Kût'ül-Amâre Kuşatması
Kût'ül-Amâre Kuşatması (Birinci Kut Muharebesi), I. Dünya Savaşı'nın Irak Cephesi'nde, Osmanlı Devleti ile Britanya İmparatorluğu arasında gerçekleşmiş bir kuşatma muharebesidir. 8.000 askerden oluşan Britanya-Hint garnizonu Bağdat'ın 160 kilometre güneyinde Kut kasabasında Osmanlı ordusu tarafından kuşatılır. 1915 yılında bu kasabanın nüfusu 6.500 civarıdır. 29 Nisan 1916'da garnizonun teslim olmasını takiben kuşatma esnasında sağ kalanlar esir olarak Halep'e götürüldü. Kuşatma tarihçiler tarafından Birleşik Krallık ve İtilaf Devletleri için önemli bir yenilgi olarak sınıflandırılmaktadır.[1]
Kût'ül-Amâre Kuşatması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
I. Dünya Savaşı Irak Cephesi | |||||||
Townshend ve Halil Kut, Kut'un düşüşünden sonra | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu | |||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Charles Townshend (esir) |
Goltz Paşa Halil Bey Nurettin Bey Ali İhsan Bey | ||||||
Güçler | |||||||
6. Poona (Hint) Tümeni Toplam: 45.000 | 31.000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
23.000 ölü veya yaralı 13.309 esir | 10.000 ölü veya yaralı |
10 ay sonra Kut, İkinci Kut Muharebesi sonucunda Britanya Hindistanı Ordusu tarafından ele geçirildi ve bölge tekrar Birleşik Krallık kontrolüne geçti.
Başlangıç
değiştirTümgeneral Charles Townshend komutasındaki Britanya 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat'a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915'te Selman-ı Pak Muharebesi'ni (Tizpon) kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut'a sığındı.
Kuşatma
değiştirYeni kurulan Osmanlı 6. Ordusu'nun komutanlığına atanarak 5 Aralık'ta Bağdat'a varan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay 'Sakallı' Nurettin Bey'in birlikleri 7 Aralık'ta Kut'u kuşattı.
Yardım harekâtları
değiştirİlk yardım harekâtı korgeneral Fenton Aylmer komutasında toplanmış 19.000 kişilik orduydu. Ocak 1916'da Ali Gharbi'den nehrin son noktasına vardılar.
Şeyh Saad Muharebesi
değiştirBritanya birlikleri Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusuyla hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde ölü ve yaralı toplam 4.262 askerini kaybederek geri çekildi.[2] Bu muharebede geri çekilme emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay 'Sakallı' Nurettin Bey görevinden alındı ve yerine Enver Paşa'nın kendisinden bir yaş küçük olan amcası Mirliva Halil Paşa getirildi.
Vadi Muharebesi
değiştir19 bin kişilik Britanya Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde ölü ve yaralı 1.600 kayıp verdirilerek geri püskürtüldü.[2]
Felahiye Muharebesi
değiştirOsmanlı ordusu Vadi'nin yukarısındaki Felahiye'de (Hanna) mevzilendi. Kısa bir bombardımanın ardından 20-21 Ocak 1916'da 7. Tümen, Osmanlı hatlarına hücum etti. Burası Dicle ve Suwaikiya bataklığı arasında daralan kuru zeminde bir geçitti. 21 Ocak tarihinde 20 bin kişilik Britanya birlikleri Felahiye Muharebesi'ni ölü ve yaralı 2.741 kayıpla kaybetti. Kut garnizonu için felaketi getiren bir kayıptı.[2]
İyi hazırlanmış Osmanlı mevzileri, özellikle de iyi yerleştirilmiş makineli tüfek yuvaları, saldırıdan vazgeçmeye ve yardım kuvvetlerini Ali Gharbi üssüne çekmeye zorladı.
Sâbis Muharebesi
değiştirBritanya İmparatorluğu güçleri kuşatmayı sona erdirmek için Mart başında Britanyalı general Fenton Aylmer komutasında yeniden bir taarruz girişiminde bulundu. Ancak 8 Mart 1916 tarihinde Sâbis (Dujaila) mevkiinde Miralay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek geri çekildi.[2] Sâbis Muharebesi'nde alınan yenilgiden dolayı 12 Mart 1916 tarihinde General Aylmer azledilerek yerine General George Frederick Gorringe getirildi.
Sonraki gelişmeler
değiştirHalil Paşa 20-30 bin kişilik bir takviye kuvvetin cepheye katılmasını sağladı. Yeni atanan General Gorringe 5 Nisan tarihinde Felahiye, Beit Asia ve Sannaiyat bölgelerine doğru saldırıya geçti. Her iki tarafın mevcudu yaklaşık 30.000 kişiydi. 22 Nisan tarihine kadar geçen sürede ölü ve yaralı 1.200 kayıp veren Britanya birlikleri yenilerek çekildiler.
Bu sırada Britanya yetkilileri tarihteki ilk havadan yiyecek ve mühimmat ikmal harekâtını gerçekleştirdiler. Fakat bunların sık sık Osmanlı siperlerine veya Dicle Nehrine düşmesini önleyemediler.[3]
19 Nisan 1916 tarihinde 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.
İngiliz/Hint Garnizonunun Teslim Oluşu
değiştir29 Nisan 1916'da General Townshend, Kut'ta yaşanan açlığın da etkisiyle, diğer 5 general, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. Halil Paşa, Kutü'l-Amare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı mesajda şöyle dedi:
Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.[4]
İngiliz kuvvetleri 23.000 ölü ve yaralı, Osmanlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.000 İngiliz ve Hint askeri de esir alınmıştır.
Sonuç
değiştirBritanyalı tarihçi Jan Morris, Kut'un kaybını "Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi" olarak tanımlamıştır.[5] Bu yenilgi Britanya basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı. Bunun üzerine General Lake ve General Gorringe Britanya ordusunda görevlerinden alınmış ve yerlerine General Maude getirilmiştir.
Bu çarpışmaların askeri tarih açısından bir başka önemi de bilinen ilk havadan ikmal denemesini Britanya ordusunun Kut'taki birliklerini ikmal için 26 gün boyunca Dicle'deki Ora Üssü'nden 3 adet Short 184 tipi 225 beygirlik deniz uçakları ile bu kuşatma sırasında gerçekleştirmiş olmalarıdır. Ancak bu çaba yeterli olmamış ve sonucu değiştirmemiştir.[3]
Halil Paşa Kût'ül-Amâre zaferine istinaden Kut soyadını almıştır.
Destek kuvvetlerinin gelmesiyle Kut şehrine ilerleyen General Frederick Maude komutasındaki Britanya kuvvetleri, İkinci Kut Muharebesi sonrasında 23 Şubat 1917 tarihinde Kut şehrini geri aldı.
Popüler kültürdeki yeri
değiştir- Bu konu, 2018 yılında, Türkiye'de yayın hayatını sürdüren kamu kanalı TRT 1'de yayınlanan "Mehmetçik Kût'ül-Amâre" adlı dizinin 2. sezonunda işlenmiştir.[6]
- İsmail Bilgin'in yazdığı ve Genç Timaş Yayınları tarafından yayınlanan "Kût'ül-Amâre: Osmanlı'nın Son Tokadı" adlı kitapta işlenmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ Christopher Catherwood (22 Mayıs 2014). The Battles of World War I. Allison & Busby. ss. 51-2. ISBN 978-0-7490-1502-2.
- ^ a b c d Edward J. Erickson, Ottoman Army Effectiveness in World War I: A comparative study, Routledge, 2007, ISBN 978-0-415-77099-6, s. 93.
- ^ a b Spooner, Reverend H. Private Papers; Imperial War Museum Documents 7308. Entry for the 16th April 1916 (quoted by Rogan 2016 s.263)
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2016.
- ^ Jan Morris (22 Aralık 2010). Farewell the Trumpets. Faber & Faber. ss. 3-4. ISBN 978-0-571-26598-5.
- ^ "Vikipedi Mehmetçik Kut'ul Amare". 19 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022.