Yongle, Wade-Giles yazımında Yung-Le, soy sıfatı (Ming) Cheng-Zu ya da (Ming) Ch'eng Tsu ya da (Ming) T'ai Tsung, ös sıfatı (shi) Wen Di, Wade-Giles yazımında Wen Ti, asıl adı Zhu Di, Wade-Giles yazımında Chu Ti (d. 2 Mayıs 1360, Nanjing - ö. 12 Ağustos 1424, Pekin yakınları, Çin), Ming Hanedanının üçüncü imparatoru (1402-1424). Hanedanın gücünü doruk noktasına çıkarmış, başkenti Nanjing'den Pekin'e taşımıştır.

Yongle
Doğum2 Mayıs 1360
Nankin
Ölüm12 Ağustos 1424
Çin
Defin yeriMing Mezarları
MilliyetÇinli

İlk yılları

değiştir

Moğol egemenliğine son vererek Ming hanedanını kuran Hongwu'nun 26 oğlundan dördüncüsüydü. On yaşındayken Pekin'i çevreleyen Yan bölgesinin prensi ilan edildi ve 20 yaşına geldiğinde Pekin'e yerleşti. Dönemin büyük komutanlarının koruyuculuğu altında kuzey sınırlarındaki çarpışmalara katılarak askeri deneyim kazandı. 1390'da üvey ağabeyi Jin prensiyle birlikte Çin Seddi'nin ötesinde bir seferin komutanlığına, 1393'te de kuzey sınırının orta kesimini savunmakla görevli kuvvetlerin başına getirildi. İzleyen dönemde Moğol kuvvetlerinin toparlanmasını önlemek amacıyla hemen her yıl sefere çıktı.

İktidara yükselişi

değiştir

Üç ağabeyinin (1392, 1395 ve 1398) ve babasının (1398) ölümünden sonra tahta genç yaştaki yeğeni Zhu Yunwen geçtiyse de imparatorluk ailesinin en büyüğü olarak güçlü konumunu korudu. Zhu Yunwen'ın Konfüçyüsçü bilgin-memurların etkisiyle yönetimi merkezileştirmeye çalışması üzerine Ağustos 1399'da ayaklanarak Shandong bölgesinin batısını ve Huai Havzasının kuzeyini ele geçirdi. Kendisine bağlı birliklerin 1402'de kuzeydeki imparatorluk ordularını yararak Büyük Kanal boyunca hemen hiçbir direnişle karşılaşmadan güneye doğru ilerlemesinden ve Nanjing'i teslim almasından sonra yönetimi eline aldı ve 1403'te resmen imparatorluk tahtına geçti.

Hükümdarlığı

değiştir

Yongle ilk iş olarak Zhu Yunwen'ın danışmanlarını ve yakınlarını hedef alan kanlı bir sindirme hareketine girişti. Ardından kurumsal ve siyasal değişikliklere son vererek önceki dönemin izlerini ortadan kaldırmaya yöneldi. Ama prenslerin güçlerini kırma politikasını sürdürerek onları stratejik noktalardan uzaklaştırdı ve ellerindeki bütün yönetsel yetkileri aldı. Önemli devlet görevlerine kendisine bağlı genç kişileri atadı, ayrıca hadımlara geleneksel saray görevleri dışında elçi olarak başka ülkelere gitme, bayındırlık işlerini yürütme ve askeri garnizonları denetleme gibi birçok görev verdi. 1420'de devlete yönelik gizli tertipleri açığa çıkarmakla görevli özel bir hadım örgütü kurdu. Dongchang adlı bu örgüt daha sonraları imparatorluk muhafızlarıyla işbirliği yapan ve dehşet salan gizli bir polis merkezi durumuna geldi. Yongle aynı zamanda çevresinde Hanlin Akademisi'nden yetişmiş genç bilgin memurlardan oluşan bir danışmanlar kurulu topladı; Neige adlı bu kurula bürokrasiyle ilişkileri sağlayan güçlü bir konum kazandırdı.

Bazen çok acımasız davranmakla birlikte etkili bir yönetim mekanizması yarattı ve böylece ülkeye siyasal ve ekonomik istikrar getirdi. Genelde din ve kültür konularına pek ilgi duymamakla birlikte, danışman olarak sarayına aldığı Tibetli bir lamanın ve Daoyan adlı Taocu bir rahibin düşüncelerine değer verdi. Konfüçyüsçü ve Yeni-Konfüçyüsçü Klasikler'in derlenerek basılmasını sağladı. Başka nüshası bulunmayan 11 bini aşkın kitabın el yazmalarını Yongle dadian (Yongle Çağının Büyük Yasası) adı altında bir araya getirtti.

Askeri başarılar

değiştir
 
Yongle döneminde Çin'in sınırları (1424)

Yongle dış politika alanında öncelikle imparatorluğun nüfuz alanını güneye doğru genişletmeye ağırlık verdi. Bu amaçla 1403'te görevlendirdiği üç filo Cava ve Güney Hindistan'a kadar giderek Güneydoğu Asya ülkelerinin Çin'e bağlılık bildirmelerini sağladı. Malaka ve Brunei gibi birçok ülke Çin'e heyetler göndermek zorunda kaldı. Denizaşırı seferlere girişen Çin amirallerinin en ünlüsü olan, Müslüman hadım Zheng He 1405-1433 arasında yedi büyük yolculuk yaparak Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Zengibar'a kadar ulaştı. Aynı dönemde Tibet, Nepal, Afganistan ve Rus Türkistanı'na da Çinli elçiler gönderildi.

Aşikaga şogunlarının yönetimi altındaki Japonya, Yongle'yı egemen olarak tanıdı ve vergi ödemeyi kabul etti. Bu bağlılık, Kore ve Çin kıyılarını yağmalayan Japon korsanlarını cezalandırmak üzere Çin'e teslim edilmesine kadar vardı. Ama bir süre sonra yeni bir şogunun başa geçmesiyle Japonların uysal tutumu değişmeye başladı. 1411'den sonra Çin'e vergi ödemeleri kesildi ve Japon korsanları Çin kıyılarını yeniden yağmalamaya girişti. Bunun üzerine Yongle Japonya'ya savaş açma tehdidinde bulunduysa da başka sorunlarla uğraştığından bunu gerçekleştiremedi.

Yongle'nın yayılmacı eğilimleri Çin'i komşu Vietnam'a yönelik başarısız bir askeri serüvene sürüklendi. Vietnam'da tahttan uzaklaştırılan Tran hanedanının müdahale çağrısı üzerine 1406'da bu ülkeye bir heyet gönderildi. Heyetteki elçilerin öldürülmesine misilleme olarak Çin kuvvetlerinin Vietnam'ı işgal etmesinden sonra 1407'de oluşturulan bağımlı yönetim, yaygın halk ayaklanmaları karşısında giderek çıkmaza girdi. Özellikle 1418'den sonra sarsılan Ming egemenliği Yongle'nın ardılının Çin kuvvetlerini geri çekmesiyle 1428'de sona erdi.

Yongle imparatorluğunun ilk yıllarında, tahta çıkışında kendisine destek vermiş olan Moğollarla iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Timurluların Orta Asya'da yeni bir güç odağı olarak yükselmesinden sonra da temkinli bir politika izleyerek Orta Asya ticaret yollarını açık tutmaya çalıştı. Moğol önderi Aruktay'ın bölünmüş kabileleri birleştirme girişimi üzerine, 1410'dan başlayarak kuzeyde bir dizi sefere girişti. Bu seferlerde belirgin bir üstünlük sağlayamamakla birlikte, geniş çaplı bir Moğol konfederasyonunun kurulmasını önledi. Ayrıca kuzeydoğudaki Ruzhenleri belirli ölçüde denetim altında tuttu.

Çin'in dış politikasında kuzey sınırındaki gelişmelerin öne çıkmasıyla birlikte, başkentin Nanjing'den Pekin'e taşınması gündeme geldi. Öteden beri Yongle'nun başlıca güç dayanağı olan Pekin, ülkenin ekonomik ve kültürel merkezlerinden çok uzaktı. Ama stratejik konumundan dolayı kuzey savunmasını denetlemeye son derece elverişliydi. Başkenti değiştirme emrini 1407'de veren ve 1409'dan sonra zamanının çoğunu kuzeyde geçiren Yongle, 1417'de Pekin'in yeniden inşası için geniş kapsamlı çalışmalar başlattı ve bir daha Nanjing'e geri dönmedi. İmparatorluk sarayı olarak tasarlanan Yasak Kent'i inşası 1420'de tamamlandı ve 1421'de Pekin resmen ülkenin başkenti oldu.

İmparatorluk merkezinin Pekin'e kaydırılması için, öncellikle Yangtze Vadisinden Kuzey Çin'e tahılın güvenle taşınabilmesi gerekiyordu. Yangtze'yi Huang Irmağına bağlayan Büyük Kanal büyük halde kullanılmaz halde olduğundan, Shandong Yarımadası çevresinde kıyı taşımacılığı yeniden düzenlendi ve Chen Xuan'ın yönetiminde bu sistem başarıyla kullanıldı. Bu arada kuzeydeki eski suyolları da onarılarak genişletildi. 1411'de deniz taşıtları Shandong'un güneyinden Huang Irmağına girebiliyor, böylece kıyı yolunun en tehlikeli bölümünden geçilmiyordu. 1415'te Büyük Kanal'ın güney kesimlerinin de onarılmasıyla deniz ulaşımı tümüyle bırakıldı. Güneyde Hangzhou'dan Pekin'in dışına kadar uzanan ve ordu denetiminde bulunan suyolu şebekesi, zamanla kuzeyin tahıl gereksinmesini karşılayabilecek bir duruma geldi. Pekin'in başkent olduğu 1421'de bu yolla taşınan yük miktarı yılda 200 bin tonu buluyordu.

Moğolistan seferinden dönerken hastalanarak Pekin yolunda ölen Yongle'nın yerine en büyük oğlu Ren Zong geçti.

Denizaşırı seferler, başarısız Vietnam işgali, kuzey seferleri, Pekin'in yeniden inşa edilmesi ve Büyük Kanal'ın onarılması çok büyük insan gücü ve maddi kaynak gerektiriyordu. Yongle'nın önderlik yeteneğiyle yürütülebilen bu dev projeler, sonuçta ülkenin kaynaklarını tükenme noktasına getirdi. Bu durum daha sonraki imparatorların mali reformlara girişmesini zorunlu kıldı.

Önce gelen:
Zhu Yunwen
Çin imparatoru
1402 - 1424
Sonra gelen:
Ren Zong