birbirine bağlamakta olup, taşıtın arka dingili üzerinde salınmaktadır.

1917 Ekim Devrimi'nden sonra ülkesine dönmeye zorlanan Kégresse, 1919-1937 yılları arasında Citroën için Asya, Amerika ve Afrika'nın gelişmemiş bölgelerinin keşfi görevlerinde kullanılacak yarı paletli taşıtların geliştirme görevinde bulundu ve kendi yarı paletli taşıt tasarımını geliştirdi.

 
Adolphe Kégresse'in 1924'te geliştirdiği ikinci nesil yarı paletli taşıt modeli (Patent FR597142): (1) Palet kayışı, (2) Cer dişlisi, (3) Dirsekli krank tipi boji süspansiyon sistemi, (4) Avara kasnak, (5) Boji tekerlekleri. Oklar taşıtın ileri hareketinde paletin hareket yönünü işaret eder.

1924 yılı tasarımında, önceki tasarımdan farklı olarak, taşıtın çeker dingili doğrudan boji setinden bağımsız cer dişlilerine tahrik vermekte ve vites kutusu ile diferansiyel arada bir kardan mili olmadan birbirine bağlanmaktadır. Yüzey bozukluklarını tam olarak kavramak için küçük boji tekerlekleri yaprak yay yerine dirsekli krank tipi süspansiyon sistemi üzerindedir. Avara kasnak da yine cer dişlisinin karşısında, ancak aracın en arka kısmında yer alacak şekilde boji setine bağlıdır. Boji setleri taşıt şasisi üzerinde enine bir mil üzerinde salınmaktadır. Ayrıca, palet kayışının üst kısmının asılı kalması için bojinin üst kısmında küçük bir askı kasnağı yer alır (patent görselinde gösterilmemiştir). 1924 tasarımının önceki tasarıma göre faydaları,

  • Tahrikin aktarılmasında daha az titreşim kaynağı bulunduğu için artırılmış mekanik verim,
  • Yüzey bozukluklarını daha iyi kavrayan bir süspansiyon sistemiyle yere daha fazla ağırlık transfer olanağı,
  • Yürüyüş takımının daha kısa bir şasiye sığdırılabilmesi,
  • Yürüyüş takımında Daha az hareketli parça kullanımı ile daha az işletme maliyetidir.