Kader; Allah Teâlâ'nın; ilm-i ezelîsiyle gelmiş gelecek, geçmiş geçecek, olmuş olacak her şeyi bilip yazmasına denir. Bunların, zamânı geldikçe ortaya çıkmasına (tezâhürüne) ise "kazâ" denir.
Uçuruma doğru yürüyen birinin aşağı düşeceğini, arkasından ayı yaklaşan kişinin saldırıya uğrayacağını, arı kovuğuna çomak sokan kimsenin arı hücûmuna mârûz kalacağını bilmek; onların birer kukla olduğu ma'nâsına gelmez. Bu fiilleri yapmayı seçen; hür irâdesiyle fâilin ta kendisidir. Öte yandan belki adam düşmeyecek, kişi saldırıya uğramayacak, o kimesne arılara mârûz kalmayacak; yine kendi irâdeleriyle biri geri dönecek, diğerinde ayı geçip gidecek; yekdiğeri çomaktan vazgeçecek. Bunları yapıp yapmamak, iki şıktan birini seçmek; tamâmen kişinin ihtiyârındadır. Kazâ ve kader hakkında sâir mâlûmât için: Bkz. TDVİA, Levh-i Mahfûz.}}