Güntuğ Akgün
Userbox
|
Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Bilgi mumdan yayılan ışık gibidir, başka mumları yakmakla bir şey kaybetmez, aksine aydınlığını arttırmış olur.
Güntuğmesaj 20.41, 25 Kasım 2020 (UTC)
Naçizane, Türkçe olarak oluşturduğum sayfalar : Peter Tosh, Cebe, Joe Louis, Gaiplik, Abdullah Mirza, Caspar Röist, Beş Büyükler Konseyi, A Way Out, Saud bin Abdulaziz, Bob Marley and The Wailers, Rolando Alarcón, Hilmi Şahballı
Tahammül mülkünü yıkdın Hülâgû Han mısın kâfir
Aman dünyâyı yakdın âteş-i sûzan mısın kâfir
Kız oğlan nâzı nâzın şeh-levend âvâzı âvâzın
Belâsın ben de bilmem kız mısın oğlan mısın kâfir
Ne ma‘nî gösterir dûşundaki ol âteşîn atlas
Ki ya‘ni şu‘le-i can-sûz-ı hüsn ü ân mısın kâfir
Nedir bu gizli gizli âhlar çâk-ı girîbanlar
Aceb bir şûha sen de âşık-ı nâlan mısın kâfir
Sana kimisi cânım kimi cânânım deyü söyler
Nesin sen doğru söyle can mısın cânan mısın kâfir
Şarâb-ı âteşînin keyfi rûyun şu‘lelendirmiş
Bu hâletle çerâğ-ı meclis-i mestan mısın kâfir
Niçün sık sık bakarsın böyle mir’ât-ı mücellâya
Meger sen dahı kendi hüsnüne hayran mısın kâfir
Nedîm-i zârı bir kâfir esîr etmiş işitmişdim
Sen ol cellâd-ı dîn düşmen-i îman mısın kâfir
Nedîm
Sevdiğim cânım yolunda hâk ile yeksân olduğum
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Ey benim aşkında bülbül gibi nâlân olduğum
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Cümle yâran sana uşşâk olduğun bilmez misin
Cümlenin tâkatleri tâk olduğun bilmez misin
Şimdi âlem sana müştâk olduğun bilmez misin
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Gâhi Feyz-âbâda doğru azmedüp eyle safâ
Âsaf-âbâda gelüp gâhî salın ey meh-likâ
Gel hele gör sahn-ı Sa'dâbâda hiç olmaz behâ
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Kaplatup gül penbe şâlı ferve-i semmûruna
Ol siyeh zülfü döküp ol sine-i billuruna
Itr-ı şâhiler sürüp ol gerden-i kâfuruna
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Sen açıl gül gibi zâr ile hezâr olsun Nedîm
Bend bend olsun hâm-ı zülfün şikâr olsun Nedîm
Sen salın cânâ yolunda hâksâr olsun Nedîm
Îyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Nedîm
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi "İlerle!"
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Yahya Kemal Beyatlı
Bir şâh-ı alîşan iken şâh-ı cihâna kıydılar
Gayretlü genç arslan iken şâh-ı cihâna kıydılar.
Gâzi bahâdır hân idi Âli-neseb sultan idi.
Nâmiyle Osman Han idi Şâh-ı cihâna kıydılar.
Hükmetmeğe kâdir iken Emr-i Hakk’a nâzır iken
Hacc itmeğe hâzır iken Şâh-ı cihâna kıydılar.
Ey dil ciğerler oldu hûn derdim bir iken oldu on
Kan ağladı ehl-i fünûn şâh-ı cihâna kıydılar.
Eşrât-ı sâatdir bu dem rûz-ı kıyâmetdir bu dem
Kul’a nedâmetdir bu dem Şâh-ı cihâna kıydılar.
Nev'i -1622-
I
Meded meded bu cihânûn yıkıldı bir yanı
Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Hanı
Tulundı mihr-i cemâli, bozuldı dîvânı
Vebâle koydılar âl ile Âl-i Osmânı.
Geçerler idi geçende o merd-i meydânı
Felek o cânibe döndürdi şâh-ı devrânı.
Yalancınun kuru bühtânı bugz-ı pinhânı
Akıtdı yaşumuzı yakdı nâr-ı hicrânı.
Cinâyet itmedi cânî gibi anun cânı
Boguldı seyl-i belâya, tagıldı erkânı
N’olaydı görmeye idi bu mâcerâyı gözüm
Yazuklar ana revâ görmedi bu râyı gözüm.
II
Tonandı aglar ile nûrdan menâre dönüp
Küşâde-hâtır idi şevk ile nehâre dönüp
Görindi halka dıraht-ı şükûfe-dâre dönüp
Yürürdi kulları önince lâlezâre dönüp.
Tururdı şâh-ı cihân hiddetiyle nâre dönüp
Otagı haymeleri karlu kûhsâre dönüp.
Müzeyyen idi bedenlerle ak hisâre dönüp
El öpmege yüridi mihr-i bî-karâre dönüp.
Tutuldı gelmedi çünkim o mâhpâre dönüp
Görenler agladılar ebr-i nev-bahâre dönüp.
Bir ejderhâ-yı dü-serdür bu hayme-i dünyâ
Dehânına düşen olur hemîşe nâpeyda.
III
O bedr-i kâmil ü ol âşinâ-yı bahr-i ulûm
Fenâya vardı telef itdi anı tâli’-i şûm.
Dögündi kaldı hemân dâg-ı hasretiyle nücûm
Göyündi şâm-ı firâkında toldı yaş ile Rûm.
Kara geyürdi Karamana gussa itdi hücûm
O mâhı ince hayâl ile kıldılar ma’dûm.
Tolandı gerdenine hâle gibi mâr-ı semûm
Rızâ-yı Hak ne ise râzî oldı ol merhum
Hatâsı gayr-i muayyen günâhı nâmalûm
Zihî şehîd-i saîd ü zihî şeh-i mazlum
Yüz urdı hâke o meh aslına rücû itdi
Seâdet ile hemân kurb-i Hazrete gitti
IV
Getürdi arkasını yire Zâl-i devr ü zemân
Vücûdına sitem-i Rüstem ile irdi ziyân.
Döküldi gözyaşı yılduzları çoğaldı figân
Dem-i memâtı kıyâmet güninden oldı nişân.
Girîv ü nâle vü zâr ile toldı kevn ü mekân
Akarsu gibi müdâm aglamakda pîr ü cüvân
Vücûd iline akın saldı akdı eşk-i revân
Eyâ serîr-i seâdetde pâdişâh-ı cihân.
O cân-ı âdemiyân oldı hâk ile yeksân
Diri kala ne revâdur fesâd iden şeytân.
Nesîm-i subh gibi yirde koma âhumuzı
Hakâret eylediler nesl-i pâdişâhumuzı.
V
Bir iki egri fesâd ehli nitekim şemşîr
Bir iki nâme-i tezvîri kıldı katline tîr.
Gelür ezelde mukadder olan kalîl ü kesîr
Hezâr kayserün oldı leyâl-i ömri kasîr
Eceldür âdeme derbend-i teng ü târ-ı asîr
Zarûrîdür bu iki ugrar ana cüvân ile pîr.
Yirini zîr-i zemîn eyledi o mihr-i münîr
Yirini gitdi cihândan nite ki merd-i fakîr.
Bu vâkıa olumaz halka kâbil-i tabîr
Ki Erdişîr-i velâyetde ola âdet-i şîr.
Bunun gibi işi kim gördi kim işitdi aceb
Ki oglına kıya bir server-i Ömer-meşreb.
VI
Ferîd-i âlem idi, âlim idi, alem idi
Muhammed ümmetine mevti mevt-i âlem idi.
Ziyâde mâtem idi, haylî emr-i muzam idi
Salâh ü zühdî kavî itikâdı muhkem idi.
Meşâyih ile musâhib ricâle hemdem idi
Kerâmetiyle kerîmü’l-hisâl âdem idi.
Nücûm gibi cihândîde vü mükerrem idi
Vücûdı muhteşem ü şevketi muazzam idi.
Tevâzu ile selâmında hôd müsellem idi
Aceb o bedr-i temâmun ne âdeti kem idi
Hayflar oldı ana iftirâ ile gitdi
Huzûr-ı Hakk’a düâ vü senâ ile gitdi
VII
Sipihrün âyenesinde göründi rûy-i fenâ
Kodı bu kesret-i dünyâyı kıldı azm-i bekâ
Garîbler gibi gitdi o yollara tenhâ
Çekildi âlem-i bâlâya hemçü mürg-i Hümâ.
Hakîkaten sebeb-i rifat oldı düşmen ana
Nasîbi olmasa tan mı bu cîfe-i dünyâ.
Hayât-ı bâkîye irişdi rûhı ey Yahyâ
Şefîkı rûh-ı Muhammed refîkı zât-ı Hüdâ.
Enîsi gâyib erenler, celîsi ehl-i safâ
Ziyâde ide yaşum gibi rahmetin Mevlâ.
İlâhî cennet-i Firdevs ana durag olsun
Nizâm-ı âlem olan pâdişâh sag olsun.
Taşlıcalı Yahya