Yuki Sohma (草摩 由希 Sōma Yuki), Fruits Basket anime ve manga serisinin kurgusal karakterlerinden biridir. “Kaiwaia (veya Kaibara) Lisesi’nin Prensi” olarak da bilinir. Çoğu zaman arkadaşları tarafından “Yun-Yun” diye çağrılır. Yuki karşı cinse sarıldığı veya aşırı stres altına girdiği zaman Çin Zodyoğı’nın sıçanına dönüşür.

Yuki Sohma
Fruits Basket karakter
Eser sahibiNatsuki Takaya
SeiyūAya Hisakawa
Profil
Yaş16-17
CinsiyetErkek
MeslekLise Öğrencisi
BurçBaşak
Kan grubuAB
Boy170.5 cm
Zodyak ruhuSıçan

Yuki yani sıçan Japon ay takviminin on ikinci ayı olarak böyle bir isim türevine sahip değildir. Takaya bu ismi “sevdiği için” kullanmıştır. Ayrıca Yuki, bir diğer lakabı olan “Buz Prens”e uyar şekilde Japonca “kar” anlamına gelse de isminin heceleri sırasıyla “neden” (由) ve “umut” (希), (“umut etmek için bir neden”) anlamlarına da gelmektedir.

Arka Planı

değiştir

Yuki oldukça çekici ve popüler birisidir. Ona âşık olan çılgın kızlar tarafından kurulmuş bir kulübü bile olmasına rağmen hiçbir kızın aşkını kabul etmemiş ve ona sarılmasına izin vermemiştir. Mangada 11. ciltte ve 10. cildin sonunda Tohru Honda’ya aşkını itiraf etmiş fakat daha sonra Tohru’ya olan aşkının romantik değil aslında kafasındaki anne figürüyle alakalı olduğu 14. ciltte ortaya çıkmıştır. Bu durum annesiyle olan uzak ilişkisinden kaynaklanıyordu.

 
Yuki hayvan formunda

Çocukluğunda Yuki, Akito Sohma (Sohma ailesinin lideri) tarafından çok hırpalanmıştı. Akito, Yuki’ye karşı oldukça zalimdi ve ona asla unutamayacağı, “ailenin en nefret edilen üyesi olduğu” veya “Akito olmayasaydı kendisinin de yaşamak için bir nedeni olmazdı” gibi korkunç şeyler söylerdi. Ailesin geri kalan üyeleri de bu durumları doğrular gibiydi; Kyo, onunla hiç karşılaşmamasına rağmen Yuki’den nefret ettiğini ilan etmişti ve abisi Ayame, Yuki’nin yardım için ağlayışlarını kabaca reddetmişti. Zodyağın diğer üyeleri de kasıtlı olarak bir hor görme durumu olmamasına rağmen onunla konuşmuyorlardı. Akito psikolojik saldırının yanı sıra fiziksel olarak da Yuki’ye kötü muamele ediyordu ve bazen işkence olsun diye onu karanlık bir odaya kilitliyordu. Her türlü iğfal karşısında Yuki kendine olan saygısını korkunç derecede kaybetmişti, aşağılık kompleksine girmişti ve kendinden nefret ediyordu.