Büyük Mısır Seferi

1516–1517 yılları arasında Osmanlılar ile Memlûkler arasında Orta Doğu'da gerçekleşmiş olan bir dizi savaş

Büyük Mısır Seferi (Osmanlıca بويوك ميسير صفري, romanizeBüyük Miṣr Seferi), Mısır Seferi veya 1516–1517 Osmanlı–Memlûk Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûk Sultanlığı arasında Ağustos 1516 ile Ocak 1517 tarihleri arasında Orta Doğu'da gerçekleşmiş bir dizi savaştır. Sefer sırasında meydana gelen Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve son olarak Kahire muharebelerinde bozguna uğrayan Memlûk Devleti, akabinde Osmanlılar tarafından tamamen ilhak edildi ve Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır toprakları ele geçirildi.

Büyük Mısır Seferi
Osmanlı İmparatorluğu'nun Yakın Doğu'daki savaşları

Büyük Mısır Seferi sırasında Yavuz Sultan Selim'in ordu güzergâhını gösteren bir harita.
TarihAğustos 1516 - 22 Ocak 1517
Bölge
Sonuç

Kesin Osmanlı zaferi

Coğrafi
Değişiklikler
Suriye, Filistin, Lübnan, Ürdün, Hicaz ve Mısır bölgeleri Osmanlı Devleti hâkimiyetine girdi.
Taraflar


Kırım Özerk Cumhuriyeti Kırım Hanlığı
Dulkadir Beyliği
Ramazan Beyliği


Arap aşiretleri
Şehzade Kâsım destekçileri


Destekleyenler:[1][2]

Fransa Krallığı Fransa Krallığı
Hospitalier Şövalyeleri Hospitalier Şövalyeleri
Venedik Cumhuriyeti Venedik Cumhuriyeti
Komutanlar ve liderler
Yavuz Sultan Selim
Hadım Sinan Paşa (ölü)
Yunus Paşa
Sinan Paşa
Zeynel Paşa
Bıyıklı Mehmed Paşa
Hüsrev Paşa
Mustafa Paşa
Mehmed Paşa
Hayır Bey
Canberdi Gazâlî
Ferhat Bey
Ayas Ağa
Cafer Bey
İsabeyoğlu
Çerkez Yunus (ölü)
Ferruhşad Bey
Bali Bey
Kırım Özerk Cumhuriyeti Saadet Giray
Şahsüvar Ali Bey
Ramazanoğlu Mahmud Bey (ölü)
Kansu Gavri (ölü)
II. Tomanbay (ölü)
Sibay (ölü)
Hayırbay Teslim
Canberdibay Teslim
Gazalbay
Alanbay (ölü)
Kurtbay
Enesbay (ölü)
Şadibay
Sümbülbay
Osmanbay
Sudunbay (ölü)
Acembay
Seyitbay Teslim
Gavirbay
Rezakbay
Aslanbay (ölü)
Budakbay
Akbay (ölü)
Ürkmezbay (ölü)
Bahşibay (ölü)
Tarabay (ölü)
Tohtabay (ölü)
Eşrefbay (ölü)
Yaşbay (ölü)
Kasımbay (ölü)
Ahmetbay Teslim
Bakarbay
Alibay Teslim
Ömerbay
Çatışan birlikler
Rumeli ordusu
Anadolu ordusu
Diyarbakır kuvvetleri
Karaman kuvvetleri
Amasya kuvvetleri
Türkmen süvariler
Kırım Özerk Cumhuriyeti Tatar süvariler
Memlûk ordusu
Suriye ordusu
Halep kuvvetleri
Arap aşiretler
Güçler

Toplam 80.000 civarı


Ağustos 1516: 60.000-70.000
Aralık 1516: 30.000-50.000
Ocak 1517: 20.000[3]

Toplam 100.000 civarı


Ağustos 1516: 70.000-80.000
Aralık 1516: Belirsiz
Ocak 1517: 20.000-30.000
Osmanlı tarafındaki asker azalmasının sebebi, Mısır'a girmeden önce yapılan geniş çaplı terhislerdir.

Osmanlı ordusuna savaşın başından sonuna kadar Yavuz Sultan Selim başkumandanlık etti. Memlûk ordusuna ise Mercidâbık Muharebesi'ne kadar Kansu Gavri, onun bu savaşta ölümü üzerine II. Tomanbay komuta etti. Tomanbay, Osmanlılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra kaçtı ve sonrasında yakalanıp Nisan 1517'de Kahire'de idam edildi. Sefer sonunda, 267 yıl hüküm süren Mısır merkezli Memlûk Sultanlığı yıkıldı ve Osmanlı İmparatorluğu, Orta Doğu'nun Müslüman merkezlerine hükmetmeye ve kutsal Mekke ve Medine şehirlerini koruma altına almaya başladı. I. Selim'in bu seferi, İslamî uygulamaların imparatorluk yönetimi üzerindeki etkisini artırdı ve Arapça konuşan bu bölge ile Anadolu ve Balkanlar'daki Osmanlı bölgeleri arasında etkileşimi kolaylaştırdı.

Erken dönem

değiştir

Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim ile Safevî hükümdarı Şah İsmail arasındaki musibet, 23 Ağustos 1514 günü Çaldıran Ovası'ndaki muharebe ile etkisini göstermişti. Mutlak bir zafer elde eden I. Selim komutasındaki Osmanlı ordusu, 6 Eylül'de Safevîler'in başkenti Tebriz'e girdi.[4] Disiplinden kopan ordu ile kışı Tebriz'de geçiremeyeceğini düşünen padişah, kışı geçirmek ve ardından da ikinci kez Azerbaycan üzerine yürümek için 24 Kasım'da Amasya'ya döndü.[5]

Amasya'da geçen kış[6]

değiştir
 
Çaldıran Muharebesi'ni tasvir eden bir minyatür (Selimnâme)

29 Kasım'da, henüz I. Selim Amasya'da iken, Şah İsmail'den bir elçi heyeti geldi.[7] Gelen elçi heyeti barış talep etmekte ve Şah İsmail'in Çaldıran Muharebesi'nde esir düşen hanımını geri istemekteydi.[8] Şah İsmail'in bu diplomatik girişimlerini hile olarak yorumlayan Sultan I. Selim, elçileri alıkoyarak hapsettirdi ve Safevî sorununun ancak şiddet ile çözüleceğini düşünerek sefer hazırlıklarına devam etti. Bu sırada Fırat'ın kuzeyindeki Anadolu topraklarının fethi için uğraşıldı.[9] 19 Mayıs 1515'te Erzincan mevkiindeki Kemah zaptedildi ve I. Selim, birçok sebepten ötürü ikinci harekâtını erteleme kararı aldı.[10][11][12]

Dulkadiroğulları sorunu

değiştir

1480'de Osmanlılar sayesinde Dulkadir Beyliği'nin başına geçen ve aynı zamanda Yavuz Sultan Selim'in de anne tarafından dedesi olan[13] Alaüddevle Bozkurt Bey, Osmanlı-Safevî-Memlûk gibi üç büyük devletin arasında ayakta kalabilmek için denge politikası gütmekteydi. Her ne kadar Osmanlı kaynaklarında Safevî yanlılığı ile suçlansa da,[14] coğrafi konumu ve diğer iki ülkenin yayılmacı politikasına karşı son zamanlarda Memlûkler ile yakınlaşıyordu.[15] I. Selim, İran Seferi için davet ettiği dedesinin sefere katılmayıp bir de üstüne Memlûkler ve Safevîler ile iş tuttuğuna dair haberler alınca, Amasya dönüşü Sinan Paşa komutasındaki bir orduyu Elbistan'a yolladı.[15]

Haziran 1515 tarihinde gerçekleşen Turnadağ Muharebesi'nde Alaüddevle Bozkurt Bey öldü ve yerine, I. Selim'in yanında birçok muharebeye çıkan Şehsüvaroğlu Ali Bey getirildi.[16] Bu sonuçla birlikte Memlûkler ile Osmanlılar arasındaki tampon bölge görevi gören ve Anadolu'daki son Türk beyliği olan Dulkadiroğulları Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu'nca ilhak edildi.

Azerbaycan'a ikinci sefer hazırlıkları

değiştir

Doğu (Safevî) Cephesi

değiştir
 
Fırat - Dicle Seferi ayrıntılarını gösteren harita.

I. Selim henüz İstanbul'a dönmeden önce, Bıyıklı Mehmed Paşa'yı cephe komutanı olarak Bayburt'ta bırakmıştı.[17] Sultan I. Selim'in Anadolu'ya dönmesini fırsat bilen Şah İsmail, önce başkenti Tebriz'i kurtardı, sonra da Nur Ali Halife'ye kuvvetleriyle Erzincan dolaylarına taarruzunu emretti.[18] Casusları sayesinde bundan haberdar olan Bıyıklı Mehmed Paşa, süratle kuvvetlerini toparladı ve Tunceli'de Safevî ordusunu karşıladı. 1515 yılının Haziran ayında gerçekleşen Ovacık Muharebesi'nde Safevî ordusu bozguna uğradı ve Nur Ali Halife savaş meydanında öldü. Aynı zamanda Ustaclu Karahan komutasındaki bir Safevî ordusu, isyan eden Diyarbakırkuşattıysa da Bıyıklı Mehmed Paşa'nın Eylül 1515'te bölgeye varması sonucu Mardin'e çekildi. Bir yıl boyunca çok şiddetli çarpışmalar gerçekleşti ve sonrasında iki ordu, 1516'nın Mayıs ayında Mardin'in Koçhisar bölgesinde karşılaştı. Burada gerçekleşen Koçhisar Muharebesi oldukça şiddetli geçti. Önemli kurmaylarını savaş meydanında bırakan Safevî ordusu, akşam üzeri ağır kayıplar vererek dağıldı.[19][20][21]

Koçhisar'daki kanlı muharebeden sonra Mardin kuşatıldıysa da, Sultan Selim'in gönderdiği emir üzerine Bıyıklı Mehmed Paşa kuşatmada az sayıda asker bırakarak, başlamak üzere olan Büyük Mısır Seferi'ne katıldı. Halep ele geçirildikten sonra da cepheye geri dönen Bıyıklı Mehmed Paşa, Mardin başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak'ı ele geçirdi.[22][23]

Hazırlıklar ve Osmanlı-Memlûk ilişkileri

değiştir
 
I. Selim, divanda Memlûk seferini tartışıyor. (Selimnâme)

Fatih Sultan Mehmed döneminden (1451-1481) beri Osmanlılar ile Memlûkler arasında siyasi sorunlar baş göstermekteydi. Sultan II. Bayezid döneminde (1481-1512) bu sorunlar sıcak çatışmaya bile varmış ve Adana civarında Osmanlı-Memlûk Savaşı yaşanmıştır. Bu savaşta her iki devlet de bir sonuç alamasa da aralarındaki husumet bitmemiş; Dulkadiroğulları'nın ilhakı ve Sultan Selim'in Doğu ile güttüğü sert dış politikası, aradaki gerilimi tırmandırmıştır.[24]

11 Temmuz'da İstanbul'a ulaşan padişah Selim, askeri hukukla ilgili düzenlemeler ve çıkan bir İstanbul yangını ile uğraştıktan sonra tekrar siyaset ile ilgilenmeye başladı.[25] Divan toplandı, Avrupalı elçiler kabul edildi ve Nur Ali Halife'nin kesik başı İstanbul'a ulaştı.[26] Birinci sefer sırasında yaşanan olaylar ve ikinci sefer, tartışmalara yol açmaktaydı ve bu yüzden padişah Selim, bir süreliğine dinlenmek için Edirne’ye geçti.[27]

 
16. yüzyıl başlarından kalma, Osmanlıların Mısır Seferi'nde kullandıkları 9 namlulu toplar.

11 Kasım'da Safevî hükümdarı Şah İsmail, Memlûk hükümdarı Kansu Gavri[28][29] ve Halep Emiri Hayır Bey’den gelen mektuplar Edirne’de Sultan Selim'e okundu ve Şah'ın elçileri hapsedildi.[30] Bu sıralarda Safevî cephesinden kötü bir haber geldi. Osmanlı birliklerinin Kerh civarında bozulduğunu öğrenen padişah Selim, sadrazamları Hadım Sinan Paşa ve Pîrî Mehmed Paşa'yı azlederek Yedikule’ye kapattırdı; Karaman Beylerbeyi Hüsrev Paşa’yı da cepheye göndererek sefer hazırlıklarına başladı.[31][32] 15 Mart 1516 tarihinde de sefer kararı resmen ilan edildi.[33][34]

Sefere çıkış[35][36]

değiştir

Doğu cephesi komutanı Bıyıklı Mehmed Paşa’ya yardım etmek için[37] Sadrazam Sinan Paşa komutasındaki 40.000 kişilik bir Osmanlı kuvveti, 28 Nisan’da İstanbul’dan ayrıldı. 5 Haziran’da da Selim, Üsküdar’a geçti.[38]

I. Harekât: Suriye

değiştir

Mercidâbık Muharebesi

değiştir
 
Mercidâbık Muharebesi'ni gösteren bir minyatür.

24 Ağustos 1516 tarihinde I. Selim komutasındaki Osmanlı Devleti ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlûk Devleti ordusu arasında gerçekleşen Mercidâbık Muharebesi, Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlandı. Suriye'nin Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen muharebe sonucunda Memlûk Sultanı Kansu Gavri savaş meydanında öldü, Memlûk kuvvetleri bozuldu ve Antep'ten Sina Yarımadası'na kadarki tüm Memlûk toprakları Osmanlı Devleti egemenliğine açıldı.[39]

Gazze Muharebesi

değiştir

Sadrazam Hadım Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Canberdi Gazâlî komutasındaki Memlûk ordusu arasında 1516 sonlarında, Filistin'in Gazze şehri yakınlarında gerçekleşen Gazze Muharebesi, Osmanlı ordusunun zaferiyle sonuçlandı ve böylece Filistin toprakları da Osmanlıların eline geçti.

II. Harekât: Mısır

değiştir

Ridâniye Muharebesi

değiştir

Kahire Muharebesi

değiştir
 
Kahire Muharebesi'nden sonra yakalanan son Memlûk hükümdarı Tomanbay'ın 13 Nisan 1517 tarihli idamı (Tâcü’t-Tevârîh).

Genel tablo

değiştir

1516-1517 Osmanlı-Memlûk Savaşı sırasında gerçekleşen muharebeler

değiştir
Savaş Yer (Bölge) Tarih Osmanlı komutanı Memlûk komutanı Sonuç
Mercidâbık Muharebesi Halep / Suriye 24 Ağustos 1516 I. Selim Kansu Gavri (ölü) Osmanlı Devleti zaferi
Gazze Muharebesi Gazze / Filistin 21 Aralık 1516 Hadım Sinan Paşa Canberdi Gazâlî Osmanlı Devleti zaferi
Ridâniye Muharebesi Kahire / Mısır 22 Ocak 1517 I. Selim II. Tomanbay Osmanlı Devleti zaferi
Kahire Muharebesi Kahire / Mısır 27-30 Ocak 1517 I. Selim II. Tomanbay (ölü) Osmanlı Devleti zaferi

İlgili görseller

değiştir

Ayrıca bakınız

değiştir
  • Emecen, Feridun (2016). Yavuz Sultan Selim. İstanbul: Kapı yayınları. ss. 152-334. ISBN 9786055147624. 
  • T.C. Gnkur. ATASE (1990). TSK tarihi cilt III kısım II Yavuz Sultan Selim ve Mısır Seferi eki. Ankara: Genelkurmay basımevi. ss. 49-149.
  • Danişmend, İsmail Hami (1971). İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi II. İstanbul: Doğu kütüphanesi. ss. 24-49. ISBN 9789944397704. 
  • Hoca Sadeddin Efendi (1584). Tâcü’t-Tevârîh IV. ss. 273-339. ISBN 9789751710949. 
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1988). Osmanlı Tarihi IV. Ankara: TTK yayınları. ss. 266-283. ISBN 9789751600127. 
  • Elhossary, Amar (2015). Memlük kaynaklarına göre Yavuz ve Kanuni dönemlerinde Mısır ve Şam'da çıkan isyanlar. İstanbul: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi. (Yüksek Lisans Tezi)
  • Haydar Çelebi, Ruzname, (16'ncı yüzyıl)
  • Emecen, Feridun (2009). "Selim I". TDV İslam Ansiklopedisi. 23 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  • Emecen, Feridun (2008). "Ridaniye Savaşı". TDV İslam Ansiklopedisi. 29 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  • Emecen, Feridun (2004). "Mercidabık Muharebesi". TDV İslam Ansiklopedisi. 27 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  • Zinkeisen, Johan Wilhelm. Osmanlı İmparatorluğu Tarihi II. ISBN 9786054052660. 
  • Hammer, Joseph. Büyük Osmanlı Tarihi IV. ss. 195-258. ISBN 9786051804217. 
  • Jorga, Nicolae. Osmanlı İmparatorluğu II. ISBN 9786053556008. 

Dipnotlar

değiştir
  1. ^ Amar Elhossary, a.g.m, s.42
  2. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.281
  3. ^ Jeremy Blac, a.g.e, s.106
  4. ^ İsmail Hami Danişmend, a.g.e, s.14
  5. ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, a.g.e, s. 258
  6. ^ Konuyu en iyi anlatan kaynak: “Feridun Emecen, a.g.e, ss.152-165”
  7. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.159
  8. ^ Şükr-i Bitlisi, Selimname, s.20
  9. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.160
  10. ^ Konuyu en iyi anlatan kaynak: “Feridun Emecen, a.g.e, ss.165-168”
  11. ^ Ayrıca bakınız: "Johann Wilhelm Zinkeisen, a.g.e, s.411"
  12. ^ Ayrıca bakınız: "Joseph von Hammer, a.g.e, ss.158-159"
  13. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.165
  14. ^ Örnek: Hoca Sadeddin, Tacü’t-Tevarih cilt II, s.293
  15. ^ a b Feridun Emecen, a.g.e, s.168
  16. ^ Feridun Emecen, a.g.e, ss.166-167
  17. ^ Mehdi İlhan, Diyarbakır Fatihi ve Beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa, s.138
  18. ^ Mehmet Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Pertek ve Sağman Sancakbeyleri, s.240
  19. ^ Nejat Göyünç, XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı, ss.25-32
  20. ^ Hoca Sadeddin Efendi, a.g.e, ss.260-271
  21. ^ Joseph von Hammer, a.g.e, ss.177-184
  22. ^ İsmail Hami Danişmend, a.g.e, ss.23-24
  23. ^ Nejat Göyünç, a.g.e, ss.32-34
  24. ^ Memlük-Osmanlı münasebetleri için ayrıca bakınız: “Uzunçarşılı, a.g.e, ss.266-269”
  25. ^ Danişmend, a.g.e, s. 19-21
  26. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.178
  27. ^ Yaşanan sorunlar için bakınız: “Feridun Emecen, a.g.e, ss.179-184”
  28. ^ Alaüddevle’nin kesik başı bir zafername ile gönderilmişti onun cevabı geldi: “İsmail Hakkı Uzunçarşılı, a.g.e, s.261”
  29. ^ Ayrıca bakınız: “Joseph von Hammer, a.g.e, s.160”
  30. ^ Feridun Emecen, a.g.e, s.186
  31. ^ Uzunçarşılı, a.g.e, s.266
  32. ^ Haydar Çelebi, a.g.e, ss.471-473
  33. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020. 
  34. ^ Haydar Çelebi, a.g.e, s.475
  35. ^ Üsküdar’dan Malatya’ya kadar olan süreci iyi anlatan kısım için bakınız: “Danişmend, a.g.e, ss.24-27”
  36. ^ Ayrıca olay şahidinin notları için bakınız: “Haydar Çelebi, a.g.e, ss.95-98”
  37. ^ Genelkurmay Başkanlığı, a.g.e, s.87
  38. ^ Danişmend, a.g.e, s.24
  39. ^ Askeri harekatlar ekseriyetle, en iyi ve kapsamlı anlatan kaynak için bakınız: “Gnkur. ATASE, a.g.e, ss.86-113”