Konstantin Forumu
Konstantin Forumu (Yunanca: Φόρος Κωνσταντίνου Fóros Konstandínou) imparator I. Konstantin tarafından yeni başkenti Konstantinopolis’in merkez meydanı işlevini görmesi için yaptırılmıştır. Kentin bu ilk forumu, Septimius Severus döneminden kalma Byzantion kent surlarının ana kapısının hemen önüne inşa edilmiştir.[1] Dairesel meydanın doğu ve batısında kentin ana caddesi olan Mese’ye çıkan iki anıtsal geçit bulunmaktaydı.[2] Forumun merkezinde günümüzde de ayakta olan ve Çemberlitaş olarak bilinen porfir sütun yer almaktadır. Forum 328’deki inşasından 1204’te yağmalanmasına kadar büyük ölçüde bozulmadan varlığını sürdürmüştür.[1]
Konum | Septimius Severus döneminden kalma Byzantion kent surlarının ana kapısının hemen önü |
---|---|
Bölge | İstanbul |
Koordinatlar | 41°0′32,4″K 28°58′15.6″D / 41.00000°K 28.971000°D |
Tür | Forum |
Tarihçe | |
Kuruluş | 328 | )
Terk ediliş | 1204 yılında Haçlılarca yağmalandı |
Kültür(ler) | Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu |
Sit ayrıntıları | |
Durum | Günümüze bazı heykeller, kabartmalar ve sütunlar kalmıştır |
Kamusal erişim | Evet |
Mimari | |
Mimari biçim | Antik Roma mimarisi |
Forumun Genel Özellikleri ve Tarihçesi
değiştirŞehrin Konstantinopolis olarak yeniden inşasından önce forumun bulunduğu alan Byzantion kent surlarının dışında kalıyor ve şehir için nekropol (mezarlık) olarak işlev görüyordu. Forum inşa edilirken bu nekropolün üzerine toprak dolgu yapılarak alan 1,5 metre yükseltilir.[2]
İki katlı portikolarla çevrili dairesel forumun merkezinde günümüzde Çemberlitaş olarak bilinen Konstantin Sütunu yer almaktaydı. Sütun bazı anlatılara göre Roma şehrinden getirilip 328 yılında dikildi.[2] İlk yapıldığında sütunun tepesinde I. Konstantin’in bronz heykeli bulunuyordu.
Dikdörtgen yerine oval şekilli forumlar Geç Antik dönemde ortaya çıkan nispeten yeni bir gelişmeydi ve Levant bölgesindeki küçük kentlerden Bizans şehirlerine yayıldı.[1] Konstantin Forumu oval şekli ve sütunlu Mese caddesiyle özellikle Ürdün’deki Gerasa antik kentinin forumuyla büyük benzerlik göstermektedir.
İmparator I. Basileios’un (867-886) hükümdarlığının başlarında portikolardan birinin içinde Meryem’e adanan küçük bir kilise inşa edilir. Bu kilise zafer törenlerinde kullanılmaktaydı.[2]
1105 yılındaki bir fırtına sırasında zaten daha önceden depremlerle zarar görmüş Konstantin sütununun tepesindeki heykel ve 3 tamburu düşmüştür. I. Manuel Komnenos (1143-1190) döneminde sütun büyük bir onarımdan geçti ve tepesine Konstantin heykelinin yerine bir haç kondu.[2] Bunun sonucunda sütun geç dönem Bizanslılarca “Haç sütun” adıyla anılmaya başlamıştır.
Forumun kuzeyinde senato binası, güneyinde ise anıtsal bir çeşme bulunmaktaydı. Hem senato binası hem de çeşme pek çok heykele ev sahipliği yapmaktaydı, ancak bu heykellerin çoğu 1204’teki Latin istilasında yağmalandı.[2]
Osmanlı fethinden sonra Konstantin sütununun üzerindeki haç kaldırılır ve forum yapılaşmaya açılarak meydan özelliğini kaybetmeye başlar. 1496 yılında forumun alanının batısında bir kısmında Gazi Atik Ali Paşa Camii'nin inşasına başlanır. Kalan boş alanlar ise Tavuk Pazarı olarak anılmaya başlar ve alana pek çok ahşap tezgâh kurulur.[2] 1515 yılında sütun yangından zarar görür ve demir çemberlerle sağlamlaştırılır,[1] bu da sütunun daha sonraları Çemberlitaş adıyla anılmasına yol açar. Forumun güney alanında ise günümüzde Darüşşafaka iş hanının bulunduğu yerde sürekli elçilikler kurulmadan önce Osmanlı'ya gelen elçilerin konakladığı Elçi Hanı vardı.[3]
Forumdaki Heykeller
değiştirForum, Konstantin Sütunu ve bronz heykeli dışında 30 kadar daha anıta ev sahipliği yapıyordu. Bunlar arasında yeni başkent Konstantinopolis’i aynı Roma şehri gibi Troya kökenine bağlayacak anıtlar öne çıkmaktadır: Palladion olarak bilinen koruyucu Athena heykeli; Paris'in Yargısı'nı betimleyen Paris, Hera, Afrodit, Athena ve Thetis figüreri. Bunlar haricinde forumda çeşmeyi süsledikleri tahmin edilen pek çok deniz kızı, deniz atı ve yunus heykelleri bulunmaktaydı.[4]
Palladion
değiştirKoruyucu gücü olduğuna inanılan bu heykel Tanrıça Athena'nın silahlı halini resmediyordu ve söylenilene göre Konstantin’in emriyle Roma'dan getirilmişti.[4]
Troya dönemine dayanan efsaneye göre heykel şehre gökten düşmüş. Odysseus ve Diomedes’in heykeli alıp götürmeleriyle Troya şehrinin fethi mümkün olmuş. Roma geleneğine göre ise heykel Romulus ve Remus’un atası olan Troyalı kahraman Aeneas tarafından kurtarılmış ve Lavinium'a getirilmiş, oradan da Roma'ya gelmiş.[4]
Heykel Roma'da Vesta Tapınağında tutuluyordu ve yine aynı tapınakta bulunan, Vesta rahibeleri tarafından sürekli canlı tutulan kutsal ateş gibi Roma'nın sürekliliğini sembolize ediyor ve şehrin güvenliğini garanti ediyordu. Konstantinopolis'e de büyük ihtimalle aynı sebeple getirilen heykel şehri ve imparatorluğu Troya tarihinden gelen kesintisiz bir bütün olarak sergiliyor ve İmparatorluğa meşruiyet kazandırıyordu.[4]
Konstantin Sütunu
değiştirİlk yapıldığında sütun 50 metre yüksekliğindeydi[5] ve 9 porfir tamburdan oluşuyordu.[2] Sütunun tepesinde imparatoru güneş tanrısı olarak betimleyen bronz bir heykel bulunuyordu. Bu çıplak bronz figürün başında ışınlı bir taç vardı, sol elinde bir küre, sağ elinde ise bir mızrak bulunuyordu.[4]
Sütunun dibinde; koruyucu gücü olduğuna inanılan Palladion, çeşitli azizlerin resimleri ile rölikleri ve İsa’nın çarmıha gerildiği haça ait olduğuna inanılan parçalar bulunuyordu.[2]
Sütun Bizans tarihi boyunca çeşitli sebeplerle hasar görmüştür. 418 yılında bir fırtına sonucunda sütunun alt kısmından bir parça kopması sebebiyle tüm tamburlar demir halkalarla sağlamlaştırılır.[2]
Şehirdeki merkezi konumundan dolayı sütun sık sık yangınlara maruz kalmıştır. Bu yangınlar 465, 475, 497/498, 509, 512, 532, 582 ve 603 yıllarında gerçekleşir. 532 yangınında forumun portikoları da kısmen zarar görür.[2]
Konstantin heykelinin elindeki küre 480’de ve 542 ile 869 yıllarındaki depremlerde düşer. 1105 yılında ise fırtına sonuncunda Konstantin heykeli ve 3 tambur düşer ve pek çok can kaybına sebep olur. Sütun I. Manuel Komnenos döneminin başlarında onarılır ve sütunun tepesindeki korint düzenindeki sütun başlığına yeni bir yazıt yazdırılır: “Zamanla tahrip olmuş olan bu ilahi eseri, dindar İmparator Manuel restore ettirmiştir”. Bu sefer sütunun zirvesine Konstantin heykelinin yerine bir haç yerleştirilir.[5]
Osmanlı döneminde ise sütunun üzerindeki haç kaldırılır. Forum bu dönemde meydan işlevini yitirse de sütun anıtsal niteliğini sürdürür. 1515 yılında çıkan yangın sonucu zarar gören sütun demir çemberlerle sağlamlaştırılır ve günümüzde de kullanılan Çemberlitaş ismiyle anılmaya başlar.
Sütun 1587 yılında bir yangında hasar görür ve yakınlardaki 1000'den fazla ev yanar. 1648'de depremde ve 1652 ile 1660'ta yine yangınlarda sütun tekrar hasar görür. Sultan II. Mustafa döneminde (1695-1703) 1701 yılında sütunun orijinal kaidesinin üzerine örme taştan yeni bir kaide inşa edilir ve sütun 10,9 metre yüksekliğe kadar bu şekilde sağlama alınır.[2]
1865 yılındaki Hocapaşa yangınından önce Sütun yoğun bir yapılaşmanın ortasında olduğundan, yangın sonucu çevredeki evlerin yıkılmasıyla bugünkü Çemberlitaş Meydan'ını oluşturan üçgen şekilli alan açılmıştır.[5]
Sütunun çevresindeki demir çemberlerin kırılması ve bozulması üzerine 1908 yılında Mimar Vedat Bey ve Mimar Paoli sütunun durumu ile ilgili bir rapor hazırlamışlardır ve 1909 yılında sütun onarılmıştır.[5] 1919-1923 yıllarında sütunun altında Kutsal kalıntıların bulunduğu söylentisi üzerine yakınlardaki bir kahvehaneden kaçak kazı yapılmıştır.
C. Vett ve E. Mamboury'nin 1929-30 yıllarında sütun kaidesi ile ilgili yürüttükleri arkeolojik çalışmada sütunun altında olduğuna inanılan röliklerle ilgili bir sonuca ulaşılamamıştır ancak sütun kaidesinin günümüz sokak seviyesinin 2,35 metre altında olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca yine bu arkeolojik çalışmada Türk döneminden kalma su yolu ve Byzantion dönemi nekropol kalıntılarına ulaşılmıştır.[5]
1955 yılında Sütun ciddi bir restorasyondan geçmiş ve porfir tamburların ve taşların aralarındaki boşluklar ve çatlaklar doldurulup demir çemberler yenilenmiştir.1999 depreminden sonra zarar gören sütunun restorasyonuna 2003 yılında başlanmıştır ve 2010 yılında tamamlanmıştır.[5]
Günümüzde sütun yaklaşık 35 metre yüksekliğindedir[5] ve görünürde 10,9 metre yüksekliğindeki taş kılıf kaide, 6 porfir tambur ve en tepedeki mermer korint düzenindeki yazıtlı sütun başlığından oluşmaktadır.
Ayrıca bakınız
değiştirDış bağlantılar
değiştir- Byzantium 1200 | Forum of Constantine 1 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Kaynakça
değiştir- ^ a b c d Albrecht Berger (1988). Unterschungen zu den Patria Konstantinupoleos (Almanca). Dr. Rudolf Habelt.
- ^ a b c d e f g h i j k l Wolfgang Müller-Wiener (1977). Bildlexikon zur Topografie Istanbuls (Almanca).
- ^ Murat Belge (1993). İstanbul Gezi Rehberi. Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
- ^ a b c d e Sarah Bassett (2004). The Urban Image of Late Antique Constantinople (İngilizce). Cambridge University Press.
- ^ a b c d e f g Bediha Ulutürk (2010). İstanbul’daki geç antik ve Bizans Dönemine Ait Dikilitaşların Kent İçindeki konumları ve Geçirdikleri Tarihsel Değişim.