Tbeti Kilisesi

Cevizli, Şavşat'taki bir kilise
(Tbeti Manastırı sayfasından yönlendirildi)

Tbeti Kilisesi (Gürcüce: ტბეთის ეკლესია), tarihsel Şavşeti bölgesinde, günümüzde Artvin ilinin Şavşat ilçesine bağlı ve eski adı Tbeti olan Cevizli köyünde orta çağda Gürcülerden kalma bir yapıdır. Büyük ölçüde yıkılmış olan yapı, Tbeti Manastırı'nın ana kilisedir.[1]

Tbeti Kilisesi
Tbeti Kilisesi, 2013
Harita
Temel bilgiler
KonumCevizli, Şavşat
Koordinatlar41°18′16″K 42°23′21″D / 41.30444°K 42.38917°D / 41.30444; 42.38917
İnançDoğu Ortodoks Kilisesi
MezhepGürcü Ortodoks Kilisesi
Açılış10. yüzyıl
DurumHarabe
Mimari
Mimari türkilise
Mimari biçimGürcü mimarisi
Özellikler
Kubbe sayısı1
MalzemelerTaş
Tbeti Kilisesi. Fotoğraf: Andrey Mihailoviç Pavlinov; 1888.

Tarihçe

değiştir

Tbeti'deki ilk taş kilise Bagratlı Aşot veya Aşot Kuhi döneminde, 918'deki ölümünden önce inşa edilmiştir. Aşot, 896'dan 918'e kadar Tao-Klarceti’nin Eristavisi ve Kuropalat I. Gurgen’in (ö. 891) oğluydu. Kilisenin planı, 6. yüzyılın ortalarında Gürcistan'da ortaya çıkan merkezi yapı anlayışına dayanıyordu. Yunan haçı şeklindeki zemin planları Gürcü kilise mimarisinin temelini oluşturmuş ve genellikle eski bazilika tipi binalarla birleştirilerek batıya doğru genişletilmiştir. 11. yüzyılın ilk yarısında kilisenin bazı bölümleri yeniden inşa edilmiş ve genişletilmiştir.[2] Bu, 1027/28 yıllarında Tbeti yakınlarında bir kale ve kule inşa ettiren manastırın baş rahibi Saba Mtbevari'nin görev süresi boyunca gerçekleşmiş olabilir. Tarihçi Sumbat Davitisdze'nin 11. yüzyılda yazdığı "Bagratlıların Tarihi" adlı eserinde belirttiği gibi, kaleye Sveti ("sütun") adı verilmiştir.[3] İç mekandaki bazı duvar kaplamaları, apsisin doğu duvarı ve kuzey haç kolunun dış alanı bu dönemde inşa edilmiştir. Güney haç kolu 11. yüzyıla ait bazı süsleme taşları içerir, ancak muhtemelen bütünüyle 13. yüzyıla tarihlenir. Bu üç ana inşaat evresi arasında başka yapısal değişiklikler de göze çarpmaktadır.[4] Tbeti, Aşot'un hükümdarlığı sırasında zaten bir dini ilim merkezi haline gelmişti. Keşiş Giorgi Merçule, 951 yılında Hantsta'daki manastırın kurucusu Grigol Hantsteli hakkında Grigol Hantsteli'nin Yaşamı adlı hagiografiyi yazmıştır. Bu eserde sadece Hantsta Manastırı'nın kuruluşu değil, aynı zamanda bölgedeki manastır topluluklarının sosyal yaşamı da ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.

Mtbevari kelimesi genellikle Tbeti'li piskoposları ifade eder ve tb kelime kökünden sonra Megrelce ve Lazcada yaygın olarak kullanılan bir son ek olan ev ve ar çoğul ekinden oluşur. Tba (ტბა) ise "göl" demek olup bu kelimeden türemiş olan Tbeti "birçok gölü olan yer" anlamına gelir.[5]

Geç dönemde Tbeti Kilisesi hakkında bilgi veren kişilerden biri, 1874 yılında bir keşif görevi vesilesiyle Osmanlı yönetimi altındaki Gürcistan topraklarına seyahat eden, Rus ordusunun hizmetinde bir soylu ve general olan Giorgi Kazbegi'dir. Seyahat notlarında buradaki kiliselerden bahsetmiştir.[6] Kazbegi, bu ziyareti sırasında Tbeti Kilisesi'nde bu kilisenin bağışçıları listesi Tbetis Sulta Matiane'yi (12-15. yüzyıl) bulmuştur. Söz konusu bağışçılar listesinde geçen Tevdore Tbelisdze ile karısı Huaşay, İvane Tbelisdze ile karısı Saydani, Tbeti köyünde yaşayan Gürcülerin taşıdığı adlara örnek oluşturmaktadır.[7]

 
Giorgi Kazbegi'nin 1874 tarihli çizimi merkezi kubbenin sütunlarını göstermektedir
 
Sunak apsisine doğru bir görünüm. Açıkta kalan eski form, iki kuzey sütun gövdesinin dibinde görülebilir. Fotoğraf: Andrey Mihayloviç Pavlinov, 1888

Gürcü tarihçi ve arkeolog Dimitri Bakradze'nin (1826-1890) 1879 tarihli bir tasviri bulunmaktadır. 1888 yılında Rus mimar Andrey Mihayloviç Pavlinov (1852-1898) bölgeyi ziyaret etmiş ve gözlemlerini bir zemin planı ve altı fotoğrafla birlikte yayınlamıştır. Tbeti Kilisesi 1880’lerde camiye dönüştürüldü ve bu sırada yapıda herhangi bir değişiklik yapılmadı; ancak freskler ve tasvirler zarar gördü. Tbeti köyünde 1889’da, manastırdan dökülen taşlar da kullanılarak bir cami inşa edilince, Tbeti Kilisesi cami olmaktan çıktı. 20. yüzyılın başlarında Tbeti Kilisesi büyük ölçüde yıkılmıştı ve yapı taşları sağa sola saçılmıştı.[8] Haziran 1904'te dilbilimci Nikolay Marr Tbeti'de dört gün geçirmiştir. O tarihte büyük ölçüde sağlam olan ve cami olarak kullanılan kiliseyle ilgili ayrıntılı çalışmasında, bugün kaybolmuş olan birçok ayrıntıyı tanımlamıştır. 1960 yılı civarında Nicole ve Jean-Michel Thierry, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra o zamana kadar ulaşılması zor olan Tao-Klarceti'ye araştırma gezileri yapmalarına izin verilen ilk sanat tarihçileridir.nAynı yüzyılın ortalarına kadar ayakta duran kilise, 1961'de Şavşat kaymakamının emriyle dinamitler yerleştirilip patlatıldı. Kilise büyük ölçüde yıkıldı ve zarar görmüş olan kubbesi daha sonra çöktü. Bugün kilisenin ayakta duran duvarları da asıl olarak o zaman zarar görmüştür.[9][10] Vahtang Cobadze 1973 ve 1981 yıllarında Tbeti'de incelemelerde bulunmuştur.[11]

Tbeti Kilisesi, 11. yüzyıldaki genişletmeden sonra kubbeli ve haç planlı bir kilise haline gelmiştir. Haç kolları dışarıdan da görünecek şekildedir. Oysa Hahuli Kilisesi ile Opiza Kilisesi’nde bu kollar dikdörtgen bir yapı içinde gizlenmiştir. Tbeti Kilisesi’nin doğu-batı ekseninde içten uzunluğu 22,8 metre, neflerde ise 22,4 metreydi. Zemin seviyesi üç basamakla yükseltilmiş olan şansel, düz bir doğu duvarı içinde uzanan yarı dairesel bir apsisle sınırlandırılmıştır. Bu kısım, apsis duvarında korunmuş olan merkezi kemerli bir pencereyle aydınlatılmıştır; pencerenin altındaki kör niş zemine kadar kırılmıştır. Doğu duvarında üst üste yer alan iki dar yan pencere açıklığı, zemin kattaki iki yan odayı ve yukarıdaki neredeyse karanlık odaları aydınlatmak için açılmıştır.

İki yan koridor genişlik ve tasarım açısından farklılık göstermektedir. Eski yapının kuzey koluna yuvarlak apsisli beşik tonozlu bir oda eklenmiştir; bu odanın kuzey duvarında ve doğu duvarında birer pencere vardır ve kilisenin iç kısmına bir kapıdan geçilmektedir. Dar batı tarafındaki bir başka kapı ise, bugüne ulaşamayan ışıksız dikdörtgen bir odaya açılıyordu. Kuzey kolunun dıştan uzunluğu 8,2 metre ve genişliği yaklaşık 11 metreydi. Güney kolu ise biraz daha küçük olup uzunuluğu 7,4 metre ve genişliği yaklaşık 10,5 metreydi. Marr'a göre 10,65 metre uzunluğunda olan batıdaki ana oda tamamen ortadan kalkmıştır. Batıda, kuzey ve güney duvarlarındaki pilasterler ve ortalarındaki bir sütuna oturan iki kemer üzerine bir galeri inşa edilmiştir. Kadınlar için ayrılmış böyle bir galeri 10. yüzyıldan itibaren kiliselerde yaygındı ve Othta Eklesia, Parhali Kilisesi ve Oşki Kilisesi'nde de bulunmaktadır. Ancak kiliselerde bu bölüm 13. yüzyıldan sonra görülmemektedir.

Kubbe kasnağı içte dairesel, dışta ise onaltıgen biçimindeydi. Kasnak cepheleri kör kemerler ile bezenmiş ve her iki cephenin birinde uzun ve dar bir pencere açıklığı bulunuyordu. Kubbe, taş levhalarla kaplı bir konik çatı ile kapatılmıştır. İçeride, kemerli kare alandan kasnağın dairesel formuna geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Nefin çatısı sadece kuzey kolunun üst katının üzerinde kısmen korunmuştur.

Kabartmalar ve duvar resimleri

değiştir
 
Kilisesin apsis penceresi. Kuzey haç kolunun doğu duvarı. 2012

Gri bir taş bloktan oyulmuş olan hükümdar Aşot Kuhi'nin kabartması bir zamanlar batı kolunun kuzey duvarında veya kuzeybatı sütununun üzerinde yer alıyordu.[12] 1,13 metre yüksekliğinde blok halindeki ve çok az ayrıntıya sahip Aşot figürü yüksek kabartma olarak işlenmiştir. Kilisenin banisi uzattığı ellerinde kilisenin bir modelini tutmaktadır. Figürün yüzü ve vücudunun büyük bir kısmı defalarca darbelere maruz kalmış, büyük ölçüde kırılmış olan kilise modeli gibi ağır hasar görmüştür. Buna rağmen, figürün sakallı olduğunu ve başında kaba yünden dokunmuş uzun bir başlık olan kabalahi bulunduğu görülmekteydi. Aşot, çizmeli olarak ve aslan resimleriyle işlenmiş kalın kumaştan yapılmış uzun kaftanıyla tasvir edilmiştir. Geniş deri bir kemerle yerinde tutulan yarı açık kaftanın altından baklava desenleri olan başka bir giysi görülmektedir.[13]

On bir metre genişliğindeki doğu duvarında üç derin niş çift sütun ve kemerlerle çerçevelenmiştir. Düz olan dış duvarlardaki mimari süslemenin dağılımı düzensizdir: batı tarafta kör kemerler eksikken, batı koridorun güney ve kuzey taraflarına tek bir kör kemer eklenmiştir. Tek yarım sütunların çapı genellikle 20 santimetre, çift sütunların her biri ise 14 santimetredir. Doğu duvarının orta kemer alanı, yan kemerlerden iki kat daha geniştir. Bu ölçüler diğer kiliselerdeki oranlardan önemli ölçüde farklıdır. Örneğin Othta Eklesia, Oşki Kilisesi ve Parhali Kilisesi'nde, doğu duvarındaki orta ve yan nişlerin oranı 1:1 ile 1:1,4 arasındadır. Ancak Tbeti Kilisesi'nde, yukarıda adı geçen kiliselerin orta kemer alanının zarif yükseltisinden vazgeçilmiş ve sonuçta düzensiz, monoton görünümlü bir yüzey ortaya çıkmıştır.

Üç kademeli örgülü şeritler merkezi kemerli pencereyi çevrelemektedir. Özenle işlenmiş, meneviş benzeri iç içe geçmiş dairesel şekiller sadece pencerenin üzerinde tamamen korunmuştur ve muhtemelen 11. yüzyılın başlarından kalma olacak şekilde eklemsiz olarak üst üste bindirilmiştir. Küçük yan pencere açıklıkları süslemesizdir. Doğu tarafındaki güney pencere aralığının üzerindeki kabartma taşta tek bir boncuktan oluşan bir Davut Yıldızı görülmektedir. Üçgen çatıda, kare kabartma taşlardaki üç dairesel delik, yukarıda bulunan depolara biraz ışık sağlamıştır. Bu taşlardaki süslemeler, Yeni Rabat Kilisesi'nin güney duvarındaki ikinci bir uygulamada benzer şekilde kullanılan ortadaki taş dışında tektir. Ölçek olarak alt duvar alanlarındaki kabartmalara karşılık gelirken, daha önceki Oşki Kilisesi'nde taş ustası daha uzak mesafeyi dikkate almış ve üçgen çatıdaki kabartmaları büyütmüştür.

Tbeti Kilisesi’nin iç mekânında çok sayıda fresk vardı. Bu freskler kilise yıkıntıları arasında bugün de varlığını korumaktadır. Sunağın üstünde İsa’nın freskinin bir parçası bugün de fark edilmektedir. Bu freskin iki yanında melekler ve kerubimler tasvir edilmiştir. Apsis duvarının ortasında yer alan pencerenin iki yanında Meryem Ana ve Yahya Peygamberin tasvirleri vardı. Onların devamında ise Havarilerin tasvirleri yer alıyordu ve bu tasvirin sadece başları günümüze kalmıştır. Apsis alt kaydında geleneğe uygun olarak kilisenin rahipleri tasvir edilmişti. Bu tasvirler günümüze ulaşmasa da Nikolay Marr’ın notlarından hareketle bu tasvirlerin 19. yüzyılın son çeyreğinde var olduğu bilinmektedir. Figüratif tasvirlere eşlik eden yazıtlar eski Gürcüce yazısı Gürcü alfabesinin Mrgvlovani karakterleriyle yazılmıştır. Nikolay Marr bir tasvirin yanında "წ. ათანასე" (Aziz Atanase) yazdığını da not etmiştir.[14]

Andrey Mihayloviç Pavlinov'un 1888 yılında çektiği fotoğraflar

Kaynakça

değiştir
  1. ^ 2015 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (ტაო-კლარჯეთის ძეგლების 2015 წლის საკვლევი ექსპედიციების ანგარიშები), Tiflis, 2016, s. 41. 6 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 978-9941-9123-9-9
  2. ^ Edith Neubauer: Altgeorgische Baukunst. Felsenstädte. Kirchen. Höhlenklöster. Anton Schroll, Wien/München 1976, S. 32f
  3. ^ Sumbat Davitis-dze, "ცხოვრება და უწყება ბაგრატონიანთა", Tiflis, 1990, s. 58.
  4. ^ Edith Neubauer, Altgeorgische Baukunst. Felsenstädte. Kirchen. Höhlenklöster. Anton Schroll, Wien/München 1976, S. 32f
  5. ^ V. Silogava, R. Shengelia: Tao-Klardjeti. Chapter IV. Eparch of Tbeti. 6 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Iberiana, Tiflis 2006
  6. ^ Giorgi Kazbegi, Bir Rus Generalinin Günlükleri - Türkiye Gürcistanı'nda Üç Ay (Çeviri: Rıdvan Atan), 2019, ISBN 978-975-553-720-7.
  7. ^ "Tbetis Sulta Matiane (Tbeti Manastırı Bağışçı Kayıtları), (Yayıma hazırlayan) Tina Enukidze, Tiflis, 1977, s. 7, 88, 92". 31 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2023. 
  8. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcüler ve Gürcistan'daki Köyleri (Gürcüce), 1913, Tiflis, s. 180.
  9. ^ ""Artvin'in Şavşat ilçesi tarihi eser bakımından en zengin ilk üç ilçeden bir tanesidir. Ardanuç ve Yusufeli'nin ardından üçüncü sırada yer alır." - 08 Haber". 23 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2018. 
  10. ^ 2015 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2016, s. 41 6 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 978-9941-9123-9-9
  11. ^ Sinclair, S. 20; Djobadze, S. 218, 230–231.
  12. ^ Djobadze, S. 224; von Russudan Mepisaschwili, Wachtang Zinzadse: Die Kunst des alten Georgien. Edition Leipzig, Leipzig 1977, S. 246: als „Pfeilerfigur der Kirche aus den Jahren 891–918“ bezeichnet
  13. ^ Djobadze, S. 224; Mepisaschwili, Zinzadse, S. 223, 246. Relief heute im Nationalmuseum in Tiflis
  14. ^ Niko Mari, Şavşeti ve Klarceti Gezi Günlükleri (შავშეთსა და კლარჯეთში მოგზაურობის დღიურები), Batum, 2015 (Birinci basım: 1911, Petersburg, Rusça), s, 126-130. 9 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 978-9941-434-11-2.