Hipnotik, merkezî sinir sisteminin çalışmasının yavaşlatıcı madde. Farmakolojik olarak uygun dozda kullanıldığı zaman uyku sağlayan ilaçlardır. Hipnotik etki sedatif etkiden daha güçlüdür. Birçok hipnotik ilaç yüksek dozda anestezik etki gösterir. Aynı şekilde bazı anestezikler de düşük konsantrasyonlarda hipnotik etki gösterir.

Hipnotik maddenin verdiği uyku ile narkoz hali birbirinden farklıdır. Uyku esnasında ağrı algılama duygusu kaybolmaz. Hipnotik madde ağrıyı durdurmaz ve ağrısı olan bir hastaya uyku sağlayamaz. Hipnotik ilaçların şu özelliklere sahip olması istenir:

  1. Uyku sağlayan dozu ile toksik dozu arasında çok fark olmalı,
  2. Alışkanlık yapmamalı,
  3. 24 saat içinde vücuttan atılabilmelidir.

Hipnotik maddeler fonksiyonel gruplarına göre şu şekilde sınıflandırılabilir:

  1. Aldehidler ve ketonlar
  2. Alkoller ve esterleri
  3. Amidler ve üre türevleri
  4. Üretanlar
  5. Sülfonlar
  6. Barbitürik asit türevleri
  7. Benzodiazepin türevleri

Barbitürik asit türevleri

değiştir

Bunlar hipnotikler arasında önemli bir yer tutar. 1864 yılında Adolf Baeyer's tarafından keşfedilen barbitürik asidin fizyolojik etkisi yoktur. Ancak 5 mevkiinde sübstitüe barbitürik asit türevleri hipnotiktir. Hipnotik etkisi yanında sedatif ve anestetik etkileri de vardır.

Benzodiazepin türevleri

değiştir

1955-1960 yıllarında 1,4-benzodiazepin türevleri ilaç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Diazepin yedi üyeli iki azot atomu içeren heterosiklik halka sistemidir. Bu sınıfın hipnotik etki gösteren en etkin üyesi 2,3-dihidro-5-fenil-1H-1,4-benzodiazepin-2-ondur.