Taş Ata (veya Taş Baba), Eski Türk kabîlelerinde mezar taşı anlamına gelir. Orta Asya'nın göçebeleri (köçerileri) yerleşik düzenli halklardan çok farklı bir dünya görüşüne sahiptirler. Onlar ölülerini yerleşme yerlerinin dışındaki sıkışık mezarlıklara gömme anlayışını kabul etmezler. Ölenin atı, silahları, günlük hayatta kullandığı kimi eşyaları da mezara koyarlardı, soylular için en yaygın mezar türü kurganlardır. Bazı kurganlarda ölülerin yanında kadın ve hizmetçi cesetlerine de rastlanırdı. Ölen kişiyle birlikte gömülmüş, aynı anda ölmüş ya da kendilerini öldürmüş olabilirlerdi. Bu tür mezarlarda, genellikle gömüldüğü odasının üzerine taş ve topraktan bir yığma tepe yükseltilirdi. Bunun üzerinde de ölen kişiyi temsil eden, kabaca insan biçimli heykeller dikilirdi. Bu heykellere daha çok Taş Ata denilmektedir. Kimi mezarlar taş levhalardan yapılmıştır ve oda biçimlidir. Bunlara çok sayıda ceset gömülüdür. Taştan bir duvarla çevrelenmiş bu mezarların önüne de yine çok sayıda "taş baba" dikilmiştir. Ölen kişilere ait bir çeşit resimli mezar taşıdır bunlar.

Orta Asya'da özellikle Altay ve Tuva'da MÖ üçüncü binyılın sonları ile ikinci binyılın ilk yarısından beri yapılan bu taştan heykel biçimli mezar taşı (taş baba) kavramı, Göktürk döneminin balballarından farklıdır.[1] Bu insan heykelleri, 2,5 metreden 30 santimetreye değişen boylardadır. Çoğu bıyıklıdır ve küpeleri vardır.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arxivlənmiş surət". 16 Ağustos 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2009.