Çuval Olayı

2003 yılında 11 TSK mensubunun Irak'ta başlarına çuval geçirilerek sorguya çekilmeleri

Çuval Olayı, Çuval Hadisesi ya da Süleymaniye Olayı, 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş bulunan bir binbaşı komutasındaki 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının Irak'taki işgal kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerlerce ve yanlarında peşmergelerin de bulunduğu bir şekilde sürpriz bir baskın sonucu derdest edilmeleri ve başlarına çuval geçirilmek suretiyle götürülüp 60 saat süresince alıkonularak sorguya çekilmeleridir.

Operasyon için ABD'nin en önemli millî bayramı olan 4 Temmuz (Bağımsızlık Günü) tarihinin seçilmiş olması, günün cumaya denk gelmesi, bu şartlarda konuyu süratle ve diplomatik tarzda çözüme kavuşturabilecek yetkili Amerikan makamlarına ulaşmanın uzun sürmesi ve Türk askerlerinin bu yüzden 60 saat gözaltında bekletilmeleri, Amerikan askerlerince küçük düşürücü kasıtlı hareketlere başvurulmuş olması, Çuval Hadisesi'nin bir provokasyon olduğu görüşlerinin dile getirilmesine sebebiyet vermiştir.

Arka plan

değiştir
 
Irak'ın Türkiye sınırındaki Kürt yerleşim bölgelerini gösteren harita.

Hadisenin kaynağı, ABD başkanı George W. Bush ve yardımcısı Dick Cheney'in ekibini oluşturan Amerikan Girişim Enstitüsü kuruluşundan ABD Savunma Bakanlığı'na getirdiği şahinler (Neokonlar) adıyla anılan kişilerin Irak'ı işgal etmek istemesi[1] ve Türk hükûmetinden ABD silahlı kuvvetlerinin Kuzey Irak'a serbest geçiş yapabilmesi[2] ve Adana'da bulunan İncirlik Hava Üssü'nün Amerikan keşif ve ağır bombardıman uçaklarına açılması talebinin TBMM tarafından 1 Mart tezkeresi olarak adlandırılan tezkere ile reddedilmesidir. Bu olayın sonrasında ise Irak'taki direnişin uzaması, işgalin ABD Hazinesine 3 trilyon dolar'a patlaması, Amerikan dolarının büyük değer kayıpları ve petrol fiyatlarının kısa zamanda varil başına 20 dolardan 100 dolara çıkması neticesinde Bush'un Cumhuriyetçi Parti'sinin 2006 Meclis ve Senato seçimlerinde yenilgiye uğraması sonucunda ABD Savunma Bakanlığı'na Robert Gates getirilerek, Neo-conlar tasfiye edilmiştir.

Gazeteci-yazar Turan Yavuz baskının, dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı ve Amerikan Girişim Enstitüsü'nün (AEI, American Enterprise Institute) üst-düzey mensuplarından olan Paul Wolfowitz’in emriyle başlatıldığını iddia etmektedir. 4 Temmuz günü yapılmasının nedeni; o günün cuma olması ve 3 günlük ‘Kurtuluş Günü’ tatili ile Amerikalı yetkililerin işbaşında olmayacakları, dolayısıyla Türkiye’den gelen tepki telefonlarının da cevapsız kalacak olmasıydı. Wolfowitz’den Irak İşgal Yönetimi (Coalition Provisional Authority) Başkanı Paul Bremer’e ve oradan da Wolfowitz'in AEI'dan Irak'a gönderdiği Michael Rubin'e[3][4][5][6] uzanan yeşil ışığın son adresi, Kerkük’teki Albay William Mayville oldu. Süleymaniye’deki operasyon, IKYB lideri Celal Talabani’nin Bağdat’ta Amerikalılara verdiği bir bilgi ile başladı ve Amerikan istihbaratı, operasyon için Kuzey Irak’taki ‘Türkçe konuşmaları’ dinlemeye aldı. Bu dinlemeye bölgedeki tüm Özel Kuvvetler'in haberleşmeleri de dahildi. Wikileaks belgelerine göre Celal Talabani, Amerikalı işgal güçlerinin Kerkük Valisi olarak atadığı bir Kürt'e Türkler tarafından suikast düzenleneceğini ihbar etmişti.[7] Olay Celal Talabani'nin oğlu, Bafel Talabani tarafından kameraya alındı.

Olayda Türk askerleri ve Türkmen mihmandarları ile birlikte Süleymaniye'de kızını aramakta olan bir İngiliz sivil de tutuklanmış, Bağdat'ta 15 gün hapiste tutulduktan sonra salıverilmiştir. Michael Todd isimli bu İngiliz ülkesine dönüşünde Amerikan hükûmetine karşı 10 milyon dolarlık bir tazminat davası açmıştır.[8]

Bu olaydan sonra "...Eyleme kolaylıkla karşılık verebilecek eğitime ve cesarete sahipken, Türk binbaşı bilinçli bir şekilde emrindeki askerlerin en doğal tepkilerini frenlemeyi başarmış, bir çatışma yaratmanın kolaylığını ve sıradanlığını aşmış, bunun bir eziklik olmadığını, davranışının muhatabıyla kıyaslanmayacak kadar büyük bir cesaret ve özgüven gerektirdiği sonraki gelişmelerle ortaya çıkmıştır." görüşü ile, "...Bir Türk subayı hiçbir durumda teslim olmamalıydı, emrindeki askerlerle beraber sonuna dek gerekeni yapmalıydı." gibi iki ayrı görüş oluşmuştur.

Olaydan sonra

değiştir
 
Gül ve Rumsfeld, 24 Temmuz 2003'te Pentagon'da bir araya geldi.

Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'ye nota verilmesinin istenmesi üzerine

Nota verecek misiniz? Ne notası veriyorsun? Onu söyledim. Müzik notası mı bu?

dedi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ise

Ben Amerikalıların Çuval Olayı'nın bizi bu kadar rencide edeceğini de bildiklerini zannetmiyorum. Çünkü onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine tamamen pratik bir çözüm. Bu çuval da değil, görmesini engelleyecek bir poşet.

dedi.[9]

Sonuçları

değiştir

Olaydan sonra tutuklanarak sorguya çekilen askerlerin bağlı olduğu Özel Kuvvetler Komutanlığı, Genelkurmay Harekât Başkanlığı emrinden alınarak Genelkurmay II. Başkanlığına bağlanmıştır. Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Sadık Ercan, ağustos şûrasında görevden alınmış ve yerine Tümgeneral Servet Yörük atanmıştır. Orgeneralliğe terfide ilk sırada olan Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Köksal Karabay, o sene 3 kontenjan olmasına karşın terfi alamamış ve görev süresi 1 yıl uzatılarak 3. Kolordu Komutanlığına atanmıştır.

İddialar

değiştir

Irak'ın işgalinin ardından 10 Nisan 2003 tarihinde Kerkük, 11 Nisan 2003 tarihinde de Musul'da tapu kayıtlarının tutulduğu devlet dairelerinin peşmergelerce basılarak büyük ölçüde Türkmenlere ait olan kayıtların yakılması öncesinde bu kayıtların Süleymaniye'deki Türk özel kuvvet mensuplarınca kopyalanarak Türkiye'ye gönderildiği, baskının asıl nedeninin bu olduğu iddia edilmiştir.[10]

Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı, Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in, “Dikkat Cemaat Çıkabilir! KOZMİK ODA: Fethullah Gülen Türk Ordusuna Neden Kumpas Kurdu?” isimli kitabında belirttiği iddia, baskında ele geçirilen, Türkmenler ile ilgili arşivde yer alan yerel liderlerin suikastler ve şaibeli trafik kazaları ile yaşamlarını yitirdiği yönündedir.[11]

Popüler kültürdeki yeri

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Jacob Weisberg (14 Mart 2007). "AEI's weird celebration" (İngilizce). milliyet.com.tr. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  2. ^ "'Türk ordusuyla çatışabilirdik'". milliyet.com.tr. 25 Ekim 2008. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  3. ^ "Türk düşmanı Neocon İstanbul'da". stargazete.com. 31 Mayıs 2007. 8 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  4. ^ "Neo-Con bile önceden biliyormuş". Haber7.com. 9 Mayıs 2008. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  5. ^ Semih İdiz (28 Temmuz 2008). "Neoconlarla ulusalcıların garip flörtü". milliyet.com.tr. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  6. ^ Yasemin Çongar (28 Ocak 2009). "Ergenekon, neokonlar ve Obama". taraf.com.tr. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  7. ^ "Türkler Kerkük Valisini Vuracaktı". taraf.com.tr. 4 Nisan 2011. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  8. ^ Faruk Zabcı (24 Ekim 2003). "Çuval davası". hurriyet.com.tr. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2021. 
  10. ^ Mehmet Çetingüleç (27 Kasım 2010). "'Çuval'dan tapu çıktı". takvim.com.tr. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  11. ^ Aydınlık/Ankara (11 Mayıs 2015). "4 Temmuz'da Sadece Çuval Geçirilmedi, Türkmenler Öldürüldü". Aydınlık Gazetesi. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2015.