31 Temmuz 2022'de Türkçe Vikipedi'de portallerinsonlandırılmasıyla birlikte, bu portal artık kullanılmamakta ve tarihsel bir kayıt olarak saklanmaktadır. Bu konu hakkında tartışmayı yeniden başlatmak için köy çeşmesi gibi daha geniş bir ortamda görüş isteyiniz.
Tarih, araştırma alanı olarak, insan kayıtlarına, yazılı ya da sözlü kaynaklara dayanır. Tarihi bilgi, geçmişteki olaylara ilişkin bilinenlerin, tarihe ilişkin güncel düşünce çerçevesiyle yorumlanmasıyla oluşur.
Tarih kelimesinin Batı dillerindeki tüm karşılıkları Grekçeistoria, istorien sözcüğünden gelmektedir. (Latince: his-toria, İtalyanca: storia, Fransızca: histo-rie, İngilizce: history, Almanca: Histo-rie). İyonya lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamlarında kullanılan kelime, Attika lehçesinde görerek, tanık olarak bilme anlamlarının yanı sıra çok daha geniş bir anlam içeriğiyle fizik, coğrafya, astronomi, bitki ve hayvan bilgisi ve hatta giderek doğa bilgisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır.
Tiberius, doğumda; Tiberius Claudius Nero, (16 KasımM.Ö. 42 – 16 Mart37), Augustus'un 14 yılında ölümünün ardından Roma İmparatorluğu tahtına çıkan ikinci Roma İmparatoru. Tiberius Claudius Nero ve Livia Drusilla'nın oğlu olan Tiberius doğuştan Claudius ailesinin mensubuydu. Annesi, babasından boşanarak M.Ö. 39 yılında Octavian Augustus ile yeniden evlenmiştir. Tiberius, sonradan Augustus'un kızı ve üvey kız kardeşi Yaşlı Julia ile evlenmiş ve ardından Augustus tarafından evlat edinilerek Julius ailesi mensubu olmuştur. Tiberius'un ardından gelen imparatorlar bu iki aile arasındaki karışımı gelecek 40 yıl boyunca devam ettirmişler, tarihçiler de bu hanedanı Julio-Claudian hanedanı olarak adlandırmışlardır.
Tiberius, Pannonia, İllirya, Rhaetia ve Germania'daki seferleriyle kuzeydeki sınırların temelllerini atmış, Antik Roma'nın en büyük generallerinden birisiydi. Ancak, imparator olmayı hiçbir zaman gerçekten istememiş karanlık, münzevi ve kasvetli bir yönetici olarak hatırlanmış; Yaşlı Pliny tarafından tristissimus hominum yani "insanoğlunun en kasvetlisi" olarak adlandırılmıştır. Tiberius’un oğlu Julius Caesar Drusus'un 23 yılında ölmesinin ardından, saltanatının kalitesi azalmış ve terörle sona ermiştir. 26 yılında Tiberius kendi kendini Roma'dan gönüllü sürgüne gitmiş ve yönetim erkini geniş ölçüde ahlaksız Praetorian Prefect'leri Lucius Aelius Sejanus ve Quintus Naevius Sutorius Macro'nun ellerine bıraktı. Tiberius’un ölümünden sonra evlatlık oğlu Caligula tahta çıkmıştır.
Sicilya Krallığı, (Sicilyaca: Regnu di Sicilia), genel kabul gören kısaltması ' Regno 1130 tarihinden 1816 tarihine kadar hüküm süren ve II. Roger tarafından İtalya'nın güneyinde kurulmuş olan bir devletti. Sicilya Krallığı sadece Sicilya Adası'nı değil ayni zamanda İtalya'nın Mezzogiorno diye adlandırılan tüm güney bölgesini ve 1530 tarihine kadar Malta Adası ve Gozo'yu kapsıyordu. Ada Valle di Mazzara, Valle di Demona ve Valle di Noto gibi üç bölgeye bölündü.
1282 yılına kadar bazen regnum Apuliae et Siciliae olarak adlandırıldı. Krallığın parçası olan anakara ve ada politik olarak ayrıldı. O zamandan sonra Napoli Krallığı olarak bilinir. 1302 yılından sonra bazen Regnu di Trinacria olarak adlandırıldı. Krallıkta sık sık diğer monrşilerden Aragon kralı, İspanya kralı veya Kutsal Roma İmparatorluğu yetkilendi. 1816 yılında Sicilya Krallığı Napoli Krallığı ile birleşerek yeni bir İki Sicilya Krallığı'nı oluşturdu.
M.Ö. 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur. Petra'nın ilk yapın amacı tarihçiler tarafından bulunamamıştı. Ancak yapılan son araştırmalarda
Petra'nın altında gizli gömülü bir bölüm olduğu ve bu bölümün kral mezarları olduğu araştırmalar
sonucunda kesinleşmiştir.
Petra antik kentinde tiyatro, tapınak, ev, gibi yapılar kireç taşına oyularak yapılmıştır. El-Khazna ve Roma döneminde yapılan amfitiyatro en bilinen yapılardır.
Halikarnas Mozolesi, (ya da Mausoleion), Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından Halikarnassos'da yaptırılmış, Dünyanın yedi harikasından biri sayılan, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki mezar. Bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara mozole denmiştir...
Mozole alanı bugün açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir. İçeri girildiğinde sağda Bodrum tipi bir ev görülmektedir. Solda görülen uzun yapı içinde Mausoleion'la ilgili kabartmalar, maket ve bazı çizimlerle yapıya ait mimari parçalar sergilenmektedir.
Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri diye tanımlanan mozolenin yükseldiği yer bugün bir çukur olarak görülür. Bu çukurun ne olduğunu anlamak için öncelikle kapalı sergi salonunun gezilmesi gerekir. Taban ölçüleri 32 x 38 metre boyutlarındaki Mausoleion, bir zamanlar uzun kenarı 242,5 kısa kenarı 105 metre olan geniş bir alanın kuzeydoğu köşesinde yükselmekteydi.
Bu mezar, Kraliçe Artemis tarafından kocası Mausoleus (Mozoles) için yaptırılmıştır. Karia Kralı Mausoleus, o zamanki adı Halikarnas olan Bodrum (O zamanlar bu bölge Karia olarak anılıyordu) bölgesinde, M.Ö. 377-353 yılları arasında hüküm sürmüştür. Pythea adlı bir mimarın eseri olan bu mezar bugün ayakta değildir. Ancak, tarihçi Plinius'un anlattıklarına göre yapılan bir resmi vardır. Karia krallığından kalma bazı sikkelerin üzerinde de bu anıtın kabartmalarına rastlanmıştır.