Jale Parla
Jale Parla, (d. 5 Şubat 1945,[1] İstanbul), Türk edebiyat teorisyeni ve eleştirmenidir.
Jale Parla | |
---|---|
Doğum | 05 Şubat 1945 İstanbul, Türkiye |
Meslek | Yazar |
Dil | Türkçe |
Milliyet | Türk |
Jale Parla, 5 Şubat 1945 tarihinde İstanbul'da doğdu. Robert Kolej'den mezun olduktan sonra, 1978 yılında Harvard Üniversitesi'nden Karşılaştırmalı edebiyat doktorasını aldı. 1976 ile 2000 yılları arasında Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde Boğaziçi Üniversitesi'nin öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürdü. Hâlen İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Edebiyat kuramına katkısı
değiştirJale Parla, kitaplarıyla ve makaleleriyle edebiyat eleştirisinin kapsamlı örneklerini ortaya koyduğu gibi asıl olarak ve daha çok edebiyat kuramı açısından derinlikli ve kapsamlı çalışmalar ortaya koymuştur. Don Kişot'tan Bugüne Roman adlı kitabı bu bakımdan önemli bir örnektir. Burada Parla, yalnızca edebiyat kuramlarını sıralamakla ve tanımlamakla uğraşmamakta, bir anlamda modernizmden postmodernizme uzanan edebiyat ve özel olarak da roman serüvenini irdelemektedir. Dünya edebiyatı ve yerli edebiyatı kapsayan bir çalışmadır yapılan. Don Kişot roman türünün öncüsü olarak kabul edilmekte, Cervantes'de moderniteyi başlatan yazar olarak değerlendirilmektedir.
Edebiyatın ve romanın anlamı, değeri gibi sorunlardan, edebi metinlerin iç yapısı, işleyişi ile ilgili kuramsal sorunlara kadar genel edebiyat kuramı alanındaki sorunlar irdelenmekte; belli başlı edebiyat kuramı öğretileri sunulup değerlendirilmekte ve hatta bundan da öte 20. yüzyılın düşünsel ve felsefi gelişmeleri bağlamında edebiyat ve roman sorunu soruşturulmaktadır. Dilbilim, göstergebilim, psikanaliz, yapısalcılık, fenomenoloji, postyapısalcı felsefe gibi kuramsal gelişmeler Parla'nın çalışmaları boyunca değerlendirdiği belli başlı alanlardır. Hem edebi metin yazarları hem de teorisyenleri Parla'nın kitabı boyunca ortaya çıkmaktadır.
Parla, mimesis sorununu, yazar ve okurun kim olduğu sorununu, metonimi ve metafor sorununu, metnin görünen ve görünmeyen yüzeyleri sorununu, pastiş ve parodi sorununu, edebi metnin ideoloji ile ilişkisi sorununu, metin ile zaman ilişkisi sorununu, akıllılık delilik sorununu, edebiyatta tür, yapıt, karakter, tip sorununu değerlendirmektedir. Bunu yaparken Walter Benjamin, Louis Althusser, Mikhail Bakhtin, Jakobson, Jacques Lacan, Jacques Derrida, Roland Barthes ve Julia Kristeva gibi hem düşünür hem de edebiyat alanında söz sahibi olan kişilerden yoğun bir şekilde yararlanıldığı görülür. Parla diyalojizm, bilinçdışı, polifoni ve heteroglossia, metinlerarasılık gibi kavram ve terimlere önemli bir ağırlık vermektedir.
Yerli edebiyatı da söz konusu kuramsal irdelemeler içinde değerlendiren Parla, Recaizade Mahmud Ekrem'in Araba Sevdası'ndan günümüze uzanmakta, hem içerik hem de biçim sorunsalı bakımından yerli yazarları ve edebiyatı irdelemektedir. Bu noktada pek çok ilginç yapıt ya da yapıtların anlam katmanları karşımıza çıkmaktadır. Parla, özel olarak Oğuz Atay ve onun Tutunamayanlar adlı romanı üzerinde durmakta, Atay'ın edebiyattaki özgül yerini belirlemeye çalışmaktadır. Parla'ya göre Atay, modern ve postmodern ögeler barındıran yetkin bir yazardır.
Parla'nın "eksik/yitik metin" yorumu
değiştirJale Parla, edebi metinlerde/romanlarda görülen eksik, yarım kalmış ya da yitik metinler konusunu özel bir yaklaşımla ele almakta, bu temaları "temsilin sorunsallaştırılması" olarak değerlendirmektedir. Her romancının temsil amacıyla yazdığını belirten Parla, bununla birlikte her romancının temsili sorunsallaştırmadığını söylemektedir. Bu bakımdan romanlarda görülen eksik ya da kayıp metinler söz konusu sorunsallaştırmayı göstermektedir Parla'ya göre. Parla, kayıp metin yaklaşımını psikanalizden esinlenmektedir, ancak bu kavramı psikanlizden bambaşka bir içerikte değerlendirir. Buna göre, kayıp metinler özne-öncesi imgesel bütünlüğe duyulan bir arzu meselesi değil, yazarın temsili sorunsallaştırma meselesidir. Don Kişot'ta, Tutunamayanlar'da bu şekilde kayıp metinler karşımıza çıkmaktadır. Parla'nın sorusu, bu tür metinlerde görülen kayıp metinlerin neyi simgelediği sorusudur. Yazarların kendi yazılarını sorunsallaştırmaları Parla'nın bu soruya verdiği cevaptır.
Şöyle belirtir Jale Parla:
- "Kayıp metinler, birer anlatı metonimisi olarak, yazar ve okur arasındaki kontratın her an değişebileceğini haber veren noktalar, hayale dayalı kontratların bağlayıcı olamayacağının temsil edildiği boşluklardır. Okura şunu hatırlatırlar: elindeki yalnız bir anlatıdır, bu yazarın yazmış olduğu bir anlatı. Ama bundan başka yazılmış ve yazılacak sayısız anlatı vardır. Ve elinde tuttuğun bu kitap, geçmişteki ve gelecekteki bütün anlatıların her birinin üzerine vuracak gölgesiyle, değişmeye gebe bir kitaptır. Bu kitap son kitap olmadığı gibi, hiçbir okuma da son okuma değildir." (Don Kişot'tan Bugüne Roman, sayfa:62)
Yapıtları
değiştir- Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik, İletişim Yayınları, Ocak 1985
- Babalar ve Oğullar/Tanzimat Romanının Epistemolojik Temelleri, İletişim Yayınları, Ekim 1990
- Don Kişot´tan Bugüne Roman, İletişim Yayınları, Nisan 2000
- Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım, İletişim Yayınları, Ekim 2011
Kaynakça
değiştir- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.
Dış bağlantılar
değiştir- Öztunç, Mehmet. Jale Parla ile söyleşi 14 Ağustos 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Türk Dili, Sayı: 740, Ağustos 2013