Anarşizm ve şiddet

Anarşizm ve şiddet, eylemli propaganda nedeniyle popüler düşüncede birbirlerine yakın kavramlar. Anarşist düşünce şiddet sorusuna oldukça çeşitli cevaplar vermiştir. Bakunin, anarşizm “burjuvaziyi oluşturan bireylerin ölümü demek değildir, siyasi ve toplumsal varlık olarak ekonomik açıdan işçi sınıfından ayrı farklı [bağımsız] olan burjuvazinin ölümü demektir.”[1] diyerek; Kropotkin “yüzlerce yıllık bir tarihe dayanan bir yapıyı birkaç kilo patlayıcıyla tahrip edemezsiniz.”[2] diyerek toplumsal ilişkilerin havaya uçurulamayacağını ve anarşizmin bireye karşı olamayacağını belirtmişlerdir. Rus Devrimi tarihi, Kropotkin'in “eğer yalnızca terörle kazanılırsa gelecek devrim çok üzücü olacaktır” öngörüsünü onaylar.[3] Emma Goldmann ise “Anarşist hareketle aşina olan hemen hemen herkesçe bilinen bir gerçektir ki; Anarşistlerin cezasını çektiği terörist eylemlerin büyük bir kısmı ya kapitalist medya tarafından uydurulmuştur veyahut –eğer doğrudan [kendileri tarafından] yapılmadıysa– polis tarafından kışkırtılmıştır.” demektedir.[4][5] Tüm bunlar anarşistlerin şiddet eylemleri yapmadıkları anlamına gelmez.

Eylemli propaganda ve 20. yüzyıl

değiştir
 
Aralık 1893'te anarşist Auguste Vaillant'ın Fransız Ulusal Temsilciler Meclisi içerisine bomba atması tasviri
 
1919'da yayınlanmış bir Amerikan karikatüründe, Özgürlük Heykeli'ni yok etmeye hazırlanan Avrupalı bir anarşist tasvir edilmektedir.

Terörizmin ve şiddetin anarşizmle ilişkilendirilmesindeki en önemli sebep, anarşist hareketin “eylemli propaganda” [propaganda by deed] dönemidir. 19.yüzyılın sonlarını kapsayan bu dönem, bazı bireysel anarşistlerce yönetici sınıf (kraliyet ailesi, siyasetçiler ve benzeri) üyelerine suikastler düzenlenmiş, burjuvazi üyelerinin sıklıkla uğradığı tiyatro ve dükkanlar hedef alınmıştır. Bu eylemlere “eylemli propaganda” denmiştir. Özellikle bu konuda Ravachol bu protestoların ilk örnekleri vermiştir. Anarşistlerin bu taktiğe yönelik destekleri, 1881'de Çar II. Aleksandr’ın Rus Popülistleri tarafından suikast sonucu öldürülmesiyle daha da artmıştır.[6] 1894 Sante Geronimo Caserio'nun Fransa Cumhurbaşkanı Sadi Carnot'ı öldürmesiyle arşa çıkmıştır.

Faşizme karşı savaşlarında Hitler ve Mussolini'ye suikast düzenlemeye çalıştılar.[5]

1970'lerin sonlarından günümüze, bazı anarşist gruplar yükselen neo-faşizme karşı mücadelenin bir parçası oldular, Almanya ve Birleşik Krallık'ta bazı anarşistler, militan anti-faşist gruplarla ve Marksistlerle birlikte savaştılar. Anarşistler, faşizmle mücadelede devletin müdahalesine bel bağlamak yerine doğrudan eyleme ve güce dayalı mücadeleyi savundu. Buna paralel olarak 20 Temmuz 2001'de İtalya'da Carlo Giuliani polis kurşunu ile öldürülmesi İtalya'da ve 06.12.2008'de Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Aleksandros Grigoropulos'un polis kurşunu ile öldürülmesi sonucunda başlayan anarşist toplumsal eylemler (2008 Yunanistan ayaklanmaları) ve çatışma süreci 6 gün içerisinde Yunanistan'da Kostas Karamanlis başkanlığındaki Yeni Demokrasi Partisi hükûmetini istifaya davet eden bir genel grev halini almıştır.[7]

Anarşistlerin büyük kısmı eylemli propaganda taktiğini desteklemedi. Eylemli propagandayı desteklemeseler de anarşistlerin pek azı bunu terörizm olarak nitelendirir.[6]

Pasif direniş ve sivil itaatsizlik

değiştir
 
Henry David Thoreau
 
Tolstoy

Pasif direniş ve sivil itaatsizlik; şiddet içermemesi, vicdani değerleri esas alması, devletin değil insanın üstünlüğü düşüncesi ile kendiliğinden başlayan ve gönüllülük esası ile devam eden pasif eylem biçimidir. Alışılagelmiş düşünceleri eleştirir ve muhafazakâr düşüncenin bütün pratiklerini ve tedbirlerini geçersiz kılmaya, karşısındaki statükoyu kendini yenilemeye muhtaç bırakır. Çevreci, anarşist düşünür Henry David Thoreau "Sivil İtaatsizlik" (Civil Disobedience, 1849) isimli makalesi ile bu terminolojiyi tanıttı. Thoreau'ya göre "kişi ülkenin yasasına bile bile karşı geliyorsa, bu eylemin bütün sonuçlarını göze almayı istiyor olmalıdır, hapishaneye kapatılmayı bile!"[8] Bu düşünce Tolstoy'u ve anarşist olmasalar da Gandhi, Martin Luther King, Malcolm X gibi pek çok önemli ismi etkiledi.[kaynak belirtilmeli] Tolstoy ise Thoreau ile birlikte toplumsal değişim mücadelesi için şiddet kullanımını reddeden anarşist hareket olan anarko-pasifizmi savundu.[9]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ The Basic Bakunin,syf. 70-71
  2. ^ Kropotkin, Martin A. Millar’ın alıntısı, Kropotkin, s. 174
  3. ^ (Millar’ın alıntısı, Op.Cit., s. 175)
  4. ^ (Kızıl Emma Konuşuyor, s. 216)
  5. ^ a b Çeviren ve Derleyen: Orhan Düz, Yarın Çok Güzel Olacak Mı? "Temel Metinlerle Anarşizmin Dünü",Dedalus Kitap
  6. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 14 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2016. 
  7. ^ Anarşizm
  8. ^ Sivil İtaatsizlik ve Pasif Direniş, H. David Thoreau – Mohandas K. Gandhi, Vadi Yayınları/1997 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2016.