Kinaye veya alegori, bir fikri kapalı, dolaylı olarak anlatan üstü örtülü söz. Edebiyatta bir maksattan dolayı sözü hem hakiki, hem mecazi anlamlara uygun olarak kullanmaktır. Bir kelimeyi gerçek anlamının dışında benzetme gayesi gütmeden ve engelleyici ipucu olmaksızın mecazlı anlamda kullanmak olarak da tarif edilir. Kinayeli bir ifadede sözün gerçek anlamı da kastedilmiş olabilir.

Kinaye başka bir deyişle gerçeği mecaz yoluyla dolaylı olarak anlatmaktır. Deyimlerin çoğu mecazlı anlamlarıyla kullanıldıkları için kinayeli sözlerdir.[1]

Ögeleri

değiştir
  • Meknibih: Kinayenin lafzı
  • Meknianh: Kinayenin delâlet ettiği mana

Mana yönüyle kinayeler

değiştir
  1. Övücü kinayeler
  2. Ayıplayıcı kinayeler.
  3. Çirkini güzel gösteren, kabalığı hafifleten kinayeler.
  4. Çok vasıtalı kinayeler.
  5. Az vasıtalı kinayeler.
  6. Vasıtası ve gizliliği az kinayeler.

Uyarı: Kinayeler en çok mecazi olarak kullanılır.

Kast yönüyle kinayeler

değiştir
  1. Müfred Kinayeler: Kastedilen mana sadece bir tane ise.
  2. Mürekkeb Kinayeler:Birden çok mana kastedilmişse.
  3. Gizli Kinayeler:Kastı zor anlaşılan kinayeler.
  4. Açık Kinayeler:Kastı kolay anlaşılan kinayeler.
  5. Nisbet Kastıyla Yapılan Kinayeler:

Örnekler

değiştir
ÖRNEK:"Ben toprak oldum yoluna
Sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?"
-Yunus
ÖRNEK:"Atılan ok geri gelmez"
ÖRNEK:"Yokuş çıkmayı göze almayanlar hep çukurda kalır."
Ger kara taşı kızıl kan ile rengîn itsen
Rengi tağyîr bolur la’l-I Bedahşân olmaz
Fuzulî
Gâfil geçürme fursatı kim bâğ-ı âlemin
Gül devri gibi devleti nâ-pâydârdur.
Bâkî

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Söz sanatları 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 5 Haziran 2016