Karesi Beyliği

Türk beyliği
(Karesioğulları Beyliği sayfasından yönlendirildi)

Karesi Beyliği,[2] Karesioğulları Beyliği,[3] Karasi Beyliği[4] veya Karasioğulları Beyliği,[5][6] Anadolu Selçuklu Devleti'nin gerilemesinden sonra Oğuz boyları tarafından Balıkesir-Çanakkale ve Bergama yöresinde kurulan Anadolu Türk beyliğidir. Eşrefoğulları'ndan sonra en kısa hüküm süren beyliktir. Bu yöredeki ilk Türk devletidir.[1]

Karesi Beyliği
Karesioğulları Beyliği
1299-1361
Karesi Beyliği bayrağı
Bayrak[1]
BaşkentKaresi (Balıkesir)
Yaygın dil(ler)Türkçe
HükûmetBeylik
Bey 
• 1297-1307
Kalem Bey
• 1307-1328
Karesi Bey
• 1351-1361
Süleyman Bey
Tarihçe 
• Kuruluşu
1299
• Dağılışı
1361
Öncüller
Ardıllar
Türkiye Selçuklu Devleti
Osmanlı Devleti

Karesi Beyliği, komşusu olan Osmanoğulları Beyliği'nin genişlemesiyle bu beyliğe katılmıştır. Böylece Osmanlı hakimiyetine katılan ilk beylik olmuştur.[7] İlerleyen dönemlerde Osmanlı Devleti içinde bu bölgede Karesi Sancağı kurulmuştur. Karesi beylerinin ve ileri gelen şahıslarının, Osmanoğullarının egemenliği altına girmelerini takiben, Osmanlı Devleti'nin Rumeli topraklarında yayılmasında büyük katkıları olmuştur. Balıkesir ili Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarına kadar idari taksimatta Karesi ismini taşımıştır.

Etimolojisi

değiştir

Arap kaynakları, bu beyliğe "Memleket-i Akirus" demektedir. Bu yüzden Akirus kelimesinden çıkmış olabileceği de ileri sürülmektedir. Akirus "Achirus" İslam öncesi bu toprakların adlarından biridir.

14. yüzyılın başında Batı Anadolu'nun Türk Beylikleri tarafından nasıl paylaşıldığını kaydeden Bizanslı tarihçi Nikiforos Grigoras'a[8] göre Lidya ve Eolya'dan başlayarak Helespont (Çanakkale) ile sınırlanan Misya topraklarında Kalames ve onun oğlu Karasis hüküm sürmekteydi. Kantakuzenos'un[9] eserinde ise Kalames'in oğlu Karasis'in hissesine Lidya'ya kadar olan Misya topraklarının düştüğü ve buraya Karasia denildiği belirtilmektedir.

Kuruluşu

değiştir

Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Oğuz boyları, Anadolu'nun batısına yerleşmişler ve buralarda Uç Beylikleri kurmuştur. Uç Beyliklerinin görevi ise Anadolu Selçuklu Devleti sınırını korumaktır. Marmara sahilleri, Çanakkale bölgesi, Edremit Körfezi, Kizikos ile sınırlandırılan bu bölgeye, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli komutanlarından Karesi Bey (Kara İsa), babası Kalem Bey ve Germiyanoğlu Yakup Bey, beraberinde büyük bir Türkmen grubu ile gelmiştir.[10] Balıkesir ve çevresinin alınmasında Germiyanoğullarının katkısı olmuştur.[11] Karesi Bey muhtemelen 1296-1297 yıllarında Erdek, Biga, Edremit, Bergama, Çanakkale hariç Balıkesir merkez olmak üzere büyük Misya sahasını Germiyan kuvvetlerinin desteğiyle ele geçirdiler.[12][13] Karesi Bey, Anadolu Selçuklu Devleti'nde Marmara ve Ege kıyılıarının yönetiminden sorumlu bir uç beyi olduğu için kendisine Sahiller Emiri anlamına gelen Emir-ül Savahil unvanı verilmiştir. Karesi Bey'in soyu, Danişmendlilerin kurucusu olan Danişmend Gazi'den gelmektedir.[2][14][15] Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından önce diğer Uç Beyleri gibi Karesi Bey de Batı Anadolu'daki Büyük ve Küçük Misya'da bağımsızlığını ilan ederek, bölgede Karesi Beyliği'ni kurmuştur.[10] Karesi Beyliği'nin kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1296 ile 1300 yılları arasıdır. Fakat Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı uç beylerinin büyük çoğunluğu 1299 yılında bağımsızlıklarını ilan ettikleri için Karesi Beyliği'nin kuruluş tarihi 1299 yılı kabul edilmektedir.[3]

Karesi Bey dönemi

değiştir

Bizans İmparatoru II. Andronikos, Batı Anadolu'daki Türk yayılmasını önlemek için Alanlar ile işbirliği yapmıştır. 1300 yılında oğlu IX. Mihail komutasındaki Bizans-Alan kuvvetleri, Manisa'daki Gediz Nehri civarında karargâh kurmuşlardır. Karesi orduları ile savaşan Bizans-Alan kuvvetleri başarısız olmuş, Alanlar geri çekilip savaşı bırakmışlardır.[11] 1301-1302 yıllarında topraklarını savunamayan II. Andronikos, paralı asker olarak kiraladıkları adamları Karesi Türkmenleri üzerine salmıştır. 1304 Ocak ayının ilk günlerinde Bizans İmparatorluğu, Katalan Paralı Asker Birliği adlı bir askerî birlik kiralayıp bu askerleri Kizikos bölgesine göndermiş ve bu bölgenin altı mil ötesinde bir su kenarında eşleri ve çocukları ile yaşayan, Edincik bölgesine yerleşmek isteyen bir Türk boyunu katletmiştir.[2][16] Katalanların ani hücumuna uğrayan Türkler, beş bine yakın kayıp vermiştir. Katalanlar, on yaşın üzerinde bütün erkekleri öldürmüş, bölgeyi yakıp yıkmıştır.[17] Bu yüzden Karesi Beyliği, 1302-1308 tarihleri arasında bir durgunluk dönemi yaşamıştır.[18]

İlhanlı Devleti veziri Emir Çoban, Anadolu'ya teftişe geldiğinde Ulubey makamında bulunan Germiyanoğulları Beyi Yakup Bey kendine bağlı beyler ile birlikte Emir Çoban'ın makamına giderek bağlılıklarını arz etmişlerdir. Bu beylerin arasında Karesi Bey de vardır.[19]

 
Balıkesir'de bulunan Karesi Bey türbesi

Anadolu Selçuklu Devleti'nde Sarı Saltuk ismindeki bir reis kumandasında, 10.000 ile 20.000 arası nüfusları olan Batıni mezhebindeki[6] bir Türkmen aşireti, Sinop sahillerinden gemilere binerek önce Kırım'a oradan da Aktav Tatarlarının reisi Şehzade Nogay'ın emri ile Rumeli'deki Dobruca (Dobriçe) bölgesine ve 1264 yılında Kiligria-Romanya'ya geçmişler ve oralara yerleşmişlerdir.[20] Hoca Ahmet Yesevi'nin halifelerinden biri olan Sarı Saltuk, Hacı Bektaş-ı Veli'ye yardım için gönderilmiştir.[10] Sarı Saltuk'un 1280-1281'de Babadağ'da ölmesi üzerine, daha fazla Bulgar ve Rumların baskısına dayanamayan Türkmenlerin bir kısmı 1306 yılında Ece Halil adlı bir reisin emrinde gemilere binip Trakya üzerinden Çanakkale-Lapseki Yöresi'ne geçmiştir.[20] Bütün eşya ve hayvanatıyla bu topraklara gelen Türmenler, Karesi Bey tarafından iyi karşılanarak Karesi ve havalisinde iskan edilmişler[3] ve beyliğin topraklarının değişik bölgelerine ve özellikle Kaz Dağı'nın kuzey eteklerine Dağobası ve Evciler bölgesine yerleşmişlerdir. Bu Türkmenlerin önemli bir kısmı da bugün Havran'a bağlı Sarnıçköy'nü yurt tutmuşlardır.[21] Bu halk Şamanist inancına göre kutsal sayılan Kaz'ın adını da İda Dağı'na vermişlerdir.[20] Karesi topraklarına yerleşen Türkmenler, bölgedeki Türk nüfus ve kuvvetleri artmıştır. Karesi Bey, kendi ismiyle anılan Beyliğinin sınırlarını, Bizans İmparatorluğu'nun zayıflığından ve beraberinde bulunan Ece Halil'in adamlarından faydalanarak daha da genişletmiştir. Ayrıca İç Anadolu'da Moğolların saldırılarından kaçan Türk boyları da Karesi Beyliği'ne sığınmıştır. Bu boylar arasında Çepni boyları da mevcuttur.[3]

1308 yılında Bayramiç ve Ezine çevresinde bir Türkmen Prensliği kurulmuş fakat bu Beylik aynı yılda Karesi Beyliği'ne bağlanmıştır.[20]

Karesi Bey, 1330 yılından önce ölmüştür. Tam ölüm tarihi bilinmemektedir. Karesi Bey ölünce onun için bir türbe yapılmıştır. Karesi Bey'den sonra Beyliğin başına Aclan Bey geçmiştir. Aclan Bey zamanında, Osmanoğulları Beyliği ile iyi ilişkiler kurulmuştur. Hacı İlbey, Aclan Bey'in vezirliği hizmetinde bulunmuştur. Yine de Aclan Bey'in kimliği netlik kazanmamış, Demirhan Bey veya Yahşi Bey olduğu ileri sürülmüştür.

Karesi Beyliği, kara ordusu yanında önemli derecede etkin bir donanmaya da sahipti. Balıkesir beyi Demirhan, denizde Rumlarla pek çok savaş yapmıştı. "Gemileri denizde rüzgârın önünde sanki uçarak gider, şehirler o gemilerden titrerdi".[Alıntı gerek][kaynak belirtilmeli] Gerçekten de Demirhan Bey'in yaptığı akınlarda ne derecede etkili olduğu; Bizans imparatoru II. Andronikos'un bizzat onunla görüşerek, bir saldırmazlık anlaşması yapmasından anlaşılmaktadır.[22]

Beyliğin bölünmesi ve yıkılışı

değiştir

Demirhan Bey geçmiştir. Aclan Bey'in ikinci oğlu Yahşi Bey ise Bergama'nın yöneticisi olmuştur. Aclan Bey'in küçük oğlu Dursun Bey ise Bursa'da Orhan Gazi yanında bulunmuştur. 1333 yılında seyyah İbn Battuta, Balıkesir'i ziyaret etmiştir. Karesi Beyi, hem Marmara hem de Ege sahillerine kıyısı olan beyliğinde büyük bir donanma kurarak Rumeli'ye iki kere sefer düzenlemiştir. Karesi Beyin (hangi hükümdarın olduğu belirsiz, büyük ihtimal Yahşi Bey) ilk deniz seferi 1331 tarihinde 70 tekne ile Akdeniz'den Ferres'e (Ferecik veya Kara Feriye) düzenlediği seferdir. İkinci deniz seferi ise 1333 tarihinde 60 tekne ile Akdeniz'den Aynaroz Yarımdası'na düzenlediği seferidir. Bu yıllarda Karesi Beyliği, deniz gücü bakımından komşusu olan Osmanoğulları Beyliği'nden daha güçlüdür. Demirhan Bey halkına kötü davranmıştır. Bu durumdan şikayetçi olan halk ve beyliğin ileri gelenleri; Bursa'daki Dursun Bey'i davet etmiştirler. 1345 yılında Orhan Gazi ile birlikte gelen Dursun Bey, Bergama kalesine sığınan abisi Demirhan Bey tarafından öldürülmüştür. Bu duruma çok üzülen Orhan Gazi, halkın ve ileri gelenlerin de isteği üzerine 1361 yılında Karesi Beyliği topraklarını Osmanlı topraklarına katmıştır.

Beyliğin yıkılışından sonra

değiştir

Karesi Beyliği'nin tarih sahnesinden çekilişi ve yerini henüz devlet olma aşamasında bulunan Osmanlı Beyliği'ne bırakışı, ileride güçlü bir devlet hâline gelecek olan Osmanlılar için askeri ve siyasi genişleme açısından önemli bir adım olmuştur.[23] Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa, Rumeli'ye geçişim gerek hazırlık döneminde gerekse icraat sırasında Karasi ümerâsının yardım ve desteklerini gördü.[24] Yeni fethedilen Rumeli topraklarını Türkleştirmek için Anadolu'dan getirilen Türk nüfusu arasında Karasi ilinden gelenler, Gelibolu yarımadasına yerleştirildiler[25] Yıldırım Bayezid, Saruhanoğulları Beyliği'ni 1390'da ele geçirdikten sonra Saruhan ve Karasi vilayetlerini birleştirerek oğlu Ertuğrul'a verdi. Daha sonraysa Bayezid'in oğullarından İsa Bey, Karasi Vilayeti'ne tayin edildi.[26] Karesi Beyliği, Ankara Savaşı sonrasında Timur'un kendilerine bağımsızlık verdiği öteki beylikler gibi yeniden bir canlanma dönemi yaşamadı. Bununla beraber Karasi adı Osmanlı idaresi altıda varlığını uzun süre korudu[27] ve 1393'te kurulan Anadolu Beylerbeyliği'ne bağlı sancaklardan biri oldu.[12]

Kitabeler

değiştir

Karesi Beyliği'ne ait, Tokat Müzesi'nde bulunan Kutlu Melek ve Mustafa Çelebi'ye ait iki mezar taşı dışında herhangi bir kitabe bulunamamıştır.

Jeneolojik açıdan değer taşıyan Kutlu Melek ve Mustafa Çelebi'ye ait olan bu kitabelerde yer alan şecereye göre, Karesi Beyliği sülalesi, 11. yüzyılda kurulmuş bir Türkmen beyliği olan Danişmendlilere dayanmaktadır. Bu kitabe haricinde, Karesi Beyliği sülalesin Danişmendlilere dayandığını gösteren başka bir kaynak yoktur. Adı geçen kitabeler, ilk olarak İsmail Hakkı Uzunçarşılı tarafından yayımlanmıştır.[28][29] Karesi Beyliği zamanından kalma en eski kitabe 1300 tarihli (Hicri 700) olup Hakimzade veya Kurşunlu Camii'n kurucusu Mevlâna Yusuf Sinan'ın mezar taşıdır. Baş taşın iç tarafında şöyle yazmaktadır:

Kâle'n-Nebiyyü aleyhisselam el-müminûne lâyemûtûn. Nukıle min dari'l-fenâ ilâ daril-bakâ.

Baş taşın dış tarafında şöyle yazmaktadır:

Tuviffiye el-merhûm el-mağfur el-âlim el-âmil Mevlâna Yusuf Sinan bin Habîb el-Kâdi bi İbn-i Hakîm fi'ş-şehri cemâziye'l-âhir sene seb'a miye.[30]

Karesi Beyliği'nin toprakları

değiştir
Bugünkü Balıkesir Vilayeti'nden;
Bugünkü Çanakkale Vilayeti'nden;
Bugünkü İzmir Vilayeti'nden;
Bugünkü Manisa Vilayeti'nden;
Bey Hüküm Süresi Notlar
Kalem Bey 1297-1303
Fetret Devri
Karesi Bey 1307-1328
Aclan Bey 1328
Yahşi Han 1328-1345
Demirhan Bey 1345-1351
Süleyman Bey 1351-1361

Soyağacı

değiştir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Danişmend Gazi
(ö. 1084)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İsmail
 
Gümüştekin Gazi
(ö.1104)
 
Melik Gazi
(ö. 1134)
 
İbrahim
 
Yağısıyan
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Melik Mehmed
(ö. 1143)
 
Yağıbasan
(ö. 1164)
 
Yağan
 
Aynüddevle
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Zünnun
 
Muzaffereddin
Mahmud Bey
 
 
 
 
 
Zülkarneyn
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Nizameddin
Suhrab Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yağdı Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kalem Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Karesi Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Aclan Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yahşi Bey
 
 
 
 
 
Demir Han Bey
 
Dursun Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Süleyman Bey
 
 
 
 
 
Cuce Han Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mustafa Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kutlug Melik
 
İsa Bey
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Kaynakça

değiştir
  • Zerrin Günal Öden. "Karasi Beyliği", Türk Tarih Kurumu Yayınları (1999), ISBN 975-16-1002-8.
  1. ^ a b Amblem/Logo 5 Kasım 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). Balikesir Belediyesi.
  2. ^ a b c Tarihçe 28 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). Balikesir Belediyesi.
  3. ^ a b c d İsmail Hakkı Uzunçarşılı "Karesi Vilâyeti Tarihçesi", Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı (2000), sf.68. ISBN 975-94473-3-9.
  4. ^ Zerrin Günal "Karasi Beyliği", Türk Tarih Kurumu Yayınları (1999), ISBN 975-16-1002-8.
  5. ^ Niyazi Akşit-Ferruh Sanır. "A'dan Z'ye Genel Bilgi Ansiklopedisi", (1981) sf.790.
  6. ^ a b İ. Hakkı Uzunçarşılıoğlu. "Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri", (1937) sf.33,34,35.
  7. ^ "Balıkesirim", (2005) sf.61,65. Balıkesir Belediyesi Bülteni, bağlantı 29 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  8. ^ Nicephorus Gregoras (1829). Historai Romae I (Roma Tarihi I) (Latince). ss. sf. 214-215. 
  9. ^ İoannes Kantakuzenos (1828-1832). "II". Corpus Scriptorum Historiae Byzantinae (Latince). Von L. Schopen. ss. sf. 507. 
  10. ^ a b c Dr. Abdülmecit Mutaf. Salnâmelere Göre Karesi (1847-1922), (2003) Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı, sf.6,7., ISBN 975-94473-5-5.
  11. ^ a b Karasioğulları Beyliği 21 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). Enfal.
  12. ^ a b İsmail Hakkı Uzunçarşılı (2003). Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss. sf. 96 ve sf. 201. ISBN 975-16-0044-8. 
  13. ^ Mustafa Çetin Varlık (1974). Germiyanoğulları Tarihi (1300-1429). Ankara. ss. sf. 9. 
  14. ^ Tarihçe 4 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). T.C. Balıkesir Valiliği.
  15. ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı (1927). Kitâbeler I. İstanbul: Devlet Matbaası. ss. sf. 43-44. 
  16. ^ Compagnie catalane 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Fransızca). Fransızca Vikipedi (Wikipédia en français)
  17. ^ Tarihçe 4 Şubat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü.
  18. ^ Öden, Zerrin Günal. "Bizans İmparatorluğu'nun Türklere Karşı Alan ve Katalanlar ile İttifakı". İst. Üni. Edb. Fak. Tarih Dergisi. Cilt sayı: 35 (1994). ss. sayfa 123-129. 
  19. ^ Aksaraylı Kerimeddin Mahmud. "Müsameret-al Ahyar ", sf.42.
  20. ^ a b c d "Balıkesirim", (2007) sf.116,117. Balıkesir Belediyesi Bülteni.
  21. ^ Tarihçe 23 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe). Havran Belediyesi.
  22. ^ Zerrin Günal Öden, Karesi Beyliği, Türk Tarihi Kurumu, 1999, s.8
  23. ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı (2003). Osmanlı Tarihi I. Cilt. Ankara: Devlet Matbaası. ss. sf. 124. ISBN 975-16-0011-1. 
  24. ^ Aşıkpaşazade. Tevârih-i Al-i Osmân (Osmanlıca). İstanbul: Miralay Ali Bey. ss. sf. 44-45. 
  25. ^ Aktepe, M. Münir. "XIV ve XV. Asırlarda Rumeli'nin Türkler tarafından İskânına Dair". Türkiyat Mecmuası. Cilt X (İstanbul 1953). ss. sayfa 300. 
  26. ^ Tuncer Baykara (1988). Anadolu'nun Tarihi Coğrafyasına Giriş I. Anadolu'nun İdarî Taksimatı. İstanbul: Türk Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Yayınları. ss. sf. 85. 
  27. ^ Claude Cahen (1994). "Karasi mad.". Osmanlılar'dan Önce Anadolu'da Türkler. İstanbul: Türk Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Yayınları. ss. sf. 628. 
  28. ^ İ.H. Uzunçarşılı. "Kitâbeler" I, İstanbul, 1927. sf.43-44.
  29. ^ B. Karamağaralı. "Sivas ve Tokat'taki Figürlü Mezar Taşlarının mahiyeti hakkında", SAD, II, Ankara 1971, sf.85-86.
  30. ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı "Karesi Vilâyeti Tarihçesi", Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı (2000), sf.110,111. ISBN 975-94473-3-9.