Mehmed (Karamanoğulları beyi)
Karamanoğlu Mehmed, Şemseddin Mehmed Bey[1] ya da Karamanoğlu Mehmed Bey, (d. ? - ö. 20 Haziran 1277), Karamanoğulları Beyliği'nin kurucusu Kamerüddin-ili'nin (Ermenek merkezli Mut, Silifke, Gülnar ve Anamur yöreleri) subaşısı Kerimüddin Karaman Bey'in en büyük oğludur.[2]
Karamanoğlu Mehmed | |
---|---|
Bey | |
Karaman Beyi | |
Hüküm süresi | 1261-1277 |
Önce gelen | Kerimüddin Karaman Bey |
Sonra gelen | Güneri Bey |
Doğum | 1240 Larende |
Ölüm | 1277 Konya |
Hanedan | Karamanoğulları Hanedanı |
Babası | Kerimüddin Karaman Bey |
Dini | Sünni İslam |
Babası Karaman Bey'in 1263 yılı gibi öldürülmesiyle birlikte IV. Kılıç Arslan tarafından kardeşleriyle birlikte Gevele Kalesine hapsedilmiştir. IV. Kılıçarslan'ın 1266 yılında öldürülmesinden sonra devlet yönetiminde etkin olan Muînüddin Süleyman tarafından kardeşi Ali rehin kalırken, kendisi de diğer kardeşleriyle birlikte serbest bırakılmıştır. Hatiroğlu Şerafeddin'in 1276 yılında Anadolu'da Moğollar'a karşı başlattığı isyana kardeşleriyle birlikte katılmış ve Hatiroğlu tarafından Kamerüddin-ili subaşılığına tayin edilmiştir. Anadolu Selçuklularını yöneten Moğollar’a karşı daha çok baskınlar şekilde saldırılarda bulunmuştur. Hatîroğlu Şerefeddin'in 1276 yılında Moğollar tarafından yakalanıp öldürülmesinden sonra üzerine yürüyen Kamerüddin-ili'nin eski subaşısı Bedreddin İbrâhim'in başındaki kuvvetleri Göksu Geçidi’nde yenilgiye uğratmış ve bu başarıları sayesinde itibarı ve gücü giderek artmaya başlamıştır. Bunlar yaşanırken Memlük Hükümdarı I. Baybars, Moğol ordusunu Elbistan Ovasında yenerek Nisan 1277'de Kayseri'ye gelmiş ve burada rehin tutulan Ali Bey, sultanın huzuruna çıkarak ağabeyleri ve kendisi için beylik topraklarını ve sancakları alarak abisi Mehmed'in yanına gönderilmiştir.[2]
Karamanoğlu Mehmed bundan sonra Moğollar’a karşı harekete geçmiş ve onlara tabi Anadolu Selçuklu hükümdarlığının başşehri Konya üzerine yürümüştür. Moğol ve Selçuklu yönetimi taraftarı olan dönem tarihçileri ve kaynaklarda Karamanoğlu Mehmed tarafından II. İzzeddin Keykâvus’un oğlu olduğunu iddia ettiği Siyavuş’u (Cimri) ortaya çıkarıldığı dile getirilmiştir. Karamanoğlu Mehmed Konya’yı kuşattığında Baybars’ın kendisine verdiği sancakları açmasına rağmen şehrin kendisine teslim olmaması üzerine II. İzzeddin Keykâvus’un oğlu olduğunu iddia ettiği Siyavuş’un ortaya çıkarılmasıyla Konya halkı fazla direnç göstermeden şehir ele geçirilmiştir. Siyavuş, 15 Mayıs 1277’de tahta oturtulduktan sonra adına hutbe okutulup para bastırılırken, Karamanoğlu Mehmed’de vezir olmuştur. Konya’ya girildikten sonra Karamanoğlu Mehmed tarafından o zamana kadar sarayda ve resmi yazışmalarda Arapça ve Farsça kullanılırken çıkarılan bir fermanla saray dilinin Türkçe olmasının yanı sıra Selçuklu topraklarındaki kamuya açık tüm yerlerde Türkçeden başka bir dil konuşulmaması kararı alınmıştır.[2]
Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergâhda, bergâhda, mecliste, meydanda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye. (13 Mayıs 1277)
Karamanoğlu Mehmed, Siyavuş’u da yanına alarak, üzerlerine harekete geçen Selçuklu veziri Sahib Ata’nın oğulları Nusreddin Hasan ve Tacüddin Hüseyin’in başında bulunan kuvvetleri Akşehir’de Değirmençayı mevkisinde yenerken Sahib Ata’nın her iki oğlu da muharebede öldürülmüştür. Bu başarılarının akabinde Afyonkarahisar’ı ele geçirmek isteseler de amaçlarına ulaşamayıp 3 Haziran’da Konya’ya geri dönmüşlerdir.[3]
Karamanoğlu Mehmed konumunu iyice sağlamlaştırmakla birlikte, Memlüklü Sultanı I. Baybars’ın geri dönmesi akabinde Abaka Han’ın başındaki Moğol ordusu Anadolu’ya gelmiş ve savaşta ölen Moğollar’ın çokluğunu gören Abaka Han, Selçukluların kendisine ihanet ettiğini düşünmesi nedeniyle Anadolu’da kitlesel katliamlar gerçekleştirmiştir. Abaka Han memleketine dönüşte Anadolu’nun idaresini kardeşi Kongurtay Noyan’a bırakıp Karamanoğullarını itaat altına aldırmakla görevlendirmiştir. Karamanoğlu Mehmed, Moğollarla Erzurum tarafında çatışmayı hedeflemekle birlikte Türkmenler’in çoğu Moğollardan korkarak kendisine katılmamıştır. Kongurtay Noyan, Sultan III. Gıyâseddin Keyhusrev ve Sâhib Ata’nın yer aldığı Moğol-Selçuklu kuvvetlerinin yaklaşması üzerine Haziran ayında İçil’e (Mut dolayları) çekilmiştir. Karamanoğlu Mehmed az kişiyle hareket ederken Kurbağahisarı mevkisinde küçük bir Moğol-Selçuklu birliğinin baskınına uğramış ve iki kardeşiyle (Tanu ve Zekeriya) birlikte öldürülmüştür. İbn Bîbî öldürülmesini 20 Haziran 1277 olarak belirtirken, Tevârih-i Âl-i Selçuk’ta 30 Mayıs 1279 olarak belirtilmiştir. Ancak İbn Bîbî'nin Karamanoğlu Mehmed zamanında Anadolu'da bulunduğu ve diğer tarihi bulgular neticesinde 1277 yılında öldüğü genel kabul görmektedir.[2] [2] Karamanoğlu Mehmed ve iki kardeşinin kesilen başları Konya’da bulunan Sultan III. Gıyâseddin Keyhusrev’e götürülerek teşhir edilmiştir.[3]
Karaman ilinin Ermenek ilçesi Balkusan köyünde bulunan türbede gömülüdür. Karaman'da, 28 Mayıs 2007 tarihinde kurulan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'ne adı verilmiştir.
Kaynakça
değiştir- ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, T.T.K.. Basımevi, Ankara, 1969
- ^ a b c d e Sümer, Faruk (2003). "Mehmed Bey, Karamanoğlu". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt 28. Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 445,446. 9 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Haziran 2024.
- ^ a b Sevim, Ali (1961). "Cimri Olayı Hakkında Bir Kaç Not". Belleten. 25 (97). belleten.gov.tr. ss. 63-74. 29 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Haziran 2024.
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kerimüddin Karaman Bey |
Karamanoğulları Beyi 1261-1277 |
Sonra gelen: Güneri Bey |