Azıh mağarası (AzericeAzıx mağarası),Azerbaycan'ın güneybatısındaki Küçük Kafkas Dağları'nın güneydoğu yamacında, Karabağ'ın Kuruçay vadisinde, Tuğ çöküntüsünde, Kuruçay nehrinin sol kıyısında, nehirden 3 km uzaklıkta, Kuruçay'ın modern yatağından 100-120 metre yukarıda yer almaktadır. Karabağ'ın Hocavend ilçesinde Azıh ve Salaketin köyleri arasında, Füzuli şehrinden 14 km kuzeybatıda, deniz seviyesinden 900 metre yükseklikte bulunan bir mağara kompleksidir. Azıh mağarasının alanı 800 km²'dir. Burada uzunluğu 600 metreye kadar uzanan 8 koridor bulunmaktadır. Koridorların bazıları 20-25 metre yüksekliğe kadar ulaşmaktadır[1].

Azıh Mağarası
Azıx mağarası
Azıh Mağarası
Mağaranın girişi
Azerbaycan'daki konumu
Azerbaycan'daki konumu
Azerbaycan'daki konumu
KonumAzıh Köyü, Karabağ, Azerbaycan
Yüzölçümü8000 metre kare
Yükseklik25 metre
Tarihçe
MalzemeKireç taşı
Kültür(ler)Eski Taş Çağı,Orta Taş Çağı
Sit ayrıntıları
Buluntu(lar)Azıhantrop
Kazı tarihleri1960'lar, 1990'ların ortaları, 2002-2009
ArkeologlarMammadali Huseynov,Demir Hacıyev,Tanya King

Azıh mağarası, Taş Devri insanlarının yerleşim yeri olarak ünlüdür[1][2].

Mağara, 1960 yılında Memmedali Hüseynov'un liderliğindeki AMEA'nın "Paleolitik Arkeoloji Keşif Ekspedisyonu" tarafından keşfedilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda on kültürel katman tespit edilmiştir. Mağarada Kuruçay kültürü, Aşel kültürü ve Mustye kültürü dönemlerinde yerleşim olduğu belirlenmiştir[1].

1968 yılının haziran ayında Memmedali Hüseynov'un liderliğindeki Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu, Azıh kampının V. katmanının IV. horizonunda yaptığı arkeolojik kazılar sırasında birkaç taş aletle birlikte ilkel insana ait bir çene kemiği keşfetmiştir. Çok katmanlı Azıh paleolitik kampının orta Aşel kültürüne ait katmanından çıkarılan ilkel insana ait çene kemiği üzerinde Profesör Demir Hacıyev uzun süre bilimsel araştırmalar yapmıştır[3][4].

Mağaranın Keşfi

değiştir

1918-1953 yılları arasında Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında yapılan arkeolojik keşif ve kazılar sırasında ülkenin eski dönemine ait yüzlerce maddi kültür eseri bulunmuş, ancak Taş Devri'ne ait herhangi bir arkeolojik bulgu kaydedilmemiştir. Hatta 1881 yılında Tiflis'te düzenlenen V. Arkeoloji Kongresi'nde Kafkasya, özellikle Azerbaycan topraklarında ilkel insan kamplarının olmadığı yönünde bir karar alınmıştır[5].

1950'lerin başından itibaren Azerbaycan SSC Bilimler Akademisi, Azerbaycan topraklarında Taş Devri eserlerinin incelenmesi için özel bir plan hazırlamıştır. Bu plana uygun olarak, 1953 yılında Taş Devri uzmanı S. N. Zamyatnin, SSCB Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü tarafından Bakü'ye davet edilmiştir. 1953 sonbaharında Azerbaycan Bilimler Akademisi'nde Paleolitik Dönem üzerine ilk kez arkeolojik keşif çalışmaları başlatılmıştır. S. Zamyatnin ile birlikte M. Hüseynov, 1953 yılı Kasım ayının 1'inden 30'una kadar Azerbaycan'ın Şamahı ve Kazah rayonlarında arkeolojik keşifler yapmışlardır[6].

1956 yılında Azerbaycan topraklarında Taş Devri kamplarını belirlemek amacıyla Bilimler Akademisi Tarih Müzesi'nde M. Hüseynov'un liderliğinde Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu düzenlenmiştir. 1956-1958 yılları arasında Memmedali Hüseynov'un liderliğinde Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu, Kazah bölgesinde bulunan Damcılı mağara kampında arkeolojik kazılar yapmıştır.

1958 yılının yaz aylarında M. Hüseynov liderliğinde Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu, Kazah bölgesinde keşif çalışmaları yapmıştır. Yapılan arkeolojik keşif çalışmaları sırasında Taş Devri'ne ait yeni bir kamp tespit edilmiştir. Mağara kampı, Gazah bölgesindeki Daşsalahlı köyü yakınlarında bulunduğu için ona Daşsalahlı mağarası adı verilmiştir. Yapılan arkeolojik kazılar sırasında Daşsalahlı mağara kampından çıkarılan taş aletlerin teknik ve tipolojik özelliklerine bakarak onların Orta Paleolitik Dönem'de yapıldığını söylemek mümkündür[7].

1960 yılının Haziran ve Temmuz aylarında Memmedali Hüseynov liderliğinde Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu, Karabağ bölgesinde keşif çalışmaları yapmıştır[8].

Araştırmalar

değiştir

1960–1973 Yılları

değiştir

1960–1973 yıllarını kapsayan birinci aşamada yapılan arkeolojik kazılar sırasında Azıh paleolit kampının çökeltilerinde 6 kültürel katman tespit edilmiştir. Kampın birinci ve ikinci katmanlarında yapılan arkeolojik kazılarda Orta Çağ, Tunç ve Kalkolitik (Bakır) Çağlarına ait maddi kültür kalıntıları bulunmuştur[1][9].

Azıh paleolit kampının üçüncü katmanında yapılan kazılar sırasında Orta Paleolitik döneme ait taş aletler ve fauna kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Azıh mağarasının dördüncü katmanında yapılan kazılarda maddi kültür örnekleri bulunamamıştır. Bu nedenle bu katman "sessiz katman" olarak adlandırılmıştır. Azıh paleolit kampının beşinci ve altıncı katmanlarında yapılan kazılar sırasında Eski, Orta ve Geç Aşel kültürlerine ait zengin maddi kültür kalıntıları ortaya çıkarılmıştır[10].

1968 yılının haziran ayında Memmedali Hüseynov'un liderliğindeki Paleolitik arkeoloji ekspedisyonu, Azıh kampının beşinci katmanının üçüncü tabakasında taş aletler ve hayvan kemikleriyle birlikte antik bir insana ait alt çene kemiği keşfetmiştir. Azıh kampından bulunan antik insana ait alt çene kemiğinin bilimsel araştırmasını Profesör Demir Hacıyev yürütmüştür. D. V. Hacıyev'in yaptığı bilimsel çalışmalar sonucunda çenenin ilkel bir insana ait olduğu belirlenmiş ve bu bulguya "Azıhantrop tipi ilkel insan" adı verilmiştir[11].

1974–1985 Yılları

değiştir

Çok katmanlı Azıh paleolit kampında 1974–1985 yıllarında Memmedali Hüseynov liderliğinde ikinci aşamada kapsamlı arkeolojik kazılar yapılmıştır.

İkinci aşamada yapılan arkeolojik araştırmaların temel özelliği, burada araştırmaların altıncı katmanın altındaki çökeltilerde gerçekleştirilmiş olması ve 4 yeni arkeolojik katmanın tespit edilmesidir. 1974–1975 yıllarında Azıh kampında yeni tespit edilen yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu katmanlarda yapılan kazılar sırasında önemli bilimsel değere sahip maddi kültür örnekleri bulunmuştur.

Bu maddi kültür kalıntıları arasında temel yeri nehir taşlarından yapılmış kaba yontma aletler almaktadır. Taş aletlerle birlikte fosilleşmiş hayvan kemikleri de bulunmuştur. Yapılan kapsamlı bilimsel araştırmalar sırasında Azıh paleolit kampının yedinci ila onuncu katmanlarından bulunan taş aletlerin dünya arkeolojisinde benzeri olmadığı ve tamamen yeni bir arkeolojik kültüre ait olduğu belirlenmiş ve bu kültüre "Kuruçay arkeolojik kültürü" adı verilmiştir. Azıh paleolit kampının yedinci ila onuncu katmanlarında yapılan arkeolojik kazılar sırasında 212 adet taş alet bulunmuştur. Taş aletlerin teknik ve tipolojik özelliklerinin bilimsel incelemesi sonucunda Kuruçay arkeolojik kültürünün birkaç gelişim aşaması olduğu belirlenmiştir[12].

İNTAS-2000

değiştir

Azerbaycan'ın Taş Devri kamplarından bulunan maddi kültür kalıntılarının insanlık tarihini incelemek için vazgeçilmez arkeolojik kaynaklar olduğunu kabul eden Fransa, İtalya, İspanya, Rusya, Azerbaycan ve Gürcistan bilim insanları, 2001 yılında "İNTAS-2000" adlı bir uluslararası program hazırlamışlardır. Program, 2001 yılının temmuz ayında Fransa'nın Totavel şehrinde düzenlenen uluslararası bilimsel konferansta onaylanmıştır[13].

Bu programa uygun olarak, Azerbaycan bilim insanı A. G. Caferov, Fransa İnsan Paleoantropoloji Enstitüsü ve Avrupa Arkeolojik Araştırmalar Merkezi'nde Azerbaycan'ın paleolitik kamplarının maddi kültür kalıntıları hakkında bilimsel sunumlar yapmıştır. Sunumlarda Azıh, Tağlar ve diğer paleolitik kampların arkeolojik ve paleontolojik bulguları yorumlanmış ve Azıhantrop'un çene kemiği kalıntısının Kafkasya ve Yakın Doğu'da en eski paleoantropolojik bulgu olduğu belirtilmiştir[1].

2002 yılında, 7 Eylül'den 1 Ekim'e kadar, İNTAS-2000 programına uygun olarak Avrupa ülkelerinden 22 önde gelen bilim insanı, başta Profesör Henry de Lumley olmak üzere Bakü'ye gelmiş, çok katmanlı Azıh, Tağlar, Gazma ve diğer kamplardan bulunan maddi kültür kalıntıları ile tanışmış ve bu bulguların dünya arkeolojisi, paleontolojisi ve paleoantropolojisi için olağanüstü bilimsel öneme sahip olduğunu oy birliğiyle kabul etmişlerdir[1].

2001–2009 Yılları

değiştir

2001 yılından itibaren, Azıh mağarasında İngiltere, İspanya, İrlanda’dan gelen uluslararası bir araştırma ekibi, İspanya’nın Madrid şehrinde bulunan Doğa Bilimleri Ulusal Müzesi çalışanı Yolanda Fernandez-Jalvo ve Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi Moleküler Biyoloji Enstitüsü çalışanı Levon Yepiskopyan’ın liderliğinde araştırmalara başlamıştır. Bu çalışmalar, tanınmayan “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti”nin himayesi altında gerçekleştirilmiştir[1].

Araştırmalar sırasında 300 bin yıllık, Avrupa’nın en eski mağara ayısına ait kemikler, taş aletler ve üretim atıkları keşfedilmiştir. Kazılar her yıl bir ay olmak üzere dokuz yıl sürmüş ve elde edilen tüm maddi kültür örnekleri incelenmek üzere Londra’ya götürülmüştür. Araştırmaların sonucunda 2010 yılında Azıh mağarası hakkında bir makaleler derlemesi yayımlanmıştır[1].

Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografi Enstitüsü'nün altı ciltlik "Azerbaycan Arkeolojisi" yayınında belirtilmiştir ki[1], “Azerbaycanlı bilim insanlarının Azıh paleolit kampında yaptığı uzun vadeli arkeolojik kazılar sonucunda, oradaki kültürel tabakaların %80'i incelenmiştir. Bu yüzden şu anda orada sadece kazı değil, keşif çalışmaları yapmak insanlığa karşı en büyük suç olarak değerlendirilmelidir. Belki 100 yıl sonra yeni bilimsel araştırma yöntemleri ortaya çıkabilir, o zaman Azıh kampının çökeltilerinden örnekler alınıp kullanılabilir. Bu nedenle şu anda orada kazı çalışmaları yapmak insanlık medeniyetine karşı en büyük sabotaj olarak kabul edilmelidir. İkincisi, Azıh'ta yapılan arkeolojik kazılar sırasında bulunan yüz binlerce maddi kültür kalıntısı Bakü'de saklanmaktadır ve bu kalıntıları incelemek isteyen her bilim insanı onlarla tanış olabilir."

Stratigrafi

değiştir

1960 yılından başlayarak 1987 yılına kadar çok katmanlı Azıh paleolit kampının güney giriş yolunda ve birinci salonda yapılan arkeolojik kazılar sırasında Azıh mağarasının çökeltilerinde zengin bir stratigrafinin olduğu belirlenmiştir. Azıh mağarası, Karabağ'ın Kuruçay vadisinde, nehirden 3 km uzaklıkta olup, Kuruçay'ın modern yatağından 200–250 m yükseklikte yer almaktadır. Mağara, Azıh ve Salakatin köyleri arasında olup, deniz seviyesinden 950 m yükseklikte yer almaktadır. Azıh mağarası, büyüklüğü açısından Kafkasya'nın en görkemli karst mağarasıdır. Mağara 5 salondan oluşmakta olup, uzunluğu 230 m, küçük çıkış yolları ve karst kuyusuyla birlikte uzunluğu 600 m'dir[1].

Azıh mağarasında arkeolojik kazılar kampın her iki giriş yolunda gerçekleştirilmiştir. Kampın kuzey tarafındaki giriş yolunda yapılan kazılar sırasında maddi kültür kalıntılarına rastlanmamıştır. Mağaranın kuzey kısmında çökelti kalınlığı 0,5 m ile 1,2 m arasında değişmiştir[14].

Çok katmanlı Azıh paleolit kampının güney giriş yolunda ve birinci salonda yapılan kapsamlı kazılar sırasında buradaki çökelti kalınlığının 14 m olduğu belirlenmiştir. Azıh paleolit kampının güney giriş yolunun 8. kare metreden başlayarak 27. kare metreye kadar çökelti kalınlığının 13–14 m olduğu kaydedilmiştir. Ancak 17. kare metreden itibaren mağaranın içine doğru gidildikçe çökeltilerin kalınlığı azalmaya başlamıştır. Bu durum, 1973–1976 yıllarında yapılan arkeolojik kazılar sırasında kaydedilmiştir. M. Hüseynov'un liderliğinde yapılan kapsamlı araştırmalar sırasında, Azıh paleolit kampının güney giriş yolunda ve birinci salonda yüz binlerce arkeolojik ve paleontolojik buluntu kaydedilmiştir. Bu alandaki çökelti stratigrafik görünüm açısından oldukça zengindir. Çok katmanlı Azıh paleolit kampında 1960–1986 yılları arasında yapılan kazılar sırasında 10 tabaka tespit edilerek incelenmiştir. Yakın Doğu ve Kafkasya bölgesinde en zengin stratigrafiye sahip olan Azıh paleolit kampında kaydedilen arkeolojik tabakaların toplam kalınlığı 14 metre'dir[15].

Kültürel Tabakalar

değiştir

Birinci Tabaka

değiştir

Birinci tabaka, siyah çöküntülü, bazen sarımsı toprak karışımı bir tabakadan oluşur. Arkeolojik kazılar sırasında tek tük Orta Çağ'a ait çömlek parçalarına rastlanmıştır. 1962–1965 yılları arasında yapılan kazılar sırasında tabakadan Orta Çağ, Tunç ve Kalkolitik Dönem'e ait çömlek parçaları bulunmuştur, ancak sonraki yıllarda Kalkolitik Dönem'e ait maddi kültür kalıntılarına rastlanmamıştır. Tabakanın toplam kalınlığı 77–125 cm arasındadır[16].

İkinci Tabaka

değiştir

İkinci tabaka açık sarımsı killi topraktan oluşur. Arkeolojik araştırmalar sırasında tabakanın içinde tek tük kaya kırıntıları ve çömlek parçaları bulunmuştur. Çömlek kırıkları genellikle Orta Çağ, Tunç ve Kalkolitik Dönem'e aittir. Tabakanın toplam kalınlığı 90–180 cm arasındadır[17].

Üçüncü Tabaka

değiştir

Üçüncü tabaka gri kil topraktan oluşur. Ayrı özelliklere göre üçüncü tabakanın içinde 1973–1974 yıllarında yapılan kazılar sırasında üç katman tespit edilmiştir[17]:

  1. Katman, koyu gri kil topraktan oluşur. Tabakanın içinde küçük kaya kırıntıları da bulunmuştur. Bu katmandan ilk kez Mustye kültürüne ait taş aletler ve avlanmış hayvan kemikleri bulunmuştur[18].
  2. Katman, kil topraktan oluşur. Tabakanın içinde kampın tavanından düşmüş kaya kırıntıları bulunmuştur. Aynı zamanda tabakanın içinde birkaç büyük kaya parçası da bulunmuştur.
  3. Katman açık gri kil topraktan oluşur ve içinde kaya kırıntılarına rastlanmıştır. Katmanın alt kısmı sarı kil toprak katmanından oluşur. İlginçtir ki, ilk kez 1973 yılında yapılan kazılar sırasında üçüncü tabakanın alt katmanından Mustye kültürüne ait 20 adet el baltası bulunmuştur. Üçüncü tabakanın toplam kalınlığı 90–145 cm'dir[19].

Dördüncü Tabaka

değiştir

Dördüncü tabaka koyu kahverengi kil topraktan oluşur. Tabakanın içinde küçük kaya kırıntılarına rastlanmıştır. Bu kırıntılar stalagmit, stalaktit ve stalagnat parçalarından oluşur. 1973 yılına kadar dördüncü tabakadan herhangi bir maddi kültür örneği kaydedilmemiştir, ancak 1973 yılında yapılan kazılar sırasında dördüncü tabakadan Geç Aşel kültürüne ait birkaç taş alet ve avlanmış hayvan kemikleri bulunmuştur. Tabakanın toplam kalınlığı 1–1,2 m'ye ulaşır[17].

Beşinci Tabaka

değiştir

Beşinci tabaka sarı kil toprak tabakasından oluşur. Azıh kampının stratigrafisinde en zengin ve etkileyici kalınlığa sahip çökelti beşinci tabakada bulunur. 1963–1969, 1971–1986 yıllarında beşinci tabakada yapılan kazılar sırasında çok sayıda avlanmış hayvan kemikleri ve 300 adet taş alet bulunmuştur. Büyük Kafkas paleolit kampları arasında en zengin stratigrafiye sahip olan Azıh kampının beşinci tabakasında, yukarıda belirtilenlerin yanı sıra ocak yerleri, ilkel yapılar ve özel köşelerde saklanan ayı kafatasları bulunmuştur[17].

Altıncı Tabaka

değiştir

Altıncı tabaka gri balçıklı toprak katmanından oluşur. Diğer katmanlardan farklı olarak bu katman, oldukça fazla nehir ve kaya taşlarıyla zengindir. Burada yapılan kazılar sırasında 3 binden fazla taş eser bulunmuştur. Katmanın kalınlığı 55–87 cm'dir[17].

Yedinci Tabaka

değiştir

Yedinci tabaka açık mavimsi balçıklı toprak katmanından oluşur. 1974 yılına kadar yayımlanan Azıh kamp alanına ait bilimsel makalelerde, kampın VI katmanından altındaki katmanlarda arkeolojik malzeme olmadığı belirtiliyordu. Ancak 1974'te VI katmanın altındaki kampın çökeltilerinde yapılan kazılarda dört arkeolojik katman (VII-X) kaydedilmiş ve bu katmanlardan kültürel kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Katmanın kalınlığı 82–98 cm'dir[17].

Azıh kampının VII katmanında yapılan kazılar sırasında 45 adet taş eser bulunmuştur[20][21]. Bu eserler şu şekilde gruplandırılabilir[17]:

  1. Kaba yontma aletler – 2 adet
  2. Çift taraflı kaba yontma aletler (chopping) – 4 adet
  3. Küp şeklinde aletler – 2 adet
  4. Çekirdek benzeri aletler – 8 adet
  5. Kazıyıcı türü aletler – 4 adet
  6. Çakmak taşları – 8 adet
  7. Üretim artıkları – 9 adet
  8. Doğal nehir taşları – 8 adet

VII katmanın taş eserleri, kampın Kuruçay kültürüne ait en son arkeolojik malzemelerdir[17].

Azıh mağarasının VII katmanından çıkarılan kaba yontma aletler hem çakmak taşı hem de chopping türü aletler klasik yöntemlerle yapılmıştır. Bazılarının düz işlevsel ağızları vardır. Aynı zamanda, tutma kısmı oldukça elverişli şekillendirilmiş ve kullanımı kolaydır[17].

Sekizinci Tabaka Sekizinci katman nispeten koyu mavimsi balçıklı toprak katmanından oluşur. Kazılar sırasında bu katmandan kültürel kalıntılar bulunmuştur. Ayrıca katmanın içeriğinde mağara tavanından düşmüş tek tük kaya parçalarına rastlanmıştır. Katmanın kalınlığı 90–115 cm'dir[22]. Kampın VIII katmanında yapılan kazılar sırasında 60 adet taş eser bulunmuştur[17]. Bu taş eserler şu şekilde gruplandırılabilir:

  1. Kaba yontma aletler – 8 adet
  2. Chopping-gigantolit – 3 adet
  3. Çekirdek benzeri aletler – 5 adet
  4. Kazıyıcı türü aletler – 3 adet
  5. Çakmak taşları – 9 adet
  6. Üretim artıkları – 11 adet
  7. Doğal nehir taşları – 15 adet
  8. Küp şeklinde aletler – 6 adet

VIII katmandan çıkarılan kaba yontma aletler üç gruba ayrılır. Özellikle iki elle tutularak kullanılan chopping türü aletler dikkate değerdir. Bu aletler, 1976'da Rusya'daki Arkeoloji Enstitüsünde incelemeye alınmış ve Paleolitik Dönem için nadir ve ilginç iş aletleri olarak tanımlanmıştır[23].

VIII katmanın çekirdek benzeri aletlerinin çoğu nehir taşları üzerine işlenmiştir[17]. Kazıyıcı türü aletler ise kuvarsitten yapılmıştır ve hem tek hem de çift işlevsel ağızlı olanları tespit edilmiştir. Dokuzuncu katman Dokuzuncu katman açık mavimsi balçıklı toprak katmanından oluşur. Bu katmandan da kültürel kalıntılar bulunmuştur. İçinde tek tük kaya parçalarına rastlanır. Katmanın kalınlığı 78–84 cm'dir. Azıh kampının IX katmanında yapılan kazılarda 90 adet taş eser bulunmuştur[17]. Bunlar şu şekilde sınıflandırılabilir:

  1. Kaba yontma aletler – 8 adet
  2. Küp şeklinde aletler – 5 adet
  3. Çekirdek benzeri aletler – 5 adet
  4. Lima benzeri alet – 1 adet
  5. Kazıyıcı türü aletler – 18 adet
  6. Çakmak taşları – 11 adet
  7. Üretim artıkları – 8 adet
  8. Nehir taşları – 31 adet
  9. Küp şeklinde aletler – 3 adet

IX katmandan çıkarılan kaba yontma aletler nehir taşlarından yapılmıştır ve mükemmel işçilik gösterir. Özellikle kazıyıcı türü aletler dikkat çeker. Çakmak taşları ise vurma düğümü ve yüzeyi iyi korunmuş durumdadır. Nehir taşları arasında iş izleri görülür[17].

Onuncu Tabaka

değiştir

Onuncu katman sarı balçıklı, taşlı bir katmandır. Bu katmandan çeşitli taş aletler bulunmuştur[17]. Katmanın kalınlığı 78–83 cm'dir. Bu katmanda 17 taş eser bulunmuştur ve şu şekildedir:

  1. Kaba yontma aletler – 3 adet
  2. Lima benzeri alet – 1 adet
  3. Kazıyıcı aletler – 3 adet
  4. İşlenmemiş çakmak taşları – 3 adet
  5. Üretim artıkları – 4 adet
  6. Nehir taşları – 3 adet

Bu eserler, kampın en eski sakinlerine aittir. X katmanı, kampın ilk yerleşim dönemine dair önemli bilgiler sunmaktadır[17].

Artefaktlar

değiştir

Fauna kalıntıları

değiştir

Yakın Doğu, Kafkasya ve Azerbaycan bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar sırasında Paleolitik döneme ait en zengin fauna kalıntıları çok katmanlı Azıh paleolit kamp alanının III, V ve VI katmanlarında bulunmuştur. Azıh paleolit kampının VII-X katmanlarında yapılan kazılar sırasında ise sadece birkaç tane (toplam 7 adet) fosilleşmiş hayvan kemikleri ve küçük kemirgen kemikleri keşfedilmiştir. Aşağı katmanlardan (VII-X) bulunan hayvan kemikleri, ilkel öküz ve Etrüsk gergedanına ait kemiklerdir. Arkeolojik açıdan Kuruçay kültürüne ait olan fauna kalıntıları, kamp alanında yerleşmiş ilkel insanların avcılıkla uğraştığını göstermektedir[17].

Çok katmanlı Azıh paleolit kampının eski Aşel kültürüne ait VI katmanında yapılan arkeolojik kazılar sırasında 200 binden fazla avlanmış hayvan kemiği kalıntısı bulunmuştur. Azıh paleolit kampının VI katmanından çıkarılan fauna kalıntıları arasında yüzlerce çene, kafatası kapakları, çene kırıkları, dişler, kuş ve kemirgen çeneleri kaydedilmiştir ve bu kemiklerin hangi hayvan ve kuşlara ait olduğunu Prof. D. Hacıyev belirlemiştir. Prof. D. Hacıyev, sadece Azerbaycan ve Kafkasya'da değil, aynı zamanda Yakın Doğu'nun paleolit kamplarında bulunan fauna kalıntılarının bilimsel araştırmalarını yürütmüş ve Azerbaycan Devlet Tıp Üniversitesi'nin Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı'nda "Paleontoloji Müzesi" oluşturmuştur[17][22].

Çok katmanlı Azıh kampından bulunan avlanmış hayvan kemiklerinin bilimsel incelemesi, Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi'nin muhabir üyesi Prof. D. Hacıyev'in başkanlığında Tıp Üniversitesi'nin tıbbi biyoloji anabilim dalında gerçekleştirilmiştir. Burada D. Hacıyev'in başkanlığında N. A.Alekberova, S. Zahidova, E. Nerimanov ve diğerleri, sadece Azerbaycan değil, aynı zamanda Kafkasya'nın başlıca paleolit kamp alanlarından bulunan fauna kalıntılarının bilimsel incelemesini yapmışlardır. Mağaranın Orta Aşel katmanından da 101 adet kuş ve hayvan kemikleri bulunmuştur. Bu kuş kemiklerinin analizi sırasında, 21 kuş türüne ait oldukları tespit edilmiştir[17][22].

Prof. D. V. Hacıyev'in başkanlığında yapılan bilimsel araştırmalar sırasında, orta Paleolitik dönemde yaşayan Neandertal tipli insanların Azıh paleolit kampında 10 hayvan türü avladığı belirlenmiştir. Yapılan paleontolojik araştırmalar sırasında, Azıh paleolit kampının orta Paleolitik dönemine ait katmanından mağara ayısı, boz ayı, yaban domuzu, geyik, Mezopotamya geyiği, dev geyik, Kafkas geyiği, dağ keçisi ve çeşitli kuşlara ait kemik kalıntıları kaydedilmiştir. Yapılan paleontolojik araştırmalar sonucunda, Azıh ve Tağlar paleolit kamplarında orta Paleolitik dönemde avlanan hayvanlar arasında mağara ayısı, geyik, keçi, yaban domuzu ve Kafkas geyiği baskın türler olduğu belirlenmiştir. Bu kemik materyaller arasında, yukarıda bahsedilen hayvanlara ait kemik kalıntıları çoğunluğu oluşturmuştur[17][22].

Taş aletler

değiştir

Çok katmanlı Azıh paleolit kampının en alt katmanlarının taş aletleri, esasen dere taşlarının kenar kısımlarından merkeze doğru vurarak koparma yöntemi ile çok kaba bir şekilde yapılmıştır. Özellikle kampın IX-X katmanlarından çıkarılan taş aletler oldukça kaba ve basit bir biçimde yapılmıştır. Bu teknikle yapılmış taş aletler, taş materyalleri arasında çoğunluğu oluşturur. Bu iş aletleri, genellikle uzun nehir taşlarının bir ucu veya kenar kısmını yontarak hazırlanmıştır[19]. Bu iş aletlerinin ortaya çıkışı, bu tür aletlerin iki yüzeyi işlenmiş proto-çoppinlerin ilk üretim aşamasını temsil ettiğini kanıtlamaktadır. Azıh paleolit kampının VII-X katmanlarından çıkarılan taş aletler arasında yontulmuş iş aletleri de bulunmuştur. Bu aletler arasında en önemlisi kazıyıcı tipte olanlardır. Ayrıca bu katmanlardan 3–4 kg ağırlığında büyük, kaba yontma aletleri de bulunmuştur ki bunlar da büyük çopper tipli aletlerdir[19][22].

Kuruçay arkeolojik kültürüne ait taş aletlerin bilimsel araştırmaları sırasında, iş aletlerinin çoğunun mağara kampı dışında hazırlandığı ve sonradan Azıh paleolit kampına getirildiği anlaşılmıştır. Çünkü kampın VII-X katmanlarından sadece hazır iş aletleri bulunmuştur. Alt katmanların taş aletleri arasında üretim atıkları çok az sayıda kaydedilmiştir. Azıh paleolit kampının IX katmanında yapılan kazılar sırasında 90 taş alet bulunmuştur. IX katmandan keşfedilen kaba yontma aletleri nehir taşlarından yapılmıştır. Katmanın taş materyalleri arasında kaba yontma aletleri nispeten fazladır. X katmanındaki kaba yontma aletlerinden farklı olarak, IX katmanındaki kaba yontma aletleri daha iyi yapılmıştır. IX katmanın taş materyalleri arasında kazıyıcı tipte aletler dikkat çekmektedir. Tipolojik olarak kazıyıcı tip aletler birkaç gruba ayrılır ve bunlar arasında bir veya iki ağza sahip olanlar çoğunluktadır[19][22].

Kampın VIII katmanında yapılan kazılar sırasında 60 taş alet bulunmuştur. IX-X katmanlarından keşfedilen kaba yontma aletlerine göre, VIII katmanın aynı gruptaki aletleri daha iyi hazırlanmıştır. İlginç noktalardan biri, katmanda iki elle iyi tutularak kullanılan birkaç çoppin tipte aletin bulunmasıdır. Bu aletlere 1976 yılında Sankt-Peterburg şehrinde bulunan Arkeoloji Enstitüsü'nün arkeolojik-teknolojik laboratuvarında Prof. S. A. Semyonov özel dikkat göstermiş ve bu aletlerin Paleolitik dönem için en nadir ve ilginç iş aletleri olduğunu belirtmiştir. Azıh mağarasının VII katmanından çıkarılan kaba yontma aletleri hem çopper hem de çoppin tipteki aletler oldukça klasik bir yöntemle yapılmıştır. Birkaçının düzgün çalışan ağızları vardır. Ayrıca tutma kısmı oldukça elverişli bir şekle getirilmiş ve elde iyi tutularak kullanılmaya uygundur. VII katmandan çıkarılan küp ve çekirdek şeklindeki aletler, esas olarak kuvars ve kuvarsit taşlarından yapılmıştır[19][22].

Eski Aşel kültürüne ait katmanların iş aletleri arasında 8 adet el baltası kaydedilmiştir. Kampın VI katmanından çıkarılan el baltaları felsit taşından yapılmıştır. Bulunan el baltalarının çoğu oval bir şekle sahiptir. Hepsi doğal kabuktan temizlenmiştir. VI katmanının iş aletleri arasında 2 adet kaba yontma alet- kazıyıcı tip alet kaydedilmiştir. Her ikisi de nehir taşlarından yapılmıştır. Azıh kampının VI katmanından 7 adet sivri uçlu alet bulunmuştur. Bunlar, esasen, çakmak (4 adet) ve şist (3 adet) taşlarından yapılmıştır[19][22]. Azıh paleolit kampının orta Aşel kültürüne ait V katmanında yapılan kazılar sırasında, sadece avcılık için uygun iş aletleri bulunmuştur. Azıh paleolit kampının V katmanından 300'den fazla taş alet kaydedilmiştir[19].

Dini artefaktlar

değiştir

Azıh antik insan yerleşiminden keşfedilen bilimsel materyaller, ilkel insanların dini tasavvurları hakkında yeni bilimsel düşünceler öne sürmeye zemin hazırlamıştır. 1972 yılında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında, Azıh yerleşiminin V tabakasının sağ duvarında, karanlık bir bölgede üç mağara ayısının kafatası keşfedilmiştir. Bu bölge mağaranın içinde oldukça mucizevi bir köşede, dışa doğru çıkıntı yaparak ortadaki ışığın düşmesine engel olur ve burayı karanlığa boğar. Bu kısımda doğal olarak oluşmuş bir kaya rafı vardır. Tam da bu rafta, yukarıda bahsedilen mağara ayılarının kafatası ve çenesi yerleştirilmiştir. Araştırmalar sırasında mağara ayılarının kafatası ve çenelerinin ilkel insanlar tarafından buraya yerleştirildiği belirlenmiştir. Bu durum, antik insanların ilk dini inançları hakkında bilgi verir ve eski Azıh sakinlerinin mağara ayılarının kafataslarına bir tür tapındıklarını gösterir[24]. Araştırmalar sırasında bu bölgenin kutsal bir yer olarak kabul edildiği anlaşılmıştır. Bu süreç, ilkel insanlarda ilk dini tasavvurların ortaya çıktığını göstermektedir. Azıh mağarasının materyalleri sayesinde, ilkel insanlarda ilk dini görüşlerin Orta Aşel kültürü döneminden, yani yaklaşık 400 bin yıl önce başladığı söylenebilir.

Son yıllarda yapılan arkeolojik keşifler ve araştırmalar sonucunda, dünyanın çeşitli antik insan yerleşimlerinden de ilk dini inançların ve görüşlerin ortaya çıkmasına dair zengin maddi kültür örnekleri keşfedilmiştir. Bu maddi kültür örnekleri, ilk dini tasavvurların Orta Aşel kültürü sırasında ortaya çıktığını bir kez daha doğrulamaktadır.

Ateş kalıntıları

değiştir

Azıx yerleşiminin kültürel tabakalarından ateş kalıntılarının keşfedilmesi, insanların ateşi kullanma süreci hakkında önemli bilimsel bulgular sunmuştur. Azıh'ta yapılan araştırmalar, insanların ateşi kullanmaya başlamalarının Antik Aşel kültürüne dayandığını ortaya koymuştur[25].

Azıx yerleşiminin eski ve orta Aşel tabakalarında yapılan arkeolojik kazılar, yerleşim sakinlerinin Antik Aşel kültürü döneminde ateşi tanıyıp kullanmaya başladığını göstermektedir. Yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda, eski Azıx sakinlerinin toprakta kazma yöntemiyle ocaklar kurdukları belirlenmiştir. Orta Aşel kültürüne ait tabakadan üç ocak kalıntısı kaydedilmiştir. Ocaklardan biri 4 m² bir alanı kaplamaktadır. Ocağın etrafına yakılmış odun küllerinden kalın bir set çekilmiştir. En ilginç özellik, ocağın yanında kireçtaşlarından yapılmış bir duvar kalıntısının bulunmasıdır. Duvar kalıntısının yüksekliği 40 cm'dir. Bu duvarın yanında bir başka küçük ocak yeri daha keşfedilmiştir. Ocağın her iki tarafı düz kireçtaşlarıyla çevrelenmiştir.

Azıhantrop

değiştir
 
Azıhantrop'un alt çene kemiği

1968 yılının haziran ayında, Memmedali Hüseynov'un liderliğindeki Paleolitik arkeoloji ekibi, Azıh yerleşiminin V tabakasının IV horizontunda yaptığı arkeolojik kazılar sırasında birkaç taş aletle birlikte bir ilkel insana ait çene kemiği keşfetmiştir. Çok katmanlı Azıh Paleolitik yerleşiminin Orta Aşel kültürüne ait tabakasından bulunan ilkel insana ait çene üzerinde, Profesör Demir Hacıyev uzun süre bilimsel araştırmalar yapmıştır. Memmedali Hüseynov tarafından keşfedilen çene, Azıh yerleşiminin bilimsel önemini ve ününü daha da artırmış ve dünyanın dört bir yanından arkeolog, paleontolog, paleoantropolog ve diğer uzmanlar Bakü'ye gelerek Azıh'ta bulunan maddi kültür kalıntılarını incelemişlerdir[26].

Profesör Demir Hacıyev, Azıh'tan bulunan çene üzerinde yaptığı bilimsel araştırmalar sırasında çenenin yapısındaki belirgin özelliklere dayanarak, bir yandan pithecanthropuslara, özellikle Mauer insanının çenesine, diğer yandan ise Fransa'nın güneyinde bulunan Kondel-Arago yerleşiminin Antik Aşel kültürüne ait tabakasından keşfedilen pre-neandertal tipi insanlara daha yakın olduğunu belirlemiştir[27].

Çok katmanlı Azıh Paleolitik yerleşiminin V tabakasından bulunan ilkel insan çenesinin büyük olduğu ve gövdesinin nispeten kalın olduğu dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, Azıh mağara yerleşiminden bulunan çene, australopitek tipi insanlardan farklıdır ve bazı yönlerden archanthropuslar arasında özel bir yer tutar. Fiziksel yapısına göre, Azıh'tan keşfedilen çene, sinanthropus tipi insan ile neandertal insanı arasında bir geçiş aşamasında yer almaktadır. Azıh mağara yerleşiminin Aşel kültürüne ait tabakasından bulunan ilkel insan kalıntısına, Azıhantropos yani “Azıh insanı” adı verilmiştir[28].

Profesör Demir Hacıyev'in bilimsel araştırmaları sonucunda belirlediği üzere, çok katmanlı Azıh Paleolitik yerleşiminin V tabakasından bulunan ilkel insan çenesi, Azerbaycan bölgesinde bulunan en eski insana ait olup, 350-400 bin yıl önce bu bölgede yaşamış 18-22 yaşlarındaki bir kadına aittir.

Arkeolojik Kültürler

değiştir

Kuruçay Kültürü

değiştir
 
Azıh mağarasından bulunmuş Kuruçay kültürüne ait taş aletler

Azıh Paleolit yerleşiminin tarihle ilgili en eski arkeolojik ve paleontolojik buluntuları, yapının VII-X katmanlarından keşfedilmiştir. Çok katmanlı Azıh Paleolit yerleşiminin en alt VII-X katmanlarında, M. Hüseynov'un önderliğinde 1974-1976, 1980-1982 ve 1986 yıllarında arkeolojik kazılar yapılmıştır. Kazılar sırasında, 32 m² alanda yapılan araştırmalar sonucunda 212 taş eser, 7 hayvan kemiği ve binlerce küçük kemirgen kemiği bulunmuştur[29].

VII-X katmanlarındaki taş eserlerin çoğunluğunu iş aletleri oluşturmaktadır. Çay taşlarından yapılmış kaba yontma aletler dikkat çekmektedir. Aynı zamanda yontma aletler, küp şeklindeki aletler, kaba kazıyıcılar ve kırıntılar kaydedilmiştir. Araştırmalar sonucunda, bu katmanlarda bulunan taş eserlerin hepsinin aynı teknikle üretildiği anlaşılmıştır. Teknik özellikler, aletlerin genel yapısında ve korunma derecelerinde kendini göstermektedir[1].

Bu bulgular, Azıh Paleolit yerleşiminin yakınındaki Kuruçay nehrinin ilk insanların hayatında önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bu nehir, alet yapımında kullanılan çakmak taşı, bazalt ve kuvars gibi malzemeler için bir kaynak olmuştur. Bu nedenle, ilk Azıh sakinleri nehir vadisinden topladıkları çay taşlarını işleyip alet haline getirerek geri getirmişlerdir. Kuruçay kültürü, bu alandan elde edilen taş eserlerin, benzersiz teknik ve tipolojik özelliklere sahip olması nedeniyle adlandırılmıştır[1][30].

Aşel Kültürü

değiştir
 
Azıh mağarasından bulunmuş Aşel kültürüne ait taş aletler

Çok katmanlı Azıh Paleolit yerleşiminde Aşel dönemine ait kültürel kalıntılar V ve VI katmanlarda bulunmuştur. Bu katmanlardan 2000'den fazla taş eser ve iş aleti çıkarılmıştır. Aletlerin bir kısmı çay taşlarından yapılmış kaba yontma aletlerdir, diğerleri ise daha gelişmiş ve işlevsel aletlerdir. Özellikle VI. katmandan elde edilen el baltaları ve yontma aletler dikkat çekmektedir. Bu dönemde insanlar, alet yapımını geliştirmiş ve daha karmaşık işlevler için aletler üretmeye başlamışlardır[1].

Mustye Kültürü

değiştir

Mustye kültürüne ait en zengin arkeolojik buluntular, Kafkasya ve Yakın Doğu'da Tağlar ve Azıh yerleşimlerinde ortaya çıkarılmıştır. Azıh yerleşimindeki bulgular, neandertal tipteki insanların 120-100 bin yıl önce bu bölgede sürekli yaşadığını göstermektedir. Taş aletler çakmak taşı ve diğer sert taşlardan yapılmıştır. Neandertal insanlar bu dönemde avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sağlamışlardır[31].

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b c d e f g h i j k l m "AZƏRBAYCAN MİLLİ ELMLƏR AKADEMİYASI ARXEOLOGiYA VƏ ETNOQRAFiYA İNSTİTUTU" (PDF). 28 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2024. 
  2. ^ "Arxeologiya". Elm və təhsil. 2021. Erişim tarihi: 9 Eylül 2024. 
  3. ^ "ARCHEOLOGY viii. REPUBLIC OF AZERBAIJAN". 30 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2020. 
  4. ^ "Ümumdünya tarixi". Mütərcim. 2023. 21 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2024. 
  5. ^ Azərbaycan Arxeologiyası: Daş dövrü ((6 cilddə), I cild) (Azerice). Şərq-Qərb, AMEA. 
  6. ^ М. М. Гусейнов (1985). Древний палеолит Азербайджана (Rusça). 
  7. ^ Любин Василий Прокофьевич. Нижнепалеолитические памятники Юго-Осетии (Rusça). 
  8. ^ "PALEOLITHIC CAMPS OF AZERBAIJAN". 4 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2024. 
  9. ^ "Exploration and Survey of Pleistocene Hominid Sites in Armenia and Karabagh". 21 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2024. 
  10. ^ "QUATERNARY DEPOSITS AT THE LESSER CAUCASUS". 19 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2024. 
  11. ^ "Azykh Cave". 23 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2024. 
  12. ^ "Азыхская пещера не заминирована: археолог Азад Зейналов посетил уникальный памятник и что он там увидел". 1 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2024. 
  13. ^ "The 1954 Hague Convention for the Protection of Cultural Property in the Event of Armed Conflict and its two (1954 and 1999) Protocols: basic texts". 7 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2024. 
  14. ^ "Azıx və Tağlar mağaraları - Azərbaycanın tarixdən əvvəlki yerləri". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  15. ^ "Azərbaycan dünyanın ən qədim insan məskənlərindən biridir - Azıx mağarası". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  16. ^ "Azıx mağarasında yeni tədqiqatlar nə vaxt başlayacaq?". 10 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  17. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s "Azıx mağarası dünyanın 4-cü tapıntısıdır". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  18. ^ "Azıx mağarası". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  19. ^ a b c d e f g "Azıx mağarası". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  20. ^ ""Azərbaycan – qədim sivilizasiya məskəni": Azıx mağarası". 14 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  21. ^ "Azıx mağarası". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  22. ^ a b c d e f g h "Azıx mağarası – milyon il əvvələ səyahət". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  23. ^ "Azıx Mağarası da işğaldan azad olundu". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  24. ^ "Mədəniyyət tariximizin şah abidəsi: AZIX". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  25. ^ "Azərbaycan-ən qədim insan məskənlərindəndir.Azıxantrop". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  26. ^ "Azıxantropun alt çənəsi". 27 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  27. ^ "Tarix Muzeyində Azıx mağarasından tapılmış alt çənə sümüyü qorunur". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  28. ^ "Azıx mağarasını kim kəşf edib və onun sakinləri kimlər olub?". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  29. ^ "QURUÇAY VƏ KÖNDƏLƏNÇAY VADİSİNDƏ QƏDİM MƏDƏNİYYƏT İZLƏRİ" (PDF). Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  30. ^ "Quruçay mədəniyyəti". Erişim tarihi: 12 Eylül 2024. 
  31. ^ Ə. Cəfərov. Beynəlxalq arxeoloji tədqiqatların nəticələri, Xalq qəzeti, (Azerice). 

Dış bağlantılar

değiştir