Bulanıklık,[1] belirsizlik veya müphemlik; bir cümlenin, ifadenin veya çözümün açıkça tanımlanmadığı ve birkaç yorumu makul kıldığı bir anlam türüdür.[2] Bir işaretin, sembolün, resmin ya da deyimin birden fazla anlama, mânâya gelebileceği durumları tarif eden bir terimdir. Bu nedenle, amaçlanan anlamı sınırlı sayıda adımla bir kurala veya sürece göre kesin olarak çözülemeyen herhangi bir fikrin veya ifadenin bir niteliğidir. Belirsizlik kavramı genellikle felsefe ile bağdaştırılır. Bulanıklıkta, farklı yorumlara izin verilir (bazıları açık olmasa da), belirsiz olan bilgilerle, istenen özgüllük seviyesinde herhangi bir yorum oluşturmak zordur. Eğer olabilecek sadece iki anlam varsa, bu durumda çiftanlamlılık söz konusudur. Edebiyatta ve konuşma dilinde kullanılan kinaye ve alegori de bulanıklık kavramı içinde incelenebilir. Bulanıklık, özellikle dil ile ilgili işaretler, yani harfler, semboller gibi işaretlerin bir özelliğidir.

Terim olarak başta dilbilim, mantık ve felsefe bilim dallarının alanına girse de, hemen hemen bütün beşeri bilimler, kendi konu ve alanlarını ilgilendiren, farklı bulanıklıkları incelemektedir.

Dilde bulanıklık

değiştir

Dill ile ilgili işaretlerin bulanıklığı, kaçınılması veya düzeltilmesi gereken bir eksiklik olabilir. Bu bulanıklık, örneğin hukuki metinler, bilimsel makaleler veya resmi dilin kullanımı için geçerlidir.

Fakat bu bulanıklık, kasıtlı olarak yapılmış veya bu şekilde bir üslup unsuru da olabilir. Bu duruma örnek olarak, şiir, hiciv, mizah gibi edebî metinler gösterilebilir. Belirli psikolojik müdahale ve etki amacıyla yazılmış metinler için de bu geçerlidir. Misâl fıkralar, bilmeceler, bulmacalar bu şekilde muğlak ifadelere dayanır. Cinsel ve müstehcen çağrışımlara dayanan fıkra ve şakalar, genellikle, muğlak ifadelere dayanır ve bulanık anlamlar taşır. Bu bulanıklık ve muğlaklık fark edildiğinde, amaçlanan gülme ortaya çıkar.

Dilin doğal yollarla anlaşılması ile ilgili en önemli sorunlardan biri, belki de birincisi, dilin aktarılması için kullanılan işaretlerin ve harflerin bulanıklığının giderilmesidir. İnsanlar bu arımı kolaylıkla yapabilir. İnsan, kasıtlı bulanıklık ile istemeden yol açılan bulanıklığı de ayırt edilebilir. Bilgisayar ve dil programları, makineler ise genellikle bu ayrımı yapamazlar.

Hedef dildeki sözcükler, kavramlar bulanık değilse veya kaynak dilde olduğundan farklı ikincil mânâlara sahipse, kasıtlı bir şekilde bulanık olarak yazılmış metinler, (şiir, fıkra gibi edebî metinler, psikoterapi gibi bilimsel amaçla yapılan yanıltmalar vs.) genellikle yeterince tercüme edilemez.

Sözcüklerin bulanıklığı

değiştir

Sözcüklerdeki bulanıklık, çok anlamlılığa dayanmaktadır. Bir ifadenin kullanımının değiştirilmesi, farklı mânâlara veya yorumlara yol açar. Örneğin sığ: (deniz seviyesinin sığlığı veya düşüncenin sığlığı). Bu durum, sözkonusu sözcüknin polisemik, yani çokanlamlı olduğunu ifade eder.

Sözcüklerin bulanıklığına yol açan bu çokanlamlılık, bir sözcüğün rastgele bir şekilde farklı anlamlara gelmesi durumunu ifade eden eşseslilikten ayrılır.

Sözcüğün bulanıklığını çözümleyebilmek için sözdizimi (sentaks) veya anlambilim (semantik) kullanılır. Kimi sözcüklerin bulanıklığı ise, ancak edimbilim aracılığıyla çözümlenebilir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ İmer, Kâmile; Özsoy, Sumru; Kocaman, Ahmet (2011). Dilbilim sözlüğü. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. ss. 64, 307. 
  2. ^ Steven L. Small; Garrison W Cottrell; Michael K Tanenhaus (22 Ekim 2013). Lexical Ambiguity Resolution: Perspective from Psycholinguistics, Neuropsychology and Artificial Intelligence. Elsevier Science. ISBN 978-0-08-051013-2. 27 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2020. 

Konuyla ilgili yayınlar

değiştir

Dış bağlantılar

değiştir